-->
sağlık hizmetleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık hizmetleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/05/2013

devlet sağlık hizmetlerinden çekilecek, yurttaşın cebinden çıkan para artacak.

    1/05/2013 01:44:00 ÖS   Yorum yok

Meclis’te görüşmeleri süren “Kamu-özel ortaklığı” modeli ile Türkiye’de devlet hastanesi modelinin ortadan kalkacağı, özellikle yabancı sermayenin hastane yatırımları yapacağı, devletin tamamen sağlık hizmetlerinden çekileceği, sağlığın tamamen paralı hale geleceği belirtiliyor.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, tasarının yasalaşması ile şehir hastanelerinin kurulmasına başlanacağını, yurttaşın birçok sağlık hizmetinin bedelini cebinden karşılayacağını belirterek “Türkiye’ye yabancı sermaye girişi bununla başlamış olacak. Kamu hastaneleri yabancı sermaye gruplarına 25-49 yıllık anlaşmalarla kiralanacak. Bu tam bir kapitülasyondur” dedi.

Prof. Özdemir Aktan, ülkemizde sağlık harcalamalarının giderek arttığını, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) sağlık hizmetlerinin yüzde 50’sini sağladığını, kamu özel ortaklığı ile birçok ödemeden çekileceğini, sağlığın da tamamen özelleşeceğini vurguladı. AKP iktidarlığı ile ilaca ve doktora ulaşımın kolaylaştığı, hastaların bir torba tetkik ile hastanelerde dolaştığını ancak hastalara teşhis koyacak sorumlu hekimlerin bulunamadığını anlatan Aktan, söz konusu modelle yurttaşların sorunlarının katlanacağını anlattı.

Sağlık Bakanlığı’nın yeni sistem ile sağlıktan tamamen çekileceğini ifade eden Aktan, “Yasa tasarısında bir şirket gelecek, o hastaneyi yapacak, işletecek, devlet de buna karşılık bir kira ödeyecek. Bu hastanenin ek sağlık hizmetleri, yemeği, güvenliği, temizliği, kafeteryaları da ihaleye verilecek şirkette olacak. Bu da yetmezmiş gibi hastanelerin boşalttığı yerler de bu şirketlere verilecek, istenilen bölümler ihaleye çıkarılacak” dedi.



Konumları cezbediyor

Kamu-özel ortaklığı yasasıyla Uluslararası Tahkim devreye gireceğini kaydeden Özdemir Aktan, özetle şunları söyledi: “Yani insanlar Türkiye’ye gelecek, yatırım yapacak, bunu da riske atmak istemeyecekler, fiyatlandırmayı da ben yaparım diyecek. SGK’nin ödeme kapsamı da ister istemez daralacak. Örneğin Ankara Numune, Zekai Tahir Burak, Sami Ulus hastaneleri boşaltılacak, şehrin dışında Etlik ve Bilkent’teki şehir hastanelerine taşınacak. Yasayla hastanenin otoparkını, yemekhanesini, korumasını, temizliğini de o şirkete veriyor. Üstelik boşalttığı yeri ‘siz burayı alın, ne isterseniz yapın’ dedi. TTB’nin açtığı dava sonucu Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdi. Tek bir amaç var, Türkiye’ye yabancı sermaye girişini sağlamak. 25-49 yıllık anlaşmalar yapmak tam kapitülasyondur. İnsanları en fazla cezbedenlerden biri İstanbul’daki hastanelerin yerleri. Örneğin Şişli Etfal Hastanesi Şişli’nin, Taksim İlkyardım Hastanesi Taksim’in göbeğinde. Haydarpaşa Numune Hastanesi Haydarpaşa Port projesi içinde düşünülen yerler arasında. Buralar İstanbul’un en kıymetli yerleri arasında geliyor. Ayrıca şehrin göbeğindeki hastaneleri şehrin dışına taşımak da mümkün değil, ulaşım sorunu yaşanabilir. Haydarpaşa, Şişli Etfal gibi hastaneler tarihi hastanelerdir. Bunların olduğu yerde korunması gerekli. Yasa çıkarsa hepsi yok olacak.” cumhuriyet

9/13/2011

hastalar bundan sonra sağlık bakanlığı adına gönüllü ajanlık yapabilecek

    9/13/2011 02:02:00 ÖS   Yorum yok

Sağlık Bakanlığı'nın yapısını değiştirecek olan "Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" değişikliği ile hastanelerde "gönüllü ajan" projesi hayata geçiriliyor.

gönüllü ajanlık yapabilecek
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın ilk kez 2009 yılında çalışmalarına başladığı, ancak geçen sürede hayata geçirilemeyen "gönüllü ajan" sistemi Sağlık Bakanlığı'nın teşkilat taslağındaki düzenleme ile devreye sokuluyor.

Bakanlık tarafından hazırlanan Taslak'ta yer verilen "Sağlık kurum ve kuruluşlarında hizmetin geliştirilmesi amacıyla Bakanlık, hizmetten faydalananların gönüllülük esasına göre yapacakları gözlemlerini değerlendirmek üzere gerekli düzenlemeleri yapar" maddesi, sağlık hizmetlerinin teftişinde yeni bir dönem başlatacak.


Uygulama tüm özel ve devlet hastaneler için geçerli olacak


Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın ilk kez 2009 yılında çalışmalarına başladığı uygulamanın adı, o dönemde "Gönüllü Sağlık Gözlemcileri Projesi" olarak duyurulmuştu. Geçen sürede hayata geçirilemeyen proje, Bakanlık tarafından hazırlanan taslakta yasalaştırılmayı bekliyor. Projenin detayları henüz Bakanlık tarafından açıklanmazken, projenin asli unsuru olarak hastaların hastanelerde yaşanan sıkıntıları Bakanlığa bildirmesi amaçlanıyor.

Gözlemcinin değerlendirmesi üzerine çalışanlara ceza verilmesi


Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, hastanelerde gözlemcinin değerlendirmesi üzerine çalışanlara ceza verilmesi gibi bir düzenleme de haksızlıklar olacağını savunarak, "Bu nedenle biz bu yöntemi asla doğru bir yaklaşım olarak kabul etmeyiz. Hizmetin geliştirilmesi için çalışanlar ve vatandaşlar arasında anketler düzenlenebilir, talepler ve sorunlar değerlendirilebilir. Ama herhangi bir sorumluluğu olmayan ve sağlık hizmetleri sunumu hakkında da bir sağlık çalışanı kadar bilgisi olmayan kişilerin gözlemci sıfatıyla yaptıkları değerlendirmeler sonucunda yaptırım uygulamanın, düzenleme yapmanın hizmetin geliştirilmesine bir katkısı olmayacak, aksine çalışanın motivasyonunu olumsuz etkileyecektir" dedi.

7/22/2011

hastaneler enfeksiyon tehlikesi yüzünden uçaklarda yolculuk yapmaktan daha riskli

    7/22/2011 11:25:00 ÖS   Yorum yok

BM'ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü, her yıl milyonlarca kişinin, alınan sağlık hizmetleri sırasında kapılan enfeksiyonlar ve tıbbi hatalar sonucu öldüğünü belirterek, ''hastaneye gitmenin uçakla seyahatten daha tehlikeli olduğu'' değerlendirmesinde bulundu.


DSÖ'nün yeni göreve gelen hasta güvenliği temsilcisi Liam Donaldson bir basın toplantısı düzenledi.

uçaklarda yolculuk yapma
Donaldson, ''Yarın herhangi bir ülkedeki bir hastaneye tedavi için gittiğinizde, tıbbi bakımın sırasında bir hatayla karşı karşıya kalma olasılığınız onda bir, aldığınız sağlık hizmetindeki bir hata sonucu ölme olasılığınız da 300'de bir oranında olacaktır'' dedi.

Donaldson, bu oranlara karşı uçak kazasında ölme riskinin ise 100 milyon kişide bir olduğunu kaydederek, ''bu verilerin dünya çapında sağlık hizmetlerinde hala daha çok katedilecek yol olduğunu gösterdiğini'' belirti.

DSÖ'nün açıklamasına göre, her yıl yüz milyonlarca kişi sağlık hizmetleriyle bağlantılı enfeksiyon geçiriyor. Hastaların aldıkları sağlık hizmetleriyle ilgili sorular sorması ve temel hijyen standartlarını kullanmakla yükümlü hastanelerin karar mercilerinin bir parçası olması ve güvenli cerrahi yöntemlere ilişkin DSÖ'nün kontrol listesine uyulması gerektiği kaydedildi.

EL TEMİZLİĞİ YÜZDE 50 AZALTIR

Verilere göre, sağlık çalışanlarının hastaları tedavi öncesinde ellerini su ve sabunla yıkamaları ya da hijyen amaçlı alkollü el losyonlarını kullanmaları durumunda kapılan enfeksiyonların yüzde 50'sinden fazlası önlenebilir.

Herhangi bir zamanda hastaneye kaldırılan 100 hastadan 7'si gelişmiş ülkelerde, 10'u da gelişmekte olan ülkelerde aldığı sağlık bakımına bağlı en az bir enfeksiyon kapıyor.

Yoğun bakım üniteleri


Yoğun bakım ünitelerinde uzun süre kalınması enfeksiyon kapma riskini artırırken, solunum cihazı ve idrar torbası gibi tıbbı gereçlerin kullanımı da enfeksiyon oranını artırıcı unsurlar arasında yer alıyor.

ABD ve Avrupa'daki ölümler

DSÖ'nün verilerine göre ayrıca, ölümle sonuçlanan hastane enfeksiyonu oranı Avrupa'nın çok üzerinde olan ABD'de her yıl 1,7 milyon kişi hastanede enfeksiyon kapıyor ve bu da 10 bin kişinin ölümüne yol açıyor. Avrupa'da da her yıl hastanede kapılan 4,5 milyon enfeksiyonun 37 bini ölümle sonuçlanıyor.

500 bin ölüm önlenebilir

Sağlık hizmetlerinin; kişilerin hasta olması, modern sağlık hizmetinin süratli verilmesi, yüksek basınçlı çevre ortamı, çok fazla komplike teknolojilerin kullanımı ve çok sayıda insanla yapılması nedeniyle de kaçınılmaz olarak yüksek riskli bir iş olduğuna dikkat çekilirken, dünya çapında DSÖ'nün kontrol kuralların etkin biçimde uygulanmasının her yıl tahmini 500 bin ölümü önleyebileceği vurgulandı.

5/11/2011

yapılan araştırmalarda hücre yaşlanması eğitimsiz kişilerde daha süratli oluyor

    5/11/2011 08:49:00 ÖS   Yorum yok
eğitimsiz kişilerde

İngiliz bilim adamları düşük eğitimli kişilerin, üniversite mezunlarına oranla daha erken yaşlanmaya meyilli olduklarını tespit etti.


Londra'da 400 kadın ve erkek üzerinde yapılan bir araştırmada, daha az eğitim almış ve daha az vasfa sahip kişilerin üniversite mezunu kişilere göre daha az yaşlandığı sonucuna varıldı.

DNA incelemeleri de hücre yaşlanmasının eğitimsiz yetişkinlerde daha süratli olduğunu gösteriyor.

Uzmanlar eğitimin insanları daha sağlıklı yaşam sürmeye yönlendirdiğini söylüyor.


Yoksul bir hayat süren kişilerin sigara içmeye ve daha az spor yapmaya eğilimli oldukları daha önceki araştırmalarla da ortaya koyulmuştu.

Bu kişiler varlıklı kişilere oranla iyi kalitede sağlık hizmetine de daha az erişime sahip oldukları da yaygın bir bilgi.

Ancak son araştırma, sağlıklı bir yaşam konusunda eğitim durumunun gelir durumundan daha önemli olduğunu ortaya koyuyor.


Araştırmacılara göre, eğitimli kişiler daha az uzun dönem stres altında oluyor ya da stresle baş edebilme yöntemleri geliştirebiliyor.

İngiliz Kalp Vakfı bu araştırmanın sosyal eşitsizliklerle mücadele edilmesi gerektiğine işaret eden bir başka gösterge olduğu görüşünde.

Araştırma sağlıklı yaşamla ile sosyoekonomik durumun birbiriyle ilişkisini göstermesi anlamında da önemli görülüyor.
bbc türkçe sağlık

3/12/2011

aile hekimliğinin adı değişti yeni ismi entegre sağlık hizmeti oldu

    3/12/2011 08:20:00 ÖS   Yorum yok
entegre sağlık hizmeti

Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.


Değişiklikle, aile hekimliği uygulamasında ''entegre sağlık hizmeti'' tanımı getirildi.
Buna göre, ''entegre sağlık hizmeti'', ''Sağlık Bakanlığınca belirlenecek yerlerde, bünyesinde koruyucu sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, muayene, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri, doğum, ana çocuk sağlığı hizmetleri, ayakta ve yatarak tıbbi ve cerrahi müdahale ile çevre sağlığı, adli tabiplik ve ağız diş sağlığı hizmetleri gibi hizmetlerin de verildiği, birinci basamak sağlık hizmetlerini yoğunlukla yürütmek üzere tasarlanmış sağlık hizmeti'' olarak tanımlandı.

Düzenleme, gezici sağlık hizmetleriyle ilgili değişiklik de öngörüyor.


Buna göre, aile hekimleri, coğrafi durum, iklim ve ulaşım şartları ile kendisine bağlı yerleşim birimlerinin sayısını dikkate alarak ve her 100 kişi için ayda iki saatten az olmamak üzere gezici sağlık hizmetleriyle ilgili planlama yapacak.

Yönetmelikteki, ''750 kayıtlı kişiye kadar haftada en az bir kez, 750 ve üzeri kayıtlı kişiye ise haftada en az iki kez gezici sağlık hizmeti verilmesi''ne ilişkin düzenleme, ''Her bir yerleşim birimine haftada en az bir kez gezici sağlık hizmeti verilir'' şeklinde değiştirildi.
Düzenleme ayrıca, hastane bulunmayan ilçe merkezleri ve entegre sağlık hizmetinin sunulduğu merkezlerde, acil sağlık hizmetleri ile yerinde otopsi hizmeti dışındaki adli tabiplik hizmetlerinin; mesai saatleri içinde aile hekimleri, mesai saatleri dışında ve resmi tatil günlerinde ise ilçe merkezindeki toplum sağlığı merkezi hekimleri, entegre sağlık hizmeti sunulan merkezlerde çalışan hekimler ve aile hekimlerinin toplamı dikkate alınarak icap veya aktif nöbet uygulamaları şeklinde yürütülmesini de öngörüyor.

Yeni düzenlemeyle aile hekimliği birimlerinde görevlendirilecek sözleşmeli aile sağlığı elemanlarına, acil tıp teknisyenleri de eklendi.


Sağlık Bakanlığı bünyesinde sözleşmeli olarak çalışan ve aile hekimlerince talep edilen ebe, hemşire ve sağlık memurlarının (toplum sağlığı) istihdam edilme gerekçelerine uygun olarak ancak kendi ilçe sınırları içinde aile sağlığı elemanı sözleşmesi imzalayabilmelerini öngören hüküm de yürürlükten kaldırıldı.
cumhuriyet portal
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .