İngiltere'de yapılan yeni bir araştırmada, gıda katkı maddelerinin hiperaktivite ile bağlantısı olabileceği ortaya kondu.
İngiltere Gıda Standartları Ajansı, şimdi hiperaktif çocukların durumunda daha az katkı maddesi kullanımı yoluyla bir iyileşme sağlanabileceğini söylüyor.
Ancak uzmanlar, pek çok ileri vakalarda diyet değişikliği yerine ilaç kullanımının daha etkili sonuçlar vereceğini söylüyor.
Gıda Standartları Ajansı'nın bilim kurulunun başkanı Dr. Andrew Wadge şu açıklamayı yaptı:
"Tüketicilere yönelik tavsiyemizi gözden geçirdik. Çalışmamızın sonucuna göre, eğer bir çocuk hiperaktivite ya da "dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu" (ADHD) belirtileri gösteriyorsa, boyasız gıdalar yemesinin bazı faydaları olabileceğini tespit etmiş bulunuyoruz."
Katkı maddelerinin kullanım alanları
Hangi Katkı Maddesi Nerede?
Günbatımı sarısı (E110) Meşrubat ve meyve sularında
Karmoizin (E122) Yumuşak şekerlemelerde kırmızı renk olarak
Tartrazin (E102) Lolipoplarda ve gazlı içeceklerde kullanılan bir renk
Ponso 4R (E124) Kırmızı renk olarak
Sodyum benzoat (E211) Koruyucu madde
Kinolin sarısı (E110) Gıda boyası
Allura kırmızısı (E129) Turuncu / kırmızı gıda boyası
Kaynak: FSA
Araştırma özellikle içeceklere, şekerlere ve özel işleme tabi tutulmuş gıdalara eklenen yapay katkı maddeleri üzerine yoğunlaştı.
Katkı maddelerinin sağlığa zararlı etkileri hakkında yapılan araştırma sonucunda, çocuklarının hiperaktif olduğunu düşünen ailelerin özellikle E kodlu katkı maddeleri taşıyan gıdaların tüketimini kesmeleri tavsiye edildi.
E kodlu katkı maddelerine örnek olarak verilen bazıları şunlar:
Alkolsüz içeceklerden ketçaplara kadar birçok gıdada kullanılan ve ürünlerin raf ömrünü iki yıla kadar uzatan E211 kodlu sodyum benzoat
Dondurma, şeker ve bisküvilerde kullanılan E102 kodlu tartrazin
Yine şekerlere eklenen E104 kodlu kinolin sarısı
Yoğurt, reçel gibi gıdalara katılan E 110 kodlu günbatımı sarısı
Hiç yorum yok :
Write yorumÖNERİ VE YORUMLARINIZ