-->
radyoterapi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
radyoterapi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/20/2013

Prostat Kanseri tedavisinde kullanılan yöntemler ereksiyon bozukluğu yapabiliyor

    3/20/2013 04:02:00 ÖS   Yorum yok

İngiltere merkezli kanserle mücadele örgütlerinden Macmillan Kanser Vakfı, İngiltere'de her yıl 40 bin kişiye prostat kanseri teşhisi konduğunu ve tedavi nedeniyle cinsel yaşamı sona eren 160 bin erkek bulunduğunu bildirdi.


Prostat kanseri tedavisinde kullanılan ameliyat, radyoterapi ve hormon tedavisi gibi yöntemler ereksiyon bozukluğuna neden olabiliyor.

Sinir tahribatına uğrayan bazı hastalarda bu sorunun kalıcı olduğunu, bazılarında cinselliğe karşı psikolojik bariyer oluşturulması nedeniyle sorun çıktığını, bazı durumlarda ise sorunun geçici olduğu ifade ediliyor.

Prostat kanseri hastalarının üçte ikisi ereksiyon sorunu yaşıyor.

Kanser Vakfı'ndan Profesör Jane Maher, bunun hastaları bekleyen büyük bir sorun olduğunu ifade ederek hastaların tedaviden önce bu konuda aydınlatılması gerektiğini vurguladı.

Vakfa bağlı çalışan psikolog Dr Daria Bonanno "Prostat kanseri olan birçok erkek ereksiyon bozukluğunu erkekliğin kaybedilmesi olarak görüyor ve yardım almaktan çekiniyor. Bu durum onların eşlerinden uzaklaşmasına ve durumun daha da kötüleşmesine neden olabiliyor" dedi.

Prostat kanseri uzmanı Profesör Malcolm Mason ise tıklayın yeni tedavi teknikleri ile yan etkileri asgariye indirecek yöntemler geliştirmek için araştırmaların devam ettiğini belirtti. bbc türkçe

4/17/2012

prostat kanseri tedavisinde ultrason yöntemi ile iktidarsızlık ve idrar tutamama azaltılıyor

    4/17/2012 12:35:00 ÖS   Yorum yok

Lancet Oncology dergisinde yayınlanan ve 41 hasta üzerinde gerçekleştirilen araştırma, bölgesel ultrason tedavisinin şu an kullanılan tedavi yöntemlerinin neden olduğu iktidarsızlık ve idrar tutamama gibi yan etkileri azaltabileceğini ortaya koydu.

ultrason yöntemi ile

Araştırmacılar bulguların daha geniş çaplı araştırmalarda da tekrarlanması durumunda prostat kanseri tedavisinde yeni bir döneme girileceğine inanıyor.

Araştırmayı finanse eden Medikal Araştırma Konseyi sonuçların oldukça ümit verici olduğunu söyledi.

İngiltere'de her yıl 37 bin erkeğe prostat kanseri teşhisi konuyor.

Prostat kanseri hastaları çok önemli bir ikilem ile karşı karşıyalar.


Hastalık her yıl 10 bin kişiyi öldürüyor. Ancak bazı vakalarda tedavi uygulanmasa da kanser ilerlemiyor.

Standard prostat kanseri tedavisinde ya ameliyat yapılıyor ya da tüm prostata radyoterapi uygulanıyor.

Bu tedaviler prostat çevresindeki dokulara da zarar verebiliyor.Bu zarar da idrar tutamama ve iktidarsızlık gibi problemlere neden oluyor.

Bölgesel tedavi

Londra'daki University College Hospital'dan doktorlar prostat kanseri tedavisi için yeni bir yöntem geliştirdiler.


Bu tedavide yüksek yoğunluklu ve belirli bir bölgeye odaklanmış ultrason ile prostatın tamamı değil sadece kanserli hücreler hedef alınabiliyor.

Gerçekleştirilen 41 kişilik araştırmanın amacı teorik olarak geliştirilen yöntemin işe yarayıp yaramadığını test etmekti.

Tedavide, prostatın yakınına ses dalgalarını kanserli hücrelere yollayan özel bir sonda yerleştiriliyor.

Bu şekilde kanserli hücreler 80c'ye kadar ısıtılarak yok ediliyor, kanserin çevresindeki doku ve kaslar ise zarar görmemiş oluyor.

Araştırmayı yürüten gruptan ürolog Hashim Ahmed, tedaviyi gerçekleştirmelerinin ardından 12 ay geçtiğini ve sonuçların oldukça iyi göründüğünü söyledi.

Hashim Ahmed ''Bu araştırma sayesinde prostat kanserinde sadece kanserli hücreleri yok ederek yan etkileri azaltmanın mümkün olduğunu ortaya koyduk. Yeni tedavi yönteminin uygulandığı 10 erkekten 9'u tedaviden sonra iktidarsızlık problemi yaşamadı. İdrar tutamama sorunu ise deneklerin hiç birinde görülmedi'' dedi.

Doktor Ahmed tedavinin ardından kanserin prostattan temizlenme oranının da oldukça yüksek olduğunu ancak tedavinin yaygınlık kazanmasından önce daha büyük gruplar üzerinde araştırmaların yapılması gerektiğini söyledi.

Hashim Ahmed ''Bu tedavi sayesinde kanseri tedavi etme şeklimizi tamamen değiştirebiliriz. Hem tedavi giderleri düşer hem de erkekler prostat kanseri tedavisini çok daha az yan etki ile atlatabilirler'' dedi.

Deneye iki sene önce katılan katılan 72 yaşındaki Robert Page tedavinin çok başarılı olduğunu söylüyor.

Page ''Sonuçlar çok iyiydi. Tedaviden memnun kaldım.Yan etkiler oldukça azdı. Özellikle de klasik tedavilerle kıyaslandığında'' dedi.

Daha fazla deney

Cancer Research UK'in alt kuruluşu Gray Radyasyon, Onkoloji ve Biyoloji Enstitüsü'nden Prof. Gillies McKenna sonuçların ümit verici olduğunu söyledi.

McKenna ''Eğer bu bulgular daha kapsamlı bir deneyde doğrulanırsa, bölgesel ultrason tedavisi prostat kanseri tedavisinde yararlı olduğu kanıtlanmış diğer tedaviler ile birlikte kullanılabilir'' dedi.

Prostat Kanseri Derneği'nden Owen Sharp da deneylerin devam etmesinin gerekliliğinin altını çizdi.

Sharp ''İktidarsızlık ve idrar tutamama gibi yan etkileri azaltan tüm prostat kanseri tedavilerini destekliyoruz. Bu yeni tedavi gelecekte bunun gerçek olabileceğini gösteriyor'' dedi.

Ancak Sharp şimdilik söz konusu tedavinin sadece 50'den az hasta üzerinde denendiğini ve tedavinin daha oldukça kısa bir zaman önce uygulandığını da hatırlattı ve ''Yapılacak diğer deneylerin sonuçlarını heyecanla bekliyoruz. Umarız bu yeni tedavi sayesinde erkekler hayat kalitelerini kaybetmeksizin prostat kanserinden kurtulabilirler'' dedi.

8/09/2011

yaşlanan erkeğin en önemli sorunlarından prostat kanserinin belirtileri

    8/09/2011 08:48:00 ÖS   Yorum yok

Uzmanlar, prostat kanserinin, yavaş ilerlediği ve geç bulgu verdiğini belirterek, bulguların ortaya çıktığında hastalığın ilerlemiş ve metastatik şeklinde kendini gösterdiğini ifade ediyor. 


Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, prostat kanserinin yaşlanan erkeğin en önemli problemleri arasında yer aldığını söyledi.

prostat kanserinin belirtileri
Avrupa'da 2009 yılı itibari ile 2.6 milyon yeni kanser vakası saptandığını belirten Biri, tüm kanser vakalarının yüzde 11'inin ve kanserden ölümlerin yüzde 9'unun prostat kanseri olduğunu ifade etti. Biri, prostat kanseri için bilinen en kuvvetli risk faktörünün genetik olduğuna, ailede prostat kanseri öyküsü olmasının prostat kanseri için risk oluşturduğuna dikkati çekerek, beslenme alışkanlığının da prostat kanseri gelişiminde etkili olabileceğinin düşünüldüğünü dile getirdi. 

 Prostat kanserinin, genel olarak orta-ileri yaş erkeklerin hastalığı olduğunu, hastalığın yavaş ilerlediğini ve geç bulgu verdiğini ifade eden Biri, bulgular ortaya çıktığında ise hastalığın ilerlemiş ve metastatik şeklinde kendini gösterdiğini söyledi. Biri, hastalığın bulguları arasında sık sık işeme, gece idrara çıkma, ağrılı idrar yapma ve idrar yapmada zorluğun öne çıktığını belirterek, 

''İlerlemiş hastalık da ise bel ve eklem ağrıları, halsizlik ve kilo kaybı olabilir. 


Bazen hastalık hiç belirti vermeden rastlantısal olarak veya kontrollerde PSA yüksekliği nedeniyle yapılan biyopsi ile ortaya çıkabilir'' diye konuştu. Tedavi seçenekleri Biri'nin verdiği bilgiye göre, hastalığın tevdisi tamamen evresine göre yapılıyor. Dikkatli izlem, cerrahi tedavi, radyoterapi, HIFU, hormonoterapi, kemoterapi gibi tedavi seçenekleri bulunuyor. Cerrahi tedavi, açık cerrahi, kapalı cerrahi ve robotik cerrahi olarak uygulanabiliyor. Prostat kanserinde dikkatli izlem, yavaş seyir gösteren ve tedavinin yan etkileri nedeniyle tedavi edilmeyecek hasta gurubuna uygulanıyor. İzlem protokolüne alınan hasta, düzenli olarak serum PSA ölçümü ile birlikte hastalığa özgü sorgulama ve parmakla rektal muayene ediliyor. Üç ayda bir PSA ölçümü diğer biyokimya testleri, yılda bir prostat iğne biyopsisi yapılarak hastalığın ilerleyip ilerlemediği kontrol ediliyor ve gerektiğinde kemik taraması isteniyor. Yerel olarak yerleşmiş, uzak yayışım göstermeyen hastalık durumda ise radikal prostatektomi tedavisi uygulanıyor. Açık, kapalı ya da robotik cerrahi ile prostat kapsülü ile birlikte, seminal veziküllerin ve çevre yağ dokuları ile birlikte çıkarılıyor. Bu tedavi, tümörün prostat dokusuna sınırlı olan, lenf nodu tutulumu olmayan, uzak metastaz olmayan, 75 yaşından küçük hastalara yapılabiliyor. Genel anesteziye bağlı risklerin dışında bu uygulama sonrasında idrar kaçırma ve sertleşme problemleri yaşanabiliyor. Yapılan çalışmalarda idrar kaçırma oranı yüzde 9-27 ve sertleşme problemi oranı ise yüzde 13-49 arasında değişiyor. Brakiterapi olarak da adlandırılan radyoreterapi ile prostat bezine yüksek dozda radyasyon verilebiliyor. Hormonal tedavide ise prostat kanseri testosteron denilen hormona duyarlı bir kanser çeşidi olduğundan sık tercih ediliyor. Testosteron bir erkeklik hormonu ve prostat kanserinde varlığı istenmiyor. Dolaşımdaki testosteronun ortadan kaldırılması ya da salgılanmasının durdurulması hormonal tedavinin temel prensibini oluşturuyor. Hormonal tedavide, dolaşımdaki testosteron hormonun baskılanmasına bağlı olarak seksüel problemler, meme büyümesi, bulantı, mide problemleri ve baş dönmesi gibi yan etkiler görülebiliyor. Hormon dirençli kanserlerde ya da ilerlemiş kanserlerde kemoterapi kullanılıyor. Krioterapi seçeneğinde ise prostat dondurularak tedavi ediliyor. Krioterapi ultrasonografi eşliğinde iğneler ile girilerek prostatın soğutulması ve dondurulması ile yapılıyor. Prostat kanserinde alternatif tedavi metotalarından olan HIFU (High Intensity Focused Ultrasound) ameliyatsız bir yöntem olarak gösteriliyor. Özel bir ultrason probunun bilgisayar eşliğinde makata yerleştirilerek kanserli dokunun odaklanması ve ses dalgaları ile tedavi edilmesi prensibine dayanıyor. HIFU, hastalık tekrarladığında yeniden uygulanabiliyor ya da diğer tedavi yöntemleri başarısız olduğunda yapılabiliyor.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .