-->
beyin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
beyin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/29/2013

Migren'i olanlar ile olmayanlar arasında beyin yapısındaki farklar

    8/29/2013 05:23:00 ÖS   Yorum yok
beynin beyaz maddesinde değişiklikler ve küçük lezyonlar gösteriyor.
Migren'i olanlar ile olmayanlar arasında beyin yapısındaki farklar
Nöroloji dergisinde yayınlanan 20 ayrı çalışmanın analizi, beynin beyaz maddesinde değişiklikler ve küçük lezyonlar gösteriyor. Ancak, farklılıkların nedeni ve etkileri açık değil.


Uzmanlar bulgularını açıklamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

Kopenhag Üniversitesi'nden Dr Messoud Ashina şunları söyledi: "Bir nörolog olarak 'bu benim beynime zararlı mı?' diye soran pek çok migren hastası görmekteyim "

Migren hastalarının beyinlerinde yapılan MRI taramalarını inceleyen Dr Ashina "Migren yapısal değişiklikler ile ilişkilidir ama nasıl ve neden bilmiyoruz" dedi.

İnceleme, migren hastalarında migren olmayanlara nazaran daha fazla "beyaz madde anormallikleri" ve mini inme benzeri lezyonlar olduğunu gösterdi.

Özellikle "aura" belirtileri deneyimi olanlarda bu durum iyice belirgin.

İngiliz Baş ağrısı Çalışmaları Derneği Başkanı Dr Fayyaz Ahmed de şunları söyledi: "uzun süreli çalışmalar olmadığı sürece, migren hastalarının beyninde yüksek yapısal ya da işlevsel sorun riski olduğunu söylemek için çok erken." (BBC Türkçe)

8/14/2013

Ölüm anında insanların gördüğü beyaz ışığın sırrı

    8/14/2013 05:52:00 ÖS   Yorum yok
Kalbin durmasından 30 saniye sonra
Ölüm anında insanların gördüğü beyaz ışığın sırrı
Uzmanlar, bu durumun beyindeki elektrik dalgalarının aniden yoğunlaşmasından kaynaklanabileceğini açıkladı.
ABD'deki Michigan Üniversitesi'nde yapılan araştırmada, ölmek üzere olan sıçanların beyin dalgalarında yüksek seviyede aktivite gözlendi.


Araştırmacılar bu dalgaların insan beyninde algılama düzeyinin artmasına neden olabileceğini düşünüyor.
Kalbin durmasından 30 saniye sonra

Dr. Jimo Borjigin, sonuçları Amerikan Bilimler Akademisi'nin dergisinde yayımlanan araştırmalarıyla ilgili olarak "Birçok insan klinik ölümden sonra beynin aktif olmadığını ya da çok az aktif olduğunu, beynin normale göre daha az faal olduğunu düşünür. Biz bunun böyle olmadığını ortaya koyduk. Aksine ölüm anında beyin daha aktif" dedi.

Ölümden dönen kişiler, parlak beyaz ışıklar gördüklerinden, ruhlarının bedenlerini terk ettiğini hissettiklerinden ve hayatlarının film şeridi gibi gözlerinin önünden geçtiğinden söz ediyor.

Şimdiye kadar insanlarla yapılan çalışmalar bu anlatımlara pek açıklık getiremedi.

Michigan Üniversitesi, ölümden dönen kişilerin anlattıklarının sırrını çözebilmek için ölmek üzere olan dokuz sıçanı izledi.

Hayvanların kalbinin durmasından sonraki 30 saniye içinde gama salınımları olarak bilinen yüksek frekanslı beyin dalgalarında ani bir yükselme tespit edildi.

Dr. Borjigin insanlarda da benzer bir durum yaşanmasının olmasının mantıklı olduğunu, beyinde faaliyetlerin yoğunlaşması ve algılama seviyesinin artmasının, ölüm anı deneyimlerini açıklayabileceğini söyledi ve ekledi:

"İnsanların ışık görmeleri, beynin görme merkezinin yüksek seviyede uyarılmasından kaynaklanabilir."bbc türkçe

4/25/2013

Yumruklarınızı sıkarak hafızanızı güçlendirebilirsiniz

    4/25/2013 04:27:00 ÖS   Yorum yok
Amerikalı psikologlar, sağ yumruğun 90 saniye süreyle sıkılmasının hafıza oluşumuna yardımcı olduğunu, aynı işlemin sol yumrukta yapılmasının ise hatırlamayı kolaylaştırdığını açıkladı.


50 yetişkin ile yapılan deneyde, kişilerin bu yolla uzun bir kelime listesini hatırlamaya çalışırken daha iyi performans sergilediği görüldü.

Araştırmacılar, yumruk sıkmanın beyinde hafıza ile ilgili bazı özel bölgeleri harekete geçirdiğine inanıyor.

New Jersey'deki Montclair Üniversitesi'nden Ruth Propper'a göre bu araştırma, bazı basit vücut hareketlerinin beynin işleyişini geçici olarak değiştirip hafızayı geliştirebileceğini gösterdi.

Dr Propper BBC'ye yaptığı açıklamada, "Bir şey öğrenmeden hemen önce sağ yumruğun, hatırlamaya çalışırken de sol yumruğun sıkılması hafızayı geliştiriyor." dedi.
Deney

Sağ elini kullanan 50 öğrenciye ezberlemeleri için bir kelime listesi verildi.
Öğrenciler beş gruba ayrıldı.
Bir grup, ezbere başlamadan önce 90 saniye sağ yumruğunu, kelimeleri hatırlamadan önce de 90 saniye sol yumruğunu sıktı.
İkinci grup ise aynı deneyi sol yumruğu sıkarak yaptı.
Diğer iki grup ise ezberden önce istedikleri yumruklarını, hatırlamadan önce de diğer yumruklarını sıktı.
Son gruptakiler ise yumruk sıkmadı.
Listeyi ezberlemeden önce sağ yumruğunu, hatırlamadan önce de sol yumruğunu sıkan grubun performansının diğer gruplardan daha iyi olduğu gözlendi.
Bu grup, hiçbir yumruğunu sıkmayan gruptan da daha iyi performans sergiledi; ancak aradaki farkın istatistik bakımından kayda değer olmadığı belirtiliyor.

Daha önceki araştırmalarda, sağ yumruğun sıkılması ile beynin sol yarısının, sol elin sıkılması ile de sağ yarısının harekete geçtiği gözlenmişti.

Bu eylemin duygularla bağlantısı kurulmuş, örneğin sağ yumruğun mutluluk ve öfke ile, sol yumruğun ise üzüntü ve endişe ile bağlantısına dikkat çekilmişti.

Hafıza ile ilgili süreçlerde beynin iki yarısının da kullanıldığı, sol yarısının hafıza kaydında, sağ yarısının ise hatırlamada etkili olduğu düşünülüyor.

Yapılacak yeni araştırmalarla yumruk sıkmanın sözel ya da uzamsal, kelimelerin yanı sıra resim ve yerlerin de hatırlanması ile ilgili diğer zihinsel işlevleri de etkileyip etkilemediği incelenecek.

Ancak araştırma sonuçlarını kesin bir dille ifade etmek için daha fazla konu üzerinde daha fazla çalışma yürütülmesi gerektiği belirtiliyor.

Londra Üniversitesi Bilişsel Sinirbilim Enstitüsü'nden Profesör Neil Burgess, hafıza üzerindeki özel etkinin kesin olarak belirtilmesi için daha geniş bir araştırma gerektiğini, örneğin taram yoluyla beynin sol ve sağ yarısına kan akışının incelenmesi gerektiğini ifade etti.

Araştırma PLOS ONE dergisinde yayımlandı. bbc türkçe

5/16/2012

tıp dünyasında bir ilk omurilik sinirlerine operasyonla felçli el hareket ettirildi

    5/16/2012 08:05:00 ÖS   Yorum yok

Hastanın yaşadığı rahatsızlık beyni ile elleri arasındaki iletişimin yok olmasına yol açmıştı. Bunun sonucu olarak, hasta, ellerini kıpırdatamıyordu.

 felçli el hareket ettirildi

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki cerrahlar hastaya, deyim yerindeyse, yeni bir sinir hattı döşedi ve bu sayede beyniyle eli arasındaki iletişimi yeniden sağladı.

Hasta artık yemek yiyebiliyor ve az da olsa yazma yeteneğini geri kazanmış durumda.


Hasta 71 yaşında. Felç hali 2008'in haziran ayında geçirdiği trafik kazasında oluştu.

Omuriliği hasar gördü. Hasar ense kökünde meydana geldi.

Hasta, o günden beri yürüyemiyor; bununla birlikte, kollarını oynatabiliyordu.

Ne var ki elleriyle sıkıştırma ya da kavrama yeteneğini tamamen kaybetmiş drumdaydı.
Yeni sinir hattı

Hastanın durumuna genel bir bakış, ellerindeki sinirlerin zedelenmediğini gösteriyordu.

Eksik olan şey, bu sinirlere beynin gönderdiği mesajların gitmemesiydi.

Ne var ki, beyin kolun üst kısmına talimatlarını iletebiliyordu.

Nörocerrahi dergisi Journal of Neurosurgery'de operasyonun ayrıntıları aktarılıyor.

Buna göre, kolda yeni bir sinir hattı oluşturuldu ve bu sayede yukarı kısımla el arasındakı bağlantı kurulmuş oldu.


Ele inen ve anterion interosseous adı verilen sinire, başka bir bölgeden alınan kas siniri iliştirildi.

Washington Üniversitesi'ndeki plastik ve yeniden-yapılandırma cerrahisinde yardımcı profesör olarak çalışan Ida Fox, BBC'ye yaptığı açıklamada, "(Elde bulunan) Sinir hattı zaten zarar görmemişti; tek olan şey, beyinle bağlantısının kesilmiş olmasıydı" dedi.
Egzersiz ve fizik terapi

Operasyon, bir muziceden ziyade el üzerindeki kontrolün yeniden ele geçirilmesine yönelik yoğun bir egzersiz programını da içeriyor.

Dirseğin kıvrılmasına yönelik sinirler artık sıkıştırma hareketine yardımcı olabiliyor.

Hasta, başparmağı ile işaret ve orta parmağını operasyondan ancak sekiz ay sonra oynatabildi.

Şimdi artık yemek yiyebiliyor ve ilkel görünümlü bir yazı yazabiliyor.

Doktorlar, düzenli fizik-tedavi ile durumun daha da iyi olacağını düşünüyor.

Omurilik Araştırmaları adlı hayır kuruluşunun direktörü olan Doktor Mark Bacon, bu son gelişme ile ilgili olarak BBC'ye yaptığı açıklamada:

"Burada kullanılan teknik ile ilgili temel meselelerden biri, sonucun kalıcı olduğu gerçeğidir; bir kere yapıldığı zaman geri dönüş yoktur" dedi.

"Hasarlı olmayan bir yeri feda ederek hasarlı ve ancak daha işlevsel olan bir bölgenin harekete geçirilmesi amaçlandı."

"Bu durum, söz konsu işlevselliğin yaşam koşullarını kayda değer biçimde arttırmasının söz konusu olduğu durumlarda tamamiyle kabul edilir bulunabiliyor"

ABD'de uygulanan bu operasyon, sadece, ense kökündeki sinir hasarları üzerinde başarılı oluyor.

Hasarın daha yukarıda olduğu durumlarda kol bölgesinde yeniden canlandırılıp desteklenebilecek bir sinir işlevi kalmıyor.

Sinir daha aşağıda bir bölgede hasar gördüyse eller hareket edebiliyor.bbc türkçe

9/23/2011

felçli hastaların yeniden yürüyebilmesi için robot bacak takviyesi

    9/23/2011 07:38:00 ÖS   Yorum yok

Hollanda'daki bilimadamları felç geçiren kişilerin yeniden yürüyebilmesini sağlamak için robot bacakların yardımına başvuruyor.


Kısa adı LOPES olan 'alt bacak motorlu dış iskeleti" adlı (Lower-extremity Powered ExoSkeleton) prototip cihaz hastanın hem vücudunu hem de beynini yeniden adım atmak için destekliyor.

robot bacak takviyesi
Cihazın ticari üretime geçilmesi ile gelecek yıldan itibaren rehabilitasyon merkezlerine ulaştırılması umuluyor.

9/20/2011

beyine hafif şiddette elektrik vermek öğrenme sürecini hızlandırıyor

    9/20/2011 04:22:00 ÖS   Yorum yok

Yeni bir araştırma, beyni elektrik akımıyla uyarmanın öğrenme sürecini hızlandırdığına işaret ediyor.

İngiltere'deki Oxford Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, beynin bazı bölümlerine hafif şiddette elektrik akımı vermek öğrenmeyi kolaylaştırıyor.

öğrenme sürecini hızlandırıyor
Prof. Heidi Johansen-Berg, bu sonuca insan beyninin yetişkinlikte nasıl değiştiğini ve özellikle felçten sonraki değişimleri incelerken ulaştıklarını söyledi.

Araştırma kapsamında, felçli kişilerin hastalıkları sonucu kaybettikleri kasları kontrol becerilerini geri kazanırken beyinlerdeki hareketlilik MR cihazıyla takip edildi.

Bilimadamları, beynin çok esnek olduğunu, bir hasarın oluşması durumunda ya da belli bir görevi yerine getirirken kendini yeniden yapılandırabildiğini, yeni bağlantılar kurabildiğini ve farklı bölgelere komutlar gönderebildiğini söylüyor.

Araştırma kapsamında beynin kas hareketlerini kontrol yetisini geri kazanabilmesinde dışarıdan elektrik akımı verilmesininin oynadığı rol de incelendi. Daha önce elektrik akımının felçli hastalarda geçici iyileşme sağladığı biliniyordu.

Ancak sağlıklı yetişkinlere elektrik akımı verildiğinde öğrenme sürecinin hızlandığının görülmesi araştırmacıları şaşırttı.


Bu çerçevede bir grup gönüllüden piyano çalar gibi bir dizi tuşun sırasını ezberlemeleri istendi. 10 dakika süren deney sırasında gönüllülerin belirgin şekilde daha iyi bir performans sergiledikleri görüldü.

Gönüllüler bunu yaparken beyne iki kauçuk elektrot yerleştirildi ve bunların arasından bir miliamperlik akım elektrik akımı geçirildi.


Prof. Heidi Johansen-Berg, beyin hücrelerinin aktivitelerinin artmasının bu hücreleri öğrenme sırasında meydana gelen değişişikliklere daha duyarlı hale getirdiğini söyledi. 
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .