-->
kanser hastaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kanser hastaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/10/2018

Belçim Bilgin "Saçım saçın olsun" projesinde kanser tedavisi gören bir kadını canlandırdı

    2/10/2018 12:51:00 ÖÖ   Yorum yok

Projenin adı Saçım saçın olsun Kanser savaşcıları derneği kanser hastalığı ile savaşan kadınların yaşadıklarına dikkat çekmek için harekete geçti

Saçım saçın olsun
Belçim Bilgin "Saçım saçın olsun" projesinde
Saçım saçın olsun farkındalık projesine ilk destek Fi dizisi oyuncuları ile Çi dizisi oyuncularından geldi dizinin . bölümüne konuk oyuncu olarak katılan

Belçim Bilgin kanser tedavisi gören bir kadını canlandırarak katıldı ayrıca çekilen videoda

Belçim Bilgin saçını kesen kız emojisini canlandırarak sosyal medyada projeye olan farkındalığı arttıtmayı amaçlıyor

1/12/2015

Ankara Sanatoryum hastanesinde Kanser hastaları balık istifi taşınıyor

    1/12/2015 04:32:00 ÖS   Yorum yok

Kemoterapi tedavisi için bir ambulans servis aracı olarak kullanılıyor diğer ambulansın arızalı olduğu iddia edildi Başhekimin durumdan haberdar olduğu ancak bir şey yapmadığı iddia ediliyor

Ankara Sanatoryum hastanesinde Kanser hastaları balık istifi taşınıyor Kemoterapi tedavisi için bir ambulans servis aracı olarak kullanılıyor diğer ambulansın arızalı olduğu iddia edildi Başhekimin durumdan haberdar olduğu ancak bir şey yapmadığı iddia ediliyor

11/11/2014

İbni Sina'nın Kanser hastalarına suyunu içirin dediği Bal Kabağının Faydaları

    11/11/2014 01:16:00 ÖÖ   Yorum yok


Sindirimden, Bağışıklık Sistemine, Zayıflamadan, Kan Şekerini düzeltmeye kadar her derde deva

İbni Sina Yüz Yıllar önce söylemiş "Kanser hastalarına Bal Kabağı suyunu içiriniz" demiş Sindirimden, Bağışıklık Sistemine, Zayıflamadan, Kan Şekerini düzeltmeye kadar her derde deva çünkü tabii Doktor kontrolünde.


Her bir çekirdek tanesi mineral deposu günlük Demir ve Magnezyum ihtiyacını karşılıyor vücudun salatası da ayrı bir lezzet kabağın pişirilmediği için B ve K Vitamini kaybolmuyor kemikler için birebir ve olmazsa olmaz Kabak Tatlısı ama biraz farklı suda haşlanıp şerbetsiz piştiği için içindeki lifi kaybetmiyor Toksin Birikimine engel oluyor.

2/03/2014

Cerrahpaşa Hastanesinde Kanser hastalarına sedyede değil sandalyede bakılıyor

    2/03/2014 10:46:00 ÖS   Yorum yok
Kanser hastalarına sedyedeAslında onların sandalyede değil sedyede yatakta olmaları gerekiyor daha sakin daha hijyenik ortamda kanser tedavisi görüyorlar hepsi bir odada hem de sadece İstanbul'un değil Türkiyenin en büyük hastanelerinden birinde Cerrahpaşa'da 

iddialara göre bu görüntülerin sebebi Marmaray inşaat sırasında Hastanenin iki binası çökme tehlikesine karşı boşaltıldı

8/27/2013

Manisa'da Kanser hastası iki çocuk ilaç sıkıntısı yüzünden hayatını kaybetti

    8/27/2013 10:36:00 ÖS   Yorum yok
kanser hastalarını mağdur etmeye devam ediyor
Manisa'da Kanser hastası iki çocuk ilaç sıkıntısı yüzünden hayatını kaybetti
Karaborsadan başka çare yok ithal ilaç krizi kanser hastalarını mağdur etmeye devam ediyor SGK'nın ilaç firmaları ile anlaşmazlığı yüzünden bazı kanser ilaçları türkiye'ye getirilmiyor 

yaklaşık 300 ithal ilaç piyasada yok buna şimdi birde dövizdeki artış eklendi hastalar çaresiz kalınca devreye türk eczacılar birliği giriyor kanser hastaları istediği takdirde ilaçlar sipariş usulü ile yurtdışından özel olarak getirtiliyor ancak bu seferde ilacın fiyatı neredeyse on katına çıkıyor iddiaya göre getirtilen ilaçların masrafını sgk karşılamıyor çünkü dolar ve euro arttı Manisa'da Kanser hastası iki çocuk ilaç sıkıntısı yüzünden hayatını kaybetti

8/19/2013

Anlaşmasız özel Hastane ücretini Mahkeme kararı ile SGK'dan aldı

    8/19/2013 10:52:00 ÖS   Yorum yok
bir hasta yakının açtığı dava umut oldu herkese
Anlaşmasız özel Hastane ücretini Mahkeme kararı ile SGK'dan aldı
Sigorta geçmese de mahkemeden umutlanan bir karar geldi yargı sosyal güvenlik kurumu'nun anlaşması olmadığı halde özel hastanede tedavi gören kanser hastasının faturasını ödemesine karar verdi bir hasta yakının açtığı dava umut oldu herkese kanser tedavisi gören babasını özel hastaneye götürdü hastanenin sgk ile anlaşması yoktu hastane 57 bin lira fatura çıkardı aileye o da bu parayı ödedi bir ay sonra babası vefat etti.

5/29/2013

Kanser Hastalarının ithal ilaç sıkıntıları bitmiyor bir umut bekliyorlar

    5/29/2013 11:11:00 ÖS   Yorum yok
Kanser Hastalarının ithal ilaç sıkıntıları bitmiyor bir umut bekliyorlar her birinin elinde reçetesi sıra uzun bu uzun bekleyişler hastaları karaborsacıların eline düşürebiliyor.

3/31/2013

Türk Üniversitesi Kanser Hücrelerini yok eden Yeni bir ilaç geliştirdi

    3/31/2013 04:52:00 ÖS   Yorum yok
Kanser Hastalarına yeni bir umut doğdu 4 yıldır kanser tedavisi üzerinde araştırma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi hasta hücreleri yok edebilecek yeni bir ilaç geliştirdi 

 özel bir bileşimle hazırlanan ilacın benzer ilaçlara göre çok daha güçlü bir anti kanser özelliği olduğu belirlendi ilaç henüz deneme aşamasında gerekli testlerden geçtiği takdir de meme, prostat ve akciğer kanserleri tedavisinde kullanılacak.


3/06/2013

yüzde 90 başarı sağlayan nefes testi ile mide kanseri teşhisi

    3/06/2013 09:52:00 ÖS   Yorum yok

İsrailli ve Çinli bilim insanları, mide şikâyeti olan 130 hastada, yaptıkları nefes testlerinin yüzde 90’ının doğru sonuç verdiğini ortaya koydu.


British Journal of Cancer (İngiltere Kanser Dergisi), nefes testlerinin kanser teşhis yöntemlerini hızlandıracak ve devrim yaratacak bir buluş olduğu yorumunu yaptı.

İngiltere’de her yıl çoğu hastalığın ileri safhalarında olan yaklaşık 7 bin kişiye kanser teşhisi konuyor.

Tedavilere rağmen, hastaların yalnızca beşte biri teşhis konduktan en az bir yıl daha hayatta kalırken, beş yıl içinde yalnızca beşte biri ölüme meydan okuyabiliyor.
Biyopsinin yerini alabilir

Mevcut şartlarda, doktorlar biyopsi ile mide kanserini teşhis ediyor.

Ağız ve gırtlaktan geçirilen esnek bir kamera ile mide astarına iniliyor, buradan kitle alınıyor.

Yeni test sayesinde, doktorlar nefes örneklerinden mide kanseri olan hastalara özel görülen kimyasal maddelere ulaşabiliyor.

Kanser hastalarına özgü bazı geçici organik içeriklere sahip olan bu koku, doğru tıbbi ekipman ve köpekler kullanılarak tespit ediliyor.

Aslında nefes testi yeni değil. Araştırmacılar aralarında akciğer kanserinin de bulunduğu birçok kanser teşhisinin nefes testi yoluyla yapılabilmesi için çalışmalar yürütüyordu.

İsrail Teknoloji Enstitüsü’nde görevli Prof. Hossam Haick, bu yöntemle yapılan testlerin mide kanseri teşhisi için iyi bir yol olduğunu ortaya koydu.

Araştırmaya katılan hastaların 37’sinde mide kanseri, 32’sinde mide ülseri, 61’inde de başka mide şikâyetleri vardı.
Aşama da tespit edilebiliyor

Nefes testi, bu hastalıkların teşhis edilmesi ve ayrımında yüzde 90 başarılı olurken, mide kanserinin hangi aşamada olduğunu da tespit edebiliyor.

Bilim insanları, testin onaylanabilmesi için araştırmalarını daha fazla hasta üzerinde uygulamaya hazırlanıyor.

İngiltere Kanser Araştırma Merkezi Müdürü Kate Law, “Bu son çalışmanın sonuçları umut verici. Ama bulguların teyit edilmesi için daha geniş çaplı denemeler yapılması gerekecek” dedi.

Law, “Çoğu mide kanseri, ameliyat için gereken süreden daha geç teşhis edildiği için, hastaların yalnızca beşte biri tedavilerinin bir parçası olarak ameliyat olabiliyor. Mide kanserini önceden teşhis edebilecek herhangi bir test hastanın uzun dönem hayatta kalabilmesi için fark yarabilecek” diye konuştu. bbc türkçe

5/10/2012

kanser hastalarını kemoterapinin yan etkilerinden korumak için kök hücre kalkanı

    5/10/2012 02:40:00 ÖS   Yorum yok

Kemoterapi ilaçları hızla bölünen kanser hücrelerini öldürmeye çalışıyor ancak bu ilaçlar kemik iliği gibi sağlıklı vücut dokularına da zarar veriyor.

kök hücre kalkanı

Science Translational Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmada genetik olarak modifiye edilmiş kök hücreler kemoterapi sırasında kemik iliğini korumakta kullanılmış.

Cancer Research UK araştırmanın kemoterapinin yan etkileri ile savaşa yepyeni bir yaklaşım getirdiğini söyledi.

Tedavi sırasında zarar gören kemik iliği yeterli kan hücresi üretemiyor.


Tedavi sonucunda daha az akyuvar hücresi üretiliyor bu da enfeksiyon riskini artırıyor.

Alyuvarlardaki azalma ise nefes darlığına ve sürekli yorgunluğa neden oluyor.

Araştırmanın yapıldığı ABD'nin Seattle eyaletindeki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi'nden bilimadamları kemoterapinin yan etkilerinin kanser tedavisinde büyük sıkıntı yarattığını, bazen tedavinin durdurulmasına neden olabildiğini söyledi.
'Koruma kalkanı'

Araştırmacılar beyin kanseri olan üç hastanın kemik iliğini kemoterapi sırasında kök hücre kullanarak korumaya çalıştılar.

Araştırmacılardan Dr Jennifer Adair ''Kemoterapi tedavisi hem kanser hücrelerine hem de kemik iliklerine saldırıyor ancak bu yeni yöntemle iliklere koruyucu kalkanlar veriyoruz ve tedavide tek zarar gören tümör hücreleri oluyor''

Hastaların kemik ilikleri alındı ve bu iliklerden kök hücre çıkarıldı.


Daha sonra kök hücreler genetik olarak kemoterapiden zarar görmeyecek şekilde modifiye edildi ve vücuda geri yerleştirildi.

Araştırmacılardan Prof Hans-Peter Kiem ''Deney sonucunda hastaların kemoterapi ile daha iyi başedebildiklerini gördük'' dedi.

Araştırmacılar deneye katılan üç hastanın beyin kanserinin o cinsine sahip olan hastalara verilen tahmini yaşam süresi olan 12 aydan çok daha uzun yaşadıklarını söylediler.

Deneklerden biri, tedaviye başlanmasının üzerinden 34 ay geçmiş olmasına rağmen halen hayatta.

Cancer Research UK bilimadamı Prof Susan Short ''Bu çok ilgi çekici bir araştırma ve kemoterapi karşısında vücudu koruma çabasına yeni bir bakış açısı getiriyor'' dedi.

Short ''Ancak deneylerin devam etmesi gerek'' dedi.bbc türkçe

3/19/2012

dünyada sadece 35 kişide görülen su alerjisi olan hastalar ağlarsa ölüyor

    3/19/2012 02:39:00 ÖS   Yorum yok

onun hastalığı su alerjisi dünyada sadece 35 kişide görüldü hastalık o kadar tehlikelik hastalar ağlayamıyor bile ağlarsa ölecek suya alerjisi olan kadın ölüm tehdidi altında

hastalar ağlarsa ölüyor

doktorlar ona su alerjisi teşhisi koydu 27 yaşındaki iskoç kadın çok acı çekse bile ağlayamıyor ağladığında boyun kısmı ve yüzü kıpkırmızı oluyor onun için en zor olanı banyo yapmak genç kadın en fazla iki dakika içinde banyo yapmak zorunda doktorların umudu kanser hastaları için kullanılan ilaçlarda eğer oda işe yaramazsa kemoterapi görecek uzmanlar hastalığı sırasında verilen penisilin iğnesinin yol açtığını düşünüyor


Su ürtikeri bilim insanlarını da şaşırtan bir olgu.


Kimileri bunu, derinin yüzeyindeki ölü deri tabakasındaki kimyasalların su ile çözülüp derinin daha içlerine nüfuz etmesi üzerine bağışıklık sisteminin tepki vermesine bağlıyor.

Almanya'daki Avrupa Alerji Merkezi Vakfı (ECARF) kurucusu dermatolog Marcus Maurer, nedeni ne olursa olsun bu rahatsızlığın büyük bir sorun olduğunu söylüyor. "40 yıldır ürtikerle yaşayan, her sabah kabarcık ve ödemlerle uyanan hastalar var. Yaşam kalitesine etkisi bakımından en kötü cilt hastalıklarından biri" diyor.

2/17/2012

72 yaşındaki kan kanseri hastası karahindiba kökü ekstresi ile hastalığı tamamen yendi

    2/17/2012 10:06:00 ÖS   Yorum yok

Kanser hastaları için umut verici çalışma, Windsor Üniversitesi Onkoloji Servisi bilim insanları ve Windsor Bölgesel Kanser Merkezi ekiplerince ortaklaşa yürütülüyor.

karahindiba kökü ekstresi

Konuyla ilgili bilgi veren Dr. Caroline Hamm, karahindiba kökü ekstresinin eşsiz bir bitki olduğunu belirterek, bununla tedavisinden umut kesilerek evine gönderilen 72 yaşındaki bir hastanın iyileştiğini anlattı.

John DiCarlio isimli hastanın, 3 yıl süren yoğun lösemi tedavisinin ardından, yapılacak birşey kalmadığı için, kalan ömrünü ailesi ile birlikte geçirmesi için evine gönderildiğini belirten Dr. Caroline Hamm, "Laboratuvarda hazırlanan karahindiba ekstresini, John'un evine götürüp çay olarak hazırladık. Kendisine de nasıl hazırlayacağını öğreterek, bittikçe yenilerini verdik. 4 ay sonra kanser değerlerinde iyileşme saptadık. Aradan geçen 3 yılın ardından John, tamamen iyileşti" dedi.

Karahindiba kökü çayının, herkeste aynı etkiyi göstermediğine dikkati çeken Dr. Hamm, her hastanın ihtiyacı olan dozun belirlenmesinin önemli olduğunu ve buna yoğunlaştıklarını ifade etti.

Doktor tedavisi ve kontrolü altında olan, kemoterapi ya da düzenli ilaç kullanan kanser hastalarının, doktorlarına danışmadan bu çayı kullanmamalarını isteyen Dr. Caroline Hamm, bilim heyetinin Kanada Sağlık Bakanlığı'na ekstre ile ilgili yasal müracaatları yaptığını, bunun kabul edilmesi halinde klinik çalışmaların en az 21 hasta üzerinde başlayacağını söyledi.

Caroline Hamm, 6 ila 8 ay sürecek olan birinci aşamanın ardından, karahindiba kökü çayının hangi kanser türlerine ne oranda iyi geldiğinin belirleneceğini anlattı.
cumhuriyet portal 

8/08/2011

kanser hastalarının haftada en az 2,5 saat egzersiz yapmaları halinde kanserden ölme riski azalıyor

    8/08/2011 04:28:00 ÖS   Yorum yok

İngiltere'de kanser hastalarına yardım amaçlı Macmillan Cancer Support adlı dernek, tedaviden sonra hastanın sürekli istirahat etmesi ve temposunu yavaşlatması anlayışının terk edilmesi gerektiğini belirtti.


kanserden ölme riski azalıyor

Araştırmalara göre egzersiz, hastanın kanserden ölme riskini azaltıyor ve tedavinin yan etkilerini en aza indirgiyor. Derneğin "Move More" (Daha Fazla Hareket Et) başlıklı raporuna göre, İngiltere'de kanser tedavisi gören 2 milyon hastadan 1,6 milyonu fiziksel açıdan yeterince aktif değil. 'Kalp hastalığı ve oeteoporoz riski azalıyor' Macmillan, Sağlık Bakanlığı'nın da onayladığı yaklaşım çerçevesinde yetişkin kanser hastalarının haftada toplam 150 dakika orta derecede egzersiz yapması gerektiğine dikkat çekiyor. 

 Raporda, American College of Sports Medicine'ın araştırmalarına dayanarak birçok kanser türünde tedavi sırasında ve sonrasında egzersiz yapmanın sakıncası olmadığı belirtiliyor ve kanserden kurtulanların hareketsizlikten kaçınmaları öneriliyor. 

 Rapora göre, aktif bir yaşam tarzı, kanser ve kanser tedavisinin etkilerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olduğu gibi halsizlik ve kilo sorununu da önlüyor. 


 Macmillan'ın raporunda, "Araştırmalar, tedavi sırasında fiziksel egzersizin halsizliği artırmadığını aksine aksine hastayı enerjik kıldığını gösteriyor. Ayrıca egzersiz kanser tedavisi görenlerin kalp hastalıkları ve osteporoz riskini ve kanserin geri gelmesi olasığını azaltıyor" denildi.

5/10/2011

kanser tedavisinde kullanılan amigdal türkiyede malatya kayısısından üretilecek

    5/10/2011 11:49:00 ÖS   Yorum yok
 amigdal türkiyede

İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Petrol ve Akaryatık Analiz Laboratuvarı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yunus Önal, gazetecilere yaptığı açıklamada, kanser hastalarının tedavisinde kullanılan vitamin B 17 ya da diğer adı ile Amigdalin'in artık Malatya'da üretileceğini, bu maddenin acı kayısı çekirdeğinde yüzde 6 oranında bulunduğunu söyledi.


Kendisinin 3 yıl önce yaptığı bir araştırmada acı kayısı çekirdeğindeki Amigdalin'i izole ettiğini, yani ayrıştırdığını kaydeden Önal, bu çalışmayı kamuoyuna açıkladığını söyledi.

Önal, araştırmasının kamuoyunda büyük yankı uyandırması üzerine, 2 ay önce Hollanda'da yaşayan Gaziantepli bir iş adamının kendisi ile temas kurduğunu anlattı. Önal, şöyle konuştu:
''Söz konusu iş adamımızla telefon görüşmesinin ardından Malatya'da buluştuk. Bu konuda yatırım yapmak istediğini söyledi. Şu anda da ön hazırlıklarımızı tamamladık. İş adamımız şirket kurulumunu tamamladı. Kendi üzerime düşen tarafı ile ilk etapta Çin'den Amigdal'in ithal edilmesine karar verdik. Hatta numuneler geldi. Üniversitedeki laboratuvarda analizlerini yapıyorum. Daha sonra da Malatya'da bunun üretimine geçilecek. Burada yetiştirilen kayısı çekirdeğinden üretilen Amigdalin, öncelikle Türkiye'ye, daha sonra da dünyanın dört bir tarafına pazarlanacak.''

''İzin işlemleri konusunda Sağlık Bakanlığına başvurular da yapıldı'' diyen Önal, bu konunun Malatya'daki sanayinin çeşitlenmesi açısından önemli olduğunu belirtti.

Amigdalin'in kanser türleri içinde kullanılmadığı alanın bulunmadığını ifade eden Yunus Önal, şu bilgileri verdi:

''Amerika'da her yaş grubunda, her kanser türünde bilimsel olarak çalışılmış bir malzeme. Bunun kaynağının kayısı olması çok güzel. Amigdalin bademde de var, kiraz çekirdeğinde de var. Ama kayısıyı kusursuz kılan, bademde yüzde 2 oranında Amigdalin varken, kayısıda yüzde 6 oranında bulunması. Amerika'da satılan Amigdalin acı bademden elde ediliyor. Çin'deki, acı kayısı çekirdeğinden elde ediliyor.''

Amigdalin üretecek olan tesisin Malatya Organize Sanayi Bölgesi'nde kurulacağını anlatan Önal, ''Amacımız Malatya'da yetişen acı kayısı çekirdeklerinden bu maddeyi üretip pazarlamak. Kilosu perakendede 500 bin dolar'' dedi.

Önal, bu tesisin kurulmasının ve Amigdalin'in Malatya'da üretilecek olmasının Türkiye'deki kanser hastaları için de müjde niteliğini taşıdığını kaydederek, ''Amerika'da, Çin'de satılıyor. Ama yakın gelecekte Malatya'da kurulacak tesisten de herkes bunu temin edebilecek. Daha önce toz tabletti. Şu anda iğne olarak vurulabilecek şekilde ampulü de hazırlanmış durumda'' diye konuştu.

Kayısı ile ilgili başka bir çalışma daha yaptıkları bilgisini veren Önal, ''Malatya'mızda ve Türkiye'de yetişen tüm kayısı çeşitlerinin yağ içeriklerinin analizine başladık. Büyük bir kısmını toparlamıştık. Dünya çapında kayısı ile ilgili ne çalışılmamışsa bunların hepsini Malatya'mıza ve üniversitemize mal edeceğiz'' dedi.
cumhuriyet portal

5/02/2011

kanserle mücadelede en ilginç yöntem hastanın kan hücreleri seferber edilecek

    5/02/2011 06:22:00 ÖS   Yorum yok
en ilginç yöntem

Kanserle mücadelede, hastanın kan hücrelerini seferber etmeyi öngören yeni bir yöntem üzerinde araştırma yapılıyor.


Bu yöntem, hastanın kanından alınan akyuvarların laboratuvar ortamında ''eğitimden geçirilip'' kanser hücrelerinin hangileri olduğunu ezberlemelerini öngörüyor.

Araştırmacılar, vücuda geri konuldukları zaman, akyuvarların bir alt grubunu oluşturan ''hafıza T hücrelerinin'' kanserli hücre avına çıkarak bir yılı aşkın süre içerisinde tümörleri yok etmesini hedefliyor.

Bu tedavi yöntemi şu an için dünya çapında sadece bir avuç hasta üzerinde denendi.


Araştırmacılar, 5-10 yıl içerisinde halihazırda deney aşamasındaki yöntemin genel onay almasını umduklarını söylüyorlar.

Amerikalı araştırma ekibi, en ölümcül kanser türlerinden biri olan melanoma sahip dokuz hasta üzerinde yeni yöntemin nasıl sonuç verdiğini bir bilim dergisinde açıkladı.

İleri derecede melanomu olan dokuz hastanın da önce ciltlerinde başlayan kanser, vücutlarının diğer bölgelerine de yayılmıştı.

Bu aşamada melanom hastalarının çoğunluğu bir yıldan kısa süre içinde ölüyor.


Dokuz hasta üzerinde denenen T hücreli tedavi yöntemi, çoğunda kanserin ilerleyişini engelleyemese de, aralarından birinde kanser giderek küçülmekle kalmadı, iki yıl aradan sonra yapılan taramalarda kanser izine rastlanmaz oldu.

Dana-Farber Kanser Enstitüsü'nün gerçekleştirdiği deneyin başkanı Doktor Marcus Butler, henüz araştırmanın ilk aşamalarında olduklarını ve çok daha büyük sayıda hasta üzerinde yeni deneylere ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

BBC'nin sorularını yanıtlayan Doktor Butler, ''Laboratuvar eğitimli kanser öldüren T hücreleri, kansere karşı uzun süreli etki sağlayabilir.'' dedi.

Kansere karşı akyuvarlardan faydalanmayı amaçlayan ''immunoterapi'' deneylerinde karşılaşılan bir sorun, hastaya geri enjekte edilen T hücrelerinin ömrünün çok kısa sürede sona ermesi.
bbc türkçe yaşam

4/20/2011

kanser hastalıklarını nefes testi ile tespit etmek için elektronik burun geliştirdiler

    4/20/2011 10:21:00 ÖS   Yorum yok
elektronik burun geliştirdiler

İsrail Teknoloji Enstitüsü'nün araştırmaları sonucunda, kanser teşhisinde kullanılabilecek nefes testi, gerçek olmaya bir adım daha yaklaştı.


Araştırmacılar, akciğer, beyin ya da boyun kanseri hastalarının nefesindeki kimyasalları teşhis edebilecek bir "elektronik burun" üretti.
Ancak nefes testinin hastanelerde kullanılabilecek hale gelmesi için uzun süre daha araştırma yapılması gerektiği belirtiliyor.

İsrail Teknoloji Enstitüsü tarafından yapılan ve İngiltere'deki Journal of Cancer'da yayımlanan araştırmaya 80 gönüllü katıldı.

Bu kişilerden 22'sinde çeşitli baş ve boyun kanserleri, 24'ünde akciğer kanseri vardı.


Kalan 36 gönüllü ise sağlıklı bireylerdi.

Prototip nefes testi, nefeste kanser belirtilerini test etmek için kimyasal bir yöntem kullanıyor.

Bu testin bir gün muayenehanelerde hızlı teşhis yapılabilmesinde kullanılabileceği umuluyor.

Araştırmayı yürüten profesör Hossam Haick, "Baş ve boyun kanserlerini teşhiste yeni yöntemler bulunması gerek, çünkü bu hastalıkların teşhisi oldukça karmaşık ve özel testler gerektiriyor" dedi.

İngiltere'deki Kanser Araştırması Vakfı'ndan (Cancer Research UK) Doktor Lesley Walker da, başarılı bir tedavi için hastalığın mümkün olan en kısa sürede teşhis edilmesinin çok önemli olduğunu söyledi.

Walker, "Bu ilginç ön bulgular, genellikle ileri aşamalarda teşhis edilen baş ve boyun kanserlerine yönelik bir nefes testi geliştirilmesi açısından olumlu" dedi ve ekledi "Ancak bunun çok erken aşamadaki çok küçük bir araştırma olduğunu belirtmek lazım. Dolayısıyla, hastanelerde kullanılması için hastalarla daha fazla araştırma yapılması şart."
bbc türkçe sağlık

3/30/2011

kemoterapi tedavisi nedeniyle kısır kalan kadınlar hamile olabilecek

    3/30/2011 11:35:00 ÖS   Yorum yok
kadınlar hamile olabilecek

ABD’de çalışan Prof. Kutluk Oktay göğüs kanseri tedavisi gören İngiliz hastanın kemoterapi öncesi alınıp dondurulan yumurtalık dokusunu başarıyla yerine nakletti. Öncü nitelikli ameliyat kemoterapi nedeniyle kısır kalan kadınlar için umut yarattı.


ABD’de çalışan ve kısırlık tedavisi konusunda dünyanın en önde gelen uzmanlarından biri kabul edilen Prof. Dr. Kutluk Oktay kanser tedavisi gibi nedenlerle doğurganlığını yitiren kadınlar için umut yaratan bir gelişmeye imza attı. Göğüs kanseri tedavisi nedeniyle kemoterapi tedavisi gören ve 39 yaşında menopoza giren İngiliz hasta Rebecca Leach’in daha önce yumurtalığından alınıp dondurulan bir doku tekrar dikildi. Dünyada bir ilk olan ve Kutluk Oktay tarafından gerçekleştirilen operasyonda Da Vinci robotu kullanıldı.

İngiliz onu Skype’tan buldu


Büyük bir hassasiyete sahip olan ve daha önce kalp ameliyatlarında kullanılan Da Vinci 5 yıl önce Leach kemoterapiye girmeden önce alınan dondurulmuş dokuyu başarıyla nakletti. İngiltere’nin başkenti Londra’da yaşayan Rebecca Leach, konu hakkında Skype üzerinden yaptığı danışmalardan sonra Kutluk Oktay’ın görev yaptığı New York’ta bıçak altına yattı.

Ameliyat öncesi bir yıl dünya çapında çok sayıda jinekolog ve doğum uzmanıyla görüşen Leach sonunda Oktay’da karar kıldı. Doktor Oktay öncü nitelikteki ameliyatın başarı şansının düşük olduğunu söylemesine rağmen eski bir iş kadını olan Rebecca Leach ameliyat olmak istedi.
Bunun üzerine Leach’in yumurtalığı Da Vinci robotu tarafından kesildi ve daha önce alınıp dondurulan doku tekrar içeri dikildi. Diğer doku parçaları dikilemeyecek kadar küçük olduğundan diğer yumurtalığa enjekte edildi. Leach ameliyattan sadece birkaç saat sonra taburcu edildi.

PROF. OKTAY’DAN ‘DONDURMA’ NAKİL


DÜNYANIN en ünlü kısırlık uzmanlarından olan Prof. Dr. Kutluk Oktay, ilk yumurtalık naklini 1999’da yaparak menopoz yaşını geciktirme konusunda önemli bir adım atmıştı. Oktay Hacettepe Üniversitesi’nden mezun oldu. ABD Başkanı’na danışmanlık yapan kurulda kanserin kısırlık üzerindeki etkileri konusunda uzman olarak katıldı. Daha sonra el derisinde yumurta büyüterek kısırlığa karşı dev bir adım attı. Tıp kariyerinin 10 yılını ABD’deki Cornell Üniversitesi’nde geçiren Oktay, 2008 yılında buradan ayrılarak New York Medical College’ta kısırlık tedavisi birimini kurdu. ABD’nin Ulusal Sağlık Enstitüsü’nden bugüne kadar 3 araştırma fonu alan Oktay, menopoz tedavisi konusundaki çalışmalarını sürdürüyor.
hürriyet dünya

3/26/2011

izmir'e en kapsamlı onkoloji hastanesi için yardım kampanyası başlatılıyor

    3/26/2011 09:48:00 ÖS   Yorum yok
yardım kampanyası başlatılıyor

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Kansere Değil, Hayata Şans Ver'' sloganıyla yola çıkılan sosyal sorumluluk projesinin hayata geçirilmesi için Egeli hayırseverlerin desteklerini beklediklerini belirterek, ''Türkiye'nin göz bebeği olacak bir hastane yapmak istiyoruz'' dedi.


İnsanların en çok ''3K'' olarak nitelendirilen kalp, kaza ve kanser nedeniyle yaşamlarını yitirdiğini belirten Füzün, kalp ve kanser hastanesi inşa etmek için çaba gösterdiklerini, Salih İşgören Vakfı'nın kalp hastanesini yapacağını, onkoloji hastanesi yapılması amacıyla da yardım kampanyası başlattıklarını açıkladı.

İlk bağışın hayırsever Hakkı Keleşoğlu'ndan geldiğini belirten Füzün, kampanyaya Uluslararası Lions Kulüpleri 118-R Yönetim Çevresi Federasyonu ve Sağlık-Eğitim Muhabirleri ve Danışmanları Derneği'nin (SEMDER) destek vereceklerini bildirdi.


Türkiye'de ilk olacak


Füzün, radyasyon onkoloji, medikal onkoloji, kemoterapi üniteleri, yataklı servisleri, ameliyathaneler, gündüz tedavi merkezi, palyatif bakım merkezi ve sosyal alanlarıyla son teknoloji cihazlarının yer alacağı hastanenin 30 milyon liraya tamamlanmasını planladıklarını anlatarak, Ege Bölgesi ve Türkiye geneline hizmet edecek hastane projesine Egeli tüm hayırseverlerin destek vermelerini istedi.

Hastanede Türkiye'de bir ilki hayata geçireceklerini kaydeden Füzün, şu bilgileri verdi:


''Bazı kanser hastalıklarının tedavisinde ameliyat ve ışın tedavisinin aynı anda yapılması gerekiyor. Tümör alındıktan sonra karın bölgesinde kanser hücresi kalmaması için karın açıkken ışınlama yapılıyor. Türkiye'de bu yöntemin uygulandığı bir merkez yok. Hastanemizde karın açıkken ışın tedavisinin yapılabileceği bir ünite olacak. Artık bir çok kanser tedavisi moloküler ve genetik tanı yöntemleri sonrası hedeflenmiş kanser ilaçları ve teknik olarak gelişmiş radyoterapi cihazları ile birlikte uygulanıyor. Hastalar bu tedaviler sırasında ve sonrasında nitelikli bakım istiyor. Türkiye'nin göz bebeği olacak bir hastane yapmak istiyoruz.''

Füzün, kampanyanın tanıtımı için ilk olarak yakın zamanda Lions Kulüpleri 118-R Yönetim Çevresi Federasyonu tarafından bir balo düzenleneceğini, elde edilen gelirin üniversitenin yardım hesabına yatırılacağını sözlerine ekledi.


''Her yıl yeni 3 bin kanser hastası"

DEÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Eyüp Hazan da, hastanelerine her yıl 3 bin civarında yeni kanser hastasının geldiğini ifade ederek, ''Türkiye'de ve özellikle İzmir'de çok az sayıda her olanağa sahip onkoloji hastanesi var. Hastane projesini gerçekleştirebilirsek Ege Bölgesi'nin en iyisi Türkiye'nin sayılı onkoloji hastanelerinden birine sahip olacağız'' diye konuştu.

Hazan, hastanelerinde yoğun talep nedeniyle onkoloji hastalarına randevu verildiğini, bu yüzden hastaların bazılarının tedavilerinin geciktiği hissine kapıldığını, yeni hastanenin hizmete girmesiyle randevu sürelerinin kısalacağını, hastaların anında tedavi edileceğini belirtti.
Uluslararası Lions Kulüpleri 118-R Lions Yönetim Çevresi Federasyon Başkanı Nasuhi Öndersev de hastalara şifa olacak bir proje içerisinde yer almaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, ''Bölgemize ve ülke geneline hizmet edecek bir onkoloji hastanesi kazandırmak, hastaların daha kaliteli sağlık hizmeti almasını sağlamak, kanser konusuna dikkati çekerek, toplumsal duyarlılık yaratmak amacıyla bu projede yer alıyoruz. Hepimizin ileride bu yapılacak olan hastanede tedavi görme olasılığını unutmadan, Ege Bölgesi'ndeki 60, İzmir'deki 35 kulübümüzün üyeleriyle, yakınlarıyla, çevremizi de kullanarak, hastaneyi hayata geçirmek için çaba göstereceğiz'' dedi.

Projeye gönüllü destek veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Projeler Sorumlusu Burcu Tuna ise, hastanenin kuruluşuna destek olmak için elinden geleni yapacağını ifade etti.
cumhuriyet portal

2/06/2011

yeni torba yasaya göre doğum izinleri ve kanser hastalarının durumu

    2/06/2011 05:53:00 ÖS   Yorum yok
kanser hastalarının durumu

Muhalefetin ve sendikaların tepkileri arasında görüşülmeye devam eden Torba Tasarı’da 5’inci bölüm de geçti. Meclis’te kabul edilen “Torba Tasarı”nın 5’inci bölümüne göre, memurlara, doğumdan sonraki 1 yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemeyecek.


Kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı olan memura ise 18 aya kadar izin verilecek.

Kabul edilen maddelere göre, yeni düzenlemeler şöyle olacak:

24’üncü haftadan sonra

Doktor raporunda belirtilmesi halinde hamileliğin 24’üncü haftasından önce ve her halde hamileliğin 24’üncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki 1 yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecek. Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve vardiyası yaptırılmayacak.

Doğum yapan memura verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden, eşi doğum yapan memura ise doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine 24 aya kadar aylıksız izin verilecek. 3 yaşını doldurmamış bir çocuğu evlat edinen memurlar, 24 aya kadar aylıksız izne ayrılabilecek.

Burslu olarak ya da bütçe imkanlarıyla yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilen veya sürekli görevle yurtdışına atanan memurlar veya yurtdışına kamu kurumlarınca gönderilen öğrencilerin memur eşlerine, görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilecek.

5 yıllık memura yıllık izin


5 hizmet yılını tamamlayan memura, en fazla 2 defada kullanılmak üzere, toplam 1 yıla kadar aylıksız izin kullandırılabilecek. Memurlar, askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılacak.

Kanser hastasına 18 ay izin


TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen “Torba Tasarı”nın 5’inci bölümündeki maddelere göre kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı olan memura ise 18 aya kadar izin verilecek.
Tasarının önceki gece kabul edilen maddelerine göre, kurumlarında atama imkanı olmayan memurlar, Devlet Personel Başkanlığı’nca başka kurumdaki boş kadroya atanabilecek.

Geçici görev yılda 6 ay

MEMURLAR, geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurumlarda geçici görevlendirilebilecek. Geçici süreli görevlendirme süresi bir yılda 6 ayı geçemeyecek.
hürriyet ekonomi

12/27/2010

kanser hastası genç kıza 6 ay ömür biçtiler 6 yıldır mücadele ediyor

    12/27/2010 03:36:00 ÖS   Yorum yok

Henüz 26 yaşında bir genç kızken önce mide, ardından kolon ve akciğer kanserine yakalanan, daha sonra kanser hücreleri karaciğer ve beynine sıçrayan Dida Kaymaz, doktorların 6 ay ömür biçmesine rağmen 6 yıldır kanserle mücadelesini sürdürüyor.

 genç kıza
Kansersiz Yaşam Derneği Başkanı 32 yaşındaki Dida Kaymaz, yaşama sevincinin yanı sıra çevresine saçtığı pozitif enerjiyle dikkati çekiyor.

Tanımayanların kanser hastası olduğuna inanamadıkları Dida Kaymaz, güçlü iradenin, inancın ve ölümcül bir hastalığın, sevgiyle ve iradeyle nasıl üstesinden gelinebileceğinin adeta canlı örneğini oluşturuyor.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .