-->
meyve sebze etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
meyve sebze etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/04/2011

ehec bakterisi kırım kongo kanamalı ateşi hastalığı ile aynı belirtilere sahip

    6/04/2011 11:05:00 ÖS   Yorum yok
kırım kongo kanamalı

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Turgut, EHEC'in dizanterinin boyut değiştirmiş hali olduğunu, bilinen bakterinin yayılabilen bir hal aldığını ifade etti.



Hastalığın hayvanların bağırsaklarında bulunan bir bakteri olduğunu ifade eden Turgut, ''Çocuklarda daha sık görülüyordu. Yetişkin kadınlarda görülmeye başladı.

Daha çok çiftliklerde ya da besicilikle uğraşan insanların, o maddelerini işlerken, satarken bulaşmasıyla yayılıyor. Bahçelerde meyveler, sebzeler, gübrelerle temasta bulunuyorsa ve yıkanmadan yeniyorsa onlardan da bulaşma riski var. Dizanteri ya da ishal dediğimiz olay şu an için yetişkinleri de etkileyebilen bir konuma ulaştı. Antijenik özelliğinde bir değişiklik yapabiliyor ki salgın haline geldi'' dedi.

EHEC bakterisinin ishal yapma özelliğinin dışında böbrekleri etkileyen bir konuma büründüğünü belirten Prof. Dr. Turgut, ölümcül olmasının böbrekleri etkisi altına almasından kaynaklandığını söyledi.

Bakterinin beyni etkileyen bir duruma eriştiğini dile getiren Turgut, hastalıkla mücadele konusunda şu önerilerde bulundu:


''Bu hastalıkla mücadelede hijyen önemli. Tüm bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi temiz gıda maddesi tüketmemiz gerekiyor. Meyve ve sebzelerimizi temiz sularla yıkamamız gerekiyor. Gübre kullanırken, meyve ve sebzeleri satarken dikkatli olmak lazım. Süt ürünleriyle de geçebilir.''

Hastalığın ölümcül hale gelmesinin böbrek yetersizliğine neden olmasından kaynaklandığını vurgulayan Turgut, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bakteriyi yok etmek çok kolay, ama bakterinin toksinleriyle başladıysa olay kanamalara neden olabilir. Kanamayı durduramıyorsunuz. KKKA hastalığına benzer kanamalar gösteriyor. Böbreği etkiliyor. Böbrek yetmezliği yapıyor, kanamaya neden oluyor, o da durdurulamıyor. Bu bir bağırsak bakterisi. Hayvanların bağırsaklarında bulunan bu bakteri, dışkı yoluyla sebze ve meyvelere, hayvansal ürünlere, oradan da insanlara bulaşıyor.''
cumhuriyet portal

5/05/2011

taze sıkılmış üzüm kızılcık frenk üzümü damar duvarlarını rahatlatıyor

    5/05/2011 12:36:00 ÖÖ   Yorum yok
damar duvarlarını rahatlatıyor

Üzüm, kızılcık ve frenküzümü gibi meyvelerin karışımından oluşan taze sıkılmış meyve suyu kalbe iyi geliyor.


Fransız uzmanlar, domuzlarda kalp damarlarında yaptıkları deneyler sonucu, bu şekilde hazırlanmış meyve sularının, damar duvarlarını rahatlattığını belirledi.

Bilim adamları, damar sağlığını iyileştirip iyileştirmediği konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini söylüyor.

Araştırma sonuçları, İngiliz Kalp Vakfı'nın sebze ve meyve tüketiminin kalp hastalıkları riskini azalttığı yolundaki bulgularını da güçlendiriyor.

Araştırma kapsamında uzmanlar, polifenol adı verilen ve özellikle dutsu meyvelerde bulunan bir kimyasal maddeyi inceledi.


Sonucunda bu maddenin en aktif olduğu meyvelerin frenk üzümü, yaban mersini, kekremiş (kırmızı yaban mersini), aronya(avcı üzümü), kızılcık ve üzüm olduğu anlaşıldı.

İngiliz Kalp Vakfı'ndan diyetisyen Tracy Parker, yine de neden kimi meyve ve sebzelerin kalbe daha iyi geldiğini hala anlayamadıklarını belirtiyor.

Ancak meyve suyunda daha az lif ve daha fazla şeker bulunduğundan uzmanlar, meyveleri yiyerek tüketmenin daha yararlı olduğunun altını çiziyor.
bbc türkçe

4/25/2011

sağlıklı kilo vermek için üç öğün değil altı öğün yemek yenmesi öneriliyor

    4/25/2011 10:46:00 ÖS   Yorum yok
altı öğün yemek

Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümünden Diyetisyen Berna Ertuğ, yaptığı yazılı açıklamada, bahar güneşinin yavaş yavaş sıcaklığını hissettirmesiyle kazak ve kabanların yerini alan ince kıyafetlerin, kış boyu vücutta birikmiş fazla kiloları ortaya çıkardığını belirtti.


Her aynanın karşısına geçildiğinde rahatsızlık duyulan birkaç fazla kilonun, umutsuzluğa itip, yanlış yönlendirmesine izin vermemesini isteyen Ertuğ, kısa zamanda, hızlı kilo vermek uğruna uygulanan yanlış diyetlerin, verilen kiloların çok kısa zamanda geri alınmasına neden olduğunu vurguladı.

Kilo vermek isteyenlere metabolizmalarını hızlandırmayı öneren Ertuğ, 3 ana 3 ara öğün kuralına bağlı olarak, tüm gün boyunca besinlerin 6 öğüne paylaştırarak tüketilmesi gerektiğine işaret etti. Kan şekerinin dengelenmesi için 3 saatten fazla aç kalınmamasının önemine değinen Ertuğ, ''Bu sayede gün içinde tetiklenen tatlı krizlerini bastırmak ve tek bir öğünde çok fazla yemek yeme isteğinden kurtulmak kolaylaşacaktır'' değerlendirmesinde bulundu.

Doğru besin gruplarından, uygun miktarlarda tüketmek ve kilo verirken sağlıklı kalmak için 4 yapraklı yonca modelinin uygulanmasını tavsiye eden Ertuğ, her yaprağın süt ve ürünleri (süt, yoğurt, ayran, cacık), et-kuru baklagiller-yumurta-peynir, ekmek-tahıl (ekmek, makarna, pilav, çorba) ve meyve sebze gibi besin gruplarını temsil ettiğini belirtti.

Yemek yemeğe başladıktan 15-20 dakika sonra doygunluk hissinin oluştuğuna işaret eden Ertuğu, ''Yemek çiğnenmeden, hızlı bir şekilde yutularak yendiğinde gereğinden fazla yemek kaçınılmazdır. Bu nedenle yavaş yemeye özen gösterilmeli, yemek sırasında lokmalar arasında sık sık aralar verilmelidir'' önerisinde bulundu.

Susamayı beklemeden su içilmesinin önemini vurgulayan Ertuğ, vücudun yediklerini doğru sindirebilmesi, metabolik hızın yavaşlamaması, atıkların vücuttan atılması ve vücut ısısının dengelenmesi için, özel bir sağlık problemi yoksa, her gün en az 2-2.5 litre (10-12 su bardağı) su içilmesini tavsiye etti.

Geç yenen akşam yemeğiyle geç saatlerde televizyon karşısında yenen atıştırmalıkların kilo vermenin önündeki en büyük engel olduğuna dikkati çeken Ertuğ, sağlıklı bir şekilde atıştırmak için enerjisi düşük olan ve bol lif içeren domates, salatalık, havuç gibi besinler tercih edilmesi gerektiğini kaydetti.

Küçük aktivitelerin bile gün içinde enerjik kalınmasını sağlayacağını ifade eden Ertuğ, asansör yerine merdivenin tercih edilmesinin, farkına varılmadan vücut şekline olumlu olarak yansıyacağını belirtti.

Fazla kiloları verebilmek için aceleci davranmanın vücudu olumsuz etkilediğine işaret eden Ertuğ, uzun dönemde alınan kiloları, birkaç haftada vermenin yapılabilecek en büyük hatalardan biri olduğunu vurguladı. Tedavinin diyetisyen kontrolünde yapılmasının, sağlıklı bir şekilde kilo vermek için çok önemli olduğuna dikkati çeken Ertuğ, bunun için metabolizma hızının oksijen tüketimi yöntemiyle ölçülmesi, detaylı vücut analizi yapılması, kişinin sağlık durumu, yaşam şekli ve diğer tüm özellikleri incelenerek, diyetisyen tarafından önerilen sağlıklı beslenme programının uygulanmasını istedi.
cumhuriyet portal

4/04/2011

baharda cilt temizliği için buhar uygulaması ve doğru bilinen yanlışlar

    4/04/2011 05:44:00 ÖS   Yorum yok
buhar uygulaması

Baharla birlikte ciltler için de yenilenme zamanı geldi. Canlı bir cilde sahip olmanın ilk adımı temizlik.


Güzellik Uzmanı Nuray Yalçın, ciltte temizlik için buharın şart olduğunu vurgulayarak, buhar uygulamasının ardından kesinlikle cildin sıkılmaması gerektiğinin altını çizdi. Yalçın, cildi temizlerken normal bir kese yapılmasını, arkasından da normal bir durulama işlemi yapılmasını tavsiye etti.

Doğru Bilinen Yanlışlar
Cilt ve Bakım Uzmanı Nuray Algam da, doğru bilinen yanlışlara dikkat çekti.

Gülsuyunun kesinlikle cildi temizlemeyeceğini belirten Algam, bilinenin aksine, gülsuyunun cildin üzerindekalan ölü tabakayı cilde daha çok yapıştırdığını söyledi.

Algam, salatalağın kuru ciltte, marul maskelerinin de yağlı ciltte kullanılmaması gerektiğini vurguladı,

Güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı koruyucu krem kullanılmalı.


Beslenme de Önemli
Sağlıklı bir cilt için bakımın yanı sıra beslenme de önemli. Bol sebze ve meyve cildi canlandırıyor.

Domatesin likopen içeriğiyle hem cildi güzelleştirdiğini hem de güneşten koruduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Beste Günday, düzenli domates tüketen kişilerin güneşten korunma yüzdelerinin. 40'lara varan oranda arttığını söyledi.

En önemlisi, cilt sağlığı için bol su tüketin, sigaradan uzak durun ve düzenli spor yapın.
trt türk

1/30/2011

sebze ve meyveler rengine göre insan vücuduna faydaları

    1/30/2011 02:10:00 ÖS   Yorum yok
insan vücuduna faydaları

Kırmızı kalbe, beyaz mideye iyi geliyor... Turuncu hücreleri yeniliyor, yeşil kansere karşı koruyor. Kısacası her renk bir işe yarıyor. İşte sebze ve meyvelerde renklerin dili...


Sarı, kırmızı, turuncu, beyaz, yeşil ya da mor...

Hepsinin farklı tadı, farklı özellikleri var.

Faydaları ise renklerine göre değişiyor.

Kırmızı renkteki sebze ve meyveler, kalbe iyi geliyor.

Beslenme Uzmanı Sinem Paker, "Pancar, kırmızı lahana, çilek, domates, elma, kırmızı portakal bunlar C vitamini yönünden zengin artı kalp koruyucu özelliğe sahiptirler." dedi.

Turuncu sebze meyveler, hücreleri yeniliyor.


Paker, "Bunlar A vitamininden çok zengindirler. Yeni hücrelerin yapılandırılması, enfeksiyonlara karşı koruyucu özellikleri ve yine kalp damar koruyucu özellikleri vardır. Bu yüzden de turunculardan portakal, kaysı, bal kabağı ve havuç tüketimini öneriyoruz." diyor.

Kansere Karşı Yeşil

Yeşil, kansere karşı koruyor.

Beslenme Uzmanı Sinem Paker yeşil sebze/meyvelerle ilgili olarak da şunları söylüyor:
"Hem C vitamini özelliklerinden dolayı çok iyi bir antioksidandır, hem posa içeriklerinden dolayı... Bizim toksin olarak değerlendirdiğimiz serbest radikallerin atımını sağlar ve böylece kanserden koruyucu özelliği vardır."

Mideye Beyaz
Beyaz ise mideye iyi geliyor.

Sinem Paker, "Beyaz olan sebzeler kükürt içeriği yüksek olan sebzelerdir. Mide rahatsızlıklarına karşı koruyucu özellikleri vardır. Turp, lahana karnıbahar gibi." diye konuştu.
trt türk

12/17/2010

meyve sebze yemek ölüm riskini azaltıyor

    12/17/2010 11:09:00 ÖS   Yorum yok
ölüm riskini azaltıyor

İngiltere’deki özel bir üniversetede yapılan araştırmada, günde beş öğün meyve ve sebze yiyerek sağlıklı beslenen insanların ölüm riskini de azalttığını ortaya çıkardı.


Epidemioloji ve Halk Sağlığı Dergisi’nde yayınlanan araştırmada 2005 ve 2007 yılları arasında İngiltere’deki erken ölümler araştırıldı. İki yıl içindeki 33 bin ölümün sağlıksız beslenmeden kaynaklandığı belirlendi.

Araştırmaya göre günde 5 kez sebze ve meyve yemek, bir yıl içinde 7 bin koroner , 5 bin kanser ve 3 bin felç olayının yaşanmamasına, yani 15 bin erken ölümün önlenmesine yardımcı oluyor.

Lif oranının yüksek olduğu beslenme biçimin başlı başına 4 bin hayatı kurtaracağını belirten uzmanlar, yağ tüketiminin azaltılmasıyla 7 bin ve tuz kullanımının azaltılmasıyla da 7 bin 500 erken ölümün önüne geçilebileceğini gözlemlediler.
trt türk
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .