-->
egzersiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
egzersiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/06/2012

yeni bir araştırmanın sonuçlarına göre egzersiz yapmak depresyon tedavisinde etkili değil

    6/06/2012 06:45:00 ÖS   Yorum yok

İngiltere'de yapılan ve British Medical Journal'da yayımlanan araştırma dahilinde 361 depresyon hastasının yarısına sadece ilaç tedavisi uygulandı, diğer yarısına ise hem ilaç tedavisi uygulandı hem de bu hastaların düzenli olarak egzersiz yapması sağlandı.

tedavisinde etkili değil

Bir yıl sonra hastaların tamamının durumunda iyileşme olduğu gözlendi ancak düzenli egzersiz yapan hastaların durumunun hiç egzersiz yapmayanlarla aynı olduğu görüldü.

Doktorlar depresyon hastalarına haftada üç kez egzersiz yapmalarını tavsiye ediyor.


Doktorlar, hafif depresyon vakalarının tedavisinde egzersizin oldukça etkili olduğunu düşünüyordu.
Fiziksel faydalar

Bristol ve Exeter Üniversiteleri tarafından yapılan araştırmada egzersizin faydalarının net olarak kanıtlanmasına çalışılıyordu.

Deneye katılan 361 hastanın tamamına depresyon seviyelerine uygun olan ilaç tedavisi uygulandı.


Ancak 8 hafta boyunca rastgele seçilmiş bir gruba fiziksel aktivitelerini artırmaları tavsiye edildi.

Bu sayede hastaların fiziksel durumlarının iyileştiği gözlemlendi ancak bir yıl sonra yapılan incelemelerde düzenli egzersizin hastaların ruhsal durumuna herhangi bir etki yapmadığı ortaya çıktı.

Peninsula Tıp ve Dişhekimliği Koleji'nden Prof John Campbell ''Depresyon hastalarının çoğu anti-depresan kullanmak istemez, ilaçsız tedavi olmayı tercih ederler. Egzersizin böyle bir tedavi yöntemi olabileceğini düşünüyorduk ancak bu araştırma sonucunda egzersizin depresyon tedavisinde etkisiz olduğu görülmüş oldu'' dedi.

Ancak Campell, egzersizin faydalarının gözardı edilmemesi gerektiğine de dikkat çekti ve ''Egzersiz sizin için kötü demek istemiyoruz. Egzersiz yapmak tabiki de çok faydalı. Ancak ne yazık ki ağır depresyon vakalarının egzersizle tedavi edilmesi mümkün değil'' dedi.

Campbell sözlerine ''Egzersizin hemen sonrasında hissedilen mutluluk ve zindelik elbette gerçek ancak bu depresyon hastalarının uzun vadede kendilerini iyi hissetmelerini sağlayamıyor'' dedi.bbc türkçe

8/16/2011

insan sağlığına televizyon daha zararlı bir sigara yaşam süresini 11 dakika 1 saat tv izlemek 22 dakika kısaltıyor

    8/16/2011 10:01:00 ÖS   Yorum yok

Avustralya'da yapılan bir araştırmaya göre, 25 yaşından büyüklerde bir saat televizyon izlemek, ortalama yaşam süresini 22 dakika kısaltıyor.


sigara yaşam süresini
Bir sigara içmekse yaşam süresini 11 dakika azaltıyor. Queensland Üniversitesi'ndeki araştırmada yer alan bilimadamları, günde altı saat televizyon izlemenin ortalama yaşam süresini beş yıl azalttığı uyarısında bulundu. 

 Televizyon izlemenin, sigara ve obezite kadar ciddi bir kamu sağlığı sorunu olduğuna da dikkat çekildi. Uzmanlar, küçük miktarlarda egzersizin bile sağlığa önemli katkıları bulunduğuna da dikkat çekiyor. Bu uzmanları, doğrular nitelikte bir araştırma da Tayvan'da yapıldı. '15 dakika egzersiz şart' Günde sadece 15 dakika egzersiz yapmanın ortalama yaşam süresini üç yıl daha uzattığı ve ölüm riskini yüzde 14 azalttığı belirlendi. 

 Lancet Tıp Dergisi'nde yayımlanan çalışmaya göre, egzersizin sağlığa herhangi bir katkısı olması için yapılması gereken minimum egzersiz de bu. Araştırma, Tayvan'da 400 bin kişinin değerlendirilmesiyle yapıldı. Çalışmaya göre, günde en az 15 dakika, haftadaysa 90 dakika egzersiz, yaşam süresini 3 yıl daha uzatıyor. Uzmanlar, egzersiz yapmaya başlayanların, kısa bir dönem içinde bu suraları çok aştığını vurguluyor. Araştırmada dikkat çeken bir başka bulgu da, egzersiz süresi arttıkça sağlığa katkılarının da büyümesi. Bilimadamları, her 15 dakika ilave egzersizin, ölüm oranlarını yüzde 4 azalttığını kaydediyor. 

8/08/2011

kanser hastalarının haftada en az 2,5 saat egzersiz yapmaları halinde kanserden ölme riski azalıyor

    8/08/2011 04:28:00 ÖS   Yorum yok

İngiltere'de kanser hastalarına yardım amaçlı Macmillan Cancer Support adlı dernek, tedaviden sonra hastanın sürekli istirahat etmesi ve temposunu yavaşlatması anlayışının terk edilmesi gerektiğini belirtti.


kanserden ölme riski azalıyor

Araştırmalara göre egzersiz, hastanın kanserden ölme riskini azaltıyor ve tedavinin yan etkilerini en aza indirgiyor. Derneğin "Move More" (Daha Fazla Hareket Et) başlıklı raporuna göre, İngiltere'de kanser tedavisi gören 2 milyon hastadan 1,6 milyonu fiziksel açıdan yeterince aktif değil. 'Kalp hastalığı ve oeteoporoz riski azalıyor' Macmillan, Sağlık Bakanlığı'nın da onayladığı yaklaşım çerçevesinde yetişkin kanser hastalarının haftada toplam 150 dakika orta derecede egzersiz yapması gerektiğine dikkat çekiyor. 

 Raporda, American College of Sports Medicine'ın araştırmalarına dayanarak birçok kanser türünde tedavi sırasında ve sonrasında egzersiz yapmanın sakıncası olmadığı belirtiliyor ve kanserden kurtulanların hareketsizlikten kaçınmaları öneriliyor. 

 Rapora göre, aktif bir yaşam tarzı, kanser ve kanser tedavisinin etkilerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olduğu gibi halsizlik ve kilo sorununu da önlüyor. 


 Macmillan'ın raporunda, "Araştırmalar, tedavi sırasında fiziksel egzersizin halsizliği artırmadığını aksine aksine hastayı enerjik kıldığını gösteriyor. Ayrıca egzersiz kanser tedavisi görenlerin kalp hastalıkları ve osteporoz riskini ve kanserin geri gelmesi olasığını azaltıyor" denildi.

7/01/2011

pantolon ceplerinde taşınan cep telefonu erkeklerde sperm oranını düşürüyor

    7/01/2011 08:09:00 ÖS   Yorum yok

Profesör Doktor Mehmet Öz, cinsel bölgelere yakın taşınan telefonun sperm oranını düşürdüğünü belirtti.


Sağlıklı beslenme ve yaşam tarzıyla ilgili konularda yıllardır kamuoyuna mesaj vererek Tv’de yaptığı programla bu önerilerini milyonlarca kişiye aktaran Prof. Dr. Öz, günümüzde özellikle kolon kanseri ve kolonoskopiyle ilgili mesajlara ağırlık veriyor.
cep telefonu erkeklerde
Bunun sebebi kendisinde geçen yıl ortaya çıkan prekanseröz (kanser öncesi oluşum) polipler.

Son derece sağlıklı görünen ve sağlık konusunda herkesin itibar ettiği Dr. Mehmet Öz' ün böyle bir şeyle karşılaşması hem kendisini ve hem de onu takip edenleri şok etmişti.

En İyi Hekim hasta Olan Hekimdir
Prof. Dr. Mehmet Öz hastalığı ile ilgili olarak, “Ciddi, ağır hastalığı olan kişileri artık daha iyi anlayabiliyor, empati yapabiliyorum. En iyi hekim, hasta olan hekimdir” dedi.

Yaz tatili için geldiği İstanbul’da gazetecilerle bir sohbet toplantısında buluşan ve sağlığının gayet iyi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öz, alınan polipleri sayesinde kolon kanserinden ölme riskinin birçok kişiden daha az olduğunu söylüyor.

Kendi hastalığını örnek göstererek, 50 yaşından itibaren herkesin kolon kanseri erken teşhisi için kolonoskopi yaptırması gerektiğinin altını önemle çiziyor.


Geçen ay Time dergisine kapak olarak ardından “en bilgilendirici talk şov” ve “en iyi talk şovcu” dallarında iki Emmy ödülü almasıyla gündeme gelen Öz, medyanın halka doktorlardan daha iyi mesaj verdiğini belirtti.

Kendisi Cep Telefonuyla Konuşmuyor
Cep telefonunu konuşmak için kullanmayan, sadece elektronik iletilerini izlemek için kullandığnı söyleyen Prof. Öz, özellikle fazla çekmeyen yerlerde cep telefonuyla asla konuşmadığını belirtti.

Uyurken cep telefonlarının baş ucunda bulundurulmaması gerektiğini kaydeden Öz, “Özellikle erkekler, cep telefonlarını pantolon ceplerinde taşımamalı. Çünkü cinsel bölgelere yakın taşınan cep telefonu sperm oranını düşürüyor” dedi.

Kilo vermek için 5 adım

1. Adım: Beden Kitle İndeksinizi (BKİ) ölçün.

BKİ, vücut ağırlığının, boyun metre cinsinden karesine bölünmesiyle bulunuyor.

Yani, öncelikle boyun uzunluğu ölçülüyor, bu rakam metre cinsinden yazılarak bunun karesi hesaplanıyor. Vücut ağırlığı da bu rakama bölünüyor.

Örnek verilecek olursa, 85 Kg. ağırlığında ve 180 cm boyunda olan bir kişi; boyunu metre cinsinden 1,85 m. olarak ele alarak bunun karesini hesaplamalıdır. Bu hesaplamada rakam ( 1,85 x 1,85) 3,24 çıkacaktır. 85. Kg. ağırlığındaki bu örnek kişi, vücut ağırlık rakamı olan 85'i, elde ettiği 3,24'e bölmelidir. Bu örneğimizde de rakam, yani BKİ, karşımıza 26,23 olarak çıkmaktadır.

Bu hesaplamalar ışığında; 18,5 - 25 arası normal, 25 - 30 arası kilolu, 30 - 40 arası obez ve tehlikeli kabul ediliyor.

BKİ’nin 30’un üzerinde olması, normal BKİ’ye sahip kişiye göre yüzde 40 daha fazla ölme riskine işaret ediyor.

40’tan fazlası ise ölüm riskinin yüzde 250 daha fazla olduğunu gösteriyor. Kalp krizi, felç ve diyabet riski ortaya çıkar.

2. Adım: Hedef belirleyin. Örneğin yüzde 5 kilo kaybı gibi.

3. Adım: Gıda günlüğünüzü tutun ve yediğiniz her şeyi yazın.

4. Adım: Etkili kilo kaybı; diyetisyen, doktor, arkadaş ve sizinle aynı hedefi paylaşan kişilerle birlikte yapılır. Her gün konuşabileceğiniz birlerinin olması motivasyonunuzu yüksek tutar.

5. Adım: Her gün 30 dakika egzersiz yapın. Düzenli egzersiz yapmak yılda 12 kilo kaybettirir.

Kanser Riski Yüzde 60 Azalır
Düzenli hareket etmenin ve egzersiz yapmanın sağlık göstergelerini iyileştireceğini söyleyen Prof. Dr. Öz, “Sadece 4 kilo vererek bile sağlığınızı düzeltebilirsiniz” diyor. Prof. Dr. Öz, 4 kilo verilmesinin yararlarını şöyle sıralıyor:

- Kanser riskini yüzde 60 azaltır
- Kolesterolü yüzde 10 düşürür
- Kalp krizi ve osteoartrit riskinde yüzde 50 azalma görülür
- Tansiyon düşer, bunama riski azalır
- Kan seviyenizde düzelmeler başlar ve ilk olarak karaciğeriniz iyileşmeye başlar.

6/18/2011

zeytinyağının bir faydası daha ortaya çıktı yaşlılarda felç riskini azaltıyor

    6/18/2011 10:09:00 ÖS   Yorum yok

Fransa Bordeaux Üniversitesinde yapılan 65 yaş ve üstü 7 bin 625 kişinin en az beş yıl incelendiği bir araştırmada, zeytinyağını yemek yaparken ya da salata sosu olarak kullanan kişilerin, hiç zeytinyağı kullanmayanlara göre felç riskinin daha düşük olduğu bulundu. 

yaşlılarda felç riski
BBC'nin yansıttığı araştırmanın başkanı Dr.Cecilia Samieri, "Araştırmamız, beslenmeyle ilgili bu yeni tavsiyenin 65 yaş ve üstü insanları felçten koruduğunu ortaya çıkardı" diyerek, yaşlı insanlarda yaygın olan felçten korunmak için zeytinyağının ucuz ve kolay bir yol olduğunu vurguladı.



Haberde, araştırmanın düzenli olarak ve "ölçülü miktarda" zeytinyağı kullanan kişilerde kullanmayanlara oranla beslenme, egzersiz ve kilo gibi diğer faktörler de göz önünde bulundurulduğunda, felç riskinin yüzde 41 azaldığını ortaya çıkardığına dikkat çekiliyor.
Ayrıca, Felç Vakfı'ndan Sharlin Ahmed ise zeytinyağının sağlık için yararlı olduğunun uzun zamandan beri bilindiğini belirterek, sağlıklı ve dengeli beslenmenin bir parçası olarak diğer yağlara alternatif olarak zeytinyağı tüketilmesinin felç riskini düşürebileceğine işaret etti.
cumhuriyet portal

5/31/2011

çocuklarda enerji ve spor içecekleri şişmanlığa ve dişlerde çürümeye yol açıyor

    5/31/2011 10:37:00 ÖS   Yorum yok
dişlerde çürüme

Independent gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri'nde enerji ve spor içecekleriyle ilgili yapılan bir araştırmaya geniş yer ayırıyor.



Araştırmaya göre bu tür içecekler çocukları şişmanlatıyor ve dişlerini çürütüyor.


Chicago Üniversitesi'nden bilimadamları, özellikle enerji içeceklerinin kesinlikle çocuklara verilmemesini öğütlüyor.
Su ve egzersiz

Enerji içeceklerindeki kafeinin toksik düzeylerde olduğu ve spor içeceklerindeki kalorinin de çocukları olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.

Doktorların bulgularına göre enerji içeceklerindeki kafein düzeyi, diğer meşrubatların 14 katına denk düşebiliyor.


Aynı zamanda, enerji içeceklerinin ciddi anlamda sporla uğraşan yetişkinler dışında gereksiz ve zararlı olduğu vurgulanıyor.

Uzmanlar, sporla uğraşan çocukların sadece su içerek egzersizle kaybettikleri suyu ve mineralleri yerine koyabileceğini kaydediyor.
bbc türkçe

5/26/2011

kalp hastalığını önleyen tek hap kokteyli yedi farklı ülkede denendi

    5/26/2011 06:58:00 ÖS   Yorum yok
tek hap kokteyli

Kalp ve damar hastalıklarını engellemeyi amaçlayan ilaç kokteylinin yedi ülkede yapılan klinik deneylerinden olumlu sonuç alındı.



400 denek üzerinde gerçekleştirilen ilk araştırmada tek bir hap halinde alınan ilaç kokteylinin kalp hastalığı riskini yarı yarıya azalttığı görüldü.

Dünya Sağlık Örgütü'nün rakamlarına göre, belli başlı ölüm nedenlerinden olan inme ve kalp hastalığı her yıl dünya çapında yaklaşık 17 milyon insanın yaşamını erken noktalıyor.

Uzmanlar, günde tek kez alınacak ucuz bir hap geliştirerek küresel bir sağlık kampanyasına ön ayak olmayı uzunca bir süredir planlıyordu.

Bugüne değin farklı ülkelerde birbirinden ayrı yapılan sınırlı deneylerin ardından, uzmanlar ilk defa geliştirdikleri hapı uluslararası bir araştırmaya tabi tuttu.

Sözkonusu hap, kolestrol ve tansiyon düşürücü dört ayı ilacın karışımını içeriyor.


Hapın denendiği 400 kişi, aralarında ABD, Hindistan ve Brezilya'nın da bullunduğu yedi ayrı ülkede yaşıyor.

Uzun erimli kullanılırsa kalp ve damar hastalığı riskini yüzde 50'ye varan oranda azaltacağını ileri süren kimi araştırmacılar, hapın 55 yaşın üzerinde herkes tarafından alınmasını salık veriyor.

Araştırmanın sponsorluğunu yapan hayır kurumu Wellcome Trust, sonucu ''heyecan verici'' diye niteleyerek, ileriki yıllarda dünyanın en büyük sağlık sorunlarına karşı yeni nesil ilaç kokteyli tedavilerine geçişte bu deneyin önemli bir adım olmasını umduğunu açıkladı.

Ancak sözkonusu hapın yararlarına şüpheyle bakan ve yan etkilerine dikkat çeken uzmanlar da var.


Uluslararası deneyde, hapı alan her altı kişiden biri mide rahatsızlığı ve öksürük dahil kimi yan etkilerden şikayetçi oldu.

İngiltere Kalp Vakfı, hapın üzerinde yeni deneylerin yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Vakfın sözcülerinden Natasha Stewart, ''Tek bir hapla herşeyin yoluna gireceği mesajını vermek yerine, kalp hastalıklarına karşı dünya çapında sağlıklı yaşam, diyet ve egzersizin öneminin vurgulanmasını, ayrıca sigara ve alkolün zararları konusunda herkesin bilinçlenmesini sağlamak gerektiğini'' söylüyor.
bbc türkçe

4/07/2011

alışverişi seviyorsanız sağlığınızı koruyor ömrünüzü uzatıyorsunuz

    4/07/2011 05:31:00 ÖS   Yorum yok
sağlığınızı koruyor ömrünüzü uzatıyorsunuz

Tayvan'da yapılan bir araştırma, alışverişin sağlığa iyi geldiğine ve ömrü uzattığına işaret ediyor.


Sonuçları Salgın Hastalıklar ve Kamu Sağlığı adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırma her gün alışveriş yapanların, yapmayanlara göre daha fazla yaşadığını gösterdi.


Uzmanlara göre, alışveriş arkadaşlık kurulması, egzersiz ve sağlıklı beslenmeye yardımcı oluyor.


Tayvan Halk Sağlığı Enstitüsü'nün gerçekleştirdiği araştırma kapsamında kendi evlerinde yaşayan, yaşları 65'in üzerinde 2000'e yakın kadın ve erkeğin alışveriş alışkanlıkları incelendi.

Zihinsel ve fiziksel sorunlar hesaba katılarak gerçekleştirilen araştırmada düzenli alışveriş yapanların haftada bir ya da daha az sayıda çarşıya çıkanlara göre daha fazla yaşadıkları tespit edildi.

Araştırmacılar, alışveriş yapmanın zaten sağlıklı olmanın bir göstergesi olabileceğini kabul etmekle birlikte, bizzat alışverişin de sağlığa iyi geldiğini söylüyor.

Uzmanlar, alışverişin daha çok zevk için yapıldığını ve insanın ruh halini düzeltme potansiyeli bulunduğunu belirtiyor.


Araştırmaya başkanlık eden Dr. Yu-Hung Chang, "Egzersiz yapmak gibi diğer fiziksel aktivitler genellikle motivasyon, zaman zaman da bir eğitmen gerektiriyor. Oysa alışveriş daha kolay başlanabilen ve sürdürülebilen birşey" diyor.

Londra'daki City Üniveristesi'nden Prof. David Oliver de araştırmanın doğru noktalara işaret ettiğini belirterek, "Alışveriş fiziksel aktivite, alışveriş yapan diğer insanlarla sosyal etkileşim gerektiriyor. Ayrıca oldukça karmaşık bir iş olduğu için zihninizi de canlı tutuyor." dedi.
bbc türkçe sağlık

3/03/2011

egzersiz yapmak bağırsak kanserine neden olan polip riskini azaltıyor

    3/03/2011 04:39:00 ÖS   Yorum yok
bağırsak kanseri

Hareketli hayat tarzları olan insanlarda bağırsak kanserine yol açabilen poliplerin oluşması ihtimalinin daha az olduğu belirtildi.


Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi uzmanları, daha önce yapılmış, egzersiz ve büyük polipler arasındaki ilişkiyi inceleyen 20 araştırmanın sonuçlarını karşılaştırdı.

İngiliz Kanser Dergisi'nde yayımlanan araştırmada az hareket etmekle polip arasındaki bağlantıya dair en kesin sonuçların elde edildiği belirtiliyor.

Buna göre, düzenli olarak egzersiz yapanlarda, yapmayanlara göre, polip görülmesi olasılığı yüzde 16 daha az. Büyük ya da ileri polip türlerinde bu oran yüzde 30'a çıkıyor.

Adenom olarak da bilinen polipler, bağırsaklarda çıkıntı şeklinde büyüyen oluşumlar ve kanserli değiller. Fakat zaman içinde kansere dönüşebiliyorlar.


İngiliz Kanser Araştırma Vakfı'na göre, bağırsak kanserlerinin çoğu, polipten kaynaklanıyor. İngiltere'de her dört kişiden birinde 50 yaşına kadar bir ya da daha fazla polip görülüyor.

Araştırmayı yürüten uzmanlardan Prof. Kathleen Wolin, egzersizle kanser riskinin azalması arasında bir bağlantı olmasına karşın bunun nedeninin henüz bilinmediğini söyledi.

Wolin, "Birçok açıklaması olabilir. Örneğin, egzersiz bağırsak kanseriyle ilişkilendirilen enflamasyonu azalttığı için olabilir" dedi.
bbc türkçe sağlık

1/10/2011

bel ve sırt ağrıları ilköğretim'de okuyan çocuklarda bile oluyor

    1/10/2011 07:41:00 ÖS   Yorum yok
 çocuklarda bile oluyor

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Başkan Yardımcısı Uzman Fizyoterapist Murat Dalkılınç, bel ağrısının yaş, cinsiyet ve kilo ayırt etmeksizin her 10 kişiden 8'inde hayatı boyunca en az bir kez olmak üzere ortaya çıktığını dile getirerek, son yıllarda bel ağrısı şikayetinin ilköğretim çağındaki çocukları dahi etkilediğini belirtti.


''Okul çağı çocukların bel, sırt ağrısı gibi sağlık şikayetleri gün geçtikçe artmaktadır'' diyen Dalkılınç, dernek olarak bu soruna çözüm üretmek üzere 2010'da ilköğretim okullarında 5 binden fazla çocuğa duruş bozukluğu konusunda eğitim verdiklerini aktardı.
Seminerler sırasında yapılan görüşmelerde okul çağı çocuklarında en sık hissedilen ağrının omuz, bel ve sırt ağrısı olarak tespit edildiğini anlatan Dalkılınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

strese bağlı ağrılar için iki aşamalı tedavi uygulaması

    1/10/2011 04:28:00 ÖS   Yorum yok
aşamalı tedavi uygulaması

Genç-yaşlı, kadın-erkek neredeyse stressiz kimse yok. Stres sadece ruh değil, beden sağlığını da olumsuz etkiliyor. Kas ve eklemlerde sürekli ağrı hissettiriyor. Her 10 kişiden 2'sinde görülen fibromiyalji; yani strese bağlı kas ağrılarına çözüm bulundu.


Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir grup öğretim üyesi bu hastalığa çare buldu. Çalışma iki aşamadan oluşuyor.

Önce ağrıların gerçekten strese bağlı olup olmadığı tespit edildi.


Süleyman Demirel Ünv. Tıp Fak. Biyofizik A.B.D. Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu konuyla ilgili şunları kaydetti:
"30 tane sağlıklı insanlardan 30 tane de hasta fibromiyalcilerden kan aldık. Ve bunlarda yaptığımız çalışmalar sonrasında stresin bunlarda önemli bir rol oynadığını gözlemledik."

1/02/2011

sigara içenlerde bel ağrısı daha çok görülüyor

    1/02/2011 07:13:00 ÖS   Yorum yok
bel ağrısı daha çok

Toplumun yaklaşık yüzde 80'inin yaşamlarının bir bölümünde bel ağrısı çektiğini, hastaların yüzde 70'inin 1 ay, yüzde 90'ının 2 ile 3 ay içinde iyileştiğini vurguladı. 


Sigara içenler ile uzun yol sürücüleri, uzun süre ayakta duranlar, pozisyon değiştirmeden uzun süre oturanların bel ağrısına yakalanma riskinin yüksek olduğunu vurgulayan Oğuz, ''Sırt ve karın kasları zayıf olanlar da bel ağrısına daha yatkındır'' dedi.

Bel ağrısından kurtulmak veya bel ağrısına hiç yakalanmamak için 

Uyulması gereken bazı kurallar olduğunu anlatan Prof. Dr. Oğuz, şunları kaydetti: ''Dizleri kırarak sırt üstü veya yan yatmak, yataktan kalkarken önce yan dönmek sonra doğrularak oturmak ve ellerle destekleyerek ayağa kalkmak, dik oturmak, otururken beli desteklemek, dik durmak gerekir. Eğilerek yerden bir şey almamak ve eğilerek çalışmamak önemlidir.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .