-->
sigara içme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sigara içme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/08/2013

Sigarayı bırakmada en önemli kurallardan biri yeni davranış biçimleri geliştirmek

    2/08/2013 10:09:00 ÖS   Yorum yok

Her yıl, binlerce kişi içerdiği 4 binden fazla zararlı maddeye rağmen sigara içmeye başlıyor. Buna karşın sigara yasağının başlamasıyla birlikte alışkanlığından kurtulmak isteyenlerin sayısı da her geçen gün artıyor.

Sigarayı bırakmak için bir uzmandan yardım almak kolaylık sağlıyor. İşte burada devreye yine tıp bilimi giriyor. Ara kontroller ve yaşanan sıkıntıları paylaşmak, sigarayı bırakmada elde edilen başarı oranını artırıyor. Sigaranın bırakıldığı ilk günlerde meydana gelen ağız kuruluğu, ağızda çıkan yaralar, kabızlık, heyecan, düşünememe gibi sorunların aşılmasında bu desteğin önemli etkisi oluyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekimi ve Sigara Bırakma Polikliniği Sorumlusu Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, sigarayı bırakmanın yollarını anlattı.

1. Nikotin sakızları ve bantları Nikotin içeren sakız ve bantların 1980’li yılların ortalarından itibaren kullanılmaya başlandığını belirten Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu şunları söylüyor: “Bu tedavinin temeli, kişinin tükettiği sigara miktarına göre belirlenen nikotin bandının vücuda yapıştırılmasına dayanıyor. Bu bantlardaki nikotin miktarı da giderek azaltılıyor. Nikotin bantlarının kalbe zarar verdiğine dair söylemler var, ancak bunlar doğru değil. Siz günde 20 sigara içiyorsanız, bunun yerine verilen bant çok daha az nikotin içeriyor. Tek başına davranışsal tedavilerle sigarayı bırakma başarısı yüzde 15-20 seviyesinde kalırken, bu tedavilerin nikotin ile birleştirilmesinde oran yüzde 30’a çıkıyor”.

2. Bupropiyon Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği ikinci yöntem ise bupropiyon etken maddeli bir ilacın kullanımı. Prof. Dr. Çuhadaroğlu, bupropiyon tedavisinin tesadüfen bulunduğunu ifade ediyor. Bir çalışma sırasında Vietnam gazilerine verilen bupropiyon etken maddeli antidepresanların, sigara ve alkolden alınan keyfi azalttığı belirlendi. Nikotin reseptörleri (dış ortamdan ya da organizmanın içinden gelen değişik yapıdaki uyarıları algılayıp, sinir lifleri aracılığıyla merkezi sinir sistemine ileten anatomik yapılar), sigara içildiğinde beyinde oluşarak, mutluluk hormonları olarak bilinen dopamin ve noradrenalin salgılanmasına yol açıyor. Bupropiyon ise bu hormonların beyinde kalış süresini uzatıyor. Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, bu mekanizmayı şöyle açıklıyor: “Vücut bu hormonları kullanıyor, aynı yerden geri alıyor, tekrar temizliyor ve yeniden kullanıyor. Geri alma yerleri de ‘reuptake kapıları’ oluyor. Bupropiyon ise bu kapıları yavaşlatıyor. Geri alım yavaş olunca, beyinde daha çok bulunuyorlar ve etkileri de uzun sürüyor."

3. Vareniklin Kişi sigara içince nikotin, beyindeki nikotin reseptörlerine bağlanıyor ve onların sayısının giderek artmasına yol açıyor. Bu durum da bağımlılığı pekiştiriyor. Vareniklin etken maddeli bir ilacın, nikotin reseptörlerini azalttığını belirten Prof. Dr. Çuhadaroğlu, bağımlılık durumunun da kişiye göre değiştiğinin altını çizerek şu bilgileri veriyor: “Nikotin reseptörleri canlılar ve çoğalıyorlar. Vareniklin ise reseptörlere bağlanıyor ve daha az dopamin salgılanmasını sağlıyor, böylece yeni nikotin reseptörü uyarısı yapmıyor. Nikotin reseptörünün ömrü 15 gün. Bu ilaçla, nikotin reseptörlerinin çoğalmasının engellenmesi ve yaklaşık 20 gün içinde kişinin hiç sigara içmediği zamana dönmesi amaçlanıyor.”

Yöntemleri farklı olsa da tüm tedavilerin birkaç ortak noktası bulunuyor. Bunlardan ilki tedavi süresi… Hap alımı şeklindeki tedavilerin en az 8 hafta sürdürülmesi, gerektiğinde sürenin 12 haftaya çıkartılması öneriliyor.



Yeni davranış biçimleri geliştirin!

Sigarayı bırakmada en önemli kurallardan biri de yeni davranış biçimleri geliştirmek oluyor. Sigara içme ihtiyacı hissedildiğinde yapılacak birkaç hareket, bu zararlı alışkanlıktan kurtulmayı kolaylaştırıyor. Bunlardan bazıları:

• Bol bol su için.

• Bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın.

• İşinize odaklanamadığınızı düşündüğünüzde iki dakika soluklanın ve yeniden başlayın.

• Kül tablalarını ortadan kaldırın.

• Sigarayı bırakmaya karar verdiğiniz an, içtiğiniz markayı değiştirin.

• Kullandığınız parfümü değiştirin. Çünkü sigara kokusu ile birleşen parfüm, kişisel bir özelliğiniz haline geliyor.

• Arkadaşlarınızdan size destek olmalarını isteyin.

• “Niye sigara içiyorsunuz? Niye bırakmak istiyorsunuz?” sorularını cevapladığınız bir liste oluşturun. Sigara içmek istediğinizde o listeye göz atın.

• Sigara-kahve, sigara-çay ve sigara-rakı gibi ikilileri saptayarak, bunları ‘sigarasız’ yapmayı deneyin.

• Tespih ve stres topu kullanımının yardımcı olabileceğini unutmayın.

• Sigarayı bıraktığınız günü, doğum günü gibi özel bir gün olarak belirleyin. Böylece kutlamak için iyi bir nedeniniz olsun. cumhuriyet

4/13/2012

akciğer kanseri erkeklerde düşüyor kadınlarda artış gösteriyor

    4/13/2012 11:56:00 ÖS   Yorum yok

İngiliz Kanser Araştırma Vakfı'na göre (Cancer Research UK) 2009'da 18 bin kadına akciğer kanseri teşhisi kondu. Bu sayı 1975'te 8 bindi.

erkeklerde düşüyor

Kanser vakalarındaki artış sigara tüketiminin artmasına bağlanıyor.

Akciğer kanseri vakalarının yüzde 80'i sigaradan kaynaklanıyor. Akciğer kanseri hala erkekler arasında daha yaygın, ancak erkeklerin akciğer kanserine yakalanma oranı yıllar geçtikçe düşüyor.

2009'da İngiltere'de 23 bin erkeğe akciğer kanseri teşhisi konuldu.


Bugün 100 bin İngiliz erkeğinden 59'u akciğer kanseri hastası. 1975'te bu oran 100 bin'de 110'du.

Kadınlara bakıldığında ise 100 bin kişiden 39'unun akciğer kanseri olduğu görülüyor.

Bu oran 1975'te 100 bin'de 22'ydi.

Savaş zamanı sigara kullanımı arttı

Bu artış 1960'lı yıllardan itibaren kadınların sigara kullanımının artmasına bağlanıyor.


İngiltere'de kadınların sigara içme oranı 1960'lı yıllarda tepe noktaya ulaştı.

Bu dönemde ülkedeki kadınların yüzde 45'i sigara kullanıyordu.

Bugün bu oran yüzde 20'ye geriledi.

Erkeklerin sigara içme oranı ise en çok İkinci Dünya Savaşı'nda yükseldi.

Bu dönemde İngiliz erkeklerinin yüzde 65'i sigara içiyordu.

Erkeklerde akciğer kanseri vakaları da bu dönemden 30 yıl sonra patladı.

Cancer Research UK yöneticisi Sara Hiom ''Akciğer kanseri hala çok fazla ölüme neden oluyor. Ve 5 vakadan 4'ü sigaradan kaynaklanıyor'' dedi.

Hiom ''Bir kaç haftadan uzun süre öksürmeye devam edenler mutlaka bir doktora gidip kontrolden geçmeli'' diye devam etti.

Dernek yöneticisi ayrıca sigarayı bırakmak için asla geç olmadığını ve sigarayı bırakanların akciğer kanserine ve daha bir çok ciddi hastalığa yakalanma riskinin düşeceğini söyledi.

İngiliz Akciğer Vakfı Onursal Danışmanı Dr John Moore-Gillon ''Son 35 yılda erkeklerin akciğer kanserine yakalanma oranı hızla düşerken kadınlarda bu oranın neredeyse ikiye katlanmış olması endişe verici'' dedi.

Moore-Gillon ''Akciğer kanseri meme kanserinden daha çok kadının ölümüne neden oluyor'' diye ekledi.

Moore-Gillon'a göre kadınlarda akciğer kanseri görülme oranının artışı 60'lı yıllardan bu yana sigara içen kadınların sayısının artmış olması ile yakından bağlantılı.

Doktor günümüzde sigara kullanan kadınların sayısı yavaş yavaş azalmaya başlamış olsa da bunun yetersiz olduğu görüşünde.

Moore-Gillon ''Bugün çevrede sigara içerken gördüğümüz genç kızlar geleceğin akciğer kanseri istatistikleri'' diyor.

3/07/2012

sigara yasağı sayesinde erken doğum ve düşük kilolu çocuk doğumu azaldı

    3/07/2012 03:20:00 ÖS   Yorum yok

Uzmanlar, İskoçya'da 2006 yılında halka açık yerlerde sigara içme yasağı uygulanmaya başlanmasından bu yana, erken ya da düşük kilolu doğan bebeklerin sayısının azaldığını söylüyor.

 erken doğum ve düşük

Tıp çevreleri bunun, kalp hastalıklarıyla çocuklarda astım vakalarının azalması gibi sigara yasağının sağladığı faydalara eklenebilecek bir gelişme olduğu görüşünde.

Sigara dumanının fetüsün az gelişmesi ve plasenta sorunları arasındaki bağlantı geçmişte de gündeme getirilmişti.


Tıp dergisi Plos Medicine, araştırma kapsamında İskoçya'da doğum öncesi ve sonrası kadınlarda sigara içme alışkanlığıyla doğum istatistiklerini inceledi.

14 yıllık bir süreyi kapsayan araştırmada 700 bini aşkın kadının sağlık verileri kullanıldı.
Kayda değer gelişme

İskoçya, Birleşik Krallık'ta kamuya açık yerlerde sigara yasağının ilk uygulanmaya başlandığı bölgeydi.

İskoçya'yı Galler, Kuzey İrlanda ve en son 2007'de İngiltere izlemişti.

Bilimadamları, sigara yasağı sonrası, anne adaylarının bakımında herhangi bir değişiklik olmadığından erken doğum vakalarının azalmasıyla sigara yasağı arasında doğrudan ilişki olduğuna inanıyor.

Zira yasağın uygulanmaya başlanmasıyla sigara içen anne adayı sayısı yüzde 25'ten yüzde 19'a düştü.

Aynı zamanda erken ya da düşük kilolu doğan bebeklerin sayısı da azaldı.


Araştırma, sigara yasağıyla erken doğum vakalarındaki azalma arasında bir bağlantı olabileceğini öngörse de mevcut veriler böyle bir bağlantıya sağlam bir kanıt olarak kabul edilecek kadar yeterli değil.

Bununla beraber Glasgow Üniversitesi'nden Doktor Daniel Mackay ve ekibi, bulguların sigara yasağının sağlığa faydalı etkileri arasında sayılabileceğini vurguluyor.

İngiliz Kalp Vakfı'nın verilerine göre Birleşik Krallık'ta dokuz milyonu aşkın sigara tiryakisi bulunuyor.

1/14/2012

sigarayı yeni bırakanlar sigara içme isteğini bastırmak için önerilenler

    1/14/2012 10:41:00 ÖS   Yorum yok

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, ''Sigara bırakıldığında 2-3 hafta süren fiziksel yoksunluk belirtilerinin yanı sıra günlük hayattaki sigarayı çağrıştıran unsurlar da sigarayı bırakanları zorlayacaktır'' dedi.

sigara içme isteğini bastırmak

Özlü, nikotinin psikolojik bağımlılığın yanı sıra fiziksel bağımlılık da yaptığını belirterek, ''Sigara içilmediğinde vücuttaki nikotin miktarı azalır ve vücut bunun yoksunluğunu duymaya başlar. Yaklaşık 3 hafta süren huzursuzluk, uykusuzluk, bazen uykuya eğilim, sinirlenme, aşırı tepki verme, bazen kabızlık, konsantrasyon güçlüğü gibi sorunlar yaşanabilir'' dedi.

Bu yoksunluk belirtilerinin her 3 kişiden 2'sinde görülebileceğini, şiddetinin ise kişiden kişiye değiştiğini vurgulayan Özlü, şöyle devam etti:

''Bu dönem aynı zamanda sigara içme isteğinin en yoğun olduğu dönemdir ve genellikle kişi en çok bu dönemde zorlandığı için sigaraya yeniden başlar. Öte yandan sigara içenlerde ödül gibi hissedilen değişikliklerin devamını sağlamak için tekrarlanan sigara içme eylemi zamanla alışkanlık halini alır ve kişi çoğu kez farkında olmadan, nikotin ihtiyacı yokken bile sigara içmeye başlar. Ayrıca, bu sık tekrarlanan sigara içme eylemi, günlük hayatındaki pek çok faaliyeti ile ilişkilendirilmiştir. Dolayısıyla sigarayı bırakmaya çalışırken günlük hayatındaki pek çok şey kişiye sigarayı hatırlatacak ve istek uyandıracaktır. Sigara bırakıldığında 2-3 hafta süren fiziksel yoksunluk belirtilerinin yanı sıra günlük hayatta sigarayı çağrıştıran unsurlar da kişiyi zorlayacaktır. Hatta fiziksel yoksunluk belirtileri ortadan kalktıktan sonra da kendini hissettirecektir.''


''Zorlanma, nikotin bağımlılığının bir sonucudur''


Sigarayı bırakmayı deneyen kişiyi erken dönemde daha çok yoksunluk belirtilerinin zorlayacağını ifade eden Özlü, şunları belirtti:

''Bu dönemden sonra psikolojik bağımlılığın getirdiği alışkanlıklar nispeten ön plana çıkmaktadır. Sigarayı bırakacak kişinin bu sorunları tanıması ve nasıl çözeceğini öğrenmesi gerekecektir. Unutulmaması gereken püf noktası şudur, sigarayı bırakmaya çalışan kişinin zorlanması, nikotin bağımlılığının beklenen bir sonucudur. Kişilik yapısıyla ilişkisi yoktur. Dolayısıyla zorlanmak ya da bırakmayı deneyip tekrar başlamak iradesizlik anlamına gelmemelidir. Sigara bırakma çabası içindeyken kendinizi yargılamadan ve suçlamadan mücadele etmelisiniz. Bu süreci 'kronik tekrarlama eğilimi olan bir hastalıktan iyileşmeye çalışmak' olarak benimsemeniz çabanızı kolaylaştıracaktır.''

Prof. Dr. Özlü, sigarayı bırakamayacağını düşünmek ya da buna inanmanın, kişiyi olumsuz etkileyebileceğini dile getirerek, ''Bir bağımlılıktan kurtulmaya çalışacağınızı düşünün ve karamsarlığa izin vermeyin. Bırakmak için kendinize bir gün belirleyin ve kararlı olun, ertelemeyin. Sigarayı bırakmayı isteme nedenlerinizi yazın, her zaman görebileceğiniz yerlerde bulundurun, yanınızda taşıyın, çevrenize asın. Bu yöntem sizin kararlılığınızı korumanıza yardım eder'' dedi.

''Güveninizi yitirmeyin''


Bağımlılık yapıcı bir maddeden kurtulmanın güç ancak imkansız olmadığını, kararlılıkla başarılabileceğini, sigara içme isteğinin de zaman zaman sigara bırakanları zorlayabileceğini de vurgulayarak, şunları kaydetti:

''İstek geldiğinde 3-5 dakika sürer ve geçer. Bu kısa süreyi atlatmak elinizde. Meyve ya da çiğ yenebilen havuç, marul, salatalık gibi sebzeleri atıştırın, 10 kez derin nefes alıp verme egzersizi uygulayın. Basit egzersiz hareketleri yapın. Duş alın. Yemek sonrası istek geldiğinde sofrada oyalanmayın, hemen kalkın dişlerinizi fırçalayın, meyve yemeyi deneyin. İş ortamı ya da evde o anda uğraştığınız iş size sigarayı çağrıştırdıysa işinize odaklanmaya çalışmayın, uzaklaşmayı ve tamamen farklı bir uğraşıyla kısa bir süre oyalanmaya çalışın. Her içme isteği geldiğinde bıkmadan kendinizi oyalayacak uğraşılarla vakit geçirin. Bir süre sonra içme isteği sıklığı, süresi ve şiddetinin azaldığını göreceksiniz.
Asla 'bir sigara içsem ne olur?' düşüncesine kapılmayın. Tek sigara eski halinize kısa sürede dönmenize sebep olur. Bırakabildiğinizi gördüğünüzde 'korktuğum gibi değilmiş, demek ki bırakabiliyorum. Ne zaman istersem bırakabilirim' diyerek yanılgıya düşmeyin. Başarınız rahatlamanıza neden olmasın. Sadece kendinizi kandırmış olursunuz.''
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .