-->
kronik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kronik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/01/2011

hepatit c ve aids hastalığını ortadan kaldıracak iki yeni ilaç türk bilim adamlarından

    7/01/2011 08:26:00 ÖS   Yorum yok

ABD'nin Pensilvanya eyaletindeki Merck Araştırma Laboratuvarında görevli Dr. Ercem Atillasoy ve Dr. Dalya Güriş, kronik Hepatit-C'ye yönelik ilacın dirençli hastalarda bile tam tedavi sağladığını, HIV ilacının ise AIDS'i kronik bir hastalığa dönüştürerek hastaların yaşam süresini 20-25 yıl artırabildiğini bildirdiler.

 iki yeni ilaç

Merck Araştırma Laboratuvarı'nda Global Ruhsatlandırma İşlerinden Sorumlu Yetkili Müdür ve Aşılardan Sorumlu Tedavi Alanı Lideri olarak görev yapan Dr. Ercem Atillasoy, ABD'de FDA'dan ruhsat alan, Avrupa'da ise yakında ruhsatlandırılması beklenen kronik Hepatit C'ye karşı geliştirilen ilaçla ilgili bilgiler verdi.

''Proteaz inhibitörü'' denilen ilacın, çok yönlü görev yapan protein yapının parçalanmasına engel olarak, virüs parçacıklarının gelişmesini engelleyen bir özelliğe sahip olduğunu ifade eden Atillasoy, tedavide, virüsün çoğalmasını engelleyen enzimin yok edilmesinin hedeflendiğini bildirdi.

İlaç Ağızdan Alınıyor
Şimdiye kadarki Hepatit-C ilaçlarının enjekte edilen nitelikte olduğunu, bu ilacın ise ağızdan alındığını belirten Atillasoy, şu bilgileri aktardı:

''Tedavide bugüne kadar daha çok antiviral ilaçlar veriliyordu, yani Hepatit-C'ye yönelik spesifik ilaçlar yoktu. Bu ilaç ise doğrudan bu hastalığı ortadan kaldırmaya yönelik. Yeni ilaçla artık tedavide etkinlik artacak, süreç ise kısalacak. Tam bir tedaviden söz etmek mümkün. Hepatit-C'ye karşı tıpkı kanserdeki gibi kombine tedavi ön plana çıkıyor. Bu ilaç için de aynı şeyi söylemek mümkün. Yeni ilaç, kronik Hepatit-C'ye yönelik bugüne kadar kullanılan tedavilere eklenerek başarıyı 2-3 kat artırıyor. Diğer ilaçlar üzerinde de çalışmalar sürüyor. Belki yakında tüm ilaçların ağızdan alınması mümkün olacak.''

Karaciğer Nakline Gerek Kalmayacak

Hastalara yaşam şansı tanıyan bu ilaçla karaciğer nakline ihtiyacın da ortadan kalkacağını bildiren Atillasoy, ''İlaç, daha önce hiç tedavi görmeyen ya da tedavisi başarısız olan, siroz gibi karaciğer hastalığı gelişen yetişkin hastalarda son derece etkili. Bu Hepatit-C tedavisinde bir dönüm noktası'' diye konuştu.

İlacın onaylanmasının, tıpta uluslararası alanda son 10 yıl içinde kronik Hepatit-C tedavisindeki en büyük gelişme olduğuna işaret eden Atillasoy, şunları söyledi:

''Mevcut standart tedavilerle karşılaştırıldığında, bu ilaç bir hastanın tespit edilemeyen virüs seviyeleri elde etme şansını büyük oranda artırıyor. Yan etkisi oldukça düşük bu yeni nesil ilaç, birçok hasta için toplam tedavi süresini de kısaltıyor. Amerikan İlaç ve Gıda Kurumu (FDA) uzmanları, ilaçla Hepatit-C tedavisinde yeni bir dönemin başladığını ifade ettiler.''

HIV Artık Kronik Bir Hastalık Olacak

Dr. Ercem Atillasoy, laboratuvarda, AIDS'e neden olan HIV'e karşı geliştirilen ilaçla da hastalığın artık ölümcül olmaktan çıkarılıp kronik hale getirildiğini söyledi.

ABD'de ve Avrupa'da onay alan ilacın, hastalığa yol açan virüsün, hücrenin DNA'sına girme sürecini engelleyen ''integraz inhibitörü'' türden bir ilaç olduğunu anlatan Atillasoy, bu yeni sınıf ilaçla tedavide yanıt alınamayan hastalarda bile olumlu sonuçlara ulaşıldığını ve ''umut'' olduğunu söyledi.

Tam bir tedavi sağlamayan bu ilacın ömür boyu kullanılmasının zorunlu olduğunu ifade eden Atillasoy, ''Hastaların yaşam süresini 20-25 yıl uzatan bir tedavi söz konusu. AIDS önceden hastalar için bir ölüm cezası gibiydi, oysa artık uzun bir yaşam söz konusu olabilecek. İlaç ayrıca iyi tolere edilebiliyor'' dedi.

Diğer ilaçlarla da kombine edilen bu yeni ilacın günde iki kez alınmasının yeterli olduğunu belirten Atillasoy, ''Bu tedaviyle HIV'in kontrol altına alınabildiği hasta oranı yükseldi'' diye konuştu.

Türkiye'de Kullanılması Zaman Alabilir
Dr. Ercem Atillasoy, Türkiye'deki ilaç ruhsatlandırma sürecinin ABD ve Avrupa'dan daha uzun sürdüğünü, bu nedenle her iki ilacın Türkiye'de kullanılması ve geri ödemeye alınmasının zaman alabileceğini bildirdi.

Kas Kanseri Aşısı Yolda
Merck Araştırma Laboratuvarı Aşı Klinik Araştırma Direktörü Dr. Dalya Güriş de, laboratuvarda bu iki ilacın geliştirilmesinin yanında, kas kanserine karşı aşı üzerindeki çalışmaların da sürdüğünü bildirdi.

FDA onayının ardından, aşının 1-2 yıl içinde kullanıma sunulmasının beklendiğini belirten Güriş, aynı laboratuvarda geliştirilen, ''Rahim Ağzı Kanseri Aşısı'' olarak bilinen HPV aşısının artık anal kanserlere karşı da ruhsat aldığını söyledi.

Dr. Dalya Güriş, HIV'e karşı aşı çalışmalarının bir süre önce başarısızlıkla sonuçlandığını, ancak ''ümitsizliğe kapılmadıklarını'', araştırmalarının devam ettiğini sözlerine ekledi. 

5/06/2011

alman ilaç firması bayer ms hastalığında olumlu sonuçlara ulaştığını açıkladı

    5/06/2011 10:51:00 ÖS   Yorum yok
ms hastalığında olumlu sonuçlar

Alman ilaç firması Bayer öncülüğünde MS hastalığı ile ilgili 21 yıldır süren araştırma ve incelemeler sonucunda, MS tedavisinde etkisi kanıtlanan ilk tedavi olan inferon beta kullanımının, sağ kalma sürecini anlamlı olarak arttırdığı, düzenlenen toplantı ile açıklandı.


Ceylan İnterondinatel'deki toplantıda konuşan Prof. Peter Rieckmann, aksonal ara yüzün zarar görmesinin engellenmesi ve aksonlarda lezyona neden olan durumlara müdahale edilmesi halinde, hastalığın ilerlemesinin engellenebileceğini belirtti. Rieckmann, ''İnterferon beta, erken müdahale etmekle kalmıyor, aynı zamanda antioksidatif faktörleri de etkiliyor. Bunun sonucunda ilaç, hastalar üzerinde MS'in gelişimini stabil hale getirme yolunda yardımcı oluyor'' diye konuştu.

Kronik prograsif bir hastalık olan MS'in erken yaşlarda başladığını belirten Rieckmann, MS hastalarının sağkalım süresinin, normal sağkalım süresinden on yıl daha az olabileceğini ifade etti.


Rieckmann, sağkalımın, MS hasatalığı ile mücadelede en çok tartışılan konu olduğuna işaret ederek, ''Araştırmalarımızda 'interferon beta'yı baştan itibaren alan hastalarda yaşam süresinde uzama gözlendi. Uzun süreli araştırmamız sonucunda daha uzun süre interferon beta'ya bağlı kalındığında, engellilik ve hastalık belirtilerinin negatif sonuçlarında yüzde 50 civarında azalma görülmekte. Bu ilacın güvenlik profilinde de olumsuz sonuç görülmedi. 1989 yılında 372 kişi ile başladığımız araştırmalarda, sağkalım konusundaki izlenimler, onuncu yıldan itibaren kendisini göstermeye başladı'' dedi.

21 yıl önce araştırmalar başladığında, MS ile ilgili hiçbir tedavinin bilinmediğini kaydeden Rieckmann, sözlerini şöyle sürdürdü:


''Yapılan çalışmalarda, lezyonların daha az miktarda artması ya da durması üzerine yoğunlaştık. Hastalığın seyrini gözlemledik. Hastalar ya bu ilacı aldı ya da başka ilaçlar almaya devam etti. Uzun süreli bir inceleme sonucunda 16 yılda takip edilen hastaların yüzde 90'ında MS ile ilgili verilere ulaşmayı başardık. Araştırmadaki ilk beklentimiz, ilaçların engelliliğin ilerlemesini durdurması ve sağkalım oranları üzerindeki etkileri yönündeydi. 21 yıllık uzun dönem izlem çalışmasının sonuçları, etkili görülen 'interferon beta' tedavisine devam eden hastaların daha uzun süre yaşadığını ortaya koydu. interferon beta'ya en erken başlayan ve en uzun süre bu tedaviyi sürdürenler üzerindeki olumlu gelişmelerde ortaklaştık. Bunlar, yıllar önce tedavisi olmayan hastalıkla ilgili umut verici gelişmelerdir.''

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Türkiye MS Derneği Bilimsel Danışmanı Prof. Aksel Siva da Türkiye'de 40 bin civarında MS hastası bulunduğunu belirterek, ''Türkiye'deki hastaların da yakından takip etmesi gereken bir gelişme oldu. 'İnterferon beta' kullananlar üzerinde yapılan araştırmada ortaya çıkan dataya göre, MS'te 21 yıllık süreçte ilacı kullananlarda, kullanmayanlara göre yaşam süresinde olumlu bir artış olduğu gözlemlendi. İncelemeler başarılı bir şekilde ilerleyerek devam etmelidir'' diye konuştu.


21 Yıllık çalışma

Birçok ünlü bilim insanının katılımıyla süren 21 Yıllık Uzun Dönem İzlem Çalışması'nda, interferon beta ile çok merkezli, plasebo kontrollü öncü çalışma ve ataklı seyirli, MS hastalarının sağkalım sonuçlarını elde etmek için yapılan öncü çalışmaya katılan 372 hastadan 366'sının (yüzde 98,4) yaşayıp yaşamadıkları ve kaybedildilerse ölüm nedenleri araştırıldı.

İlaçların etkinliğini ölçmeyi amaçlayan araştırmaların çoğu MR sonuçları, klinik ataklar gibi kısa dönem sonuçlara odaklandı. Birkaç bağımsız çalışma, standartlaştırılmış ölüm oranının, MS'li hastalarda MS'li olmayan genel nüfusla karşılaştırıldığında 2-5 kat fazla olduğunu gösterdi.

Çalışmalar sonucunda, hastalık seyrini değiştiren ilaçların etkisiyle ilgili bilgi eksikliği için önemli veriler elde edildi. Neredeyse hastaların tamamına ulaşılarak bu süre içinde kaybedilen 81 hastanın çoğunun başlangıçta aktif ilaç almayan plasebo (Farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma hali) kolunda olduğu saptandı.

250 mikrogram interferon beta alan gurupta ölüm riskinin, ilk başta plasebo alan hastalarla karşılaştırıldığında yüzde 46,8 azaldığı belirlendi.
cumhuriyet portal

4/21/2011

çürüyen dişler cilt sorunlarına ve saç dökülmesine sebep oluyor

    4/21/2011 11:01:00 ÖS   Yorum yok
saç dökülmesine sebep

Dr. Dt. Mert Topçubaşı, kronik cilt sorunları yaşayan kişilerin, radyolojik olarak diş muayenelerini yaptırıp, ağızlarındaki kronik enfeksiyonları tedavi ettirmelerinin önerildiğini belirterek, "Aksi takdirde bazı cilt sorunları çözülemeyebilir" dedi.


Topçubaşı, şunları söyledi:
Kronik cilt sorunları yaşayan kişilerin, radyolojik olarak diş muayenelerini yaptırıp, ağızlarındaki kronik enfeksiyonları tedavi ettirmeleri önerilir. Aksi takdirde bazı cilt sorunları çözülemeyebilir. Diş muayenelerinin bir başka faydası da çeşitli cilt lezyonlarının teşhisine yardımcı olmasıdır.

'Liken planus' gibi deriyi ve ağız içini etkileyen deri hastalıkları ağız muayenesi esnasında tespit edilebilir."


Birden ortaya çıkan saçkıran ve saç dökülmelerinin sebebinin dişteki çürüğün, dolayısıyla enfeksiyonların saçlara uzanan bir etkisi olabildiğini vurgulayan Dr. Dt. Mert Topçubaşı, "Diş rahatsızlıklarıyla vücuda giren bakterilere karşı mücadele eden bağışıklık mekanizmasının kendi sağlıklı vücut hücrelerine de zarar verebilmektedir. Bu durumda da bağışıklık sistemi saç köklerine etki etmekte ve saç dökülmesine sebep olmaktadır. Bu sebeple diş çürüklerinin tedavisi ve dolayısıyla saç dökülmelerini önlemek için diş hekimine muayene olmak şarttır" diye konuştu.
trt türk

1/28/2011

orta kulak iltihaplanması sık tekrarlıyorsa kalıcı sağırlık yapabiliyor

    1/28/2011 05:57:00 ÖS   3 yorumlar
kalıcı sağırlık yapabiliyor

Tedaviye geç kalınan ve kronik hale gelen orta kulak iltihabı, kalıcı sağırlığa neden olabiliyor.


Uzmanlar, iltihabın etkisiyle kulak zarının delinmesi ile başlayan hastalığın, bazen kulakta tıkanıklık, işitme azlığı, çınlama, zarda deformasyon, kemikcik iletim mekanizmasında bozulma ile kendini gösterdiğini ve hastalığın kronikleşmeye başladığında derecesi farklı olmak kaydıyla kesinlikle işitme kaybına yol açtığı uyarısında bulunuyor.

Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Suat Özbilen, orta kulak iltihabının viral ve bakteriyel enfeksiyon şeklinde olan ve genellikle üst solunum yollarında bir enfeksiyonu takiben iltihap oluştuğunu söyledi.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .