-->
kanser hastaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kanser hastaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/08/2011

kanser hastalarının haftada en az 2,5 saat egzersiz yapmaları halinde kanserden ölme riski azalıyor

    8/08/2011 04:28:00 ÖS   Yorum yok

İngiltere'de kanser hastalarına yardım amaçlı Macmillan Cancer Support adlı dernek, tedaviden sonra hastanın sürekli istirahat etmesi ve temposunu yavaşlatması anlayışının terk edilmesi gerektiğini belirtti.


kanserden ölme riski azalıyor

Araştırmalara göre egzersiz, hastanın kanserden ölme riskini azaltıyor ve tedavinin yan etkilerini en aza indirgiyor. Derneğin "Move More" (Daha Fazla Hareket Et) başlıklı raporuna göre, İngiltere'de kanser tedavisi gören 2 milyon hastadan 1,6 milyonu fiziksel açıdan yeterince aktif değil. 'Kalp hastalığı ve oeteoporoz riski azalıyor' Macmillan, Sağlık Bakanlığı'nın da onayladığı yaklaşım çerçevesinde yetişkin kanser hastalarının haftada toplam 150 dakika orta derecede egzersiz yapması gerektiğine dikkat çekiyor. 

 Raporda, American College of Sports Medicine'ın araştırmalarına dayanarak birçok kanser türünde tedavi sırasında ve sonrasında egzersiz yapmanın sakıncası olmadığı belirtiliyor ve kanserden kurtulanların hareketsizlikten kaçınmaları öneriliyor. 

 Rapora göre, aktif bir yaşam tarzı, kanser ve kanser tedavisinin etkilerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olduğu gibi halsizlik ve kilo sorununu da önlüyor. 


 Macmillan'ın raporunda, "Araştırmalar, tedavi sırasında fiziksel egzersizin halsizliği artırmadığını aksine aksine hastayı enerjik kıldığını gösteriyor. Ayrıca egzersiz kanser tedavisi görenlerin kalp hastalıkları ve osteporoz riskini ve kanserin geri gelmesi olasığını azaltıyor" denildi.

5/10/2011

kanser tedavisinde kullanılan amigdal türkiyede malatya kayısısından üretilecek

    5/10/2011 11:49:00 ÖS   Yorum yok
 amigdal türkiyede

İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Petrol ve Akaryatık Analiz Laboratuvarı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yunus Önal, gazetecilere yaptığı açıklamada, kanser hastalarının tedavisinde kullanılan vitamin B 17 ya da diğer adı ile Amigdalin'in artık Malatya'da üretileceğini, bu maddenin acı kayısı çekirdeğinde yüzde 6 oranında bulunduğunu söyledi.


Kendisinin 3 yıl önce yaptığı bir araştırmada acı kayısı çekirdeğindeki Amigdalin'i izole ettiğini, yani ayrıştırdığını kaydeden Önal, bu çalışmayı kamuoyuna açıkladığını söyledi.

Önal, araştırmasının kamuoyunda büyük yankı uyandırması üzerine, 2 ay önce Hollanda'da yaşayan Gaziantepli bir iş adamının kendisi ile temas kurduğunu anlattı. Önal, şöyle konuştu:
''Söz konusu iş adamımızla telefon görüşmesinin ardından Malatya'da buluştuk. Bu konuda yatırım yapmak istediğini söyledi. Şu anda da ön hazırlıklarımızı tamamladık. İş adamımız şirket kurulumunu tamamladı. Kendi üzerime düşen tarafı ile ilk etapta Çin'den Amigdal'in ithal edilmesine karar verdik. Hatta numuneler geldi. Üniversitedeki laboratuvarda analizlerini yapıyorum. Daha sonra da Malatya'da bunun üretimine geçilecek. Burada yetiştirilen kayısı çekirdeğinden üretilen Amigdalin, öncelikle Türkiye'ye, daha sonra da dünyanın dört bir tarafına pazarlanacak.''

''İzin işlemleri konusunda Sağlık Bakanlığına başvurular da yapıldı'' diyen Önal, bu konunun Malatya'daki sanayinin çeşitlenmesi açısından önemli olduğunu belirtti.

Amigdalin'in kanser türleri içinde kullanılmadığı alanın bulunmadığını ifade eden Yunus Önal, şu bilgileri verdi:

''Amerika'da her yaş grubunda, her kanser türünde bilimsel olarak çalışılmış bir malzeme. Bunun kaynağının kayısı olması çok güzel. Amigdalin bademde de var, kiraz çekirdeğinde de var. Ama kayısıyı kusursuz kılan, bademde yüzde 2 oranında Amigdalin varken, kayısıda yüzde 6 oranında bulunması. Amerika'da satılan Amigdalin acı bademden elde ediliyor. Çin'deki, acı kayısı çekirdeğinden elde ediliyor.''

Amigdalin üretecek olan tesisin Malatya Organize Sanayi Bölgesi'nde kurulacağını anlatan Önal, ''Amacımız Malatya'da yetişen acı kayısı çekirdeklerinden bu maddeyi üretip pazarlamak. Kilosu perakendede 500 bin dolar'' dedi.

Önal, bu tesisin kurulmasının ve Amigdalin'in Malatya'da üretilecek olmasının Türkiye'deki kanser hastaları için de müjde niteliğini taşıdığını kaydederek, ''Amerika'da, Çin'de satılıyor. Ama yakın gelecekte Malatya'da kurulacak tesisten de herkes bunu temin edebilecek. Daha önce toz tabletti. Şu anda iğne olarak vurulabilecek şekilde ampulü de hazırlanmış durumda'' diye konuştu.

Kayısı ile ilgili başka bir çalışma daha yaptıkları bilgisini veren Önal, ''Malatya'mızda ve Türkiye'de yetişen tüm kayısı çeşitlerinin yağ içeriklerinin analizine başladık. Büyük bir kısmını toparlamıştık. Dünya çapında kayısı ile ilgili ne çalışılmamışsa bunların hepsini Malatya'mıza ve üniversitemize mal edeceğiz'' dedi.
cumhuriyet portal

5/02/2011

kanserle mücadelede en ilginç yöntem hastanın kan hücreleri seferber edilecek

    5/02/2011 06:22:00 ÖS   Yorum yok
en ilginç yöntem

Kanserle mücadelede, hastanın kan hücrelerini seferber etmeyi öngören yeni bir yöntem üzerinde araştırma yapılıyor.


Bu yöntem, hastanın kanından alınan akyuvarların laboratuvar ortamında ''eğitimden geçirilip'' kanser hücrelerinin hangileri olduğunu ezberlemelerini öngörüyor.

Araştırmacılar, vücuda geri konuldukları zaman, akyuvarların bir alt grubunu oluşturan ''hafıza T hücrelerinin'' kanserli hücre avına çıkarak bir yılı aşkın süre içerisinde tümörleri yok etmesini hedefliyor.

Bu tedavi yöntemi şu an için dünya çapında sadece bir avuç hasta üzerinde denendi.


Araştırmacılar, 5-10 yıl içerisinde halihazırda deney aşamasındaki yöntemin genel onay almasını umduklarını söylüyorlar.

Amerikalı araştırma ekibi, en ölümcül kanser türlerinden biri olan melanoma sahip dokuz hasta üzerinde yeni yöntemin nasıl sonuç verdiğini bir bilim dergisinde açıkladı.

İleri derecede melanomu olan dokuz hastanın da önce ciltlerinde başlayan kanser, vücutlarının diğer bölgelerine de yayılmıştı.

Bu aşamada melanom hastalarının çoğunluğu bir yıldan kısa süre içinde ölüyor.


Dokuz hasta üzerinde denenen T hücreli tedavi yöntemi, çoğunda kanserin ilerleyişini engelleyemese de, aralarından birinde kanser giderek küçülmekle kalmadı, iki yıl aradan sonra yapılan taramalarda kanser izine rastlanmaz oldu.

Dana-Farber Kanser Enstitüsü'nün gerçekleştirdiği deneyin başkanı Doktor Marcus Butler, henüz araştırmanın ilk aşamalarında olduklarını ve çok daha büyük sayıda hasta üzerinde yeni deneylere ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

BBC'nin sorularını yanıtlayan Doktor Butler, ''Laboratuvar eğitimli kanser öldüren T hücreleri, kansere karşı uzun süreli etki sağlayabilir.'' dedi.

Kansere karşı akyuvarlardan faydalanmayı amaçlayan ''immunoterapi'' deneylerinde karşılaşılan bir sorun, hastaya geri enjekte edilen T hücrelerinin ömrünün çok kısa sürede sona ermesi.
bbc türkçe yaşam

4/20/2011

kanser hastalıklarını nefes testi ile tespit etmek için elektronik burun geliştirdiler

    4/20/2011 10:21:00 ÖS   Yorum yok
elektronik burun geliştirdiler

İsrail Teknoloji Enstitüsü'nün araştırmaları sonucunda, kanser teşhisinde kullanılabilecek nefes testi, gerçek olmaya bir adım daha yaklaştı.


Araştırmacılar, akciğer, beyin ya da boyun kanseri hastalarının nefesindeki kimyasalları teşhis edebilecek bir "elektronik burun" üretti.
Ancak nefes testinin hastanelerde kullanılabilecek hale gelmesi için uzun süre daha araştırma yapılması gerektiği belirtiliyor.

İsrail Teknoloji Enstitüsü tarafından yapılan ve İngiltere'deki Journal of Cancer'da yayımlanan araştırmaya 80 gönüllü katıldı.

Bu kişilerden 22'sinde çeşitli baş ve boyun kanserleri, 24'ünde akciğer kanseri vardı.


Kalan 36 gönüllü ise sağlıklı bireylerdi.

Prototip nefes testi, nefeste kanser belirtilerini test etmek için kimyasal bir yöntem kullanıyor.

Bu testin bir gün muayenehanelerde hızlı teşhis yapılabilmesinde kullanılabileceği umuluyor.

Araştırmayı yürüten profesör Hossam Haick, "Baş ve boyun kanserlerini teşhiste yeni yöntemler bulunması gerek, çünkü bu hastalıkların teşhisi oldukça karmaşık ve özel testler gerektiriyor" dedi.

İngiltere'deki Kanser Araştırması Vakfı'ndan (Cancer Research UK) Doktor Lesley Walker da, başarılı bir tedavi için hastalığın mümkün olan en kısa sürede teşhis edilmesinin çok önemli olduğunu söyledi.

Walker, "Bu ilginç ön bulgular, genellikle ileri aşamalarda teşhis edilen baş ve boyun kanserlerine yönelik bir nefes testi geliştirilmesi açısından olumlu" dedi ve ekledi "Ancak bunun çok erken aşamadaki çok küçük bir araştırma olduğunu belirtmek lazım. Dolayısıyla, hastanelerde kullanılması için hastalarla daha fazla araştırma yapılması şart."
bbc türkçe sağlık

3/30/2011

kemoterapi tedavisi nedeniyle kısır kalan kadınlar hamile olabilecek

    3/30/2011 11:35:00 ÖS   Yorum yok
kadınlar hamile olabilecek

ABD’de çalışan Prof. Kutluk Oktay göğüs kanseri tedavisi gören İngiliz hastanın kemoterapi öncesi alınıp dondurulan yumurtalık dokusunu başarıyla yerine nakletti. Öncü nitelikli ameliyat kemoterapi nedeniyle kısır kalan kadınlar için umut yarattı.


ABD’de çalışan ve kısırlık tedavisi konusunda dünyanın en önde gelen uzmanlarından biri kabul edilen Prof. Dr. Kutluk Oktay kanser tedavisi gibi nedenlerle doğurganlığını yitiren kadınlar için umut yaratan bir gelişmeye imza attı. Göğüs kanseri tedavisi nedeniyle kemoterapi tedavisi gören ve 39 yaşında menopoza giren İngiliz hasta Rebecca Leach’in daha önce yumurtalığından alınıp dondurulan bir doku tekrar dikildi. Dünyada bir ilk olan ve Kutluk Oktay tarafından gerçekleştirilen operasyonda Da Vinci robotu kullanıldı.

İngiliz onu Skype’tan buldu


Büyük bir hassasiyete sahip olan ve daha önce kalp ameliyatlarında kullanılan Da Vinci 5 yıl önce Leach kemoterapiye girmeden önce alınan dondurulmuş dokuyu başarıyla nakletti. İngiltere’nin başkenti Londra’da yaşayan Rebecca Leach, konu hakkında Skype üzerinden yaptığı danışmalardan sonra Kutluk Oktay’ın görev yaptığı New York’ta bıçak altına yattı.

Ameliyat öncesi bir yıl dünya çapında çok sayıda jinekolog ve doğum uzmanıyla görüşen Leach sonunda Oktay’da karar kıldı. Doktor Oktay öncü nitelikteki ameliyatın başarı şansının düşük olduğunu söylemesine rağmen eski bir iş kadını olan Rebecca Leach ameliyat olmak istedi.
Bunun üzerine Leach’in yumurtalığı Da Vinci robotu tarafından kesildi ve daha önce alınıp dondurulan doku tekrar içeri dikildi. Diğer doku parçaları dikilemeyecek kadar küçük olduğundan diğer yumurtalığa enjekte edildi. Leach ameliyattan sadece birkaç saat sonra taburcu edildi.

PROF. OKTAY’DAN ‘DONDURMA’ NAKİL


DÜNYANIN en ünlü kısırlık uzmanlarından olan Prof. Dr. Kutluk Oktay, ilk yumurtalık naklini 1999’da yaparak menopoz yaşını geciktirme konusunda önemli bir adım atmıştı. Oktay Hacettepe Üniversitesi’nden mezun oldu. ABD Başkanı’na danışmanlık yapan kurulda kanserin kısırlık üzerindeki etkileri konusunda uzman olarak katıldı. Daha sonra el derisinde yumurta büyüterek kısırlığa karşı dev bir adım attı. Tıp kariyerinin 10 yılını ABD’deki Cornell Üniversitesi’nde geçiren Oktay, 2008 yılında buradan ayrılarak New York Medical College’ta kısırlık tedavisi birimini kurdu. ABD’nin Ulusal Sağlık Enstitüsü’nden bugüne kadar 3 araştırma fonu alan Oktay, menopoz tedavisi konusundaki çalışmalarını sürdürüyor.
hürriyet dünya

3/26/2011

izmir'e en kapsamlı onkoloji hastanesi için yardım kampanyası başlatılıyor

    3/26/2011 09:48:00 ÖS   Yorum yok
yardım kampanyası başlatılıyor

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Kansere Değil, Hayata Şans Ver'' sloganıyla yola çıkılan sosyal sorumluluk projesinin hayata geçirilmesi için Egeli hayırseverlerin desteklerini beklediklerini belirterek, ''Türkiye'nin göz bebeği olacak bir hastane yapmak istiyoruz'' dedi.


İnsanların en çok ''3K'' olarak nitelendirilen kalp, kaza ve kanser nedeniyle yaşamlarını yitirdiğini belirten Füzün, kalp ve kanser hastanesi inşa etmek için çaba gösterdiklerini, Salih İşgören Vakfı'nın kalp hastanesini yapacağını, onkoloji hastanesi yapılması amacıyla da yardım kampanyası başlattıklarını açıkladı.

İlk bağışın hayırsever Hakkı Keleşoğlu'ndan geldiğini belirten Füzün, kampanyaya Uluslararası Lions Kulüpleri 118-R Yönetim Çevresi Federasyonu ve Sağlık-Eğitim Muhabirleri ve Danışmanları Derneği'nin (SEMDER) destek vereceklerini bildirdi.


Türkiye'de ilk olacak


Füzün, radyasyon onkoloji, medikal onkoloji, kemoterapi üniteleri, yataklı servisleri, ameliyathaneler, gündüz tedavi merkezi, palyatif bakım merkezi ve sosyal alanlarıyla son teknoloji cihazlarının yer alacağı hastanenin 30 milyon liraya tamamlanmasını planladıklarını anlatarak, Ege Bölgesi ve Türkiye geneline hizmet edecek hastane projesine Egeli tüm hayırseverlerin destek vermelerini istedi.

Hastanede Türkiye'de bir ilki hayata geçireceklerini kaydeden Füzün, şu bilgileri verdi:


''Bazı kanser hastalıklarının tedavisinde ameliyat ve ışın tedavisinin aynı anda yapılması gerekiyor. Tümör alındıktan sonra karın bölgesinde kanser hücresi kalmaması için karın açıkken ışınlama yapılıyor. Türkiye'de bu yöntemin uygulandığı bir merkez yok. Hastanemizde karın açıkken ışın tedavisinin yapılabileceği bir ünite olacak. Artık bir çok kanser tedavisi moloküler ve genetik tanı yöntemleri sonrası hedeflenmiş kanser ilaçları ve teknik olarak gelişmiş radyoterapi cihazları ile birlikte uygulanıyor. Hastalar bu tedaviler sırasında ve sonrasında nitelikli bakım istiyor. Türkiye'nin göz bebeği olacak bir hastane yapmak istiyoruz.''

Füzün, kampanyanın tanıtımı için ilk olarak yakın zamanda Lions Kulüpleri 118-R Yönetim Çevresi Federasyonu tarafından bir balo düzenleneceğini, elde edilen gelirin üniversitenin yardım hesabına yatırılacağını sözlerine ekledi.


''Her yıl yeni 3 bin kanser hastası"

DEÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Eyüp Hazan da, hastanelerine her yıl 3 bin civarında yeni kanser hastasının geldiğini ifade ederek, ''Türkiye'de ve özellikle İzmir'de çok az sayıda her olanağa sahip onkoloji hastanesi var. Hastane projesini gerçekleştirebilirsek Ege Bölgesi'nin en iyisi Türkiye'nin sayılı onkoloji hastanelerinden birine sahip olacağız'' diye konuştu.

Hazan, hastanelerinde yoğun talep nedeniyle onkoloji hastalarına randevu verildiğini, bu yüzden hastaların bazılarının tedavilerinin geciktiği hissine kapıldığını, yeni hastanenin hizmete girmesiyle randevu sürelerinin kısalacağını, hastaların anında tedavi edileceğini belirtti.
Uluslararası Lions Kulüpleri 118-R Lions Yönetim Çevresi Federasyon Başkanı Nasuhi Öndersev de hastalara şifa olacak bir proje içerisinde yer almaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, ''Bölgemize ve ülke geneline hizmet edecek bir onkoloji hastanesi kazandırmak, hastaların daha kaliteli sağlık hizmeti almasını sağlamak, kanser konusuna dikkati çekerek, toplumsal duyarlılık yaratmak amacıyla bu projede yer alıyoruz. Hepimizin ileride bu yapılacak olan hastanede tedavi görme olasılığını unutmadan, Ege Bölgesi'ndeki 60, İzmir'deki 35 kulübümüzün üyeleriyle, yakınlarıyla, çevremizi de kullanarak, hastaneyi hayata geçirmek için çaba göstereceğiz'' dedi.

Projeye gönüllü destek veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Projeler Sorumlusu Burcu Tuna ise, hastanenin kuruluşuna destek olmak için elinden geleni yapacağını ifade etti.
cumhuriyet portal
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .