-->
akciğer kanseri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
akciğer kanseri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/04/2013

Dünya Kanser Günü Türkiye'de yılda 140 bin kişi hayatını kaybediyor

    2/04/2013 03:58:00 ÖS   Yorum yok

Dünya Kanser Günü Türkiye'de yılda 140 bin kişi hayatını kaybediyor erkeklerde akciğer kadınlarda ise meme kanserinde büyük artış var ilerleyen yıllarda bu sayının 500 binlere ulaşacağı tahmin ediliyor 2015 yılına kadar kapsamlı kanser merkezlerinin kurulması hedefleniyor.



4/24/2012

SGK son aşamadaki ısıtılmış kemoterapi masraflarını karşılamıyor

    4/24/2012 11:22:00 ÖS   Yorum yok

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), akciğer ve karın zarı tümörü (mezotelyoma) tedavisinin son aşamasında yapılan ısıtılmış sıcak kemoterapi uygulamasının masraflarını karşılamıyor.

masraflarını karşılamıyor

Hastalar, 5 ile 10 bin lira arasında değişen tedavi masraflarını kendi ceplerinden karşılamakta zorlanıyor.

Birçok hastanın tedavisinin, bu nedenle yarım kaldığı belirtiliyor. 

Avrupa Cerrahi Derneği ve Türk Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, bu tümörün kurum tarafından kanser olarak tanımlanmadığını, ancak bunun bir kanser türü olduğunu vurguladı. Daha önce bu hastalığın tedavi edilmediğini, ancak gelişen teknolojiye bağlı olarak karın içi zarı soyularak ameliyatın gerçekleştirilebildiğini bildirdi. 

4/13/2012

akciğer kanseri erkeklerde düşüyor kadınlarda artış gösteriyor

    4/13/2012 11:56:00 ÖS   Yorum yok

İngiliz Kanser Araştırma Vakfı'na göre (Cancer Research UK) 2009'da 18 bin kadına akciğer kanseri teşhisi kondu. Bu sayı 1975'te 8 bindi.

erkeklerde düşüyor

Kanser vakalarındaki artış sigara tüketiminin artmasına bağlanıyor.

Akciğer kanseri vakalarının yüzde 80'i sigaradan kaynaklanıyor. Akciğer kanseri hala erkekler arasında daha yaygın, ancak erkeklerin akciğer kanserine yakalanma oranı yıllar geçtikçe düşüyor.

2009'da İngiltere'de 23 bin erkeğe akciğer kanseri teşhisi konuldu.


Bugün 100 bin İngiliz erkeğinden 59'u akciğer kanseri hastası. 1975'te bu oran 100 bin'de 110'du.

Kadınlara bakıldığında ise 100 bin kişiden 39'unun akciğer kanseri olduğu görülüyor.

Bu oran 1975'te 100 bin'de 22'ydi.

Savaş zamanı sigara kullanımı arttı

Bu artış 1960'lı yıllardan itibaren kadınların sigara kullanımının artmasına bağlanıyor.


İngiltere'de kadınların sigara içme oranı 1960'lı yıllarda tepe noktaya ulaştı.

Bu dönemde ülkedeki kadınların yüzde 45'i sigara kullanıyordu.

Bugün bu oran yüzde 20'ye geriledi.

Erkeklerin sigara içme oranı ise en çok İkinci Dünya Savaşı'nda yükseldi.

Bu dönemde İngiliz erkeklerinin yüzde 65'i sigara içiyordu.

Erkeklerde akciğer kanseri vakaları da bu dönemden 30 yıl sonra patladı.

Cancer Research UK yöneticisi Sara Hiom ''Akciğer kanseri hala çok fazla ölüme neden oluyor. Ve 5 vakadan 4'ü sigaradan kaynaklanıyor'' dedi.

Hiom ''Bir kaç haftadan uzun süre öksürmeye devam edenler mutlaka bir doktora gidip kontrolden geçmeli'' diye devam etti.

Dernek yöneticisi ayrıca sigarayı bırakmak için asla geç olmadığını ve sigarayı bırakanların akciğer kanserine ve daha bir çok ciddi hastalığa yakalanma riskinin düşeceğini söyledi.

İngiliz Akciğer Vakfı Onursal Danışmanı Dr John Moore-Gillon ''Son 35 yılda erkeklerin akciğer kanserine yakalanma oranı hızla düşerken kadınlarda bu oranın neredeyse ikiye katlanmış olması endişe verici'' dedi.

Moore-Gillon ''Akciğer kanseri meme kanserinden daha çok kadının ölümüne neden oluyor'' diye ekledi.

Moore-Gillon'a göre kadınlarda akciğer kanseri görülme oranının artışı 60'lı yıllardan bu yana sigara içen kadınların sayısının artmış olması ile yakından bağlantılı.

Doktor günümüzde sigara kullanan kadınların sayısı yavaş yavaş azalmaya başlamış olsa da bunun yetersiz olduğu görüşünde.

Moore-Gillon ''Bugün çevrede sigara içerken gördüğümüz genç kızlar geleceğin akciğer kanseri istatistikleri'' diyor.

10/25/2011

kemoterapi ile birlikte kullanılan akciğer kanseri aşısı ilerlemeyi yavaşlatıyor

    10/25/2011 07:41:00 ÖS   Yorum yok

Lancet Onkoloji Enstitüsü'nde 148 hasta üzerinde yapılan testler, aşının kemoterapi ile birlikte kullanıldığında kanserin ilerleyişini yavaşlattığını gösterdi.


akciğer kanseri aşısı
Benzeri bir deney de "kanserli" protein üretmesi için genetik değişime uğratılmış bir virüsten elde edilen TG4010 adlı aşının kullanıldığı Strasbourg Üniversitesi'nde yapıldı.

Deneye katılan ileri evre küçük hücreli olmayan akciğer kanseri hastalarının hepsine standart kemoterapi tedavisi uygulandı. Bu hastaların yarısına ayrıca genetik değişime uğramış virüs enjekte edildi. Altı ay sonra kontrol edilen hastalardan aşı kullananlarda kanserin ilerlemesinin yavaşladığı gözlendi. Aşıyı kullanan hastalarda hayatta kalma oranı yüzde 43'e yükselirken aşıyı kullanmayanlarda bu oranın yüzde 35'de kaldığı tespit edildi.

Kanser aşısı, tıpkı enfeksiyona karşı geliştirilen aşılarda olduğu gibi bedenin kendi bağışıklık sisteminin eğitilmesine dayanıyor.


Kanserli hücrenin, kontrol edilemez bir biçimde büyüyerek farklı bir görünüm aldığını ve hücre üzerindeki proteinlerin de değişime uğradığını belirten bilim adamları, bağışıklık sisteminin bu değişimleri fark etmek için eğitilebileceğini ileri sürüyor.

Bilim adamları, aşının akciğer hastaları arasında hayatta kalma oranını gerçekten yükseltip yükseltmediğini saptamak için daha fazla araştırma gerektiğini de sözlerine eklediler.

9/09/2011

morfin'in kanser hastalarında kanserli tümörlerin yayılmasında katkı sağlayabileceği sonucuna varıldı

    9/09/2011 04:46:00 ÖS   Yorum yok

ABD'de yapılan bir araştırmada, kanser tedavisinde ağrı kesici olarak kullanılan morfinin kanserli tümörlerin yayılmasına katkıda bulunabileceği sonucuna varıldı.

kanserli tümörlerin yayılması
Bilimadamları, morfinin tümörlere oksijen ve çeşitli besleyici maddeler taşıyan yeni kan damarlarının oluşumunu teşvik ettiğini belirtti.

Boston'daki Amerikan Kanser Araştırmaları Birliği'nin toplantısında yapılan sunumda, morfinin bu yan etkilerini engelleyen bir de ilaç bulunduğu kaydedildi.

Ancak İngiliz araştırmacılar kanser tedavisinde herhangi bir değişikliğe gidilmesinden önce daha fazla araştırma yapılması gerektiğini bildirdi.

Chicago Üniversitesi'nden Patrick Singleton, yaptıkları laboratuar testlerinde, morfinin tümörlere giden kan damarlarını güçlendirmesi dışında, kanserli hücrelerin başka dokuları işgal edip yayılmasını kolaylaştırdığı sonucuna vardıklarını söyledi.

Ancak Singleton, bu etkilerin Metilnaltrikson (MNTX) adlı bir ilaçla engellenebildiğini belirtti. Sözkonusu ilaç, 1980'lerde morfinin yol açtığı kabızlığın tedavisi için geliştirilmiş, ancak kısa bir süre önce onay almıştı.

İlacın morfinin ağrı kesici etkilerini engellemediği belirtiliyor.Yüzde 90 azalma


Akciğer kanserli fareler üzerinde yapılan araştırmalarda MNTX'in morfinin tümör büyümesini teşvik eden etkilerini engellediği ve kanserli hücrelerin yayılmasını yüzde 90 oranında azalttığı ifade edildi.

Patrick Singleton, "Klinik testlerde de doğrulanırsa, kanser hastalarımızdaki anestezi sürecini değiştirebilir." dedi.

Singleton MNTX üzerindeki araştırmalara, anestezi uzmanı Jonathan Moss'un MNTX verilen kanser hastalarının tahmin edilenden daha uzun yaşadığını kaydetmesiyle başlandığını belirtti.

Ancak İngiliz bilimadamları, morfinin kanser tedavisindeki kullanım şeklini değiştirmek için daha çok erken olduğunu belirtiyor.

9/06/2011

türkiye'de akciğer kanserinden sonra sırayı prostat kanseri alıyor her 12 erkekten biri prostat

    9/06/2011 07:47:00 ÖS   Yorum yok

Prof. Dr. Göktaş, yaptığı yazılı açıklamada, ülkemizde yaklaşık 1 milyon 900 bin prostat hastası olduğunu belirtti.


Ülkemizde 1 milyon 900 bin prostat hastasından yalnızca 300 bininin yani yüzde 16'sının tedavi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Göktaş, şunları kaydetti:

prostat kanseri alıyor
''Geriye kalan 1 milyon 600 bin erkeğin ise bu hastalıkla ilgili bilgilendirilmesi gerekmektedir. Erkekleri etkileyen ölümcül kanser türlerinden olan prostat kanseri her 12 erkekten birinde görülmekte ve akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Bu oldukça ciddi bir rakam olup insanların bu konuda duyarlı davranması gerekmektedir.''

''Geç tanı böbrek yetmezliği nedeni''


Bunun yanında iyi huylu prostat büyümesi ile idrar yolunun daraldığını ve idrar yapmada zorluklar yaşandığını anlatan Prof. Dr. Göktaş, erken tanı ve tedavi edilmediği takdirde böbrek yetmezliğine kadar gidebilecek ciddi sorunlar ortaya çıktığını vurguladı.
Prof. Dr. Göktaş, ''Unutulmamalıdır ki prostat hastalıkları erken teşhis edildiğinde büyük ölçüde hayat kurtarıcıdır'' ifadelerini kullandı.

Prostat hastalıkları ve özellikle de prostat kanseri ile ilgili toplumda farkındalık yaratmak istediğini ifade eden Prof. Dr. Göktaş'ın, şunları kaydetti:

''Özellikle bu konuyla ilgili toplum bilincinin oluşturulması ve geliştirilmesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki prostat, tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Ancak bunda erken teşhis oldukça önemlidir. Biz de prostat hastalıklarıyla ilgili halkımızı bilgilendirmek amacıyla 8 Eylül Perşembe günü hakla açık bir seminer düzenleyeceğiz.''
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .