-->
göğüs bölgesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
göğüs bölgesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/04/2012

ilk yardımda hayat kurtarmak için ağızdan ağıza solunumu unutun uyarısı

    1/04/2012 09:56:00 ÖS   Yorum yok

İngiltere Kalp Vakfı, ilk yardım konusunda bugüne kadar önerdiği yöntemlerde kayda değer bir değişikliğe gidiyor.


ağızdan ağıza solunum

Uzmanlar, ''Birisini hayata döndürmek için yapılan ilk müdahale esnasında ağızdan ağıza solunumu artık unutun.'' diyor.


Bunun yerine, doğrudan göğüs çeperine düzenli şekilde kalp masajı yapılmasını salık veriyorlar.


Hayat öpücüğüne artık gerek olmadığı mesajı, eski futbolcu Vinnie Jones'un rol aldığı bir televizyon reklamıyla kamuoyuna duyuruluyor.

İngiltere Kalp Vakfı, ağızdan ağıza solunumun birçok insana itici ve hastalık kapma korkusuyla kaygı verici geldiğini söylüyor.

Vakıf, kalp krizi geçirdiğinden şüphelenilen birinin göğüs bölgesine bastırarak müdahale etmenin en ideal yol olduğu mesajını yaygınlaştırmayı ve ilk yardım konusunda kamuoyunu daha bilgili ve faal hale getirmeyi umuyor.

İngiltere'de yaklaşık 2 bin kişiyi kapsayan yeni bir anket, kamuoyunun yarısının ilk yardım müdahalesinden kaçındığını ortaya koydu.

Ankete yanıt verenler, hayat öpücüğü uygulamanın iticiliği ya da zorluğunu belli başlı kaçınma nedenleri arasında sayıyor.


İngiltere Kalp Vakfı yetkililerinden üst düzey kardioloji hemşiresi Ellen Mason, tecrübeli biri tarafından gerçekleştirilen ağızdan ağıza solunumun yerini hiçbir şeyin tutmayacağını, fakat bu konuda eğitim almamış bir kişiye en ideal yardım şekli olarak göğüs çeperine bastırmayı tavsiye ettiklerini söyledi.

Ellen Mason, İngiltere'de her yıl 30 bin kişinin kalp krizi geçirdiğini ve bu vakaların en az yarısının başkalarının yanında gerçeleştiğini belirtiyor.

Fakat buna rağmen, sıradan insanların panik yaşayarak ilk yardımdan kaçındığını bildiren İngiltere Kalp Vakfı, olabildiğince çok sayıda kişiyi ambulans gelene kadar ilk yardıma girişmekten korkmamaya davet ediyor.

5/24/2011

göğüs küçültme operasyonunda lolipop tekniği en popüler yöntem

    5/24/2011 12:19:00 ÖÖ   1 yorum
lolipop tekniği popüler

İri göğüslere sahip kadınlar, dış görünüşleri başta olmak üzere günlük yaşamlarında önemli sağlık sorunları yaşıyorlar. 


Bu nedenle pek çoğu küçültme operasyonu yaptırmayı tercih ediyor.Acıbadem Bakırköy Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonsrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Halil İbrahim Canter, eskiden memede “ters T” şeklinde bir izle yapılan göğüs küçültme operasyonlarında artık “Lolipop İzi”yle yapılan operasyonların popüler hale geldiğini belirtiyor. Bu iz göğsün doğal kıvrımına çok uygun ve kıvrım bölgesinde açılıyor ve operasyon sonrasında göğsün alt bölgesinde kaldığı için dikkati çekmiyor. 

Niçin tercih ediliyor?

Büyük göğsü olan kadınlar, bu özelliklerinden dolayı çeşitli sağlık sorunları yaşayabiliyorlar. Bunların başında kamburluk geliyor. Orta yaş ve sonrası kadınlardaki göğüs küçültme operasyonları, kamburluğu önlüyor. Bu operasyonların önemli sonuçlarından biri de, genç kadınlardaki özgüveni arttırması.
Çünkü büyük göğüsler kadını hem şişman gösteriyor, hem duruş bozukluğu yaratıyor, hem de kişinin kendine güvenini azaltıyor. Doç. Dr. Halil İbrahim Canter, genç yaşta göğüs küçültme operasyonu yaptıran kadınların bunu estetik kazanç olarak da gördüklerini ifade ediyor. Genç kadınların bebek dünyaya getirdikten sonra büyük göğüslerin daha da büyümesi nedeniyle yaygın, yoğun sırt ağrılarıyla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Dr. Canter, şunları söylüyor:

“Büyük memeyi küçültmek için ameliyat yapmak iskelet yapıyı rahatlatıyor, dermatolojik sorunları da ortadan kaldırıyor. Yeni teknikler sayesinde operasyon 2-3 saat sürüyor. Memeyi küçültmede kullanılan farklı teknikler var. Her hastada aynı tekniği kullanmıyoruz.”

Gençlerde göğsü şekillendirmek daha kolay


Büyük göğüslerin nasıl küçültüldüğü konusu hep merak konusu oluyor. Küçültme ameliyatları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Halil İbrahim Canter, şu bilgileri veriyor:

•    Meme başındaki süt kanallarının meme ile bağlantısını olabildiğince korumaya çalışıyoruz.
•    Meme başının dolaşımını sağlamaya özen gösteriyoruz.
•    Meme başını olması gereken yere taşımayı hedefliyoruz. Çünkü iri memelerde meme başı da genişliyor, olması gereken noktadan aşağı kayıyor.
•    Olabildiğince az iz bırakıyoruz.
•    Hangi tekniği kullanacağımızda memenin büyüklüğü ve sarkma miktarı önemli. Ayrıca kadının yaşı, yandaş hastalık olup olmaması önem taşıyor.
•    Genellikle genç yaşta memeye şekil vermek daha mümkün. Yaş ilerleyip meme dokusu azalıp yağ içeriği artınca şekillendirmek daha zor oluyor.
•    Eski yöntemlerde memeye şekil vermek için deriye şekil vermeye çalışılırdı.
•    Yeni trend, daha çok meme dokusuna operasyon sırasında şekil verip, deriyi de gergin olmadan kapatmak yönündedir.
•    Meme iyileşme süreci yaklaşık 3-6 aylık dönemi kapsıyor, böyle olunca kalıcılık sağlanıyor. Bu nedenle hastalara iyileşmenin bir süreç olduğunu, ameliyat biter bitmez çok mükemmel görünen bir memenin geç dönem sonuçlarının iyi olmayabileceğini anlatıyoruz.

Büyük gögsü B ölçüsüne getirmek idealdir

Sütyen alırken arkasında iki numara yazıyor. 70-75-80-85-90 ifadesi sırt çevresinin ölçüsünü, A, B, C, D harfleri ise göğsün çevresinin ölçünü ifade ediyor. Kısacası göğsün kapladığı hacmin ölçüsü veriliyor. Kadınların estetik yapılırken beklentilerinin çok iyi sorgulanması gerekiyor. Bazı kadınlar dik olan ve küçük olmayan meme istiyor. Bazıları da iri halinin geçmesini ama çok da küçültülmemesini isteyebiliyor. Doç. Dr. Halil İbrahim Canter, memede B ölçüsünün ideal olduğunu, ancak her hastaya göre ideal tanımının değişebildiğini ifade ediyor. Çok uzun boylu, sadece göğsü büyük, geniş omuzlu bir kadına küçük göğüs yapmamak gerektiğini anlatan Dr. Canter, şunları söylüyor:

“Kadının genel fiziksel yapısına da bakarak, kendisiyle de paylaşarak hangi ölçünün yapılacağına karar vermek en iyisidir. Meme çok küçük olunca büyütmek için yağ enjeksiyonu ve protez uygulamak gerekebiliyor. Eğer hasta hacmi hala fazla buluyorsa, çok küçük oldu diyorsa onu büyütmek daha zor. Trend olarak bakarsanız meme büyütme hastalarında şikayet daha çoktur, meme küçültmede şikayet daha azdır. Estetik kaygıyla değil, fiziksel rahatsızlıkla beraber gelirler. Küçültmeyle birlikte sırt, bel ağrısı, dermatolojik sorunların düzelmesi gibi sorunlar da eş zamanlı giderilmiş olur.” 

Masa başı iş yapanlar üç günde işine dönebilir

Estetik operasyon sonrasında göğse dren koyma ihtiyacının azaldığını, bazı hastalarda drenin daha kısa sürede çekilebiliyor. Bu sayede estetik operasyon sonrasında erkenden banyo yapma imkanı bulunabiliyor. Hastalara balensiz ve pamuklu bir sutyen giymesi, içine gazlı bezler koyması öneriliyor. Çünkü akıntı olabiliyor. İlk bir- iki hafta boyunca bu sutyenin devamlı kullanılması gerekiyor. Sutyenin balensiz olması önemli, balenli sutyendeki teller baskı yaparak meme altında çizgiler oluşturabiliyor. Estetik meme operasyonundan sonra işe ne zaman dönülebileceğini, kişinin ağrıya dayanıklılığının ölçüsü ve işinin ne kadar aktif olduğu belirliyor. Eğer kişi çok aktif bir iş yapıyorsa yaklaşık 10 gün dinlenmesinde yarar var. Eğer masa başı iş yapıyorsa anestezinin etkisi geçinceye kadar 48-72 saat içinde işine dönebiliyor.
cumhuriyet portal

3/18/2011

büyük göğüsler omuz sırt ağrısı ve psikolojik problemlere sebep oluyor

    3/18/2011 08:43:00 ÖS   Yorum yok
omuz sırt ağrısı

Büyük göğüslerin sadece görüntü anlamında değil, fonksiyonel olarak da kişide rahatsızlık verdiğini söyleyen Op. Dr. Kul, "Büyük göğüs, boyun ve sırt ağrısından tutun da kişinin istediği kıyafeti giyememesi, göğüslerini saklamaya çalışması gibi birçok sağlık ve psikolojik problemleri beraberinde getiriyor" dedi.


Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Zekeriya Kul, göğüs ölçülerinin ideal sınırlar dışında olmasının kadınlarda önemli bir estetik kusur olarak görüldüğünü söyledi.

Ntv'nin haberine göre, göğüs küçültme ameliyatlarına talebin çok olduğunu ve keyfi bir ameliyattan daha çok zaruri nitelik taşıdığını belirten Kul, "Son zamanlarda göğüs küçültme ameliyatlarına olan ilginin artış nedeni; bu operasyonun keyfi bir ameliyattan daha çok zaruri bir ameliyat olduğunun anlaşılması. Göğüslerin büyük ve sarkık olması, sadece kadının estetik görüntüsünü bozmuyor, bunun yanında boyun, sırt ağrısına ve kollarda uyuşmaya neden oluyor. Büyük göğüslerin vücudu öne doğru çekmesine bağlı olarak kamburlaşma başlıyor, memenin alt kıvrımının terlemesiyle pişikler ortaya çıkıyor" dedi.

Büyük göğüslerin kadınların psikolojisini de olumsuz etkilediğini ifade eden Zekeriya Kul, şöyle konuştu:


"Büyük göğüslü olan kişilerde, göğüslerini sürekli gizlemeye çalışmak gibi bir davranış bozukluğu gözleniyor. Toplumda bakışların sürekli kendilerinde olduğunu düşünüyorlar. Bu yüzden kambur durmaya başlayan ve zamanla kamburlaşan kişi, dışarıdan bakıldığında da kendine karşı güvensiz bir görüntü sergiliyor. Göğüslerin büyüklüğü kıyafet seçimlerinde belli kısıtlamalar getiriyor. İstediği kıyafeti dilediğince giyemeyen kadın mutsuz oluyor. Göğüste oluşan sarkmalar kadınlarda estetik kaygısı yaratıyor. Bunlar gibi birçok unsur sayabiliriz ama kısacası büyük göğüsler kadınların yaşam kalitesini düşürüyor."


Kişiye özel ameliyat


Günümüzde kolay ve hızlı iyileşme süreci olan, modern estetik cerrahi operasyonlarla kadınların istedikleri göğüs ölçülerine kavuşabildiğinin altını çizen Kul, "Bu ameliyatlar, fiziksel ve psikolojik yönden yaşam kalitesini artıran ameliyatladır. Kişiye özel planlama yapılarak, vücut ölçülerine uygun büyüklükte göğüsler elde ediliyor" dedi.

Büyük göğüslerinden dolayı herhangi bir şikayeti olan, meme gelişimini tamamlamış her kadına ameliyatın yapılabileceğini ifade eden Kul, şunları söyledi:

"Yaş ve göğüslerin büyüklüğüne göre farklı teknikler kullanmak mümkün. Fakat eski yıllara göre şu an kullandığımız tekniklerde daha küçük kesi miktarı mevcut ve memenin fizyolojik özelikleri (meme başının hissiyeti ve süt verme fonksiyonları) daha fazla korunuyor" diye konuştu. Yaşam kalitesi artan ve kendine güveni geri gelen kadınların hem iş hem de aşk yaşamlarında daha başarılı olduklarını dile getiren Kul, "Bizim için önemli olan hastamızın mutluluğu. Estetik kaygılarından kurtulan kişiler hayata daha olumlu bakmaya başlıyor. Kendilerine güvenmeleri dışarıdan da fark ediliyor. İş yaşantılarında daha aktif roller almak istiyorlar."
cumhuriyet portal

1/03/2011

ağrı hissetmeden kalp krizi geçiriyor olabilirsiniz

    1/03/2011 05:31:00 ÖS   Yorum yok
kalp krizi geçiriyor olabilirsiniz

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, aralarında şeker hastalarının da bulunduğu bazı hasta gruplarının ağrı hissetmeden ''sessiz kalp krizi'' geçirebildiklerini söyledi.


Prof. Dr. Oğuzhan, kalp krizinin göğüs bölgesinde duyulan şiddetli bir ağrı ile kendisini gösterdiğini ifade etti. Bu ağrının karın, çene ve sırt bölgelerine de yayılabileceğine işaret eden Prof. Dr. Oğuzhan, şu bilgileri verdi:

''Ağrının beraberinde soğuk terleme de vardır ama ağrı o kadar şiddetlidir ki hasta mutlaka kendisini doktora başvurmak zorunda hisseder. Ancak, bunun istisnaları da var. Sessiz kalp krizi dediğimiz durumlarda söz konusu.

Bazen şikayetleri çok belirsiz olabilir, ağrı çok hafif olabilir. Özellikle şeker hastalığı bulunanların bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .