şampuan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şampuan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2/14/2013
Kozmetikte büyük tehlike sağlık bakanlığı şüpheli ürünleri teşhir etti
seyyah1906
2/14/2013 09:44:00 ÖS
Yorum yok
10/11/2012
şampuan kullananlar dikkat ftalat kısırlıktan obezite'ye kadar bir çok hastalığa zemin hazırlıyor
seyyah1906
10/11/2012 08:27:00 ÖS
Yorum yok
önce okul malzemeleri ardından ayakkabılar ftalat plastiği yumuşatıp şekil kazanmasını sağlarken sağlığı da olumsuz etkiliyor.
üstelik uzmanların iddiasına göre şimdi şampuanın içinde bile ftalat var doktorlara göre aslında üretim sırasında ftalat açısından masum olan şampuan ne zamanki sağlığa uygun olmayan malzemeyle şişeleniyor işte o zaman ftalat'la tanışıyor şampuanın yapısındaki yağ ambalajın içindeki ftalat'ı etkin hale getiriyor
12/25/2011
farsak ağacından yapılan kahve ile astım hastalığından kurtuldu şimdi üretimini yapıyor
seyyah1906
12/25/2011 03:16:00 ÖS
4
yorumlar
Astım hastalığına çare için keşfettiği farsak ağacı ile yüzde 100 doğal 10 farklı ürün geliştiren 71 yaşındaki Tuncer Gültang, gelecek yıl elde etmeyi planladığı 1 milyon dolarlık satış geliriyle asıl üretici konumunda bulunan köylülere kendi işletmelerini kurma fırsatı sunacak.
Esas olarak ayakkabı sektöründe faaliyet gösteren bir sanayici olan Gültang, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir süre öncesine kadar astım hastalığı ile mücadele ettiğini, doktorların kronik hale geleceğini söylediği hastalığından farsak ağacından yapılan kahve sayesinde kurtulduğunu belirtti.
Hastalığını atlatmasının ardından doğal ürünler üretmeye karar verdiğini ifade eden Gültang, "Amacımız dünya standartlarının üzerinde ürün çıkartmak.
Eğer standardı biz koymazsak, başkasının standartlarını taklit ederiz" dedi.
Bu amaca ulaşmak için bilimden yararlanmanın önemine değinen Gültang, kendilerinin de ürünlerini üretirken bilimsel kriterleri esas aldıklarını söyledi.
"Farsak Projesi" olarak bilinen projeyi Sakarya Üniversitesinin ders programına dahil ettiğini anlatan Gültang, Türkiye Franchising Derneğinin de (UFRAD) projeyi destekleme yönünde karar aldığını belirtti.
Ürünlerin geliştirilmesi konusunda Çukurova Üniversitesindeki öğretim üyeleri ve öğrencilerle gruplar kurmaya başladıklarını ifade eden Gültang, "Bu grupların kurulmasındaki amaç şu: Üniversite artık köye gidecek. Böylece üniversitedeki bilgi köylere kadar ulaşacak" diye konuştu.
Köylülere verilecek eğitimin ardından köylülere sertifika verileceğini kaydeden Gültang, sertifika alan köylüleri onurlandırmak için üniversite cübbesi giydireceklerini söyledi.
Kahveden deterjana tam doğal ürünler
Yetiştirdikleri ürünler hakkında da bilgi veren Gültang, ürünlerini yetiştirirken bugüne kadar hiçbir kurumdan hibe desteği almadıklarını ancak makine ihtiyacını sponsor desteğiyle sağladıklarını söyledi.
Ürünleri arasında yer alan farsak kahvesinin özellikle solunum yolu rahatsızlıkları ve KOAH’a karşı etkili olduğunu belirten Gültang, söz konusu ürünün Adana-Feke’de üretildiğini dile getirdi.
Sponsor firmaların sağladıkları makineler sayesinden farsak ağacından elde ettikleri yağı şampuan imalatında kullandıklarını anlatan Gültang, şampuanın saçlara güç verdiğini söyledi.
Şampuanın üretilmesi konusunda Anadolu Üniversitesindeki öğretim üyelerinden de yardım aldıklarını dile getiren Gültang, şampuanın formülünün bu şekilde ortaya çıktığını kaydetti. Gültang, şampuanın İstanbul’da fason olarak üretildiğini bildirdi.
Farsak ağacının yağından sabun da ürettiklerini belirten Gültang, ürettikleri sabunun da özellikle mantar hastalıklarına iyi geldiğini dile getirdi.
Proje kapsamında üretilen bir diğer ürünün de "özgür tavuk yumurtası" olduğunu anlatan Gültang, ürünün Çukurova Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin yanı sıra köylülerin katkılarıyla üretildiğini belirtti.
Yine aynı üniversitenin ve köylülerin katkılarıyla doğal ortamda yetişen zeytin ağaçlarından tek tek toplanarak ve toplandığı gün düşük ısıda sıkılarak üretilen zeytin suyunun üretimini de gerçekleştirdiklerini ifade eden Gültang, zeytin suyunun sedef, mantar, egzama hastalığına karşı etkili olduğunu söyledi.
Gültang, bütün bu ürünlerin yanında proje kapsamında nar, dut, andız pekmezleri ile tamamen doğal deterjan üretiminin yapıldığını da dile getirdi.
2012 hedefi 1 milyon dolar
Ürünlerinin pazarlanmasına yönelik olarak "Kardeş aile" sistemi kurduklarını anlatan Gültang, bu proje sayesinde köylülerin yetiştirdikleri ürünleri tüketicilere rahatlıkla ulaştırabildiğini söyledi.
Ürünlere tüketici tepkisinin nasıl olduğuna ilişkin de konuşan Gültang, "Ürünlere gelen tepkiler olağanüstü güzel. Gelecek yıl piyasaya ciddi anlamda girerek en az 1 milyon dolar ciro elde edeceğiz" dedi.
Gelecek yıl valilikler ve kaymakamlıklarla bir protokol imzalayacaklarını, bu protokol çerçevesinde elde ettikleri bütün kazancın yüzde 20’sinin köylülere işletme kurmaları için verileceğini bildiren Gültang, "Çok sayıda üniversitenin destek verdiği proje sayesinde sadece çıkış noktamız olan Toroslar değil, yurt genelindeki köylüler doğal ürünleri ile gelirlerine gelir katacaklar" diye konuştu.
7/04/2011
yaz aylarında saçların sağlığı için bilinmesi gereken doğrular ve yanlışlar
seyyah1906
7/04/2011 10:03:00 ÖS
Yorum yok
Mevsim değişti. Ancak yaz geldi mi gelmedi mi anlayamadık. Bir gün sağanak yağışlı fırtınalı olan hava durumu, ertesi gün yerini güneşe ve keskin sıcağa bırakabiliyor.
Hal böyle olunca, vücut bu dengeye alışamıyor, gerek cildimiz gerek saçlarımız alarm vermeye başlıyor. Özellikle yaz aylarında saç problemlerinde artış yaşandığı biliniyor. Peki mevsim dönümlerinde dikkat etmemiz gerekenler neler? Kullandığımız kozmetik ürünlerden yaşam tarzımıza, yemek alışkanlıklarımıza kadar pek çok konuda özenli olmak en ideali. Organicum’un kurucusu, herbalist Işık Kırgız, saç bakımındaki hassas dengeleri anlatıyor.
Organik ürün tanımlaması, günümüzde artık iyice dile yerleşti. Ancak kozmetik dünyasındaki organik tanımlamasını ne kadar biliyoruz? Kırgız, organik bazlı, sertifikalı organik bitkiler kullanılarak üretilen kozmetik ürünlerin insan bedenine zarar vermeyen, uzun vadede erken yaşlanmaya ve bedenimizde toksik birikime yol açmayan, ekolojik çevrenin korunmasına duyarlı ürünler olduğunu söylüyor. Saçlı deride çok hassas dengeler söz konusu. Kırgız, “Özellikle silikon ve türevleri, parabenler, parafin ve sentetik hormonlar kısa dönemde sanki saça hacim kazandırıyor, canlı ve parlak yapıyor gibi görünseler de uzun vadede saç köklerinin incelmesine, saç gövdesinin donuklaşmasına, kırıklara ve çatallaşmaya yol açar” diyor. Saç sorunlarının en bilinenleri dökülme, kırılma ve kepeklenme ya da çabuk yağlanma. Ancak tek başına bu da değil. Kırgız, “Kadınlar hem gündüz hem gece toplantılara, davetlere katılıyor. Bunun bir etkisi olarak daha sık boya yaptırıyor, neredeyse her gün fön çektiriyor. Hal böyle olunca sentetik kozmetik ürün kullananlar için kaşıntı, egzama ve yaralar da çok sık rastlanan sorunlar olarak karşımıza çıkıyor” diyor. Ayrıca sigara da saç üzerinde olumsuz etkiye sahip. Kırgız, sigaranın saçı besleyen kılcal damarların büzüşmesine yol açtığını özellikle vurguluyor. Peki kadınlar dedik, ya erkekler? “Irsi olarak Türk erkeğinin aşırı yağlanmadan dolayı babadan oğula geçen saç dökülmesi sorunu vardır.
O yüzden saçın yağ dengesinin yeniden kazanımı önemli.”
Peki, kullanılan ürünler önemli ancak ya yaşam tarzı ve yapılan tercihler? Kırgız, konuyu vurucu örneklerle özetliyor: “Tüm dünyada son 20 senedir sentetik böcek ilaçları, sentetik hormonlar, genetiği oynanmış tohumlar derken insan bedenine ve sağlığına uzun vadede çok büyük zararlar veren, çaresiz hastalıkların yaygınlaşmasına neden olan doğaldan uzak tarım ürünleri ve işlenmiş mamuller piyasaya hâkim oldu. Artık bebek ve çocuklarımızdan başlayarak organik yaşam tarzına yönelmemiz gelecek nesillerin sağlığı, işlenebilir tarım arazilerinin, akarsu ve diğer kaynakların korunması açısından kaçınılmaz bir öncelik. Genetik modifiyeli tohumdan üretilen mısırı, çekirge ve diğer böcekler mısırdan saymıyor, sevmiyor, yemiyor. Bizler ve çocuklarımız da yememeliyiz! Doğanın bize sunduğu mucizeleri yok etmek yerine onların gönüllü koruyucusu olarak yaşamak en önemli önceliğimiz olmalı...”
Doğrusu Yanlışı
- Uzun saç daha fazla dökülür: Yanlış
- Şampuanlamak saç üzerinde dökülmeye sebep olur: Yanlış
(Aksine saçlı deri gözeneklerinin temiz ve açık olması saç dökülmesini önler.)
- Badem yağı, zeytinyağı, vitamin ampulleri ile takviye şarttır: Yanlış
(Kaynağını ve terkibini, kalitesini bilmeden edindiğimiz bu tür yağ veya karışımlar saçımıza yarardan çok zarar getirebilir.)
- Saçlarımızı güneşin en güçlü ışınlarından korumalıyız: Doğru
(Saçları kaplayan sentetik bazlı güneş koruyucu ürünlerden ziyade geniş kenarlı bir plaj şapkası altında saçları toplamak yeterlidir.)
- Saç kremi saç köküne zarar verir: Kısmen doğru
(Sentetik saç kremleri saç köküne uygulanmamalıdır.)
- Saç kremi koyu renk veya kızıl saç boyasını akıtır:
Kısmen doğru
(Sentetik bazlı şampuan ve saç kremleri içerdikleri sentetik kıvam verici ve solventler yüzünden saç boyasının her yıkamada akmasına ve saçın matlaşmasına neden olur. Organik bazlı ürünlerde bu, en aza iner.)
- Maşalar, fön makineleri, saçı çok çekiştiren, yakan işlemler ve sık boyatmak, renk değiştirmek, saçlarınıza uzun vadede kalıcı hasar verebilir: Doğru
- Diyet yapmak saçı ve cildi olumsuz etkiler: Doğru
(Kilo vermek için veya bir hastalığın tedavi sürecinde uygulanan ilaç takviyeli veya ilaç içermeyen diyetler saç ve cilt sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)