Tekirdağ'da 3 saat boyunca hapşıran genç kızın kalbi defalarca duruyor ve vücudu da kasılma nedeniyle morarıyor doktorlar hastalığın teşhisini henüz koymuş değil
hapşırık sayısı kimi zaman 300'e kadar çıkıyor daha önce sağlık problemi yoktu ne olduysa tokattaki kızkardeşinin düğününe gittiğinde oldu hande ayhan hapşırık krizlerine girmeye başladı ailenin kızlarını götürmediği hastane kalmadı ancak alerjik astım ön tanısı ile tedavi olmasına rağmen bir türlü tanı konamadı.
tanı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tanı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
5/04/2013
3 Saatte 300 kez hapşırıyor kasılma nedeniyle morarıyor tedavisi yok
seyyah1906
5/04/2013 12:48:00 ÖÖ
Yorum yok
2/13/2013
Yaşaması bile mucizeydi yüzünü güldüren haber izmir'den geldi
seyyah1906
2/13/2013 05:54:00 ÖS
Yorum yok
10/08/2011
depresyon 2020 yılında dünyada en yaygın ikinci hastalık olacak
seyyah1906
10/08/2011 09:17:00 ÖS
Yorum yok
almanya'da son verilere göre, yaklaşık 4 milyon depresyon hastası var ve ağır depresyon yaşayan her 7 kişiden biri intihar ediyor.
Leipzig kentinde bu yıl ilk kez düzenlenen Depresyon Hastaları Kongresi çerçevesinde hasta ve doktorlar bu hastalıkla ilgili tecrübelerini paylaştı.
"Grip gibi başladı''
Thomas Müller-Rörich, binlerce kişinin gözleri önünde sahneye çıkarak büyük bir özgüvenle deneyimlerini aktardı. Ancak böyle bir kalabalık önünde konuşmasının bundan bir süre önce kesinlikle mümkün olmadığını belirtti. Yaklaşık 4 yıl boyunca hastanede ağır bir depresyon tedavisi görmüş.
Rörich, hastalığın başlangıcını gribe benzeterek şunları söyledi: ‘’Sanki grip olmuş da kendinizi halsiz ve iştahsız hissediyormuşsunuz gibi. Tabii bir de korku vardı bende; Ama neden korktuğumu bilmiyordum. Tek bildiğim, o haldeyken asla dışarı çıkıp işe gidemeyeceğimdi. Çünkü hiç enerjim yoktu. Sonra bir hafta kadar evde kaldım; düzelir gibi oldu ama ardından daha kötü duruma gelmeye başladı.’’
"Herkes bir nebze kendi kendisinin doktorudur", diyor Rörich. Onun da aklına doktora giderken her türlü rahatsızlık gelmiş, ama depresyon ya da tükenmişlik sendromu aklının ucundan bile geçmemiş. Hatta sadece kendisinin değil, aile hekiminin bile...
Rörich ‘'Ben, tanı konulması daha zor, ağır bir hastalık çıkacağını sandım. Yani kan kanseri ya da beyin tümörü gibi. Ve o nedenle sürekli doktora gidip şikayetlerimi dile getiriyordum ki, beni daha iyi muayene etsin diye. Ama bir süre sonra doktor da beni ciddiye almamaya başladı. Ve bana sadece ‘Sizin bir şeyiniz yok, gidin biraz tatil yapın’ gibi bilinen öğütler verdi’’ diye konuşuyor.
''Tanı koymak zor ''
Leipzig Üniversitesi Hastanesi'nden Psikiyatri ve Psikoterapi Profesörü Ulrich Hegerl, depresyon geçiren hastaların yüzde 10’una genelde aile hekimi tarafından tehşis konulamadığını belirtiyor. Hegerl, ''Stresli bir mesleği olanların çoğunda ise tükenmişlik sendromundan söz etmek mümkün', diyerek bu hastalığın tanısını koymanın daha kolay olduğunu, zira o aşamaya kadar gelen hastaların zaten tüm enerjilerini kaybetmiş olduğunu kaydediyor.
Profesör Ulrich Hegerl, bu sorunlarla mücadele edenlere genelde yanlış telkinlerde bulunulduğuna dikkat çekiyor. Hegerl sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genelde tatile çıkmak, uzun süre uyumak ya da iyi gelen bir şeyler telkin edilir. Ama bunlar depresyona hiç iyi gelmez. Uzun süre uyumak, genelde depresyonu tetikler. Yerleşmiş ve etkili olan bir tedavi ise az uyumaktır. Tatile çıkmak, depresyondakilere kesinlikle önermeyeceğim bir şey. Çünkü depresyon da peşinizden gelir ve durumunuz tatilde daha da kötüleşir."
''Depresyon hastalıktır''
Profesör Hegerl, depresyon rahatsızlığı olanların genelde fiziksel olarak sağlıklı göründüklerini, ama en ufak bir işi halledecek durumda olmadıklarını kaydederek "Diş fırçalamak bile yerine getirilmesi imkansız bir göreve dönüşebiliyor’’ diyor. Hegerl, depresyonun bir ruhi çöküntü değil, bir hastalık olduğunu vurguluyor ve tıpkı bir apandisit iltihabı gibi acilen tedavi edilmesi gereken safhaları olduğunu kaydediyor. Çünkü bu insanların çoğunda büyük bir intihar riski oluşuyor.
Yas, üzüntü ve acılı günlerin her insanın hayatına ait şeyler olduğunu kaydeden Hegerl, ''Depresyon söz konusu ise hem fiziksel hem de ruhsal bir hastalık söz konusudur'' diyor. Hafif veya orta ağırlıktaki depresyonların psikolojik terapilerle tedavi edilebildiğini, ama ağır depresyonlarda hastaların mutlak antidepresan ilaçlar alması gerektiğini belirtiyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Claudia Ruby / Çeviren: Başak Demir
Editör: Çelik Akpınar
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)