-->
psikiyatri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
psikiyatri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/01/2012

akıl hastalığında yeni tedavi yöntemleri için beyin hücresi geliştirildi

    3/01/2012 11:03:00 ÖS   Yorum yok

Bilimadamları, aile geçmişinde akıl sağlığı sorunları bulunan kişilerden toplanan hücrelerden beyin hücresi geliştirdiklerini açıkladı.

yeni tedavi yöntemleri

yeni tedavi yöntemleriYeni tedavi yöntemlerinin de bu örnekler üzerinde sınandığı belirtildi.

Bugüne dek yeni tedavi yöntemlerinin denemelerinde sadece, ölen şizofreni ve bipolar bozukluk hastalarından alınan beyin hücreleri kullanılabilmişti.

Sorunlu genlere sahip kişilerin derisinden ya da saç tellerinden alınan canlı hücrelerin geliştirilmesinin, yeni tedaviler için yapılan testlerdeki doğruluk payını artıracağı belirtiliyor.

Araştırmacılar bu sayede akıl sağlığı sorunlarını daha iyi anlamayı, uygulanan tedavileri geliştirebilmeyi umuyor.


Ayrıca bu uygulama, hayvanlar üzerindeki denemelere olan bağımlılığın da azalacağı anlamına geliyor.

Edinburgh Üniversitesine proje için bir milyon sterlinlik fon sağlandı.

Proje kapsamında, hastaların derisinden ya da saç tellerinden alınan hücrelere dayanarak yeni yöntemler geliştirilebilmesi de amaçlanıyor.
Sonuç veren tedavi

Edinburgh Üniversitesi Biyolojik Psikiyatri Profesörü Andrew McIntosh, bipolar bozukluk ve şizofreni tanısı konmuş kişilerden alınan deri örneklerinden farklı türde beyin hücreleri ürettiklerini açıkladı.

Bu hücreler laboratuar ortamında bir kez geliştirildiğinde, nörolojik fonksiyonları üzerinde araştırmalar yapılabiliyor. Bu hücrelerin türlü psikiyatrik tedavilere nasıl karşılık verdiği incelenebiliyor.

Uzmanlar böylece yeni ilaçlar geliştirebileceklerine inanıyor.


Dünya nüfusunun yüzde 1 ila 4'ü bipolar bozukluk ya da şizofreni tanısı konmuş kişilerden oluşuyor. Bu rahatsızlıklara karşı etkili tedavi yöntemleri ise pek bulunmuyor.

Sebepleri hakkında pek az bilginin bulunduğu bu rahatsızlıklar genetik özellik taşıyabiliyor.

İngiltere'de bir milyonu aşkın kişi bu rahatsızlıklardan muzdarip.

1/30/2012

hizmete giren internet bağımlılığı polikliniği yoğunluk nedeniyle randevu veremiyor

    1/30/2012 06:59:00 ÖS   Yorum yok

Bugüne dek özel hastanelerden internet bağımlılığı için hizmet alan hastalar, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bünyesinde açılan “İnternet Bağımlığı Polikliniği”nin hizmete girmesiyle ilk kez devlet hastanesinden hizmet almaya başladı.

yoğunluk nedeniyle randevu

Yaklaşık 3 aydan bu yana hizmet veren poliklinikte, 200’e yakın hasta tedavi oluyor.

Polikliniğin mart ayına dek yoğunluk nedeniyle randevu veremediği belirtiliyor.


Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve internet bağımlılığı polikliniği sorumlusu psikiyatr Dr. Ramazan Konkan, internet bağımlılığının bir hastalık olduğunu belirtti. Konkan, “Kişi internete girmediğinde, girmek için kendine iş yaratıyor, gideceği, kalacağı yerde internetin olmasına dikkat ediyor; internetin olması ile ilgili birtakım tedbirler alıyor, mobil cihazlardan giriyor. İnternetin olmadığı ortamlarda kalmamaya gayret ediyor, zamanının büyük kısmını evinde geçiriyor. Biri interneti engellediğinde öfkeleniyor, evden, okuldan kaçıyor, yalan söylüyor, bahane uyduruyor. Özellikle 16 yaş ve altı grupta internet bağımlılığı daha fazla” dedi.

6/15/2011

hareketsiz kalmak fazla alkol almak ve bazı ilaçlar kemik yapımını engelliyor

    6/15/2011 09:53:00 ÖS   Yorum yok

Uzmanlar, seks hormonlarının az salgılanması ile ilgili sorunların osteoporoza neden olan hastalıkları içinde yer aldığını belirterek, tiroit ile paratiroid bezinin fazla çalışması, şeker hastalığı, hematolojik ve genetik hastalıklar ve fazla alkol kullanımının ostreoporoza yol açtığını ifade ediyor.

Bazı ilaçların da osteoporoza neden olabildiği uyarısında bulunan uzmanlar, bunlar arasında en sık kortizon, kan sulandıran ilaçlar, epilepsi, kanser, guatr, mide ve psikiyatri ilaçlarının bulunduğunu belirtiyor.

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Osteoporoz Derneği II. Başkanı Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal,  osteoporozun kemik kitlesindeki azalmaya bağlı olarak ortaya çıkan ve kırıklara neden olan sistemik bir iskelet hastalığı olduğunu söyledi.
Yetişkin insanlarda kemik kitlesinin, iskelet gelişimi sırasında varılan en yüksek kemik kitlesine ve yaşamın daha sonraki dönemlerinde meydana gelen ''kemik kaybı''nın ya da ''kemik yıkımı''nın derecesine bağlı olduğunu belirten Kutsal, osteoporozun kemik kırıklarına ve ağrıya yol açtığını ve kişinin yaşam kalitesinin bozulmasına neden olduğunu ifade etti.
fazla alkol almak


Kutsal, ''günümüzde sık rastlanan bazı hastalıkların ve sık kullanılan bazı ilaçların kemik yapımını engellediğini, kemik yıkımını artırdığını ve osteoporoza neden olduğunu'' söyledi.

Seks hormonlarının az salgılanması ile ilgili sorunların osteoporoza neden olan hastalıklar içinde yer aldığını belirten Kutsal'ın verdiği bilgiye göre, tiroit ile paratiroid bezinin fazla çalışması, şeker hastalığı, hematolojik ve genetik hastalıklar, fazla alkol kullanımı ostreoporoza yol açıyor.

Bunun dışında uzun süre hareketsiz kalmak, iltihabi bağırsak hastalıkları, bağırsakta emilim bozukluklarına neden olan hastalıklar, böbrek, karaciğer ve romatizmal hastalıklar ile mide ameliyatı ya da organ nakli geçirmiş olmak, akciğerlerde kronik tıkayıcı hava yolu hastalığı bulunması, beslenme bozuklukları ve yetersiz beslenme ve radyasyon tedavisi almış olmak da diğer etkenler arasında yer alıyor.
Kimi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar da osteoporoza neden olabiliyor. Bunlar arasında en sık kortizon, kan sulandıran ilaçlar, epilepsi, kanser, guatr, mide ve psikiyatri ilaçları bulunuyor.

Ne yapmalı?

Osteoporozdan korunmak için şu önerilerde bulunuluyor:
''Toplum, osteoporoza neden olabilecek hastalıklar ve ilaçlar konusunda bilgilendirilmeli.
-Osteoporoz hastalarında muayenelerde, klinik ve laboratuvar incelemelerde kemik kaybına ve kırığa yol açabilecek hastalık ve ilaçlar gibi tüm faktörler ortaya çıkarılmalı. Çünkü, osteoporoza başka bir hastalık ya da uzun sure kullanılan bir ilaç neden olabiliyor.
-Osteoporoz varlığı belirlenmeli ve tedavi edilmeli.
-İlaç tedavisine başlamadan önce yeterli kalsiyum ve D vitamini alınmalı.
-Yaşam boyu düzenli egzersiz yapılmalı. Hormon eksikliği halinde tanı konulmalı ve etkin tedavi tamamlanmalı.
-Alkol alımı azaltılmalı, sigara tüketimine dikkat edilmeli.
-Osteoporozun tedavisine yönelik geliştirilmiş ilaçlardan hastaya en uygun olanı seçilmeli ve düzenli olarak kontrolleri yapılarak tedavisi takip edilmeli.
-Kemik yoğunluğunun artırılması ve sağlıklı kemikler için puberte öncesi dönemde egzersiz, kalsiyumdan ve D vitamininden zengin diyet yapılmalı, ideal vücut ağırlığı korunmalı.
-Yetişkin dönemde bilinçli egzersiz ile kemik kaybını yavaşlatılırken, ileri yaşlarda düşmelerin şiddeti ve sıklığı hareketliliğin, esnekliğin ve hareket hızının korunması ile azaltılmalı.''

Üç aydan fazla kortizon kullananlar dikkat


İleri yaştakiler, kemik mineral yoğunluğu düşük olanlar, ailesinde osteoporotik kırık olanlar, daha önce basit düşmeler ile kırık geçirmiş olanlar, vücut ağırlığı normalin altında bulunanlar, üç aydan uzun süre kortizon ilacı kullananlar ve ayrıca yoğun sigara ve alkol tüketenlerin öncelikli olarak tedavi edilmeleri gerekiyor.
Gelişebilecek sakatlıkların önlenmesinde ise temel ilkeler, hastanın ve ailesinin bilgilendirilmesi, eğitimi, düşmelerin önlenmesi açısından evinin uyarlanması, düşme için risk faktörlerinin (bireysel ve çevresel) azaltılması, yardımcı cihaz ve günlük yaşam aktivitelerini kolaylaştıracak araçların temini ve bilinçli beslenme olarak gösteriliyor.
cumhuriyet portal
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .