-->
kılcal damarlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kılcal damarlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/18/2012

bisiklet kullananlar şanslı pedal çevirmek kalbi koruyor

    11/18/2012 09:58:00 ÖS   Yorum yok



bisiklet kullananlar şanslı çünkü pedal çevirmek kalbi koruyor hollanda'da bir yaşam biçimi olan bisiklet kullanma kalp krizi geçirme yaşını yükseltiyor.

bisiklet,yüzme,yürüyüş gibi sporlar özellikle bacaklardaki kılcal damarların gelişimini sağlıyor bu sayede kalp krizi daha hafif atlatılabiliyor

2/07/2011

kalp yetmezliğinde yeni yöntemle kalp kası güçlendiriliyor

    2/07/2011 08:02:00 ÖS   Yorum yok
kalp kası güçlendiriliyor

Bacaklara sarılan manşonlarla kalp ritmi ile senkronize şekilde yüksek basınçlı hava verilen ''Enhanced External Counter Pulsation (EECP)'' yöntemi, kılcal damarları kuvvetlendirerek kalp kasının daha iyi beslenmesini sağlıyor. 


By-bass ya da balon tedavisi yapılamayacak kalp hastalarına ve kalp nakline uygun olmayan hastalara umut ışığı olan yöntem, diyabet, solunum ya da böbrek yetersizliği gibi eşlik eden sağlık sorunları bulunan hastalarda başarı ile uygulanıyor.Günde birer saatten toplam 35 seans uygulanan yöntem, tamamen ayaktan tedavi esasına dayanıyor. Seansı tamamlandıktan hemen sonra günlük yaşamına dönebilen hastanın, seansları tamamlandığında yaşam kalitesi artıyor, anjin ataklarının görülme sıklığı azalıyor, daha az ilaç gereksinimi duyuyor, sosyal ve iş yaşamına dönebiliyor.
Medicana Intarnational Ankara Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı hekimlerinden Doç. Dr. Erdem Diker, EECP yönteminin, bacaklara tansiyon aletinin manşonları gibi hızla hava dolan ve boşalan hava torbalarının sarılarak, kalp ritmi ile senkronize şekilde bu torbaların yüksek basınçlı hava ile dolup boşalması esasına dayandığını söyledi.
Yöntemin, koroner arter hastalıklarında ve kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan bir tedavi olduğunu anlatan Diker, ''Yöntem, by–pass veya balon tedavisi görmüş ancak tekrar damar tıkanması gelişmiş hastalarda, bütün ilaçlarını aldığı halde veya girişimsel tedaviler yapıldığı halde göğüs ağrısı veya nefes darlığı devam eden hastalarda başarı ile uygulanıyor'' dedi.
Yöntemin göğüs ağrısı şikayeti olan ancak ilaçlara ya da başka bir tedaviye cevap vermeyen, yapılacak başka bir tedavi seçeneği bulunmayan kalp hastalarda da etkili olduğunu belirten Diker, EECP'nin kalp yetmezliği hastalarına uygulandığında olumlu etki yaptığını söyledi.
Diker, kalp yetmezliğinin, tamamen düzeltilmesinin mümkün olmadığını, tedavi protokolünde ancak şikayetleri azaltacak, bir miktarda da hayatı uzatacak ilaçların bulunduğunu ifade ederek, bu durumda ilaç dışı tedavi metotlarının devreye girdiğini dile getirdi. Bu tip hastaların kalbine pil yerleştirildiğini, bundan da fayda sağlanamadığında ya da hastanın pil tedavisine uygun olmaması halinde kalp naklinin söz konusu olduğunu ifade eden Diker, ''Eğer, hasta bu müdahaleye de uygun değilse EECP deneniyor'' diye konuştu.
Diker, EECP yönteminin, her kalp yetmezliği tanısı konulan hasta için uygun bir tedavi seçeneği olmadığını vurgulayarak, tedaviden ancak seçilmiş hastaların yararlanabildiğini söyledi.

''Göğüs ağrısı ataklarının görülme sıklığı azalıyor"

EECP tedavisinden sonra hastaların yaşam kalitelerinin arttığını belirten Diker'in verdiği bilgiye göre, hastalar tedavi sonrasında ağırlık taşıyabiliyor, göğüs ağrısı ataklarının görülme sıklığı azalıyor, daha az ilaç gereksinimi duyuyor, sosyal ve iş yaşamına dönebiliyor, kendilerine güven kazanıyor ve egzersiz yapabilir hale gelebiliyor.
Tedavi esnasında kılcal damarlar kuvvetlendirildiğinden kalp kasının daha iyi beslenmesi sağlanıyor. Bilimsel çalışmalar esas alındığında başarı oranı yüzde 80'lerin üzerine çıkıyor. EECP tedavisi hastalarının 5 yıl içerisinde tekrar şikayet etme oranı da düşüyor.

''Modern tedaviyle cevap alınamadığında EECP"

Ortalama 5 hafta süren tedavide, kalp damarlarının kolleteral dolaşımının artırılması amaçlanan yöntem, mevcut tedavi yöntemlerinden faydalanamayan hastalar için umut ışığı oluyor. Örneğin, bazı kalp damar hastalarının damarları, balon ve stenle açılabiliyor, kalp damarlarını köprülemek için by-pass yapılabiliyor ve bunlar ilaç tedavisi ile destekleniyor. İlaçlar, kalbin oksijen tüketimini azaltıyor, kalbin beslenme düzeyini yükseltiyor, dolayısıyla göğüs ağrısı şikayetini ortadan kaldırmaya çalışıyor.
Kişinin kalp damarlarında hastalık ve göğüs ağrısı şikayeti bulunması halinde mevcut yöntemlerden bir tanesiyle tedavi görebiliyor. Bu tedavi metotları tek tek ya da birlikte de uygulanabiliyor. Ancak, kimi zaman öyle bir noktaya geliniyor ki hastanın, teknik olarak artık herhangi bir damarına balon ya da stent yapılamıyor. Bir daha by-pass yapılması mümkün olmuyor ya da damar yapısı itibariyle zaten by-passa hiçbir zaman uygun olamıyor.
Maksimum dozda ilaç veriliyor, ancak buna rağmen kalp damarlarındaki darlığa bağlı göğüs ağrıları devam edebiliyor. Hastaya, hiçbir müdahale yapılamıyor. Hiçbir modern tedaviyle cevap alınamadığında EECP denilen tedavi yöntemi uygulanabiliyor.

Nasıl uygulanıyor?
Yöntem, tamamen ayaktan tedavi esasına dayanıyor. Bir hasta için toplam 35 seans uygulanıyor. Her seans yaklaşık bir saat sürüyor. Uygulama öncesinde, mutlaka hastadan ''tedavi için bir sakınca yoktur'' raporunu belgelemesi gerekiyor. Raporda, kişinin yüksek tansiyonunun bulunmaması, ayak damarlarında damar tıkanıklığı olmaması, son dönem (terminal) kalp yetmezliğinin olmaması şart koşuluyor.
Hasta, bu aşamadan sonra bir programa alınıyor ve röntgen masasına benzeyen ancak çok daha konforlu bir masaya yatırılıyor. Hastanın bacaklarına ve kalçasına içine hızla yüksek havanın girip çıktığı özel plastik torbalarla (manşonlar) sarılıyor. Hastanın kol ve bacaklarına sarılan manşonlar, kalp atımı ile senkronize olacak 200 milimetre civa basıncına kadar şişiyor ve iniyor. Kalbin kasılma anında, kan vücutta rahatça ilerlesin diye torbalar boşalıyor, kalbin gevşeme anında ise şişiyor. Böylece, manşonların şişmesi ile kan kalbe hızla gönderiliyor.

''Geri ödeme listesinde yok"
Her yaş grubuna uygulanabilen yöntem, ilk seansta hastalarda biraz huzursuzluğa yol açabiliyor. Hasta alıştıktan sonra çoğunlukla hastalar seans süresince uyuyor. Uygulama, birbirine takip eden 35 gün devam ediyor. Tedavi sonrasında hasta, günlük yaşantısına devam edebiliyor. Seanslar tamamlandığında, tedaviden objektif fayda elde ediliyor.
Tedavi ilk uygulanmaya başlandığında bilimsel olarak fayda sağladığı ispatlanmadığından Türkiye'de Sosyal Güvenlik Kurumu'nun geri ödeme listesinde yer almazken, artık bilimsel olarak ispatlanan yöntemin ilerleyen günlerde geri ödeme kapsamına alınması bekleniyor. Yöntem ilk kez Ankarada'da bir hastane çatısı altında, Medicana Ankara International Hastanesinde uygulanmaya başlanacak.
cumhuriyet portal
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .