-->
tedavi yöntemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tedavi yöntemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/18/2012

tıp dünyasından ilaçlarını içmeyi unutanlar için hayat kurtaracak buluş

    2/18/2012 07:25:00 ÖS   Yorum yok

ABD’de bilim insanları, gelecekte ilaç kullanımını tamamen değiştirecek çığır açıcı bir deneye imza attı.

hayat kurtaracak buluş

Massachusetts Institute of Technology (MIT), Harvard Üniversitesi ve Cleveland Western Reserve University tarafından gerçekleştirilen çalışmada, kadın deneklerin derilerinin altına, implantasyon yöntemiyle bir çip yerleştirildi. Çipin içinde bulunduğu cihaza aynı zamanda, osteoporoz hastalığından muzdarip deneklerin kullanmaları gereken ilaçtan konuldu.

12 ay kullandılar


Kablosuz olarak uzaktan kumanda edilebilen ve MicroCHIPS adlı firma tarafından üretilen çipe daha sonra, belirli aralıklarla belirli dozajda ilacı, hastanın kanına karıştırma komutu verildi. 12 ay boyunca gerçekleştirilen deney sonunda, hastaların, konvansiyonel yöntemlerle aynı ilacı kullanmaları durumunda sağlayacakları düzelmeye denk bir iyileşme olduğu tespit edildi.

Sıra uzaktan tedavide


DOKTORLAR, bu yeni tedavi yönteminin yaygın şekilde kullanılmasının erken olduğunu belirtiyor. İlk deneylerde kullanılan çipler, hastaya yalnızca birkaç santimetre uzaklıktan kontrol edilebiliyor. Şimdi amaç, cihazı geliştirmek ve “tele-ilaç” adı verilen, hastanın uzaktan tedavi edilmesine yarayan bu yöntemin geliştirilip resmen uygulamaya sokulmasını sağlamak.

Çipin içinde bir eczane

1- Çok hazneli bir ilaç yayma çipi derinin altına yerleştirildi.
2- Hazneler, platin ve titanyumdan yapılma bir zarla kapatıldı.
3- İstendiğinde ya da programlandığında, bu zar elektrik akımıyla eritiliyor ve ilaç kana karışıyor.

9/07/2011

türkiye'de kayıtlı 4525 hıv aids vakası var hasta sayısı giderek artıyor

    9/07/2011 10:08:00 ÖS   Yorum yok

Uzmanlar, hastalığın halen tam olarak kontrol altına alınamadığını, HIV/AIDS ile yaşayanların haklarında ciddi sorunların bulunduğunu belirterek “HIV ve AIDS konusunda bilgisizlik, ayrımcılık ve damgalama en önemli sorunlar arasında geliyor” dedi.


hasta sayısı giderek artıyor
30 yıldır tüm dünyada yayılan ve 33.3 milyon kişiyi etkileyen HIV/AIDS’in toplumun her kesiminden insanda görülebileceği belirtiliyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2000 yılında HIV ile yaşayan sayısı 158 iken, bu sayının 2004’te 210’a, 2007’de 376’ya, 2010’da ise 627’ye çıktığı vurgulanıyor. Pozitif Yaşam Derneği İletişim Sorumlusu Çiğdem Şimşek, dünyadaki HIV virüsü taşıyan insanların yüzde 48’ini kadınlar, yüzde 7,5’ini ise çocuklar oluşturduğunu söyledi. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı Küresel AIDS’in geçen yılki raporuna göre, tüm dünyada hastalıkla enfekte olan kişi sayısında yüzde 19 düşüş yaşandığını, ancak AIDS için halen kesin olarak bilinen bir tedavi yöntemi bulunmadığını anımsatan Şimşek, "Doğru zamanda ilaç tedavisine başlanılması hastalıkta çok önemlidir. HIV pozitifler düzenli ilaç kullanarak AIDS evresine gelmeden sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmekteler. Tanının geç konulması durumunda da hasta ilaç tedavisi yapılabilmektedir” dedi.

Şimşek, özetle şunları kaydetti: “AIDS ile yaşayan bir hastaya dokunarak, öpüşerek veya yanında bulunarak hastalığı kapmak mümkün değildir. Ayrıca AIDS evcil hayvanlardan, tuvaletlerden, yüzme havuzlarından, tabak ya da bardaklardan bulaşıcı özellik göstermez. Bu nedenle insanların bu konularda korkutulması ya da yersiz bir kaygıya neden olması çok yanlıştır. AIDS’in ana bulaşma yolu seksüel birleşme, uyuşturucu kullanıcılarının enjektörlerini paylaşması ve çok da az olsa kan transferidir. Ne yazık ki, AIDS hastalığına yakalanmış hamile bir kadının daha doğmamış bebeği de bu hastalığa yakalanmış demektir. AIDS’in yaygınlaşmasını önlemek adına hastaların düzenli olarak Sağlık Bakanlığı’nın ücretsiz olarak düzenlediği testleri yaptırmaları gerekir. Sağlık Bakanlığı tarafından eylül ayında açıklanması planlanan ücretsiz AIDS Danışma Merkezleri'ni de kamuoyuna duyuracağız.”

HIV/AIDS’in belirtilerinden bazıları;


- Fiziksel ve zihinsel aktiviteleri etkileyen, sebebi açıklanamayan aşırı bir yorgunluk,

- Zayıflama yada diyet gibi herhangi bir aktivite söz konusu olmadan iki aydan kısa bir sürede 7-10 kilo kaybı,

- Birkaç haftanın sonunda ateşin açıklanamayacak bir şekilde 39 derecenin üstüne çıkması,

- Uyku sırasında kişinin üstünü sırılsıklam edecek derecede terleme

- Sebebi bilinmeyen bir şekilde vücuttaki salgı bezlerinin kabarması

- Israrla devam eden ishal

- Herhangi bir solunum enfeksiyonuyla meydana gelen ve çok uzun süren kuru öksürük,

- Deri üstünde ya da altında oluşan kat kat, yada yükselen bir şekilde leke ve şişliklerin meydana gelmesi.



AIDS’den korunmanın 3 temel yolu:


-Korunaklı ilişki (Kondom, prezervatif kullanmak),

-Kan ve kan ürünlerinin kullanımında dikkatli olmak

-HIV ile yaşayan anne adaylarının hamilelik öncesi ve sonrasında tedavi görmesi. 

2/11/2011

prostat tümörlerinin dna şifresi çözüldü tedavi için ilaç geliştiriliyor

    2/11/2011 06:08:00 ÖS   Yorum yok
tedavi için ilaç

Erkeklerin korkulu rüyası prostat kanserinde çığır açacak gelişme.


ABD’deki Harvard Tıp Fakültesi araştırmacıları, yedi hastaya ait prostat tümörlerinin tüm DNA şifresini çözmeyi başardı.

Bu sayede hastalığın arkasında yatan genetik bozukluklar en ince ayrıntısına kadar saptanıp kişiye uygun tedavi yöntemleri geliştirilebilecek.

Şimdi bu bozuk genlerin “yeniden düzenlenmesini” sağlayacak ilaçlar için çalışmalar yapılıyor. Araştırma prostat kanserinde bugüne kadar bilinmeyen birçok noktayı da ortaya çıkardı.
hürriyet dünya
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .