Prof. Dr. Merih Önol ameliyatlarda kullanılan Uzakdoğu menşeili merceklere rağbet edildiğini, bu da ameliyatın kalitesini ve hastanın görsel beklentilerini düşürdüğüne dikkat çekti.
Belirtileri neler?
Katarakt rahatsızlığının en önemli bulgusunun yavaş gelişen bir görme azlığı olduğunu belirten Prof. Dr. Merih Önol, hastanın ışıklı ortama girdiğinde ya da güneşli bir havada, akşam araba farının gözüne gelmesi gibi şiddetli bir görme azalması ve kamaşma erken bulguları arasında olduğunu belirtti. Ayrıca renk algılanmasında da azalma oluduğunu ifade eden Prof. Önol, "Hasta ancak ameliyatdan sonra doğal renklere kavuştuğunda,bunu anlamaktadır" dedi.
Lazer değil fako yöntemi
Katarakt Tedavisinde "Fako" cerrahisi yapıldığının altını çizen Prof. Dr. Merih Önol, "Fako yöntemi halk arasında lazerli yöntem diye yayılmıştır ancak, kullanılan enerji lazer değil ultrason enerjisidir. Çok çok küçük kesi ile göze girilmekte ve sertleşen mercek kısımları küçük parçalara bölünerek temizlenmektedir ve yerinde bırakılan kapsülün içine yeni mercek aynı kücük delikten katlanarak takılmaktadır.
Bu takılan merceğin kalitesi ameliyatın başarısında cerrahın deneyimi kadar önemlidir. Bu şekilde zaman içinde oluşacak ikincil kataraktlardan kaçınılmış olunur. FDA onaylı merceklerin kullanılması ameliyat sonrası görme kalitesini arttırmaktadır. Bu merceklerin aynı zamanda hem uzak hem yakın görmeyi düzeltici tipleri(multifokal) ve astigmatı düzelten tipleri de vardır" dedi.
"Devletin hastalara verdiği rakam az"
Devletin katarakt ameliyatı için ödediği rakam düşünülürse kaliteli bir merceğin bu ameliyatlarda kullanılması çok zor olduğunu belirten Prof. Önol, "Pek çok katarakt ameliyatı 5 dakikalık basit bir operasyon değildir. Tıbbın en büyük ameliyatlarından biri sayılabilir. Ancak teknoloji bunu hızlı ve mükemmel fonksiyon kazandırıcı bir şekilde, yapma imkanı sunmaktadır" diye konuştu.
cumhuriyet portal
Hiç yorum yok :
Write yorumÖNERİ VE YORUMLARINIZ