Uzmanlar “ayıp, günah” diyerek azarlamanın, çocuğun gelecekteki cinsel yaşamını da olumsuz etkileyeceğine dikkat çekiyorlar.
Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan araştırmalar, ortaokul ve lise düzeyindeki gençlerin cinsellikle ilgili sağlıklı bilgilere sahip olmadıklarını, bundan kaynaklanan ciddi sorunlar yaşadıklarını gösteriyor. Uzmanlar gençlerin yaşadıkları sorunlarda ailenin çocukluk döneminde cinsellikle ilgili sağlıklı bilgi vermemesinin de etkili rol oynadığına dikkat çekiyorlar.Acıbadem Hastanesi Kadıköy’de görev yapan pedagoji uzmanları Ayşegül Salgın ve Zehra Yılmaz, çevresini ve dış dünyayı tanımaya çalışan çocukların özellikle 3 yaş civarında anne ve babalarına hemen her konuda soru sormaya başladıklarına dikkat çekiyorlar. Bu sorulardan cinsel içerikli olanlara verilecek yanıtların pek çok anne ve babayı zorladığını vurgulayan pedagoji uzmanı Ayşegül Salgın, “Bu durum ebeveynlerin cinsellikle ilgili tutumlarıyla ilgili olabiliyor. Ama, son derece açık ve rahat oldukları düşünülen anne-babalar bile böyle bir durumla karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını, neyi, nasıl anlatacaklarını bilemeyebiliyorlar” diyor.
Çocuklar merak eder
Çocuğun cinsel içerikli sorularının temelinde cinsel duygular değil, onun üremeye yani bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerine dair meraklarının yattığını hatırlatan pedagog Zehra Yılmaz ise bunun çocuğun uzaya, gezegenlere ya da hayvanların yaşayışlarına olan meraklarından farklı olmadığını vurguluyor. Anne-babanın cinsel içerikli sorular karşısında yaşadıkları gerginliğin, bu farkı bilmemekten ve çocuğun cinsellik anlayışını yetişkin anlayışıyla karıştırmaktan kaynaklandığını belirten pedagog Ayşegül Salgın, şöyle konuşuyor:
“Ülkemizde çoğu ailede cinselliği çağrıştıran sorular ve bu konudaki konuşmalar yasaktır, ayıptır. Çocuk herhangi bir soru sorduğunda ya azarlanır, ya da anne-baba bu soruyu nasıl yanıtlayacaklarını bilemedikleri için konu bir şekilde kapatılır. Sonuçta merakı giderilmeyen çocuk sorusunun cevabını aramaya devam edecektir ve bu konuyu yeterince bilmeyen birilerinden yalan yanlış bir şeyler de öğrenebilir.”
Çocuğu azarlamayın
Çocukların aileleri tarafından sağlıklı bir biçimde bilgilendirilmesi uzmanlara göre çok önemli. Eğer anne ya da baba çocuğu cinsellikle ilgili bir soru nedeniyle azarlarsa çocuğun suçluluk hissetmesi, cinselliğin, ayıp,günah veya pis bir şey olduğunu düşünmesi kaçınılmaz hale geliyor. Bu düşüncelerin çocuğun ileriki cinsel yaşamını olumsuz yönde etkileyebileceğini söyleyen pedagog Zehra Yılmaz, verilmesi gereken eğitimin sınırlarını şöyle çiziyor:
“Çocuklara cinsel eğitim verilirken öncelikle çocuğun bilişsel gelişim düzeyi dikkate alınmalıdır. Çocuk soru sorduğunda doğru, açıklayıcı ve anlayabileceği şekilde cevap verilmelidir. Cevaplar çocuğun merakını gidermeli ve doyurucu olmalıdır. Fazla ayrıntılı bilgi vermek çocuğun kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Susmak,konuyu değiştirmek ya da azarlamak tercih edilmemelidir.
Çocuğa cinsel bilgiler vermenin en uygun zamanı, onun bu konularda soru sormaya başladığı dönemlerdir. Bu tür sorular bireysel farklılıklar olmakla beraber, genellikle 3 yaş civarında sorulmaya başlanır. İlk sorular genellikle kendi bedeni, annenin bedeni ya da bir kardeşin dünyaya gelişi ile ilgilidir. 2-3 yaşlarında cinsiyet farkıyla ilgili sorular, 3-4 yaşlarında doğumla ilgili sorular başlar. Cinsel ilgiler bazen 7-8 yaşları ile buluğ arasında diner. Cinsel olgunlaşmayla fizik işaretlerin belirmesi ve genital bezlerin üretime başlamaları ile yeniden canlanır.”
Ergenlik dönemine dikkat
Çocukluk dönemlerinde gerekli desteği görmedikleri, sorularına yanıt bulamadıkları için de ailelerine başvurmuyorlar. Ailesinden cinsellikle ilgili yeterli bilgi alamayan çocuklar ergenlik döneminde ciddi zorluklar yaşıyorlar. Çocukluk dönemlerinde de gerekli desteği görmedikleri, sorularına yanıt bulamadıkları için de ailelerine başvurmuyorlar. Acıbadem Hastanesi Kadıköy pedagoji uzmanları çocukların bedenlerini tanırken cinsel organlarını da dokunarak tanımaya çalıştıklarını belirterek ailelere şu önerilerde bulunuyorlar:
“Ailelerin genellikle bu durumdan rahatsız oldukları, azarlama, engelleme yolunu tercih ettikleri görülmektedir. Oysa bu davranış doğal, normal bir davranıştır, sağlıklıdır. Çocuğun bedenini tanımaya çalışmasının bir parçasıdır. Cinsel eğitimin amacı yalnızca çocuğun bazı sosyal kurallara uymasını sağlamak değil, insanın serbestçe gelişimini ve kendinde bulunan cinsel güçleri olabildiğince düzenlemesini, bunları bilinçli olarak elinde tutmasını,kendisinin ve başkalarının mutluluğu (özellikle eş ve çocuklar) için bunlardan yararlanmasını sağlamaktır.”
cumhuriyet portal
Hiç yorum yok :
Write yorumÖNERİ VE YORUMLARINIZ