-->
televizyon izlemek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
televizyon izlemek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/11/2012

televizyon karşısında yenilen abur cubur erken yaşlanmaya yol açıyor

    3/11/2012 08:41:00 ÖS   Yorum yok

CBÜ Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Öztürkcan, insan ömrünün uzamasıyla birlikte kişilerin imajına, görüntüsüne olan düşkünlüğünün arttığını, gerek kadınların gerekse erkeklerin cilt sağlığına, genç görünmeye eskiye nazaran daha çok önem verdiğini belirtti.

abur cubur erken yaşlanma

Cildi genç tutmak için insanların artık daha bilinçli hareket ettiğini kaydeden Öztürkcan, sebzelerde bulunan vitaminlerin cildin güzelliğine ciddi katkıda bulunduğunu, vitaminlerin cilt güzelliğinde önemli yer teşkil ettiğini dile getirdi.

Yaşlanmanın fizyolojik kaçınılmaz bir süreç olduğunu, yaşla birlikte ciltte değişimlerin yaşandığını ancak bunun bazı tedbirlerle geciktirilebildiğini ifade eden Öztürkcan, cildi genç tutmanın yollarını şöyle anlattı:

''Sağlıklı beslenme, vitaminler, balık yağı, Omega 3 gibi vitaminler cildimizin genç kalmasında, cildin yenilenmesinde çok etkili. Cildi genç tutan vitaminler yeşil sebzelerde bol miktarda var. Cildin yaşlanmaması için güneş ışınlarından korunmamız mutlaka gerekli. Cildimizin yaşlanmasında en önemli faktör güneş ışını. Bunlarla birlikte fiziksel aktiviteler de yaparsak derimizin güzel, kendimizin de genç kalmasını sağlayabiliriz.''

Öztürkcan, televizyon bilgisayar ekranı karşısında uzun süreler geçirmenin, bu davranış kalıbının beraberinde getirdiği bazı alışkanlıklarla cilt sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunduğu kaydetti.

Cildi bir yandan genç tutmak için çaba gösterilirken diğer yandan ise farkında olmadan televizyon ve bilgisayar başında geçirilen zamanla aksi yönde davranış sergilendiğine dikkati çeken Öztürkcan, sözlerini şöyle tamamladı:

''Cilt sağlığı artık her şeyden önemli hale gelmeye başladı. İnsanlar görselliklerine çok önem vermeye başladı. 


Ancak bunu yaparken bir yandan da cilt sorunlarına neden olabilecek yaşam tarzını düzenlemek gerekiyor. Günümüzde artık televizyon ve bilgisayar başında günde 6-7 saat vakit geçiriliyor. Televizyon önünde veya bilgisayar başında oturmak, bir kere başlı başına hareketsizliğe neden oluyor. Ekran karşısında bilinçsizce yenilen abur cuburlar ve hareketsizlik doğal olarak kilo alımına yol açıyor, cildin dengesini bozarak istenmeyen yan etkilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Sonuç olarak ekran başında geçirilen zaman cildi yaşlandırıyor.''

8/16/2011

insan sağlığına televizyon daha zararlı bir sigara yaşam süresini 11 dakika 1 saat tv izlemek 22 dakika kısaltıyor

    8/16/2011 10:01:00 ÖS   Yorum yok

Avustralya'da yapılan bir araştırmaya göre, 25 yaşından büyüklerde bir saat televizyon izlemek, ortalama yaşam süresini 22 dakika kısaltıyor.


sigara yaşam süresini
Bir sigara içmekse yaşam süresini 11 dakika azaltıyor. Queensland Üniversitesi'ndeki araştırmada yer alan bilimadamları, günde altı saat televizyon izlemenin ortalama yaşam süresini beş yıl azalttığı uyarısında bulundu. 

 Televizyon izlemenin, sigara ve obezite kadar ciddi bir kamu sağlığı sorunu olduğuna da dikkat çekildi. Uzmanlar, küçük miktarlarda egzersizin bile sağlığa önemli katkıları bulunduğuna da dikkat çekiyor. Bu uzmanları, doğrular nitelikte bir araştırma da Tayvan'da yapıldı. '15 dakika egzersiz şart' Günde sadece 15 dakika egzersiz yapmanın ortalama yaşam süresini üç yıl daha uzattığı ve ölüm riskini yüzde 14 azalttığı belirlendi. 

 Lancet Tıp Dergisi'nde yayımlanan çalışmaya göre, egzersizin sağlığa herhangi bir katkısı olması için yapılması gereken minimum egzersiz de bu. Araştırma, Tayvan'da 400 bin kişinin değerlendirilmesiyle yapıldı. Çalışmaya göre, günde en az 15 dakika, haftadaysa 90 dakika egzersiz, yaşam süresini 3 yıl daha uzatıyor. Uzmanlar, egzersiz yapmaya başlayanların, kısa bir dönem içinde bu suraları çok aştığını vurguluyor. Araştırmada dikkat çeken bir başka bulgu da, egzersiz süresi arttıkça sağlığa katkılarının da büyümesi. Bilimadamları, her 15 dakika ilave egzersizin, ölüm oranlarını yüzde 4 azalttığını kaydediyor. 

2/21/2011

iş ve ev hayatındaki sorunlar unutkanlığa yol açıyor

    2/21/2011 07:23:00 ÖS   Yorum yok
unutkanlığa yol açıyor

İskoç bilimadamları, genç yaşlarda baş gösteren isimleri, eşyalarını koydukları yerleri unutma hastalığıyla mücadele için bir çalışma başlattı.


Öznel bilişsel bozukluk olarak adlandırılan durumun çoğunlukla iş ve ev hayatının sorunları ve yoğunluğundan kaynaklandığı düşünülüyor.

Bilimadamları, bu tür unutkanlığın, daha ileri yaşlarda ortaya çıkan ve ciddi hafıza kaybına yol açan Alzheimer gibi hastalıklarla karıştırılmaması gerektiğini vurguluyor.

Unutkanlık, ilerleyen yaşla birlikte doğal olarak gelen bir sorun olmakla birlikte, genç yaşlarda ortaya çıkan bu tip unutkanlıkta kişilerin isimleri, anahtarların ya da gözlüklerin nereye koyulduğu gibi bilgiler unutuluyor.

Glasgow merkezli araştırmacılar, unutkanlığa yol açan bu durumu, "Meşgul Yaşam Tarzı Sendromu" olarak adlandırıyor.

Genç yaşlardaki unutkanlık, kişinin bilgisayarların yanı sıra akıllı telefonlarla da tüm gün internetten bilgi bombardımanına tutulmasından ve televizyondan izleme alışkanlıklarından kaynaklanıyor.

CPS Research'ten Dr Alan Wade, bu tip unutkanlığı, Alzheimer için kullanılan memantine adlı ilacın geniş kullanıma uygun düşük dozlu bir türü ile tedavi etmeyi umduklarını söylüyor.
bbc türkçe sağlık

2/07/2011

yaşa bağlı körlüğe yol açan suçlu bulundu Makula dejenerasyonu

    2/07/2011 07:27:00 ÖS   Yorum yok
Makula dejenerasyonu

Körlüğe yol açan başlıca hastalıklardan biri olan makula dejenerasyonunun kaynağı, uluslararası bir ekibin yaptığı çalışmalar sonunda bulundu.
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu her yıl milyonlarca kişinin görüşünü kaybetmesine yol açıyor ve tedavisi bulunmuyor.


tıklayın Nature dergisinde yayınlanan anlaşmaya göre, uzmanlar bu gibi vakalarda DICER1 adlı bir enzimin salgılanmadığını farketti.

Hastalığa da bunun yol açtığı düşünülüyor.

Hastalığın nedeninin bulunması, tedavisinin geliştirilebilmesi yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.

Makula (sarı nokta) retinanın ortasında yer alan ışığın odaklandığı; dolayısıyla da keskin görmeden sorumlu bir alan.

Beş yaşlıdan birini karanlığa mahkum ediyor


Sarı nokta harabiyeti (Makula dejenerasyonu) 50 yaşın üzerindeki her 50 kişiden birini etkiliyor; bu oran 85 yaş üzerindekilerde beşte bire yükseliyor.

Hastalık ilerledikçe görüş azalıyor; okumak, araç kullanmak, televizyon izlemek, insanları tanımak güçleşiyor.

Hastalığın kesin nedeni bilinmiyor, ancak sigara kullanımı, yüksek tansiyon ve kalıtsal nedenler risk faktörleri arasında sayılıyor.

Uzmanlar hastalığın "kuru formu"nu çekenlerde, DICER1'in başkalarına göre daha az aktif olduğunu belirledi.

Farelerde bu enzimin salgılanması genetik olarak durdurulduğunda, retina hücreleri harap oldu.


DICER1'in ayrıca Alu RNA denilen küçük genetik maddeleri yok ettiği belirlendi.

DICER1 olmayınca Alu RNA maddeleri birikiyor ve bir tür zehir etkisi yaparak retina tabakasını öldürüyor.

Kentucky Üniversitesi'nden Profesör Jayakrishna Ambati, BBC'ye açıklamasında "Bu çalışma pek çok yeni kapı açıyor" dedi.

Uzmanlar şimdi, DICER1 düzeylerini yükseltecek ya da Alu RNA oluşumunu önleyecek çözümler geliştirmeye çalışacak.
BBC TÜRKÇE SAĞLIK
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .