İsveç'te bulunan Göteburg kanser merkezinde yapılan araştırmaya göre antioksidan vitaminler kanserli hücreleri azaltmıyor hızla çoğaltıyor özellikle kanser riski taşıyan ailesel yatkınlığı bulunan kişilerin antioksidan ilaçlardan uzak durması gerekiyor üstelik balgam söktürücü ilaçlar en büyük tehlike
antioksidan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
antioksidan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2/01/2014
Antioksidan vitaminler kanserli hücreleri azaltmıyor hızla çoğaltıyor
seyyah1906
2/01/2014 12:54:00 ÖS
Yorum yok
1/15/2014
Uzmanlardan Yüksek Tansiyon ilacı kullananlar için Yeşil çay uyarısı
seyyah1906
1/15/2014 01:23:00 ÖÖ
Yorum yok
Uyarı hem de yeşil çayı bol kullananların ülkesinden geliyor Japon araştırmacılara göre yeşil çay, Nadolol gibi beta bloker içeren tansiyon haplarındaki etken maddelerin vücut tarafından emilimini zorlaştırıyor.
Testlerde, tansiyon haplarının yanı sıra yeşil çay içen kişilerin kanında ilaca ait daha az etken madde bulunduğu görüldü.
Doktorlar, greyfurt gibi meyvaların ya da bazı bitki çaylarının bazı ilaçların etkisini azalttığı konusunda uyarıda bulunuyor. Bu ilaçlar arasında beta blokerler de var.
Yeşil çay, bağırsakların içindeki zarda bulunan ve hücrelere ilaç taşınımını sağlayan yapıları engelliyor.
Başka çayların da aynı etkiyi gösterip göstermediği bilinmiyor.
Ancak yeşil çayın birçok bakımdan sağlığa yararlı etkileri de bulunuyor. Az işlenmiş olduğu için daha yüksek oranda antioksidan içeriyor.
Doktorlar, yeşil çay içmeye devam etmek isteyen hastalara, çay ile ilaç alımı arasında dört saatlik bir süre bırakmaları uyarısında bulunuyor. Alıntı:(BBC Türkçe)
Testlerde, tansiyon haplarının yanı sıra yeşil çay içen kişilerin kanında ilaca ait daha az etken madde bulunduğu görüldü.
Doktorlar, greyfurt gibi meyvaların ya da bazı bitki çaylarının bazı ilaçların etkisini azalttığı konusunda uyarıda bulunuyor. Bu ilaçlar arasında beta blokerler de var.
Yeşil çay, bağırsakların içindeki zarda bulunan ve hücrelere ilaç taşınımını sağlayan yapıları engelliyor.
İki bardak yeşil çayın bu etkiyi göstermeye yeteceği ifade ediliyor.
Başka çayların da aynı etkiyi gösterip göstermediği bilinmiyor.
Ancak yeşil çayın birçok bakımdan sağlığa yararlı etkileri de bulunuyor. Az işlenmiş olduğu için daha yüksek oranda antioksidan içeriyor.
Doktorlar, yeşil çay içmeye devam etmek isteyen hastalara, çay ile ilaç alımı arasında dört saatlik bir süre bırakmaları uyarısında bulunuyor. Alıntı:(BBC Türkçe)
1/10/2014
Kan renginde sıvısı her derde deva olan Dragon Ağaçları
seyyah1906
1/10/2014 10:21:00 ÖS
Yorum yok
Kesildiği ya da gövdesine darbe aldığı zaman kırmızı renkli bir sıvı akıtan bu ilginç ve sıra dışı ağaç, Hint Okyanusu kıyısında Somali sahillerinde bulunuyor.
Ağaçtan süzülen kanlı sıvı ise binbir derdin devası olarak görülüyor. Öyle ki bir damlası 3 tam elmadan daha fazla antioksidan içermesi ile biliniyor.
Ejder-Dragon Ağaçları, özsuları kırmızı-kan rengi olan ağaçlardır. Gövdeleri yaralandığı zaman sızan kırmızı kan rengi özsıvıları nedeni ile ejder ağaçları olarak adlandırılırlar.
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarda, kırmızı rengi veren özsu içinde, insan ve hayvanların kanında bulunan hem’in (hemoglobulin içindeki demir) bulunduğu gösterilmiştir.
Ejderha Kanı reçinesinin iyileştirici ve tedavi edici gücü
Amazon yağmur ormanlarının yerli kabileler tarafından yüzlerce yıldır bilinmekte ve cilt için en etkili bitkisel madde olarak kabul edilmekte.
Bir çok klinik ve bilimsel araştırmalar Ejderha Kanı reçinesinin cilt problemlerinde etkili olduğunu göstermekte.
Amazon ormanındaki yerliler, bu reçineyi yüzyıllardır kanamaları durdurma da, yaraları dezenfekte etmede ve her tür cilt sorunlarını iyileştirmede kullanmakta.
Bu yöredeki kabilelerce, deri sıyrıkları, yara ve kesikler, yanıklar, ağız ülseri, böcek ısırıkları, egzama, sedef, akne, sivilce, dudak uçuklarına ve daha başka rahatsızlıklara karşı Ejderha Kanı, lokal ve oral olarak kullanılmakta.
Ağaçtan süzülen kanlı sıvı ise binbir derdin devası olarak görülüyor. Öyle ki bir damlası 3 tam elmadan daha fazla antioksidan içermesi ile biliniyor.
Ejder-Dragon Ağaçları, özsuları kırmızı-kan rengi olan ağaçlardır. Gövdeleri yaralandığı zaman sızan kırmızı kan rengi özsıvıları nedeni ile ejder ağaçları olarak adlandırılırlar.
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarda, kırmızı rengi veren özsu içinde, insan ve hayvanların kanında bulunan hem’in (hemoglobulin içindeki demir) bulunduğu gösterilmiştir.
Ejderha Kanı reçinesinin iyileştirici ve tedavi edici gücü
Amazon yağmur ormanlarının yerli kabileler tarafından yüzlerce yıldır bilinmekte ve cilt için en etkili bitkisel madde olarak kabul edilmekte.
Bir çok klinik ve bilimsel araştırmalar Ejderha Kanı reçinesinin cilt problemlerinde etkili olduğunu göstermekte.
Amazon ormanındaki yerliler, bu reçineyi yüzyıllardır kanamaları durdurma da, yaraları dezenfekte etmede ve her tür cilt sorunlarını iyileştirmede kullanmakta.
Bu yöredeki kabilelerce, deri sıyrıkları, yara ve kesikler, yanıklar, ağız ülseri, böcek ısırıkları, egzama, sedef, akne, sivilce, dudak uçuklarına ve daha başka rahatsızlıklara karşı Ejderha Kanı, lokal ve oral olarak kullanılmakta.
9/08/2013
Cilt Kanserine karşı "Van Gölü" düzenli giren kanserden korunuyor
seyyah1906
9/08/2013 12:44:00 ÖÖ
Yorum yok
Cilt Kanserine karşı "Van Gölü" düzenli giren kanserden korunuyor |
Kendilerine başvuran cilt kanseri hastalarına ilaç dışında van gölüne girmelerini tavsiye ettiklerini söyleyen profesör çalka gözlemlerinde hastaların durumlarının iyiye gittiğini söyledi.
10/09/2012
Domates ağırlıklı beslenme inme riskini yüzde 55 önlüyor
seyyah1906
10/09/2012 06:19:00 ÖS
Yorum yok
Domates, biber ve kavunda bulunan likopen adlı parlak kırmızı renkli kimyasal madde incelendi.
Neurology dergisinde yayımlanan ve 1031 erkeği kapsayan araştırma, kanlarında en fazla likopen bulunanlarıne en az inme riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.İnme Derneği, likopenin neden bu etkiyi gösterdiğinin incelenmesi çağrısında bulundu.
Araştırmanın başlangıcında bu erkeklerin kanındaki likopen miktarı tespit edildi ve 12 yıl boyunca takip altına alındı.
Kandaki likopen miktarına göre denekler dört gruba ayrıldı. En düşük likopen miktarına sahip 258 kişilik grupta 25 inme gözlenirken 259 kişinin bulunduğu en yüksek likopen grubunda 11 inme vakası kaydedildi.
Araştırma, likopen bakımından zengin bir beslenme rejimiyle inme riskinin %55 oranında düşürüldüğünü vurguladı.
Kuopia'daki Doğu Finlandiya Üniversitesi'nden Dr Jouni Karppi, "Bu araştırma, meyve ve sebze bakımından zengin bir beslenme ile inme riskinin azalması arasında bir bağlantı olduğunu bir kez daha göstermiştir." dedi.
Karppi, "Bu sonuçlar, günde en az beş meyve ve sebze porsiyonu tüketilmesini tavsiye eden ve böylece dünya çapında inme sayısının azalabileceğini öngören eski araştırmanın sonuçlarını desteklemektedir." diye devam etti.
Karppi likopenin antioksidan gibi işlev gördüğünü, inflamasyonu azalttığını ve kanda pıhtılaşmayı engellediğini vurguladı.
İnme Derneği'nden Dr Clara Walton "Bu araştırma domates, kırmızı biber ve kavunda bulunan bir antioksidanın inme riskini azalttığını ortaya koyuyor. Ancak bu diğer meyve ve sebzeleri yemekten alıkoymamalı bizi; hepsinin ayrı ayrı yararı var ve hepsi de dengeli beslenmenin bir bileşenidir." dedi.bbc türkçe
Walton domates gibi bir sebzedeki bu antioksidanın nasıl olup da inme riskini azalttığı konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtti.
10/02/2012
şiddetli gut ağrılarını antioksidan içeren kiraz meyvesi hafifletiyor
seyyah1906
10/02/2012 02:02:00 ÖÖ
Yorum yok
"Arthritis & Rheumatism" adlı dergide yayımlanan çalışmaya göre, enfeksiyon giderici özelliğe sahip antosiyanin ve antioksidan içeren kiraz, şiddetli gut ağrılarını azaltıyor.
Boston Üniversitesi'nden bir ekibin çoğu erkek 663 hastayı 12 ay gözlemlediği araştırmada, katılımcılardan yaşadıkları gut ataklarını, kullandıkları ilaçları ve ataktan iki gün öncesine kadar beslenme düzenlerini bildirmeleri istendi. Katılımcılara aynı zamanda ataktan önce kiraz yiyip yemedikleri de soruldu.Araştırma süresi boyunca katılımcıların 1247 gut atağı geçirdiği, yüzde 42'sinin kiraz tükettiği belirlendi.
Ataktan iki gün önce en az 3 porsiyon kiraz tüketen katılımcıların gut atağı geçirme riskinin yüzde 37 oranında azaldığı belirlendi. Hem kiraz tüketip hem de ağrı kesici alan katılımcılarda ise riskin yüzde 75 oranında azaldığı görüldü.
Araştırmaya öncülük eden Prof. Yuging Zhang, kirazın bu etkisinin 20. yüzyılın başından beri bilindiğini, ancak etkinin ilk kez bilimsel bir çalışmayla ortaya konduğunu belirtti.
Daha çok yetişkin erkeklerde görülen gut hastalığı, metabolizma tarafından üretilen ürik asidin vücuttan atılmayıp kristalleşerek vücudun farklı yerlerinde birikmesi sonucu ortaya çıkıyor. Özellikle ayak başparmağı ile eklemlerde şiddetli ağrı ve şişlik ile kendini gösteren gut, nadir durumlarda omuz ve dirsekte de ortaya çıkabiliyor. cumhuriyet
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)