-->
kök hücre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kök hücre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10/22/2014

Belinden aşağısı tutmayan Felçli hastayı Burundan alınan kök hücre ile yürüttüler

    10/22/2014 04:55:00 ÖS   Yorum yok


Üç ay sonunda felçli adamın ayağındaki kaslar yeniden çalışmaya başladı

Burundan alınan kök hücre omuriliğe yerleştirildi omurilik felçli adam tekrar yürüdü yöntem felçli hastaların yeni umudu oldu.


Polonyalı Adam 4 yıl önce bıçaklandı felç kaldı omurilik sinirleri kesilen adamın belden aşağısı tutmuyordu Fizyoterapi tedavisi sonuç vermedi 40 yaşındaki adam Bilim insanlarının ilk kez deneyeceği bir yöntem için ameliyat masasına yattı burundan koku almadan sorumlu bölgeden kök hücreler alındı sonra bu hücreler omurilik kemiğine yerleştirildi.

Üç ay sonunda felçli adamın ayağındaki kaslar yeniden çalışmaya başladı


6 Ayın sonunda desteklerin yardımıyla yürümeye başladı Polonyalı adam iki yılın sonunda tutunarak yürümeyi başardı bu gelişme insanın ayda yürümesinden daha etkileyici olarak nitelendirildi doktorlar ise temkinli yöntemin kullanılabilir olması için başka hastalarda da olumlu sonuç alınması gerektiğini savundu.

2/20/2013

damar tıkanıklığı tedavisinde etkili olan kök hücre nakli Türkiye'de ilk defa uygulandı

    2/20/2013 09:30:00 ÖS   Yorum yok

Yaklaşık 3 ay önce Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Miami Eagles Enstitüsü'nden gelen bir ekip tarafından eğitim amaçlı Ordu ve Rize'den 9 hastaya uygulanan kök hücre nakli, 


Türkiye'de bu eğitime katılan ve uygulayabilirlik sertifikası alan 3 doktordan biri olan Opr. Dr. Oğuz Karahan tarafından Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi'nde 2 hastaya uygulandı.

ABD'de 5 bin hastaya uygulanan ve yüzde 98 başarı sağlanan uygulamada, hastanın karın bölgesinden alınan yağ dokudan elde edilen kök hücreler, tıkalı damarların yerine yeni damarların gelişmesi için hastalıklı uzva enjekte ediliyor.

Halk arasında ''kangren'' olarak adlandırılan, ağırlıklı olarak sigara kullanımına bağlı ''buerger'' (budama) hastalığı ile kolestrol, diyabet ve genetik rahatsızlıklar nedeniyle uzuv ve organ kayıplarına yol açabilen damar tıkanıklığı rahatsızlıklarının tedavisinde etkili olan işlemin, ABD ve Türkiye'de uygulandığı hastaların ayaklarındaki yaraların iyileştiği, gündelik temel ihtiyaçlarını görebilecek kadar yürüme mesafelerinin arttığı görüldü. mynet

2/09/2013

MS hastalığında hastanın kendi derisi ile tedavi imkanı

    2/09/2013 02:30:00 ÖS   Yorum yok

MS hastalığı nedeniyle sinirlerin etrafında miyelin denen yalıtıcı maddenin zarar görmesi sonucu sinirlerin uyarıları iletme kabiliyeti azalıyor ve bu da yorgunluk ve denge kaybına neden oluyor.

Cell Stem Cell dergisinde yayınlanan araştırmanın sonuçlarına göre hayvanlar üzerinde yapılan testlerde deri hücreleri zarar gören miyelini tedavi edebiliyor.

Uzmanlar bu tür tedavilere acil ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Elektrik kablolarının etrafındaki plastik gibi sinirler de miyelin denen bir protein ile çevrili.

Ancak MS gibi hastalıklar sinirlerin etrafındaki miyelinin zarar görmesine neden oluyor ve elektrik uyarılarının vücuda iletilmesi zorlaşıyor.
Kök hücre

ABD'de bulunan Rochester Üniversitesi Tıp Merkezi'nde bir grup bilim insanı, kök hücre araştırmalarındaki ilerlemelere dayanarak miyelinin onarılmasını sağlayacak araştırmalar yürütüyor.

Bu araştırmalarda insanların deri hücrelerinden örnekler alınarak vücutta herhangi bir hücrenin yerini alabilecek kök hücreye dönüştürülüyor.

Bir sonraki adım ise kök hücreleri beyinde miyelini üreten hücrelerin gelişmemiş hallerine dönüştürmek.

Araştırmacılar, bu hücreler, miyelinsiz doğan farelere enjekte edildiğinde, kayda değer bir etki gördüklerini belirtiyor.

Dr Steven Goldman BBC'ye yaptığı açıklamada "miyelinin sinir sistemi aracılığıyla üretildiğini" ve araştırmada kullanılan bazı farelerin "normal yaşam süresine" sahip olduklarını söyledi.

Dr Goldman "MS hastalığında sinir liflerinin yok olmadığını, amacın bunların yeniden miyelin ile kaplanmasını sağlamak olduğunu" belirtti.

Ancak MS hastalarının bağışıklık sistemi miyeline saldırmaya devam edecek. Bu nedenle bu tedavinin bağışıklık sistemini kontrol altına almaya çalışan diğer tedaviler ile birlikte uygulanması ya da birçok kez tekrar edilmesi gerekiyor.

Dr Goldman, bu konudaki çalışmaların devam ettiğini ancak "kötümser olmak için bir neden olmadığını" söyledi.

Birkaç yıl içinde bu tedavinin insanlar üzerine uygulanmaya başlanması mümkün olabilir. bbc türkçe

11/19/2012

kök hücreyle gelen güzellik cildin kendi kendine ürettiği krem

    11/19/2012 11:01:00 ÖS   Yorum yok



bu enjeksiyonun içinde ne bir krem nede özel hazırlanmış solüsyon var enjeksiyonun içindeki hastanın kendi hücreleri.

yani halk arasında bilinen adıyla kök hücreleri aslında güzelleşmek için kullanılan bu enjeksiyonlar vücudumuzdaki bazı maddeler taklit edilerek üretiliyor yani vücut yabancı bir maddeyi kabul etmiyor.

5/23/2012

insan deri hücresinden sağlıklı kalp kasları oluşturuldu

    5/23/2012 03:02:00 ÖS   Yorum yok

Bilim insanları laboratuvar ortamında hastanın kendi deri hücresinden sağlıklı kalp kasları oluşturmayı başardı.

sağlıklı kalp kasları

Bu yöntemle kalp hastalarında kök hücre tedavisinin uygulanması hedefleniyor.

European Heart Journal adlı tıp dergisinde yer alan açıklamada, hücreler hastanın kendisinden alındığı için doku reddi riskinin ortadan kalktığı belirtiliyor.

Hayvanlarda yapılan deneyler olumlu sonuç verdi; fakat bu deneysel tedavinin insanlarda kullanılması yıllar alabilecek.


Uzmanlar kalp hastalıkları ve diyabet, Parkinson, Alzheimer gibi hastalıkların tedavisinde kök hücre kullanımına giderek daha sık başvuruyor.

Kök hücreler farklı hücre türlerine dönüşme özelliğine sahip olduğu için büyük önem taşıyor.

Bilim insanları bu hücreleri kullanarak hasarlı organ ya da dokuları onarma yöntemleri geliştirmeye çalışıyor.
'Yeni ve heyecan verici'

İngiltere'de 750 bin kişide kalp yetmezliği var; yani kalp vücuda yeterince kan pompalayamıyor.
Kalp yetmezliği nedenleri

Kalp krizi
Yüksek tansiyon
Kalp kapakçıklarında sorun
Kardiyomiyopati - kalp kas hastalıkları
Aşırı alkol
Doğuştan gelen sorunlar

Araştırmacılar hasarlı kalp kaslarını onarmak için yöntem geliştirmeye çalışıyor.


Bu son araştırmada İsrail'deki bir ekip, kalp yetmezliği olan iki hastadan deri hücreleri alıp laboratuvarda bazı genlerle kimyasal maddelerle karıştırarak kök hücre tedavisi uygulamaya çalıştı.

Böylece kalp hücreleri ile aynı özelliklere sahip hücreler elde edildi.

Bu hücreler bir sıçana nakledildiğinde etraflarında bulunan kalp dokusu ile birleştikleri görüldü.

Araştırma başkanı Profesör Lior Gepstein, "Araştırmamızda yeni ve heyecan verici olan şey, yaşlı ve ileri derecede kalp yetmezliği olan bir hastadan alınan deri hücrelerinin laboratuvarda genç ve sağlıklı kalp hücrelerine dönüşmesinin mümkün olduğunu göstermesidir" dedi.

Araştırmacılar, insanlar üzerinde deneylere başlamadan önce konu üzerinde daha fazla çalışma yapılması gerektiğini vurguluyor.

İngiltere Kalp Vakfı'ndan Dr. Mike Knapton bunun gelecek vaad eden bir çalışma olduğunu, ancak bu bulguların klinikte uygulanması için zamana ihtiyaç olduğunu belirtti.bbc türkçe

5/21/2012

korneadan kaynaklanan körlüğü tedavi etmek için ilk defa göz kök hücresi nakli yapıldı

    5/21/2012 07:52:00 ÖS   Yorum yok

İskoç uzmanlar tarafından korneadan kaynaklanan körlüğü tedavi etmek için bir yöntem geliştirildi.

göz kök hücresi

Bu tedavi yönteminin İngiltere'de ilk defa denendiği tahmin ediliyor.

Gözlerine kök hücre nakli yapılan her iki hastada da korneal körlük vardı.


Bundan önce bilinen tek tedavi yöntemi organ bağışı ile alınan korneaların göze nakledilmesi ile yapılıyordu.

Edinburghlu Sylvia Paton, ilk kök hücresi nakledilen kişi oldu.

Doktorlar, deneyin ne kadar başarılı olduğuna ancak bir kaç ay sonra karar verebilecekler.

Sağlık Bakanı Nicola Sturgeon, bu 'öncü' tedavinin pek çok hastanın yeniden görmesini sağlama ve hayat kalitesini arttırma olasılığına sahip olduğunu; bu yüzden de bunun gibi yeni projelere yatırım yapmaya devam etmelerinin çok önemli olduğunu belirtti.

Sturgeon, "Sylvia, korneal körlüğün etkilerinin ne kadar büyük olduğuna çok iyi bir örnek. Bu deneyin onun hayatını değiştirme olasılığı var" dedi.

Bakan ayrıca, deneyin başarılı olması durumunda daha pek çok insanın bu sonuçtan yararlanabileceğini ekledi.

Korneal epitel kök hücre nakli adı verilen prosedür, son dönemde geliştirilen yenileyici terapilerden biri.

Uzmanlar bu terapilerin gelecek yıllarda tıpta çığır açacağına inanıyor. bbc türkçe

5/10/2012

kanser hastalarını kemoterapinin yan etkilerinden korumak için kök hücre kalkanı

    5/10/2012 02:40:00 ÖS   Yorum yok

Kemoterapi ilaçları hızla bölünen kanser hücrelerini öldürmeye çalışıyor ancak bu ilaçlar kemik iliği gibi sağlıklı vücut dokularına da zarar veriyor.

kök hücre kalkanı

Science Translational Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmada genetik olarak modifiye edilmiş kök hücreler kemoterapi sırasında kemik iliğini korumakta kullanılmış.

Cancer Research UK araştırmanın kemoterapinin yan etkileri ile savaşa yepyeni bir yaklaşım getirdiğini söyledi.

Tedavi sırasında zarar gören kemik iliği yeterli kan hücresi üretemiyor.


Tedavi sonucunda daha az akyuvar hücresi üretiliyor bu da enfeksiyon riskini artırıyor.

Alyuvarlardaki azalma ise nefes darlığına ve sürekli yorgunluğa neden oluyor.

Araştırmanın yapıldığı ABD'nin Seattle eyaletindeki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi'nden bilimadamları kemoterapinin yan etkilerinin kanser tedavisinde büyük sıkıntı yarattığını, bazen tedavinin durdurulmasına neden olabildiğini söyledi.
'Koruma kalkanı'

Araştırmacılar beyin kanseri olan üç hastanın kemik iliğini kemoterapi sırasında kök hücre kullanarak korumaya çalıştılar.

Araştırmacılardan Dr Jennifer Adair ''Kemoterapi tedavisi hem kanser hücrelerine hem de kemik iliklerine saldırıyor ancak bu yeni yöntemle iliklere koruyucu kalkanlar veriyoruz ve tedavide tek zarar gören tümör hücreleri oluyor''

Hastaların kemik ilikleri alındı ve bu iliklerden kök hücre çıkarıldı.


Daha sonra kök hücreler genetik olarak kemoterapiden zarar görmeyecek şekilde modifiye edildi ve vücuda geri yerleştirildi.

Araştırmacılardan Prof Hans-Peter Kiem ''Deney sonucunda hastaların kemoterapi ile daha iyi başedebildiklerini gördük'' dedi.

Araştırmacılar deneye katılan üç hastanın beyin kanserinin o cinsine sahip olan hastalara verilen tahmini yaşam süresi olan 12 aydan çok daha uzun yaşadıklarını söylediler.

Deneklerden biri, tedaviye başlanmasının üzerinden 34 ay geçmiş olmasına rağmen halen hayatta.

Cancer Research UK bilimadamı Prof Susan Short ''Bu çok ilgi çekici bir araştırma ve kemoterapi karşısında vücudu koruma çabasına yeni bir bakış açısı getiriyor'' dedi.

Short ''Ancak deneylerin devam etmesi gerek'' dedi.bbc türkçe

3/08/2012

böbrek naklinden sonra reddi engellemek için hayat boyu alınacak ilaçlara ihtiyaç kalkabilir

    3/08/2012 02:31:00 ÖS   Yorum yok

Bilimadamlarına göre böbrek nakli yapılan hastalara kök hücre enjekte edilmesi, hasta vücudunun böbreği reddetmesini önlemeye yönelik, hayat boyu alınan ilaçlara olan ihtiyacı ortadan kaldırabilir.

reddi engellemek için

ABD'deki Louisville Üniversitesi Hastanesi ile Chicago'daki Northwestern Memorial Hastanesi'nde yapılan denemelerde, bir dizi hastada başarı sağlandığı açıklandı.

Bilim ve Dönüşümsel Tıp Dergisinde yayımlanan araştırma sonuçları, hastaların büyük bölümünün yeni tedavi sonrası böbrek reddi (rejeksiyon) ilaçlarını düzenli olarak almasına gerek kalmadığını gösteriyor.

Araştırmacılar, bunun organ nakli biliminde büyük bir etkisi olacağına inanıyor.

Organ nakli sırasında yaşanan en büyük sorunların başında, hasta vücudunun yabancı olarak algıladığı yeni organa karşı savaşmaya başlaması riski geliyor.


Bunu önlemek için hastalar, hayat boyu bağışıklık sistemlerini baskılayan güçlü ilaçlar içmek zorunda kalıyor.

Bu ilaçlar, hasta vücudunun organı reddetmesini engelliyor ama yüksek tansiyon, diyabet ve ciddi enfeksiyon riskini de beraberinde getiriyor.

Yeni yöntemde ise canlı bir vericiden, bağışlanan organın yanında kök hücreler de alınıyor.


Organ nakli yapılacak hastanın bünyesi, radyoterapi ve kemoterapi yoluyla kendi bağışıklık sistemlerini baskılayacak şekilde operasyona hazırlanıyor.

Bir kaç gün sonra da hastaya kök hücre ve organ nakli yapılıyor.

Uzmanlar, bu yeni yönteme dayanarak hastaların bağışıklık sistemlerinin nakledilen organı reddetmeyeceği yeni sistemler, ilaçlar geliştirilebileceği umudunu dile getiriyor.

2/27/2012

laboratuvar ortamında doğurganlık çağındaki kadınların rahmindeki kök hücreden yumurta üretildi

    2/27/2012 04:24:00 ÖS   Yorum yok

Amerikalı doktorlar, doğurganlık tedavisinde kullanılmak üzere "sınırsız" sayıda insan yumurtası üretmenin gelecekte mümkün olabileceğini söylüyor.

rahmindeki kök hücreden

Araştırmacılar kadın rahminde bulunan bazı kök hücrelerin, kendi başlarına bölünerek yumurtaya dönüşebileceğini laboratuvar ortamında kanıtladı.

Bazı uzmanlar Nature Medicine dergisinde yayınlanan bu çalışmanın doğurganlık tedavisi konusunda çığır açacağı görüşünde.

Bugüne dek yerleşik kanı, kadınların belli bir yumurta stokuyla doğduğu ve bundan fazlasını üretemeyeceği yönündeydi.


Massachusetts Genel Hastanesi ekibinin başkanı Doktor Jonathan Tilly ise bunun aksini kanıtladıklarını söylüyor.

Tilly, doğurganlık çağındaki kadınların rahminden alınan kök hücrelerden yumurta ürettiklerini bildirdi.

Ancak tüm kök hücreler değil, yalnızca yüzeylerinde DDX4 proteini taşıyan hücreler yumurtaya dönüşebiliyor.

"Bu çalışma işimizde çığır açmakla kalmıyor, kanser tedavisi gören kadınlarda doğurganlığı korumak için yeni fırsatlar da doğuruyor"


Dr Allan Pacey

İnsan yumurtası üzerinde deneylere kısıtlama getirildiği için fareler üzerinde tekrarlanan deneyler, bu yumurtaların döllenip embriyo üretebileceğini ortaya koydu.

Doktor Tilly "Bu buluş, kadınlarda kısırlığı aşmak ve hatta rahim yetmezliğini ertelemek için yepyeni teknolojilerin yolunu açıyor." diye konuştu.

Sheffield Üniversitesi'nden doğurganlık uzmanı Dr. Allan Pacey de, "Bu çalışma işimizde çığır açmakla kalmıyor, kanser tedavisi gören kadınlarda doğurganlığı korumak için yeni fırsatlar da doğuruyor." dedi.

Londra'daki Hammersmith Hastanesi'nin Tüp Bebek Kliniği Başkanı Stuart Lavery de haberi BBC'ye değerlendirirken "bir mihenk taşı" olabileceğini belirtti ve şunları söyledi:

"Eğer bu sonuçlar doğrulanırsa, üreme biyolojisinin en büyük eşitsizliklerinden biri ortadan kalkar. Kadının üreme araçlarının da, tıpkı erkeğinkiler gibi, yenilenebilir olduğu görülür."

Ancak bu teknolojinin hayata geçirilmesi için "daha zaman olduğuna" dikkat çeken Lavery, yine de bunun, kemoterapi tarzı kısırlık yaratan tedaviler gören genç kadınlara umut vaat ettiğini belirtti.

1/26/2012

körlük derecesinde görmeyen iki kadın için kök hücreden retina yapıldı

    1/26/2012 07:44:00 ÖS   Yorum yok

Araştırmacılar, kök hücreleri kullanarak insanlar üzerinde bir göz hastalığını tedavi etmek amacıyla yapılan ilk deneyden olumlu sonuç aldıklarını söylüyorlar.

kök hücreden retina

Elde edilen verilerin, yöntemin güvenilir olduğuna işaret ettiği açıklandı.

1990'ların sonunda, embriyoda bulunan kök hücrelerin insan bedeninde herhangi bir dokuya dönüşme potansiyeline sahip olduğu ve yeni tedavi olanakları sunabileceği keşfedilmişti.

Bu zaman zarfında, embriyolardan alındıkları için etik açıdan tartışma yaratmasına karşın, kök hücrelere büyük umutlar bağlandı.


Şimdi, Advanced Cell Technology (İleri Hücre Teknolojisi) adlı bir Amerikan şirketi, görme bozukluğu olan iki kadının gözlerine kök hücreden ürettikleri retina dokusu yerleştirdiklerini açıkladı.

Körlük derecesinde göremeyen her iki kadının da aradan geçen dört ay içerisinde olumsuz herhangi bir yan etkiye maruz kalmadığı ve ''bir miktar'' daha iyi görmeye başladıkları belirtildi.

Ancak uzmanlar, kök hücrelerden üretilen insan dokusunun tamamen tehlikesiz ve etkin bir tedavi sunup sunmadığını kesinleştirmenin daha yıllarca deney ve araştırma gerektirdiğine dikkat çekiyor.

ABD'den gelen bu görece başarı haberinin kök hücrelere etik nedenlerle karşı çıkanları ikna etmesi beklenmiyor.

Bilim insanları tedavi amaçlı kök hücre üretmeye çalışırken, embriyolar bu süreçte imha ediliyor.

1/19/2012

kök hücre yöntemi diş tedavilerinde de uygulanmaya başladı

    1/19/2012 08:41:00 ÖS   Yorum yok

Ağızdaki kemik kaybında, kalçadan alınan kemik iliğiyle uygulanan kök hücre tedavisinde yüzde 85 canlı kemik oluşturulduğu bildirildi.

diş tedavilerinde uygulama

Meffert İmplant Enstitüsü Başkanı Dr. Ali Arif Özzeybek, bir süre önce Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ile ortaklaşa düzenlenen cerrahi eğitim programında, implant tedavisinde kök hücre uygulamaları konusunda uzmanlar tarafından bilgiler aktarıldığını bildirdi.

Güney California Akademisi'nden Prof. Dr. Denis Smiler tarafından ağızdaki kemik kayıplarında kök hücre tedavisiyle yeni canlı kemik oluşturulması konusunda eğitim verildiğini de ifade eden Özzeybek, şu bilgileri aktardı: ''Ağzında aşırı kemik kaybı bulunan hastalarda implant tedavisi son derece zordur. Bu tedavide, uygulama yapılacak implant yatağının hazırlanması çok büyük önem taşır. Hastanın çene bölgesinden cerrahi işlemle kemik alınarak yapılan yöntem, artık yerini kök hücre uygulamasına bıraktı. Son zamanlarda artık kemik kaybı çok olan kişilerde kök hücre tedavisi uygulanıyor. Hastanın kendi kalçasından alınan kemik iliği, kemik tozuyla birleştirilip çenede kemiğin yetersiz olduğu bölgeye konuluyor. Bu yöntemle hem çok kaliteli kemik elde ediliyor hem de ikinci bir cerrahi alan açılmadan daha az zahmetli bir işlemle hasta yeni bir kemik yapısına kavuşuyor.''

Kemik tozlarının kullanıldığı yaygın yöntemde yeni kemik 6-9 ayda oluşurken kök hücre yöntemiyle bu sürenin 3-4 aya düştüğünü anlatan Özzeybek, yöntemin yakında Türkiye'de de yaygınlaşmasının beklendiğini bildirdi. Özzeybek, muayenehane şartlarında, kısa sürede ve komplikasyonsuz yapılabilen bu yöntemin, sinüs bölgesinde de kullanılabildiğini belirtti.


Canlı kemik oranı yüzde 85


İmplant tedavisinde kök hücre uygulamaları ile ilgili kısa bir süre önce açıklanan bir araştırmaya da değinen Özzeybek, ''900 hasta üzerinde yapılan bu araştırmaya göre hastalarda uygulama sonrası herhangi bir ağrı ya da enfeksiyona rastlanmadığı gibi canlı kemik oluşturma oranı yüzde 85 bulundu. Bu oran, mevcut yöntemde ise yüzde 30-40 oranındadır'' diye konuştu.

10/06/2011

bilim adamları klonlama tekniği kullanarak kişiye özel kök hücre ürettiler

    10/06/2011 09:01:00 ÖS   Yorum yok

Amerikalı bilim adamları, bir tür klonlama tekniği kullanarak kişiye özel kök hücreler yarattıklarını söylüyor.


New York Kök Hücre Vakfı Laboratuarı'nda yapılan araştırmada bir yetişkinin deri hücresinden alınan genetik materyal insan yumurtasına aktarıldı.
kişiye özel kök hücre
Daha sonra yumurta laboratuar ortamında büyütülerek embryonun ilk aşamalarına getirildi.

Böylece üretilen kök hücreler hem derinin alındığı yetişkinin hem de yumurtanın kromozomlarını taşıyor.

Kök hücreler, vücuttaki diğer hücrelere dönüşebildikleri için yıpranan organları onarmaya ve yenilerini yapmaya çalışan bilim adamları için son derece önemliler.

Kullanılan teknik "beden hücreleri çekirdek aktarımı" olarak adlandırılıyor.


Bu teknik 1997 yılında, yetişkin bir hücreden klonlanan ilk memeli hayvan olan Dolly'nin basına tanıtılmasıyla üne kavuşmuştu.

New York Kök Hücre Vakfı Laboratuarı'nın baş araştırmacısı Doktor Dieter Egli, klonlama tekniğinin insanlar üzerinde başarıyla uygulanıp uygulanamayacağı konusunda büyük soru işaretleri bulunduğunu söyledi.
Sorunlar

Başka grupların bunu daha önce deneyip başarısız olduklarını belirten Doktor Egli, kendi ekibinin de önce geleneksel teknikleri deneyip başarısız olduğunu kaydetti.

Egli bilim dergisi Nature'da yayınlanan makalesinde, önce bir yumurtadaki genetik materyali çıkarıp yerine bir deri hücresinin kromozomlarını yerleştirdiklerini anlattı.

Yumurta beklendiği gibi bölünmüş, ancak 6-12 hücre aşamasından öteye geçememiş.

Araştırmacılar yumurtanın kendi genetik materyalini çıkarmayıp, deri kromozomlarını buna eklediklerinde ise yumurta gelişimini sürdürmüş.

Ve embryonik kök hücrelerin genelde alındığı kaynak olan, 100 kadar hücre içeren blastosist aşamasına gelmiş.

Normal döllenmeyle oluşan embryolarda, yumurta ve spermden birer dizi kromozom geliyor.

Böylece yetişkinlerde her kromozomdan iki adet bulunuyor.

Ancak bu teknikte yumurtadaki kromozoma, yetişkinin deri hücresinden iki grup koromozom eklendiği için yumrtada her kromozomdan üçer tane bulunuyor - ki bu da sorun yaratabilir.

Doğru sayıda kromozoma sahip olmayan embryolar genelde gelişemiyor.


Down Sendromu da tek bir kromozomdan üç adet bulunması yüzünden meydana geliyor.

Doktor Egli, BBC'ye "Yaptığımız hücreler henüz tedavide kullanılacak gibi değil. Daha çalışmamız gerekiyor, henüz yolun başındayız." dedi.

Newcastle Üniversitesi'ne bağlı Yaşlanma ve Sağlık Enstitüsü'nden Profesör Mary Herbert da bu çalışmanın sorunu çözmediğini ancak bizi sorunları anlamaya bir adım daha yaklaştırdığını söyledi.

Bir diğer grup bilim adamı ise yumurta kullanmadan kök hücre üretmek için bir "kimyasal banyo" tasarlamıştı.

Bu teknikte yetişkin hücre "yeniden programlanarak" kök hücreye dönüştürülüyor.

Ancak oluşan hücrenin kanser yaratan genlere karşı daha zayıf olduğu belirtiliyor.

9/04/2011

kan bağışını tarihe karıştıracak buluş kök hücreden kırmızı kan üretildi

    9/04/2011 12:14:00 ÖÖ   Yorum yok

Fransa'da bilimadamları, kök hücre kullanarak, kırmızı kan hücreleri üretmeyi ve bir hastaya nakletmeyi başardı.


 kök hücreden kırmızı kan
Buluş, hematoloji alanında bir devrim olarak nitelendiriyor.

Paris yakınlarında yürütülen çalışmada, kök hücreden kan hücreleri üretmek için 10 yıl boyunca uğraş verildi.

Bir deneğin kemik iliğinden alınan kök hücreden, oksijen ve karbondioksit taşıması yapan yüz milyarlarca alyuvar elde edildi.

Alyuvarlar, normal kan gibi bir hastaya verildi ve olumlu sonuç alındı.


Fransız bilimadamları, çocukların göbekbağından alınacak kök hücrelerle, kan üretiminin daha hızlı yapılacağına inanıyor.

Kan bağışının azaldığı, kan ihtiyacının ise arttığı günümüzde, buluşlarının önemine dikkat çeken bilimadamları, ileride kan fabrikaları kurulabileceğini kaydediyor.

Seri üretim halinde ise, artık kan bağışı anonslarının tarihe karışacağı ümit ediliyor. 

9/03/2011

yağ hücreleri kelliği tersine çevirip saç çıkmasını sağlayabilir

    9/03/2011 12:21:00 ÖÖ   Yorum yok

Yale Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, derideki yağ hücreleri, saçın çıkması için ihtiyaç duyulan kimyasalları içeriyor. 


Fareler üzerinde yapılan deneylerde, saçlı derideki kök hücrelerin, yağ tarafından kontrol edildiğini gösterdi.

saç çıkmasını sağlayabilir
Bir tür yağ hücresi zerk edilen farelerde, saç uzamasının hızlandığı görüldü. Araştırma ekibi, çalışmadan elde edilen sonuçların günün birinde kelliği tersine çevirip, yeniden saç çıkmasını sağlamak için kullanılabileceğini söyledi.

Bir saç kökünün oluşmaya başladığı sırada etrafında bulunan "öncü" yağ hücrelerinin dört kat arttığını anlatan bilimadamları, yağ hücresi üretemeyen farelerde saçın normal bir döngü içinde oluştuğunu, ancak köklerin bu döngünün "uyku safhasında" hapsolup kaldığını ifade etti.

Sağlıklı bir fareden yağ hücreleri alıp, bunu yağ hücresi üretemeyen farenin derisine enjekte eden bilimadamları, iki hafta sonra saç köklerinin oluşmaya başladığını gördü. 


Bunun sebebi ise, öncü yağ hücrelerinin vücuttaki bir kimyasalı, kökü çevreleyen diğer hücrelere göre 100 kat daha fazla üretmesiydi. Araştırmacılar, bu enjeksiyon işleminden sonra saç köklerinin yüzde 86'sının yeniden saç üretmeye başlayabileceğini açıkladı.

Araştırma ekibi, aynı işlemin insanlar üzerinde nasıl bir sonuç vereceğini henüz bilmiyor.


Daha önce yapılan araştırmalar, kel erkeklerin kafa derisinin saçlı kısmıyla saçsız kısmında aynı sayıda saç kökü hücresi bulunduğunu 
ortaya koymuştu.

9/01/2011

inme geçiren hastalar için yapılan ilk kök hücre tedavisinde başarı sağlandı

    9/01/2011 07:00:00 ÖS   Yorum yok

İnme geçiren hastaların kök hücreyle tedavi edildiği bir yöntemin dünya çapında yapılan ilk klinik denemelerinde başarı sağlandı.


Glasgow'daki Southern Hastanesi'nde, beyinlerine kök hücre enjekte edilen ilk üç hasta üzerinde yapılan bağımsız bir değerlendirme, tedavinin herhangi bir ters etkisinin olmadığını gösterdi.

kök hücre tedavisi
Bu değerlendirme yeni tedavi yönteminin inme geçirmiş başka hastalarda da denenmesinin önünü açtı.

İnme geçiren hastaların umut bağladığı bu tedavide kök hücrelerin beyin dokularının onarılmasına yardımcı olması umuluyor.

Araştırmayı yürüten Glasgow Üniversitesi'nden Profesör Keith Muir, BBC'ye yaptığı açıklamada şimdiye dek elde ettikleri sonuçlardan memnun olduğunu anlattı.

Tedavinin denemeleri sırasında hastalara çok düşük dozlarda kök hücre enjekte edildi.


Gelecek yıl içerisinde dokuz hastaya daha yüksek dozlarda kök hücre verilecek ama, doktorlar bu klinik deneme sırasında tedavinin ne kadar etkili olduğunu gözlemleyecek.

Denemelerde de olumlu sonuç alınırsa, daha kapsamlı denemelere geçilecek.

Dünyanın bir çok bölgesinde sayısız kök hücre denemesi yapılıyor.


ABD şirketi Geron da, felç tedavisi için geçen seneden bu yana çalışmalar yürütüyor.

Kök hücre tedavisinde hala erken aşamalarda olunduğundan yaygınlaşması da zaman alacak.

İngiltere'de İnme ve Felç Vakfı'nın verilerine göre her yıl 67 bin kişi inme geçiriyor.

Vakıf, kalp rahatsızlıkları ve kanserden sonra en yaygın üçüncü ölüm nedeninin inme olduğunu söylüyor.

8/06/2011

kısırlık tedavisi için yeni adım kök hücre'den elde edilen yapay spermler yavruladı

    8/06/2011 06:29:00 ÖS   Yorum yok

ERKEKLERE yönelik kısırlık tedavisinde büyük çığır açabilecek bir gelişme yaşandı. Kyoto Üniversitesi’ndeki yapay sperm denemelerinde ilk kez tam başarı sağlandı. 


Japon araştırmacılar fare embriyosundan alınan kök hücreleri sperm üreten hücrelere dönüştürdü. Ardından bu hücreler farelerin testislerine nakledildi. Farelerin ürettiği spermler yumurtalara enjekte edilerek dişi farelerin rahmine yerleştirildi.

 yapay spermler yavruladı

Yavrular da üreyebilecek


Sonuçta yapay spermlerden hamile kalan dişi fareler sağlıklı yavrular dünyaya getirdi. Üstelik yavruların büyüdüklerinde normal üreme yeteneğine sahip olduğu görüldü. Daha önce yapılan yapay sperm denemelerinde dünyaya gelen yavruların çoğu kısa süre içinde ölmüştü.

Erkekler kurtulacak


Cell Journal dergisinde yayımlanan bu gelişme uzmanlar tarafından “çok heyecan verici” olarak yorumlanırken, benzer etkinin insanlara da uygulanabilmesi halinde çok sayıda erkeğe yardımcı olacağı belirtildi. İngiliz kısırlık uzmanı Dr. Allan Pacey, “Deriden ya da kemik iliğinden alınan hücrelerle sperm yapılabilir. İnsanlara uygulayabilmek için çok daha fazla çalışmak gerekiyor” dedi.

5/22/2011

kök hücre ile bütün organların tamiri yapılabilecek organ nakli tarih olacak

    5/22/2011 07:00:00 ÖS   Yorum yok
organ nakli tarih

Günümüzde kök hücre çalışmalarında deneysel ortamlarda her dokunun elde edildiğini belirten uzmanlar, hayvan deneylerinden alınan başarılı sonuçların insanlarda da sağlandığında ''organ naklinin ortadan kalkacağını'' belirtiyor. 


Uzmanlar, kök hücre ile karaciğer, böbrek, kalp yapılabileceğini müjdeliyor. Hematoloji Uzmanlık Derneği tarafından Antalya'da düzenlenen Avrasya Kök Hücre ve Aferez Toplantısı'nda Dernek Başkanı Prof. Dr. Süleyman Dinçer, kök hücre ile yapılacak tedavilerin artık birçok hastalığa şifa olabilmesi yönünde çok önemli çalışmalar yapıldığını söyledi. Kemik iliği nakli ile kök hücre naklinin gerçekte birbirinden çok farklı olmadığını ifade eden Dinçer, kök hücre nakillerinin endikasyonu geniş olduğu için daha çok tercih edildiğini belirtti. Dinçer, kök hücrenin embriyonal kök hücre, doğmamış çocuktan elde edilen kök hücre ve anne karnındayken elde edilen embriyodan alınan kök hücreden elde edildiğini anlattı.
Kök hücre tedavilerinin başta lösemi, lenfoma, myelomalar, oto immun hastalıklar ve bazı kanserler ile solit tümörlerde kullanılabildiğini belirten Dinçer, şöyle devam etti: ''Kök hücre nakli, deneysel ortamda bütün hücrelere dönüşebiliyor, bütün organların tamirinde yarıyor. Önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde şu anda tedavi endikasyonu olmayan hastalıklarda yeni tedavi endikasyonu olacağını düşünüyoruz. Bunlardan birisi kalp hastalıkları, nörolojik hastalıklar gibi tedavisi olmayan hastalıklara çözüm olacak. Organ, ileri dönemde yedek parça halini alacak. Kök hücre ile karaciğer, böbrek, kalp yapılabilecek. Bunlar deneysel ortamda yapılıyor. Her doku elde edildi, insanlarda kullanılabilmesi için belli bir süre ve bazı çalışmaların tamamlanması gerekiyor. Bunlar tamamlanıp, tamamen kontrol edilebilir hale geldiğinde insanlarda kullanılmaya başlanacak. Fare, maymun gibi hayvanlarda tüm organlar üretildi ve kullanılıyor. Uyum sorunu yok.''

'Doku nakli enjekte edilecek'


''İleride organ nakli olmayacak, doku nakli, hücre nakli olacak''
diyen Dinçer, ''Son yıllardaki gelişmeler erişkinden alınan herhangi bir hücrenin bile kök hücreye dönüşebileceğini ortaya koydu. Kan, diş ve boğazdan alınan bir parçayı özel yöntemlerle 5 gün gibi bir sürede kök hücreye dönüştürebiliyorsunuz. Ondan da sinir, kas, kalp kası oluşturup alınan kişiye tekrar enjekte ediliyor'' diye konuştu.
Dinçer, en kolay üretilenler dokuların yağ, kemik ve kıkırdak olduğunu vurgulayarak, ''Kök hücre ile organ nakli sorunu ortadan kalkacak'' dedi. Gelecekte birçok hastalığın tedavisinin kök hücre ile yapılacağını ifade eden Dinçer, ''Yanığı, kanserlerin çoğunu, kalp hastalıkları, damar hastalıkları ve sinir hastalıkları kök hücre ile tedavi edeceğiz'' diye konuştu. Dinçer, bu konuda Türkiye, Avrupa, Amerika, Asya ülkeleri ve özellikle Çin'de son yıllarda çok ciddi çalışmalar yapıldığını sözlerine ekledi.
cumhuriyet portal

5/09/2011

kordon kanı ile tedavi kemik iliği naklinin yerini alacak

    5/09/2011 01:43:00 ÖS   Yorum yok
kemik iliği nakli

Antalya Belek'de düzenlenen IX. Türk Alman Jinekoloji Kongresi kapsamında yapılan basın toplantısında konuşan Türk Alman Jinekoloji Eğitim ve Araştırma Vakfı (TAJEV) Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, kordon kanından elde edilen kök hücre ile doku mühendisliği yöntemleri kullanılarak, ihtiyacı olan kişilere kas, kemik, kıkırdak dokuları, kalp kapakçığı, mesane gibi doku ve organ parçaları üretilebilir hale geldiğini dile getirdi.


Yeni doğan bebeklerin, anneden ayrıldıktan sonra kalan göbek bağı ve eş denilen plasenta içindeki kanın zengin bir kök hücre kaynağı olduğunu belirten Ünlü, göbek bağındaki (kordon kanı) kök hücreler ile şu an yaklaşık olarak 80 kadar hastalığın tedavi edilebildiğini anlattı. Ünlü, kordon kanının yüzde 97'sinin hala atıldığını ve bu nedenle de hastaların tedavi şanslarını yitirebildiğini ifade etti.

Kök hücrelerin bulunabilirliğini arttırmak ve tüm topluma ulaştırmak için, kordon kanını toplamak ve çiftleri kordon kanı bankacılığı hakkında yeterli bilgilendirmek için çaba harcanması gerektiğini dile getiren Ünlü, bu hücrelerin kanser, bağışıklık sistemi ve genetik ile ilgili birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını söyledi. Ünlü, kordon kanı kök hücrelerin kolay bulunabilmesi için önerilen yöntemin, doğumdan sonra alınacak göbek bağı kanlarının özel veya kamuya ait kordon kanı bankalarında toplanması şeklinde olduğunu ifade ederek, daha sonra ihtiyaç duyan kişilerin bu bankalara başvurarak kendisine en uygun kanı bulabileceğini anlattı.


Kemik iliği naklinin yerini aldı


Daha çok "doğumdan sonra saptanan hastalıklarda kullanılan kordon kanının, artık kemik iliği naklinin yerini aldığını", kolay alınması ve ulusal bankalarının oluşması ile de kolay ulaşılabilir hale geldiğini anlatan Ünlü, şunları söyledi:

"Günümüzde anne babası bir hastalık için taşıyıcı olan ve bu nedenle anne karnında yapılan tetkiklerde hasta olduğu saptanan bebeklerin daha doğmadan kök hücre ile tedavisi gündeme gelmiştir. Bazı bağışıklık sistemi bozukluklarının, bebeğin anne karnında iken tedavi edilmesi bu alanda yeni ufuklar açmıştır. Genetik hastalığı olan çocuklara normal genetik yapıya sahip kök hücrelerin verilmesi eksik veya bozuk olan genlerin işlevlerinin bir kısmını sağlayarak hastalığın iyileştirilmesine veya daha hafif şiddette yaşanmasına olanak sağlayabilir.

Yine hasta çocuğun daha anne karnında iken alınan kanı, dış dünyada işlenerek bozuk veya eksik olan genlerin yerine yenisinin eklenmesi, kök hücrelerin farklı organ ve doku yapılarına dönüşmesi için uygun komutlar verilerek oluşturulmuş bu kök hücrelerin yine hasta çocuğa daha anne karnında geri verilmesi planlanmaktadır. Bu yöntem ile hem doku uyumu sayesinde kök hücrelerin hasta çocuk tarafından kabulü kolaylaşacak hem de organların daha oluşum aşamasında tedavisi sağlanacaktır.

Yine hasta çocuktan gebelik devam ederken alınan kök hücreleriyle oluşturulacak dokular ve organlar ile çocuk doğduktan hemen sonra yapılacak ameliyatlarla hasta dokuların değiştirilebilmesi mümkün olacaktır. Bu durum hastaların kendilerine uygun organ arama ihtiyacını ortadan kaldırmakta ve erken tedavi ile vücuttaki diğer organlarda oluşacak hasarın önüne geçilebilmektedir."


Ulusal kordon kanı bankası oluşmalı


Prof. Dr. Ünlü, kordon kanının çok kıymetli olduğunu hatırlatarak, "TAJEV olarak diyoruz ki, devlete ait bir kordon kanı bankası olsun. Ve hastalığı olanlarda kullanılabilsin. İşte kordon kanı bankacılığında olması gereken nokta budur. Bunun bir ticari araç olarak değil, Ulusal Kordon Kanı Bankası oluşmalı" dedi.

Türk Alman Jinekoloji Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Kubilay Ertan da, doğum sonrası çöpte toplanan plasentanın çok değerli olduğunu, Almanya'da da kordon kanı bankası ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirtti. Doç. Dr. Ertan ayrıca Almanya'da 43 robotik merkez bulunduğunu, pek çok hastanede robotik cerrahi kullanma yaklaşımı olmadığını söyledi. TAJEV Üyesi Operatör Dr. Şenol Kalyoncu ise Sağlık Bakanlığı'nın kordon kanı bankası ile ilgili ciddi bir çalışması bulunduğunu, proje aşamasında olan çalışmaya göre, doğan her bebeğin kordon kanının ailenin izni ile alınacağını bildirdi.


Anne karnında kök hücre tedavisi

Basın toplantısında söz alan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eray Çalışkan ise anne karnında kök hücre tedavisi ile ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi. Doç. Dr. Çalışkan, anne karnında kök hücre naklinin mümkün olduğunu da belirterek, "Kordon kanından kök hücre verilebilir. Deneme aşamasında olan bazı hastalıklar var. Anne karnında lösemi, Down sendromlu çocuklar var. Doğmadan önce daha erken müdahale edilmesi önemli" diye konuştu.
cumhuriyet portal

4/24/2011

kan kanseri olan hastalara evinde tedavi hizmeti verilebilecek

    4/24/2011 05:02:00 ÖS   Yorum yok
evinde tedavi hizmeti

Kayseri, Ankara, Samsun, Van, Erzurum, Hatay, Adana illerindeki tıp fakültelerinin Hematoloji Anabilim Dallarından 50'den fazla uzmanın katıldığı ve Mersin'de gerçekleştirilen Anadolu bölge toplantısında Multipl Miyelom denilen kan kanserinin tanı ve tedavisinde son gelişmeler ele alındı.


Multipl Miyelom'un eskiden korkulan bir hastalık olduğunu ifade eden Aferez Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Fevzi Altuntaş, son tedavi yöntemleri sayesinde artık bu hastalığın tedavisinin mümkün olduğunu dile getirdi.

Bu hastalığın tedavisinde Türkiye'de de dünyanın gelişmiş ülkelerindeki yöntemlerin uygulandığını anlatan Altuntaş, Türkiye'deki birçok merkezde hastanın kendisinden alınan kök hücre ile yapılan nakillerde büyük başarılar sağlandığını belirtti.

Sağlık Bakanlığının son yıllardaki uygulamalarıyla kök hücre nakli merkezlerinin sayısının arttığını ve ülkedeki yıllık nakil sayısının bin 500'lere ulaştığını vurgulayan Altuntaş, ''Geçmişte kan kanserli hastaların tedavisinde sıkça dile getirilen bekleme listesi sorunu, artık ülkemizde bitme noktasına geldi. 2011 yılı itibarıyla ülkemizde bekleme listesi sorunu artık yok'' diye konuştu.

Kan kanserli hastaların ilaçlarının tamamen devlet tarafından ödendiğini belirten Altuntaş, bu hastaların evde bakım hizmetlerini içeren yeni uygulamaya ilişkin şu bilgileri aktardı:

''Bu hastalarımızı daha önce polikliniklerde veya hastanelerde yatarak tedavi ediyorduk. Getirilen yeni uygulamayla özellikle ileri yaşlardaki hastalarımıza artık evlerinde tedavi hizmeti vermeye ve tetkiklerini yapmaya başladık.

Bu hastalarımızı sağlık personelimiz belirli aralıklarla evlerinde ziyaret edip ilaçlarını nasıl kullanacaklarını ve hangi dozlarda alacaklarını anlatıyor. Hastalarımızın birçok tetkiki artık evlerinde de yapılabiliyor. Eğer tetkik için hastaneye götürülmeleri gerekiyorsa bunu da devlet sağlıyor.''


''Kan kanserli hasta sayısında artış bekleniyor"


Geriatrik Hematoloji Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilimdalı öğretim üyesi Prof. Dr. Osman İlhan da Türkiye'de 65 yaş üstü 5 milyon 700 bin kişi bulunduğunu belirterek, 2023 yılında bu sayının 12 milyon 700 bine ulaşacağının tahmin edildiğini söyledi.

Ortalama yaşam süresinin artmasının belirli hastalıkların görülme sıklığında artışa yol açacağını anlatan İlhan, ''İleri yaşlarda sıkça görülen kan kanseri hastalarının sayısı ortalama yaşam süresinin uzamasıyla Türkiye'de de artacak. İleriki yıllarda her yıl 3 bin yeni tanı konulması bekleniyor'' dedi.

İlhan, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sosyal devlet anlayışı içerisinde gelişmiş ülkelerde tedavide uygulanan ilaçların tümünün Türkiye'de de kullanıldığını ifade ederek, bunun hastalar açısından memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.

Sağlık Bakanlığının ileri yaşlardaki kan kanserli hastaların tedavi ve işlemleriyle ilgili bir yönerge yayımlama hazırlığı içerisinde olduğunu bildiren İlhan, ''Bu yönerge ile özellikle ileri yaşlardaki hastalarımızın tedavilerinde daha başarılı sonuçlar alınmasını bekliyoruz'' diye konuştu.

İlhan, kan kanserine yol açan kanser kök hücresine karşı yakın bir gelecekte aşı geliştirilmesinin beklendiğini sözlerine ekledi.

Aferez Derneği Başkanı ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilimdalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Ünal da son yıllarda Türkiye'nin birçok ilinde yeni merkezlerin açıldığını kaydederek, ''Bu sayede artık hastalarımızın başka şehirlere giderek tedavi olmalarına gerek kalmıyor. Bu merkezler uluslararası standartlarda hizmet veriyor'' diye konuştu.

Ünal, AB'nin Uluslararası Akreditasyon Kuruluşu (JAICE) tarafından akredite edilecek ilk merkezin Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kök Hücre Merkezi olacağını bildirdi.
cumhuriyet portal

4/04/2011

ölüden alınan kalp iskeletine kök hücre enjekte ederek insan kalbi ürettiler

    4/04/2011 05:08:00 ÖS   Yorum yok
insan kalbi ürettiler

Amerika Birleşik Devletleri'nde, Minnesota Üniversitesi'nde, laboratuvar ortamında, insan kalbi üretildi


Ölü organlara kök hücre enjekte edilerek canlandırılan organların, kalp nakli ameliyatı için bekleyen binlerce hasta için umut olabileceği belirtiliyor.

Üniversitenin rejeneratif tıp uzmanlarından Doris Taylor'ın açıklamasına göre, ölmüş kişilerden alınan kalpler, kas hücrelerinden arındırılarak geride sadece "hayalet kalp" olarak adlandırılan sert protein iskeleti bırakıldı.

Daha sonra bu iskeletlere canlı kök hücreler enjekte edildi.


"Birkaç Haftaya Kadar Atmaya Başlayacak"
İskelete yapışan hücreler başarılı bir şekilde kalp hücrelerine dönüşmeye başladı.

Taylor, "Kalpler büyümeye başladı. Birkaç hafta içinde atma belirtileri göstermeye başlayacaklar. Herşeyiyle çalışan bir kalp oluşturmanın önünde hala birçok engel var. Ama ben günün birinde kalp naklinde kullanabileceğimiz organlar üretebileceğimizi düşünüyorum" dedi.

Kalp nakli yapılan kişiler hayatları boyunca bağışıklık sistemlerini baskılamak için ilaç almak zorunda.


2007'de İngiliz doktorlar, bir hastanın kemik iliğinden aldıkları kök hücreyle kalp kapakçığı üretmişti.
trt türk
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .