-->

3/29/2019

Her yıl 300 bin kadın sezaryen doğum sonucu hayatını kaybediyor

    3/29/2019 09:56:00 ÖS   Yorum yok
hayatını kaybediyor

İngiltere'de Queen Mary Üniversitesi'nin araştırmasına göre dünya genelinde her yıl 300 bin kadın sezaryen doğum nedeniyle hayatını kaybediyor.


sezaryen doğum nedeniyle ölümler en çok gelişmekte olan ülkelerde yaşanıyor.

Araştırmanın, sezaryen doğum yöntemi ve kadın sağlığıyla ilgili en kapsamlı araştırma olduğu belirtildi.

BBC Sağlık Muhabiri Richard Galpin'in haberine göre araştırmacılar 12 milyon gebe kadının sağlık verilerini inceledi.

Bilim insanları, sezaryen yöntemiyle doğum yapan kadınlarda ölüm riskinin beklenenin çok üstünde olduğunu sonucuna vardı.

Sezaryen doğum yapan kadınlarda ölüm oranı özellikle Sahra Altı Afrika bölgesinde yüksek. Bu oran, İngiltere gibi gelişmiş ülkelere kıyasla yüz kat fazla.

Bu bölgelerde sezaryen yöntemiyle doğan bebeklerin de yüzde 10'u, doğum sırasında veya doğumdan kısa bir süre sonra ölüyor.

Araştırmanın sonuçları İngiliz Lancet dergisinde yayımlandı. KAYNAK: BBC Türkçe

1/10/2019

Honda Walking Assist Device yürümekte zorlanan felçli hastalar için

    1/10/2019 11:07:00 ÖS   Yorum yok

Honda Walking Assist Device ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nden İzin Aldı Hafif cihazlarla inme hastalarına yürüyüş sorunları olan yararları gösterilmiştir.



Honda, ABD Yürüyüş ve Gıda İdaresi Başkanlığı'ndan (FDA) Yürüme Yardımı Cihazı için, azaltılmış yürüme kabiliyetine sahip kişileri desteklemek için geliştirilen dış giyilen bir cihaz olan Premarket Bildirimini aldığını duyurdu. Bu FDA izni cihazın ticari dağıtımı için zorunlu olmakla birlikte, Honda henüz Yürüme Yardımı Cihazı için herhangi bir iş planı açıklamadı.

yürümekte zorlanan felçli hastalar

Hafif, robotik cihaz, yürüyebilen, ancak dünyanın önde gelen yetişkin, uzun süreli sakatlık nedeni olan felç nedeniyle yürüme açıkları olan insanlar üzerinde kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Kullanıcının beline ve bacaklarına ortotik olarak giyildiğinde, hastanın daha hızlı ve daha ileri yürümesini sağlayarak daha verimli ve simetrik yürüyüş desenlerini kolaylaştırır. Honda Walking Assist Device, eğitimli sağlık profesyonelleri tarafından klinik bir ortamda kullanıldığında nöromüsküler iyileşmeyi desteklediğini kanıtlamıştır.

felçli hastalar için

Honda Ar-Ge Amerika Başkanı Frank Paluch, "Honda Ar-Ge'nin odak noktası, insanların yaşamlarını daha iyi hale getiren bir teknoloji oluşturmaktır, bu nedenle bu FDA izni, Honda'nın araştırma ve geliştirme çalışmaları için önemli bir başarıdır." Dedi. “Bu, Honda'nın daha fazla insanın bağımsız mobilite sevincini deneyimlemesine izin veren ürünler geliştirme hedefine ulaşmak için bir adım daha atmasını sağlıyor.”

robotik yürüme cihazı

Honda Walking Assist Device, sağ ve sol motorlara yerleştirilmiş sensörler ile yürürken kalça eklem konumlarını algılar ve bacaklara hafif bir yardımcı kuvvet sağlayarak alt ekstremite hareketlerine kılavuzluk eder. Cihaz, sol-sağ simetriyi, hareketli kalça açısı aralığını, yürüme hızını ve diğer yürüme parametrelerini izler ve bu özellikleri, verilerin kişisel bir bilgisayarda analiz edilmesini sağlayan, kullanıcının ölçüm geçmişi ile ilişkilendirir.

11/16/2018

Sabah kahvaltısı yapmayanlar Diyabet hastası oluyor

    11/16/2018 02:38:00 ÖÖ   Yorum yok

Kahvaltı etmeden güne başlayanlar sağlıksız bir yaşama adım atmış oluyor kahvaltı yapmadan güne başlayanların sigara içme isteği de artıyor

Diyabet hastası oluyor

Araştırmalar sabah kahvaltısının ve kahvenin ikinci tür diyabete yakalanma riskini düşürdüğünü ortaya koydu. Kahvedeki anti-oksidan maddeler iltihabı önlüyor, metabolizma ve sindirim sistemini olumlu etkiliyor.

Kahvaltı etmeyenler günü sağlıksız geçiriyor. 


Açlık hissettiğinde tatlı bir şeyler atıştırıyor, hatta sigara içiyor. Alman Diyabet Merkezi’nden Dr. Sabrina Schlesinger ve ekibinin yaptığı ve bir beslenme bilimi dergisinde yayımlanan araştırmanın sonuçları böyle bir tabloyu ortaya koyuyor.

Beslenme uzmanlarının sağlık verilerini incelediği 96 bin kişinin yaklaşık 5 bini zamanla ikinci tip diyabete (şeker hastalığı) yakalanmış. Fazla kiloluların genellikle kahvaltı etmedikleri ortaya çıkmış. Bedenin yağ bağlamasının ikinci tip şeker hastalığına yakalanma riskini arttırdığı kanıtlanmış.

Diyabetten korunma da düzenli kahvaltı önemli rol oynuyor. Kahvaltı sofrasında içecek olarak ne alınması gerektiğine gelince. Su mu, portakal suyu mu, yoksa çay mı?

Scientific Information on Coffee (ISIC) Enstitüsü tarafından yapılan meta araştırmaya göre kahvaltıya en uygun içecek kahve. Enstitü Avrupa’nın en büyük 6 kahve şirketi tarafından finanse edildiğinden, bu tavsiye pek şaşırtıcı olmasa gerek. Ancak bu enstitü bağımsız çalışıyor ve üniversitelerle de işbirliği yaptığı için araştırmaları bilim çevrelerinde ciddiye alınıyor.

kahve iltihaplanmayı önlüyor

Enstitünün araştırmasına göre kahve ikinci tip diyabete yakalanma riskini yüzde 25 oranında düşürüyor. 


Stockholm Karolinska Enstitüsü’nde tıp ve farmakoloji dersleri veren Matthias Carlström bu sonuca 1 milyon 185 bin kişi üzerinde araştırma yaparak vardıklarını açıkladı.

Aarhhus Üniversite Kliniği’nde çalışan tıp profesörü Kjeld Hermansen kahvenin koruyucu etkisinin içerdiği antioksidan maddelerden kaynaklandığını söylüyor. Hermansen kahvenin iltihaplanmayı önlediğini ve sıcak içilen kahvenin metabolizmaya ve bağırsak florasının zenginleşmesine katkıda bulunduğunu belirtiyor.

Profesör Hermansen kadın ve erkeklerin günde üç ila dört fincan kahve içmesini tavsiye ediyor. Ayrıca çarpıntı yapmasından ve tansiyonu arttırmasından endişe edenlere de, aynı etkiyi yaptığı için kafeini alınmış kahve içmelerini salık veriyor. KAYNAK: Deutsche Welle Türkçe

11/01/2018

Eski Hemşireden şok eden itiraf Hastaları nasıl öldürdüm

    11/01/2018 01:34:00 ÖÖ   Yorum yok

Almanya'da Hitler'den sonra en büyük seri katil ilan edilen hemşireden kan donduran itiraflar mahkeme salonunda geldi eski hemşire 100 hastayı gözünü kırpmadan nasıl öldürdüğünü böyle itiraf etti.

Hastaları nasıl öldürdüm

Görev yaptığı iki hastanede hastalara aşırı dozda ilaç vermekle suçlanan Niels, suçlamaların "neredeyse tamamını" kabul etti.

Högel'in cinayetleri iş arkadaşlarını etkilemek için işlediği öne sürülüyor.

Eski hemşirenin kalp yetmezliği ve dolaşım sorunlarıne neden olan ilaçlar enjekte ettiği hastalardan bazılarını daha sonra kurtarmaya çalıştığı belirtiliyor.


Högel daha önce de bazı hastalarını öldürmekten suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.

Mayıs ayına kadar sürmesi beklenen ve kurbanlar için bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan duruşma, toksikoloji testleri için bazı hastaların mezarlarının açılmasından sonra yapılıyor.

Högel'in 1995-2005 yılları arasında Oldenburg'da 36, Delmenhorst kentinde de 64 hastayı öldürdüğü öne sürülüyor.

BBC Berlin Muhabiri Jenny Hill, ölenlerin yakınlarının Alman sağlık makamlarını, cinayetleri önlemek için hiçbir şey yapmamakla suçladığını aktardı.

'Daha fazla hastayı öldürüp yakmış da olabilir'
Alman savcılar, Högel'in başka hastaları da öldürüp yakmış olabileceğini söylüyor.

Högel, 2005'te Delmenhorst'ta bir hastaya gizlice iğne yaparken yakalanmış, cinayete teşebbüs suçundan 7 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

2014'te 2 kişiyi daha öldürmek ve 2 hastayı da öldürmeye teşebbüsten suçlu bulunarak müebbete mahkum olan Högel, duruşma sırasında 30 hastayı aynı yolla öldürdüğünü itiraf etmişti. KAYNAK: BBC türkçe

10/27/2018

Diyabet hastalarını enjeksiyon derdinden kurtaracak buluş

    10/27/2018 03:27:00 ÖÖ   Yorum yok

Tip 2 Diyabet hastalarını en az bir yıl süreyle iğne yapma derdinden kurtaracak olan buluşu Hollandalı bilim insanları geliştirdi

enjeksiyon derdinden kurtaracak

Yeni bir diyabet tedavisi ile insülin enjeksiyonuna son verilebilir Guardian gazetesinin haberine göre bir saat süren bir ameliyatın sonunda, hastalar bir yıl boyunca insülin enjeksiyonuna ihtiyaç duymuyor.

Amsterdam Üniversite Hastanesi'nde görevli gastroenteroloji profesörü Jacques Bergman, "Bu tedavi sayesinde insülin kullanımı ertelenebilir hatta son bulabilir. Bu çok ümit verici" dedi.

Bergman ameliyatın hastalara hiç acı vermediğini de söyledi.

Küçük bir balon ile


Bilim insanları küçük bağırsakta mukoza zarını yok ederek yeni bir zarın gelişmesini sağlıyorlar ve bu süreçte de Tip 2 diyabet hastası olan kişilerin kan şekeri düzeyleri istikrarlı hale geliyor.

Amsterdam'da 50 hasta üstünde denenen işlemde hastanın ağzından küçük bağırsağa ucunda küçük bir balon olan bir tüp sokuluyor.

Balon sıcak suyla dolduruluyor ve mukoza zarı ısıyla yakılıyor. İki hafta içinde yeni bir mukoza zarı oluşuyor ve hastanın sağlığında iyileşme görülüyor.

"Yüzde 90 oranında istikrarlı"


Tedaviden bir yıl sonra bile hastalığın yüzde 90 istikrarlı olduğu da görüldü.

Araştırmalara göre Tip 2 diyabet hastalarında küçük bağırsaktaki mukoza zarındaki gıda emilimiyle insülin direncinin gelişmesi arasında bir bağ var.

Hollanda medyasına konuşan Bergman "Operasyondan bir gün sonra hastaların kan şekeri düzeyinde muhteşem bir iyileşme görüyoruz. Şimdi asıl mesele şu: Bu kalıcı bir tedavi mi, yoksa bunu tekrarlamamız mı gerekli? İnsülin tamamıyla bırakılmalı mı?" dedi.

Bergman, "Ancak ilk sonuçlar o kadar iyi ki hastaların çoğu tedaviden sonra insülin kullanmayı bıraktı" diye de ekledi.

Bu yeni buluş özellikle ilaç alan kan şekeri düzeyi yüksek olan sınırdaki hastalar için uygun.

İnsülin enjeksiyonlarından kurtulmanın yanısıra araştırmacılar, bu tedaviyi alan hastaların kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarına, böbrek sorunlarına, aynı zamanda ayak ve ellerdeki uyuşmalara maruz kalmalarının daha düşük olduğunu söylüyor.

Şimdi araştırmalar yaşları 28-75 arasında değişen 100 kadar hasta üzerinde sürdürülecek.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .