Ramazan ayında oruç tutarken tok tuttuğu zannedilen besinler |
tansiyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tansiyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7/08/2013
Ramazan ayında oruç tutarken tok tuttuğu zannedilen besinler
seyyah1906
7/08/2013 11:56:00 ÖS
Yorum yok
5/29/2013
şeker hastası tek ameliyatla uyku apnesinden, tansiyondan kurtuldu kilo verdi
seyyah1906
5/29/2013 11:58:00 ÖS
Yorum yok
Bu yeni yöntemin başarı oranı yüzde yüze yakın 13 yıllık şeker hastası olan ebru hanım bu teknikle hayata yeniden başladı adeta ameliyat olan ebru hanım şeker hastalığını yenmekle kalmadı hem tansiyonu normale döndü, hem uyku apnesinden kurtuldu hem de 17 kilo verdi.
5/08/2013
Güneşte kalma uyarıları değişebilir çünkü yeni yararları keşfedildi
seyyah1906
5/08/2013 05:14:00 ÖS
Yorum yok
Edinburgh Üniversitesi'nden bilim adamları, güneş ışınlarının tansiyonu düşürdüğünü, kalp krizi ve inme riskini azalttığını, hatta ömrü uzattığını bildirdiler.
Mor ötesi ışınlarda vücutta tansiyonu düşüren bir bileşik bulundu.
Bilim adamları, bundan sonra yapılacak araştırmaların sonucunda güneşte kalmaya karşı uyarıların değiştirilebileceğini söylüyor.
Yüksek tansiyona bağlı kalp krizi ve inme, İngiltere'de cilt kanserinden 80 kat daha fazla ölüme neden oluyor.
Tansiyon düşüren nitrik oksit bileşiği, vücutta güneşlendikten sonra oluşan D vitamininden ayrı olarak ortaya çıkıyor.
Oysa şimdiye kadar güneşin tek yararının D vitamini olduğu söyleniyordu.
Araştırmada, lambalardan çıkan ısı ve mor ötesi ışınlara maruz kalan 24 gönüllünün durumu incelendi.
İlk denemede, gönüllüler ısı ve mor ötesi ışınların altında kaldı. İkincisinde ise, mor ötesi ışın olmadan cilde sadece ısı verildi.
Bir saat mor ötesi ışınların altında kalanlarda tansiyonun önemli oranda düştüğü gözlendi. Sadece ısı verildiğinde ise bir değişiklik olmadı.
Bilim adamları buna dayanarak, mor ötesi ışınların sağlığa yararlı olduğunu söylüyorlar.
Her iki denemede de, vücuttaki D vitamini oranları etkilenmedi.
Edinburgh Üniversitesi'nden Dr. Richard Weller, "güneşin kalp sağlığına yararının, cilt kanseri riskinden fazla olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Weller'e göre, bu nedenle sadece D vitamini takviyesi almak güneş ışınlarının yerini tutmuyor.
Bilim adamları şimdi farklı miktarlarda güneş ışığına maruz kalanlarda kalp krizi ve cilt kanseri riskini incelemeyi planlıyor.
Bu araştırmalar da güneş ışığının ölüm oranlarını azalttığını doğrularsa, güneşte kalmakla ilgili uyarıların yeniden gözden geçirilmesi gerekecek.bbc türkçe
Mor ötesi ışınlarda vücutta tansiyonu düşüren bir bileşik bulundu.
Bilim adamları, bundan sonra yapılacak araştırmaların sonucunda güneşte kalmaya karşı uyarıların değiştirilebileceğini söylüyor.
Yüksek tansiyona bağlı kalp krizi ve inme, İngiltere'de cilt kanserinden 80 kat daha fazla ölüme neden oluyor.
Tansiyon düşüren nitrik oksit bileşiği, vücutta güneşlendikten sonra oluşan D vitamininden ayrı olarak ortaya çıkıyor.
Oysa şimdiye kadar güneşin tek yararının D vitamini olduğu söyleniyordu.
Araştırmada, lambalardan çıkan ısı ve mor ötesi ışınlara maruz kalan 24 gönüllünün durumu incelendi.
İlk denemede, gönüllüler ısı ve mor ötesi ışınların altında kaldı. İkincisinde ise, mor ötesi ışın olmadan cilde sadece ısı verildi.
Bir saat mor ötesi ışınların altında kalanlarda tansiyonun önemli oranda düştüğü gözlendi. Sadece ısı verildiğinde ise bir değişiklik olmadı.
Bilim adamları buna dayanarak, mor ötesi ışınların sağlığa yararlı olduğunu söylüyorlar.
Her iki denemede de, vücuttaki D vitamini oranları etkilenmedi.
Edinburgh Üniversitesi'nden Dr. Richard Weller, "güneşin kalp sağlığına yararının, cilt kanseri riskinden fazla olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Weller'e göre, bu nedenle sadece D vitamini takviyesi almak güneş ışınlarının yerini tutmuyor.
Bilim adamları şimdi farklı miktarlarda güneş ışığına maruz kalanlarda kalp krizi ve cilt kanseri riskini incelemeyi planlıyor.
Bu araştırmalar da güneş ışığının ölüm oranlarını azalttığını doğrularsa, güneşte kalmakla ilgili uyarıların yeniden gözden geçirilmesi gerekecek.bbc türkçe
4/17/2012
uzmanlar kilo vermek isteyenler meyve suyuna değil su içmeye yönelmeli diyor
seyyah1906
4/17/2012 10:41:00 ÖS
Yorum yok
Glasgow Üniversitesi'nin yaptığı araştırmada 2 bin kişiye ''sağlıklı'' kabul ettikleri içeceklerde ne kadar şeker olduğunu düşündükleri sorulmuş.
Araştırmaya katılanların büyük bir çoğunluğu şeker oranlarını gerçekte olduğundan çok daha düşük tahmin etmiş.
Aynı soru gazlı içeceklerle ilgili sorulduğunda ise deneklerin şeker oranını normalden çok daha fazla zannettiği ortaya çıkmış.
Araştırma sonucunda bir çok kişinin günlük kalorilerinin önemli bir bölümünü farkında olmadan içeceklerden aldığını da ortaya koymuş.
Araştırmacılar katılımcılara günlük içecek tüketimleri ile ilgili sorular sormuş ve günde ortalama olarak 450 kalorilik içecek tüketildiğini ortaya çıkarmış.
Bu kadınların günde alması gereken kalorinin dörtte birine, erkeklerin günde alması gereken kalori sayısının ise beşte birine denk geliyor.
Araştırmacılar içecekler ile tüketilen kalorilerin genellikle hiç hesaba katılmadığına dikkat çekiyor.
Deneye katılanlardan kendilerine gösterilen içeceklerde kaç çay kaşığı şeker olduğunu tahmin etmeleri istendi.
Katılımcılar, doğal elma ve portakal sularında, kafeinli enerji içeceklerinde ve sıvı meyve pürelerinde bulunan şekeri gerçek değerinden 3,4 kaşık daha düşük tahmin etti.
Narlı bir içecekte ise katılımcılar şekerin gerçekte olduğundan tam 18 kaşık daha az olduğunu düşündü.
Bu sonuçların da gösterdiği üzere rejim yapanlar çoğu zaman ''sağlıklı'' olarak gördükleri içeceklerin içerdiği kalorileri hesaba katmayı unutuyor.
Araştırma ekibi katılımcıları bu tarz içeceklerin aşırı tüketiminin obeziteye hız kazandırdığı konusunda uyardı.
Ayrıca şekerli içeceklerin çok fazla tüketilmesi tansiyon ve kalp hastalılarına, diyabete ve felce de neden olabiliyor.
Araştırmayı yöneten Prof Naveed Sattar ''İçtikleriniz de yedikleriniz kadar vücudunuza zarar verebilir'' diyor.
Sattar ''Tartışmasız şekerli içeceklerin gereğinden çok tüketimi obeziteye katkı sağlıyor. Özellikle sağlıklı olarak algılanan doğal meyve suları ve meyve püreleri tüketilirken kalori hesabı yapılmıyor. Oysa ki bu ürünlerde şeker oranı çok yüksek'' dedi.
Sattar sözlerine ''Yani kilo vermek isteyenler meyve suyu içmeyi bırakıp su içmeye başlamalı, ya da diyet içecekler tüketmeli'' diye devam etti.
3/04/2012
damar sertliği damar tıkanıklığı ve tansiyon için limon ve sarmısak mucizesi
seyyah1906
3/04/2012 04:56:00 ÖS
Yorum yok
Özellikle Rus doktorların tavsiye ettiği kalp ve damar hastalıkları reçetesi mucizevi sonuçlar veriyor. Bitkilerle doğal tedavi yöntemine son derece önem veren Rus tıp dünyası, bu formülü yüzlerce yıldır kullanıyor ve son derece başarılı sonuçlar elde ediyor.
Limon suyu ve sarımsakla yapılan karışım, damar sertlikleri, damar yağlanması, damar tıkanıklıkları ve tansiyon gibi sorunları kalıcı olarak ortadan kaldırıyor.
Türkiye'deki bazı doktorlar da hastalarına bu formülü öneriyor.
EVİNİZDE KENDİNİZ YAPABİLİRSİNİZ
- 2 Litre hiç su katılmamış sıkılmış limon suyu
- 40 diş soyulmuş ve ezilmiş sarımsak (Mümkünse Anadolu'da yetiştirilmiş ithal olmayan sarımsaklardan)
- Ağzı sıkı kapanan koyu renkli bir kavanoz (2 litrelik pet şişeler de kullanılabilir)
HAZIRLANIŞI
2 Litrelik kavanoz ya da pet şişeyi dolduracak kadar limon satın alın. Limonların suyunu iyice sıkıp şişeye doldurun. Soyulmuş 40 diş orta boy sarımsağı yıkamadan ve ezerek limonun içine atıp şişenin kapağını sıkıca kapatın. 25 gün boyunca normal ılık bir yerde tutun ve her gün birkaç kez çalkalayın. Yaklaşık 25 gün sonra sarımsakların limon suyunun içinde eridiğini göreceksiniz.
25 gün sonra hazır hale gelen karışımdan her sabah kahvaltıdan yarım saat önce yarım çay bardağı için. Bunu hergün düzenli olarak ve mümkünse aynı saatte yapın. Bu karışımın içine asla başka bir madde (şeker, tuz, tatlandırıcı vs. katmayın)
YÜZDE 100 KANITLANMIŞ FAYDALARI
1- Tüm damar iltihaplarını (vasküler) tedavi ediyor, tıkanan damarları açıyor, damar sertliklerini ve hipertansiyonu
önlüyor.
2- Kolesterol ve lipidi düşürüyor, zararlı yağların yakılmasını sağlıyor, kilo verdiriyor (bazal metabolizmayı hızlandırıp yağların yakılmasını sağladığı için iştahı açıyor.), vücuttaki şeker oranını dengeliyor, pankreasin yenilemesini sağlıyor.
3- Böbrek ve safra taşlarını eritiyor, idrar söktürüyor, vücuttaki şişkinliği yok ediyor ve dokularda ödem oluşmasını engelliyor.
4- Helycobeacter pylori adlı ülser mikrobunu öldürerek mide ve oniki parmak bağırsağı ülserinin kesin tedavisini
yapıyor.
5- Tüm romatizmal iltihabi önleyor, her tür romatizmal ağrıları dindiriyor, kireçlenmeyi önlüyor, eklem yüzeylerinin
yenilenmesini sağlıyor ve her türlü ağrıyı kesiyor.
6- Beyin hücreleri ve tüm sinir sistemlerini yeniliyor, sinirdeki aksiyon potansiyelini düzenleyip ileri-refleks hızını artırıyor, felç ve inme riskini azaltıyor.
7- Vücudun bağışıklık sistemini son derece mükemmel hale getiriyor ve her türlü alerjiyi, özellikle de damarsal kökenli ve strese bağlı cilt alerjilerini kökünden engelliyor. Kanser oluşumlarına karşı tüm vücudu koruyor.
10/25/2011
renal denervasyon yöntemi ile yüksek tansiyon hastalığı tarihe karışacak
seyyah1906
10/25/2011 11:44:00 ÖS
Yorum yok
Türkiye'de ilk kez uygulanmaya başlayan cerrahi müdahale yöntemiyle yüksek tansiyon hastaları sağlığına kavuşuyor.
İlk ameliyet Ankara'da Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapıldı.
Kan basıncının yükselmesiyle, kalp damar hastalıklarına ve felce neden olan yüksek tansiyon, günümüzde her yaşın hastalığı.
15 milyon tansiyon hastasının olduğu Türkiye'de, buna bağlı ilaçlar da en çok tüketilenler arasında yer alıyor.
Bu önemli hastalığın tedavisinde, artık yarı cerrahi müdahale sözkonusu: "Renal denervasyon." Diğer bir deyişle, böbrek üstündeki sinirlerin radyofrekans sistemi ile yakılması.
Sinirler kateder yoluyla yani kasıktan girilip yüksek frekanslı enerji ile yakılıyor. Sinirler kesilerek tansiyonun düşmesi sağlanıyor.
Böbrek üzerindeki sinirlere müdahale ediliyor çünkü yüksek tansiyon, insan vücudunda bu organa bağlı olarak gelişiyor.
Türkiye'de ilk defa uygulanan bu yöntem, yüksek tansiyona adeta savaş açıyor.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)