-->
davranış bozukluğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
davranış bozukluğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/20/2011

hamile iken eşi tarafından şiddet gören annenin yaşadığı stres bebeği kalıcı etkiliyor

    7/20/2011 07:57:00 ÖS   Yorum yok

Araştırmacılar, annenin şiddet kullanan eşi yüzünden stresli olduğu durumlarda, henüz doğmamış bebeğin stres hormonu reseptörlerinin değişim geçirdiğini gözlemledi.


Bu değişim, çocuğun stresle daha az iyi baş etmesine yol açabilir.

bebeği kalıcı etkiliyor
Değişimin ayrıca akıl sağlığı ve davranış bozukluğu sorunlarıyla da ilişkili olduğu tespit edildi.

Araştırmaya göre, reseptörleri değişim geçerek kişiler daha içgüdüsel davranabiliyor ve duygularıyla baş etmede zorluk çekiyor.

Bulguları Translational Psychiatry isimli dergide yer alan araştırma, 25 kadın ve yaşları 10 ile 19 arasında değişen çocuklarıyla yapıldı.

Araştırmaya dahil edilen kadınların istisnai koşullarda yaşadığını belirten araştırmacılar, çoğu hamile kadının günlük yaşamlarında bu kadar yüksek düzeyde strese maruz kalmayacağını ifade ediyor.

Araştırmacılar ayrıca bulguların nihai olmadığını, çocuğun büyürkenki çevresi gibi başka bir sürü etmenin de önemli olabileceğini söylüyor.


Ancak çocuğun ilk çevresi olan ana rahminin kilit önemde olduğunu da ekliyorlar.

Araştırmacılar bu tezlerini test etmek üzere daha detaylı ve kapsamlı çalışmalar yürüteceklerini açıkladı.

3/18/2011

büyük göğüsler omuz sırt ağrısı ve psikolojik problemlere sebep oluyor

    3/18/2011 08:43:00 ÖS   Yorum yok
omuz sırt ağrısı

Büyük göğüslerin sadece görüntü anlamında değil, fonksiyonel olarak da kişide rahatsızlık verdiğini söyleyen Op. Dr. Kul, "Büyük göğüs, boyun ve sırt ağrısından tutun da kişinin istediği kıyafeti giyememesi, göğüslerini saklamaya çalışması gibi birçok sağlık ve psikolojik problemleri beraberinde getiriyor" dedi.


Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Zekeriya Kul, göğüs ölçülerinin ideal sınırlar dışında olmasının kadınlarda önemli bir estetik kusur olarak görüldüğünü söyledi.

Ntv'nin haberine göre, göğüs küçültme ameliyatlarına talebin çok olduğunu ve keyfi bir ameliyattan daha çok zaruri nitelik taşıdığını belirten Kul, "Son zamanlarda göğüs küçültme ameliyatlarına olan ilginin artış nedeni; bu operasyonun keyfi bir ameliyattan daha çok zaruri bir ameliyat olduğunun anlaşılması. Göğüslerin büyük ve sarkık olması, sadece kadının estetik görüntüsünü bozmuyor, bunun yanında boyun, sırt ağrısına ve kollarda uyuşmaya neden oluyor. Büyük göğüslerin vücudu öne doğru çekmesine bağlı olarak kamburlaşma başlıyor, memenin alt kıvrımının terlemesiyle pişikler ortaya çıkıyor" dedi.

Büyük göğüslerin kadınların psikolojisini de olumsuz etkilediğini ifade eden Zekeriya Kul, şöyle konuştu:


"Büyük göğüslü olan kişilerde, göğüslerini sürekli gizlemeye çalışmak gibi bir davranış bozukluğu gözleniyor. Toplumda bakışların sürekli kendilerinde olduğunu düşünüyorlar. Bu yüzden kambur durmaya başlayan ve zamanla kamburlaşan kişi, dışarıdan bakıldığında da kendine karşı güvensiz bir görüntü sergiliyor. Göğüslerin büyüklüğü kıyafet seçimlerinde belli kısıtlamalar getiriyor. İstediği kıyafeti dilediğince giyemeyen kadın mutsuz oluyor. Göğüste oluşan sarkmalar kadınlarda estetik kaygısı yaratıyor. Bunlar gibi birçok unsur sayabiliriz ama kısacası büyük göğüsler kadınların yaşam kalitesini düşürüyor."


Kişiye özel ameliyat


Günümüzde kolay ve hızlı iyileşme süreci olan, modern estetik cerrahi operasyonlarla kadınların istedikleri göğüs ölçülerine kavuşabildiğinin altını çizen Kul, "Bu ameliyatlar, fiziksel ve psikolojik yönden yaşam kalitesini artıran ameliyatladır. Kişiye özel planlama yapılarak, vücut ölçülerine uygun büyüklükte göğüsler elde ediliyor" dedi.

Büyük göğüslerinden dolayı herhangi bir şikayeti olan, meme gelişimini tamamlamış her kadına ameliyatın yapılabileceğini ifade eden Kul, şunları söyledi:

"Yaş ve göğüslerin büyüklüğüne göre farklı teknikler kullanmak mümkün. Fakat eski yıllara göre şu an kullandığımız tekniklerde daha küçük kesi miktarı mevcut ve memenin fizyolojik özelikleri (meme başının hissiyeti ve süt verme fonksiyonları) daha fazla korunuyor" diye konuştu. Yaşam kalitesi artan ve kendine güveni geri gelen kadınların hem iş hem de aşk yaşamlarında daha başarılı olduklarını dile getiren Kul, "Bizim için önemli olan hastamızın mutluluğu. Estetik kaygılarından kurtulan kişiler hayata daha olumlu bakmaya başlıyor. Kendilerine güvenmeleri dışarıdan da fark ediliyor. İş yaşantılarında daha aktif roller almak istiyorlar."
cumhuriyet portal
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .