-->
beyin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
beyin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/06/2011

ilk ve orta öğrenimde okuyan çocukların başarılı olabilmeleri için 10-11 saat uyumaları gerekiyor

    9/06/2011 08:05:00 ÖS   Yorum yok

Derman, yaptığı açıklamada, uykunun, vücudun değil, beynin dinlenmesi için şart olduğunu dile getirerek, uykunun beynin ve vücudun en verimli şekilde iş görmesi için olmazsa olmazı olduğunu bildirdi.


uyumaları gerekiyor
Erişkinlerin tam dinlenebilmesi için gerekli olan ideal uyku süresinin kişiye göre değiştiğini ifade eden Derman, ilkokul öncesi küçük çocukların ise 11-13 saat, ilk ve orta öğrenimdeki çocukların 10-11 saat uyumaları gerektiğini kaydetti.

Üniversite döneminde gençlerin uyku gereksiniminin de genelde 8-9 saat olduğunu dile getiren Derman, yetersiz süreli veya kalitesiz uykunun çocukların psikolojik durumlarını bozacağını ve akademik başarılarını etkileyeceğini ifade etti.

Bilimsel araştırmalarda, uyku süreleri bir hafta süreyle bir saat bile azalan çocuklarda dikkat, konsantrasyon, öğrenme ve hafıza becerilerinde ölçülebilir belirgin azalmalar olduğunu saptandığını da belirten Derman, şunları dile getirdi:

''Uykuları yetersiz olan çocukların okuma, yazma ve matematik problemlerini çözme becerilerinin bozulduğunu ve sağlıklı uyuyanlara göre bu öğrencilerin daha düşük notlar aldığını açıkça gösteren araştırmalar bulunuyor. Araştırmalar, ergenlik yaşındaki gençlerde de uyku problemlerinin ve yetersiz uykunun çok yaygın olduğu göstermekte. Eksik uyku çok belirgin davranış sorunlarına, öğrenme problemlerine ve akademik performans düşmesine yol açar. Bu yaş grubundaki gençlerde sıklıkla gece uykuya dalmakta zorluk, sık uyanma, sabah dinlenmeden uyanma veya çok zor ayılma, gün içinde yorgunluk ve kolayca uykularının gelmesi şikayetleri görülür. Bu şikayetlerle davranış bozuklukları, devamsızlık, öğrenme güçlüğü ve akademik başarısızlık arasında da bir ilişki bulunuyor. Anne ve babaların çocuklarının uyku sağlığına en azından beslenmeleri ve genel sağlıkları kadar özen göstermeleri gerekiyor.''


Sağlıklı uyku için gerekli kurallar


Derman, sağlıklı bir uyku için dikkat edilmesi gereken genel kuralları da şöyle sıraladı:
''Her sabah aynı saatte uyanarak biyolojik saatinizi koşullandırın. Öğleden sonra ya da okul sonrası şekerleme yaparsanız yarım saati aşmayın. Yatakta okumayın, chat yapmayın, twitlemeyin, mesajlaşmayın, TV seyretmeyin, telefonla konuşmayın, abur cubur yemeyin. Öğleden sonraları ve akşamları kafeinli, sodalı içecekler kullanmayın. Yatağa aç gitmeyin ama akşam yemeklerini hafif yiyin, gece çok su içmeyin. Egzersizlerinizi yatmadan en az 4 saat önce yapın. Yatak odası sessiz, karanlık, yaklaşık 23-24 ısıda derece olsun. Yatmadan önce yoğun video oyunları, korku filmleri seyretmekten kaçının. Dertleri, sorunları, endişeleri yatağa taşımayın, olumlu düşünün. 20 dakikada uyuyamazsanız kalkıp başka bir odaya geçin, sıkıcı şeyler okuyun, uykunuz gelince yatağa dönün. Okul dışı aktiviteler çok zaman alıyorsa azaltmayı düşünün, ders için gece geç saatlere kadar çalışmanın kalıcı yararı olmadığını unutmayın. Uyku sorunları bir iki haftayı geçerse bunları gözlemleyin, not edin, doktorunuza veya bir uyku uzmanına danışın.''

8/13/2011

elektronik dövme cihazı ile hastaların kalp ve beyin işlevleri kolayca izlenebilecek

    8/13/2011 12:34:00 ÖÖ   Yorum yok

''Elektronik dövme'' olarak adlandırılan cihaz, hastaların kalp ve beyin işlevlerini kolayca izlemek amacıyla geliştirildi.


kalp ve beyin işlevleri
Saç telinden bile daha ince olan bir sensör, insan derisine sanki bir dövme gibi yapıştırılıyor. Ve aynen bir dövme gibi, derideki her türlü hareketle uyum içinde kıvrılıp gerilerek, hiç bozulmadan çalışıyor. 

Kabloya son Araştırma ekibi, hastanelerde halihazırda kullanılan büyük ve taşınması zor cihazların yerini yakın gelecekte elektronik dövmelerin alabileceğini umuyor. Hastaların sağlık durumunun vücudun çeşitli noktalarına bağlanan kablolar ve monitörlerle izlenmesi, bazen örneğin bir ay boyunca gözetim altında tutulan kalp rahatsızlığı vakaları açısından, sabır gerektiren zorlu bir süreç. 

 Bunun yerine hasta kontrolünü deriye yapıştırılan elektronik sensörlerle gerçekleştiren Illinois Üniverstiesi araştırma ekibi, deneklerin bacak, kalp ve beyin faaliyetlerini izlediklerini söylüyorlar. Aldıkları sonuçların geleneksel yöntemlerle elde edilen ölçümlerle uyumlu olduğunu söyleyen araştırmacılar, elektronik dövmelerin kuvözdeki bebeklerin kontrolünde özellikle yardımcı olacağını düşünüyor. 

 Illinois Üniversitesi'nden Profesör Todd Coleman, elektronik dövmenin beyin fonksiyonlarının izlenmesinde karşılaşılan önemli bir engeli ortadan kaldırabileceği inancında. 

Doğallık Beynin doğal ortamda nasıl çalıştığını görmek isteyen araştırmacılar, laboratuvarda kablolar bağlamak suretiyle gerçekleştirilen deneylerden istedikleri sonucu alamıyorlar. İleride elektronik dövme vasıtasıyla bu sorunun aşılabileceği tahmin ediliyor. Fakat elektronik dövmenin uzun süreli kullanımında karşılaşılan zorluklar var. İnsan derisi kendini sürekli yenilediği için, elektronik sensörlerin de en az iki haftada bir yenilenmesi gerekecek. Derinin üst tabakasındaki hücreler ölüp yerlerine yeni hücreler geçtiği zaman, sensörün ömrü tükenmiş oluyor.

7/29/2011

ms hastalarına kök hücre tedavisi uygulamak üzere avrupa'da 150 hasta üzerinde deneme yapılacak

    7/29/2011 04:12:00 ÖS   Yorum yok

Avrupa'daki araştırmacılar, multipl skleroz (multiple sclerosis - MS) hastalarına uygulanacak kök hücre tedavisinin ilk büyük denemesine başlıyor.


kök hücre tedavisi
Deneme sürecine Avrupa çapında 150 hasta katılacak.

Hastalığa bağışıklık sisteminin vücuda saldırması ve beyin ve sinir hücrelerinde bulunan miyelin isimli maddeye zarar vermeleri yol açıyor.

7/17/2011

aşırı alkol alan genç kızlar hafıza kontrolünü mekansal farkındalık olayını kaybediyor

    7/17/2011 11:30:00 ÖS   Yorum yok

Önemli bir sosyal ve tıbbi sorun olan aşırı alkol kullanımının genç kızların beyinlerine daha çok hasar verebileceği bildirildi.


mekansal farkındalık olayı
ABD'li araştırmacılar, aşırı alkol kullanımının özellikle genç kızların beyinlerinin hafıza kontrolü ve mekansal farkındalık kısımlarına erkeklere göre zarar verebileceğini belirtti.

ABD'deki üniversitelerde 16 ve 19 yaşları arasında 95 gencin incelendiği ve Alkolizm: Klinik ve Deneysel Araştırmalar'da yayınlanan bir araştırmada, fazla içki tüketiminin gençlerin, özellikle de genç kızların beyinlerinin hafıza kontrolü ve mekansal farkındalık kısımlarına zarar verebileceği ve genç kızların beyinlerinin erkeklerden daha erken geliştiği için alkole karşı savunmasız olduğu ortaya çıktı.

BBC'nin yansıttığı araştırmada, bu sonucun araba kullanma, karmaşık hareketleri içeren sporlar yapma, harita kullanma gibi alanlarda önemli problemlere neden olduğuna dikkat çekiliyor.

Araştırmanın lideri California Üniversitesi'nde görev yapan psikiyatri profesörü Susan Tapert, beyinin aktivitelerindeki bu farklılığın konsantrasyon gibi diğer fonksiyonları da olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor.

7/01/2011

bebekler üç aylık olduklarında seslerdeki duyguları hissedebiliyor

    7/01/2011 05:16:00 ÖS   Yorum yok

Londra'daki King's College Psikiyatri Enstitüsü'nden araştırmacılar, uyuyan 3 aylık 21 bebek üzerinde yaptıkları elektronik tarama sırasında bebeklerin beyninin farklı seslere göre değişik tepkiler gösterdiğini belirledi.

Daha önceden, insan beyninin ses ve duyguları ne zaman "işleme koymaya başladığı" fazla bilinmiyordu.
seslerdeki duyguları hissedebiliyor
Bilim adamları bu araştırmayla otistik olan ve olmayan beyinlerin nasıl geliştiğini öğrenmeyi umuyorlar.

İşlevselManyetik Rezonans Görüntüleme (fMRI) ile bebeklerin, su akışı veya oyuncak sesi gibi arka plandaki seslerin yanı sıra, gülme, ağlama gibi "duygusal sesler"e verdikleri tepkiler kaydedildi.

İnsan sesi kayıtları çalındığında, bebeklerin beyinlerindeki temporal korteksin, tıpkı yetişkinlerin beyinlerinde olduğu gibi harekete geçtiği görüldü.

Beynin bu bölgesinin, olumsuz ya da üzücü seslere kuvvetli tepki gösterirken, nötr ve sevinçli sesler arasında bir ayrım yapmadığı gözlendi.


King's College'da görevli Prof. Declan Murphy, "Bu buluş, bebek gelişimini anlamamızda önemli bir ilerleme sağlayacak." dedi.

Prof. Murhpy, BBC'ye yaptığı açıklamada, beynin nasıl çalıştiğını saptamanın, nerelerde hata yaptığının anlaşılmasına yardımcı olacağını söyledi.

University College London'da çalışan Dr. Evelyne Mercure de, bulguyu, "Beyindeki özel bölgelerin çok erken yaştan itibaren varolduğunu göstermek açısından ender bir veri." diye niteledi.

Tıbbî araştırmacılar, kardeşleri otistik olan ve kendilerinde de otizmin gelişmesi olasılığı bulunan bebeklerin beyinlerini de taramadan geçirerek farklılıkların ne zaman saptanabileceğini inceliyorlar.

6/14/2011

beyindeki faliyetleri anlamak için bayılan insan beyninin görüntüleri ilk defa çekilebildi

    6/14/2011 08:03:00 ÖS   Yorum yok

Araştırmacılar, insan beyninin anestetik ilaç verildikten sonraki faaliyetlerini ilk kez görüntülemeyi başardı.

Yeni görüntüleme yöntemi, bayıltıcı ilaç enjekte edilmesi sonrası, insan beynindeki elektriksel faaliyetleri ölçüyor.
Görüntülerden, denek yavaş yavaş bilincini kaybederken, beynin farklı bölgelerinin birbiriyle iletişim halinde olduğu anlaşılıyor.

Yeni teknik uygulanırken deneğin kafasına yerleştirilen onlarca elektrottan düşük akımlar gönderiliyor.


Araştırma sonuçlarını Amsterdam'da düzenlenen Avrupa Anesteziyoloji Kongresi'nde ilan eden uzmanlar, beyindeki faaliyetleri tam olarak anlayabilmek için daha fazla çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.
bayılan insan beyni
Uygulanan teknik, doktorların, inme ya da beyin sarsıntısı geçiren kişilerin beynindeki hasarın yerini belirlemesine yardımcı olabilir.

Profesör Brian Pollard, kayıtları ilk izledikleri anda, gözlerine inanamadıklarını belirtiyor.


Pollard, beynin yavaş yavaş şuurunu kaybettiği sırada kimi kısımlarının hala faal olduğunu, iletişimin sürdüğünü belirtirken, bunun araştırmanın ilk aşaması olduğuna ve sonuçlara temkinli yaklaşılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Bulgular, Oxford Üniversitesi profesörlerinden Susan Greenfield'in teorisini de destekliyor.

Greenfield, şuur kapanırken beynin farklı bölgelerinin diğerlerini zaptetmeye çalıştığı bir sürecin varlığını savunmuştu.
bbc türkçe
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .