-->
hafıza etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hafıza etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4/25/2013

Yumruklarınızı sıkarak hafızanızı güçlendirebilirsiniz

    4/25/2013 04:27:00 ÖS   Yorum yok
Amerikalı psikologlar, sağ yumruğun 90 saniye süreyle sıkılmasının hafıza oluşumuna yardımcı olduğunu, aynı işlemin sol yumrukta yapılmasının ise hatırlamayı kolaylaştırdığını açıkladı.


50 yetişkin ile yapılan deneyde, kişilerin bu yolla uzun bir kelime listesini hatırlamaya çalışırken daha iyi performans sergilediği görüldü.

Araştırmacılar, yumruk sıkmanın beyinde hafıza ile ilgili bazı özel bölgeleri harekete geçirdiğine inanıyor.

New Jersey'deki Montclair Üniversitesi'nden Ruth Propper'a göre bu araştırma, bazı basit vücut hareketlerinin beynin işleyişini geçici olarak değiştirip hafızayı geliştirebileceğini gösterdi.

Dr Propper BBC'ye yaptığı açıklamada, "Bir şey öğrenmeden hemen önce sağ yumruğun, hatırlamaya çalışırken de sol yumruğun sıkılması hafızayı geliştiriyor." dedi.
Deney

Sağ elini kullanan 50 öğrenciye ezberlemeleri için bir kelime listesi verildi.
Öğrenciler beş gruba ayrıldı.
Bir grup, ezbere başlamadan önce 90 saniye sağ yumruğunu, kelimeleri hatırlamadan önce de 90 saniye sol yumruğunu sıktı.
İkinci grup ise aynı deneyi sol yumruğu sıkarak yaptı.
Diğer iki grup ise ezberden önce istedikleri yumruklarını, hatırlamadan önce de diğer yumruklarını sıktı.
Son gruptakiler ise yumruk sıkmadı.
Listeyi ezberlemeden önce sağ yumruğunu, hatırlamadan önce de sol yumruğunu sıkan grubun performansının diğer gruplardan daha iyi olduğu gözlendi.
Bu grup, hiçbir yumruğunu sıkmayan gruptan da daha iyi performans sergiledi; ancak aradaki farkın istatistik bakımından kayda değer olmadığı belirtiliyor.

Daha önceki araştırmalarda, sağ yumruğun sıkılması ile beynin sol yarısının, sol elin sıkılması ile de sağ yarısının harekete geçtiği gözlenmişti.

Bu eylemin duygularla bağlantısı kurulmuş, örneğin sağ yumruğun mutluluk ve öfke ile, sol yumruğun ise üzüntü ve endişe ile bağlantısına dikkat çekilmişti.

Hafıza ile ilgili süreçlerde beynin iki yarısının da kullanıldığı, sol yarısının hafıza kaydında, sağ yarısının ise hatırlamada etkili olduğu düşünülüyor.

Yapılacak yeni araştırmalarla yumruk sıkmanın sözel ya da uzamsal, kelimelerin yanı sıra resim ve yerlerin de hatırlanması ile ilgili diğer zihinsel işlevleri de etkileyip etkilemediği incelenecek.

Ancak araştırma sonuçlarını kesin bir dille ifade etmek için daha fazla konu üzerinde daha fazla çalışma yürütülmesi gerektiği belirtiliyor.

Londra Üniversitesi Bilişsel Sinirbilim Enstitüsü'nden Profesör Neil Burgess, hafıza üzerindeki özel etkinin kesin olarak belirtilmesi için daha geniş bir araştırma gerektiğini, örneğin taram yoluyla beynin sol ve sağ yarısına kan akışının incelenmesi gerektiğini ifade etti.

Araştırma PLOS ONE dergisinde yayımlandı. bbc türkçe

1/07/2012

beyin faaliyetleri sanılandan çok daha erken formdan düşüyor

    1/07/2012 05:44:00 ÖS   Yorum yok

Yeni bir araştırma insanlarda hafıza ve diğer beyinsel işlevlerin 40'lı yaşların ortasında gerilemeye başladığını ortaya koydu.

erken formdan düşüyor

Ayrıntıları British Medical Journal'da (İngiliz Tıp Dergisi) yayımlanan araştırma sonuçları, beyin faaliyetinin sanılandan çok daha erken yaşta formdan düşmeye başladığına işaret ediyor.

University College of London'dan doktorlar, on yıllık bir süre zarfında yaşları 45 ile 70 arasında değişen 7 bin İngiliz memurun zihinsel yeteneklerini inceledi.

Doktor ekibi, yaşları 45 ile 49 arasında değişen kesimin hafıza, idrak ve akıl yürütme yetisinde yüzde 3'ün üzerinde bir gerilemenin gayet açık ve net biçimde görüldüğünü söylüyor.

Bundan önceki araştırmalar zihinsel faaliyetlerde düşüşün 60'lı yaşlara kadar başlamadığına işaret ediyordu.


Alzheimer Derneği, beyindeki değişimin hangi evrede ve nasıl gerçekleştiğini daha iyi anlamanın bunama tedavisine büyük katkı sağlayacağını söylüyor.

1997'den 2007 yılına kadar süren araştırmada 5 binin üzerinde erkek ve 2 bini aşkın kadın memura hafıza, kelime haznesi, işitsel ve görsel yetenekleri konusunda testler uygulandı.

Araştırma, deneklerin eğitim seviyesi arasındaki farkı dikkate almadı.


Doktorlar, yaş ilerledikçe kelime haznesi haricinde diğer bütün beyinsel faaliyetlerde gerileme gözlendiğini söylüyor.

65 ile 70 yaş arasındaki erkeklerin akıl yürütme yeteneği yüzde 9.6 oranında gerilerken, aynı yaş grubundaki kadınlarda bu oran yüzde 7.4 olarak belirlendi.

45 ile 49 yaş arasında ise hem erkek hem de kadın deneklerin beyin gücü yüzde 3.6 olarak aynı seviyede düşüş gösteriyor.

Araştırmanın başkanı Profesör Archana Singh-Manoux, elde ettikleri bulguların bunamanın, beyinde 20-30 yıla yayılan bir çöküşün sonucu olduğunu gösterdiğini söylüyor.

11/24/2011

araştırmalara göre travmaların olumsuz etkilerini rüya görmek azaltıyor

    11/24/2011 09:47:00 ÖS   Yorum yok

California-Berkeley Üniversitesi'nde yürütülen araştırmada deneklere rahatsız edici ya da üzücü, duygusal resim ve fotoğraflar gösterildi.

rüya görmek azaltıyor
Bir süre sonra, aynı deneyime ikinci kez tabi tutulan deneklerin bu kez beyin aktiviteleri de incelendi.

Sonuçlar, iki gösterim arasında uyumasına müsaade edilen deneklerin beyinlerinde duygularla ilişkilendirilen bölgenin daha az etkin olduğunu, bunun yerine akıl ve mantıkla ilgili kısmın etkinleştiğini ortaya koydu.

Rüya görme ile travma ilişkisi


Current Biology (Güncel Biyoloji) isimli akademik dergide yayınlanan araştırma bulguları, rüya görme ile hafıza arasındaki bağlantıya odaklanıyor.

Yaşamlarında şok edici, travmatik olaylar yaşayan insanların bazılarında travma sonrası kalıcı duygusal hasarlar oluştuğu, kabul gören bir bilimsel gerçek.

Bilim adamları uyku sırasında rüya görülen aralığın, beynin yeni yaşanan, taze anıları işleme biçimine de etkisi olduğunu düşünüyor.

Bu nedenle rüya görme sürecinin daha iyi anlaşılmasıyla, travma sonrası duygusal bozukluk yaşayan kişilerin tedavisine ışık tutabileceğini söylüyorlar.

Söz konusu araştırma kapsamında yer alan 35 gönüllü denek iki gruba bölündü ve kendilerine duygusal tepki yaratabilecek 150 adet resim gösterildi.

Daha sonra gruplardan birinin gece iyi bir uyku çekmesi sağlandı; diğer gruptaki denekler ise uyumadılar.

Daha sonra beyin faaliyetlerinin izlenmesi için bir MR cihazına bağlanan deneklere aynı resimler yeniden gösterildi.

Uykusuz olan gruptaki deneklerin beyinlerinde, duygularla ilgili alanların diğer gruptaki deneklere göre daha faal olduğu tespit edildi.


Dinlenmiş olan gönüllülerin beyninde ise faaliyetler daha çok mantık ile ilişkilendirilen bölgelerde yoğunlaştı.
'Normalden az noradrenalin salgılanıyor'

Araştırma ekibinde yer alan doktor Matthew Walker, iki grup arasında ortaya çıkan farkın uyuyan deneklerin beyinlerinde, rüya gördükleri sırada noradrenalin maddesinin normalden az miktarda salgılanmasından kaynaklanabileceğini söyledi.

Stres ve sıkıntıyla bağlantılı olduğu bilinen kimyasal maddenin azalması sayesinde maruz kalınan duygusal tecrübelerin etkisinin zayıfladığını düşünen Walker, iyi bir uyku çektikten sonra, olumsuz deneyimlerin şiddetinin hafiflediğini, bireyin kendisini bu gibi olumsuz deneyimlerle mücadele edebilmek için daha güçlü konumda gördüğünü söyledi.

Araştırma sonucunu değerlendiren psikolog Rodernick Orner ise uykunun travmatik anılar konusunda olumlu bir etkisi olsa da, travma sonrası duygusal sorun yaşayan hastaları etkileyen daha pek çok unsur olduğuna dikkat çekti.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .