-->
saç bakımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
saç bakımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4/16/2012

mevsim geçişlerindeki saç dökülmeleri hastalık habercisi olabilir

    4/16/2012 08:16:00 ÖS   Yorum yok

Güzelliğimizin ayrılmaz bir parçası olan saçlar özellikle mevsim geçişlerinde daha fazla dökülmeye başlıyor. Hemen hepimiz de bu sorunumuzu ‘mevsimdendir’ diyerek geçiştiriyoruz.

saç dökülmeleri hastalık

Ancak tedbiri elden bırakmamakta fayda var. Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Serap Utaş, özellikle bir aydan uzun süren ve gittikçe artan saç dökülmelerinin bazı hastalıkların habercisi olabileceği uyarısında buldu. Prof. Dr. Serap Utaş bu nedenle günde 100 telden daha fazla olan, bir aydan daha uzun süre devam eden saç dökülmelerinde veya saçlarda para şeklinde odak odak dökülmelerde ya da saçlı deride sivilceler ile birlikte dökülmeler olması durumunda mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurulması gerektiğine dikkat çekerek, “Çünkü tedavide geç kalındığında saç dökülmesi ilerleyebiliyor” diyor.

Günde 100 saç teli dökülmesi olağan!


Dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Serap Utaş, yeni saçların oluşması için mevcut saç köklerinin büyüme, gerileme ve dinlenme dönemleri olarak adlandırılan 3 dönemden geçtiğini söylüyor. "Saçlarımızın yüzde 90- 95'i büyüme fazında oluyor. Saçlı derideki kılların büyüme dönemi 1-7 yıl arasında değişiyor. Saç büyümesi genetik faktörlerin yanı sıra iklim, yaş, beslenme ve hormonal faktörlere de bağlı oluyor. Büyüme döneminin sonunda kıllar gerileme dönemine giriyor ve bu süreç yaklaşık 2 hafta sürüyor. Bunu yaklaşık 3 ay süren dinlenme dönemi izliyor. Bu dönemin sonunda yeni büyüme dönemindeki kıl oluşuyor. Dinlenme dönemindeki saçların yıkama ve tarama gibi işlemler sırasında dökülebildiğini belirten Prof. Dr. Serap Utaş, “Saçlı derideki saçların yüzde 5-10'u dinlenme dönemindeki kıllar olduğu için günde 100 kadar saç dökülmesi normal olarak kabul ediliyor” diyor.

Saç dökülmesi hangi hastalıklara işaret ediyor?


Saç dökülmeleri farklı şekillerde görülebiliyor. Bazı dökülme tiplerinde saçlar yeniden çıkarken, bazılarında ise kıl kökleri tahrip olduğu için saçlar bir daha asla çıkmıyor.

Telogen alopesi”: En sık görülen saç dökülmesi tipidir. Saçlar normalin üzerinde döküldüğü için saçlı deride seyrelme fark ediliyor. Bu tip dökülme, büyüme dönemindeki kılların erkenden dinlenme dönemine girmesi nedeniyle oluşuyor; 4 aydan az veya + aydan daha uzun süre devam eden tipleri ve kronik- tekrarlayıcı tipi olmak üzere 3 farklı şekilde görülebiliyor. Bu tip saç dökülmesinin tetikleyicileri arasında hormonal bozukluklar veya dalgalanmalar, endokrin hastalıklar, doğum sonrası, psikolojik ve metabolik stres, ilaçlar, kilo kaybı, gıdasal eksiklikler, akut ve kronik hastalıklar, cerrahi girişimler ve saçlı derideki yangısal durumlar yer alıyor.

“Traksiyonel alopesi”: Şekil verirken veya toplarken saçların aşırı gerilmesine bağlı olarak oluşuyor. Saçlar özellikle germenin fazla olduğu bölgelerde seyrekleşiyor. Bu nedenle saçların toplanırken aşırı gerilmemesi gerekiyor.

“Alopesi areata”: Halk arasında “saçkıran” olarak adlandırılan bu tip saç dökülmesi genellikle saçlı derinin herhangi bir bölgesinde yuvarlak veya oval para şeklindeki dökülmelerle başlıyor. Hastalık saçların, kaşların veya vücut kıllarının tamamen kaybıyla da sonuçlanabiliyor. Tamamen sağlıklı kişilerde görülebildiği gibi, atopik hastalıkla, tiroit hastalıkları ve diğer otoimmün hastalıklarla birlikte de ortaya çıkabiliyor.

“Androgenetik alopesi”: Saç yapımının azalması sonucu oluşuyor ve kellikle sonuçlanıyor. Kadınlarda erkeklerden farklı olarak alındaki saç çizgisi korunuyor, tepe kısımlardaki seyrelme daha belirgin oluyor. Bu tip saç dökülmesinde yıllar içerisinde dereceli olarak saçlarda incelme görülüyor. Genetik faktörler büyük rol oynasa da kadınlarda hormonal bozukluklarla da ilişkili olabiliyor.

Bilimsel olmayan tedaviler kalıcı hasar bırakabiliyor


Saç dökülmesinin hangi tipte olduğu dermatolog tarafından klinik muayeneden sonra anlaşılıyor. Saç dökülmesinin nedeni olabilecek veya eşlik edebilecek hastalıkların saptanabilmesi için bazı testler yapılabiliyor. Saçın dökülme tipine göre saçlı deriye lokal tedaviler veya dökülen alana enjeksiyonlar, altta yatan nedene yönelik sistemik tedaviler veya ultraviyole ışık tedavileri gibi değişik tedavi seçenekleri uygulanıyor. Son yıllarda hastann kendi kanından elde edilen bazı maddeler de tedavide denenmeye başlandı.

Saç dökülmesi olan hastaların mutlaka hekime başvurmaları gerektiğine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Serap Utaş, “Çünkü doktor olmayan kişiler tarafından veya kulaktan duyma bilgilerle saç dökülmesinin tedavi edilmeye kalkışılması, kıl köklerinin kalıcı hasarıyla sonuçlanabileceği için hastalarda saçlar bir daha asla çıkmayabiliyor.” Uyarısında bulunuyor.

Sağlıklı, uzun saçlar için ipuçları

• Yeterli ve dengeli beslenin.
• Yüksek dozlarda A vitamini almayın.
• Saçınıza mümkün olduğunca az işlem yaptırın.
Saç bakımında abartıya kaçmayın.
• Geniş dişli, ucu teflon kaplı tarak seçin.
• Geniş, yuvarlak, uçları kaplanmış şekil verici fırçalar kullanın.
• Saçlarınızı sık yıkamak gerekiyorsa, gün aşırı yıkayın.
• İyi bir şampuan seçin.
• Her şampuanlamadan sonra saç kremi uygulayın.
• Günde bir kezden fazla şampuanlamayı asla yapmayın.
Islak saçları taramayın.
• Saçlarınızın havada kurumasına dikkat edin.
• Sıcak saç kurutma makinalarından sakının. Kullanacaksanız düşük ayarlı ısıda en fazla 5 dakika kullanın.
• Haftada bir arıtıcı saç bakımı yapın.
• Hasar görmüş saçlarınızı kestirin.

3/15/2012

türk erkeğinin saç dökülmesi hassasiyeti araştırma sonucu oran giderek yükseliyor

    3/15/2012 11:29:00 ÖS   Yorum yok

Bioxcin’in, Türk erkeğinin saç dökülmesi hassasiyetini ortaya çıkarmaya yönelik gerçekleştirdiği araştırmanın 2011 sonuçları açıklandı. ‘Bioxcin Saç Dökülmesi Araştırması 2011’ sonuçlarına göre saç dökülmesi sorunu yaşayan erkeklerin oranı giderek artıyor.

saç dökülmesi hassasiyeti

Bioxcin’in 2008 yılından bu yana düzenli olarak gerçekleştirdiği araştırma aynı zamanda saç bakım ürünleri pazarının 2011 yılında yüzde 82’lik artış ile rekor bir büyüme gerçekleştirdiğini ortaya koydu. Son araştırmaya göre; saç bakım ürünleri kullanımında reklamların etkisinin giderek azalırken, tüketicinin artık uzman tavsiyesine daha çok önem verdiği de ortaya çıktı.

Batılı erkeğin saç hassasiyeti daha fazla


Akademetre’nin Bioxcin için, Türkiye’yi temsilen Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Malatya, Samsun ve Trabzon’da olmak üzere 20- 49 yaş arası saç dökülmesi yaşayan 1270 erkekle ile gerçekleştirdiği araştırma çarpıcı sonuçları da ortaya çıkardı. ‘Bioxcin Saç Dökülmesi Araştırması 2011’e göre doğudan batıya doğru ilerledikçe saç dökülmesi problemi yaşayan erkeklerin oranı artıyor. Doğuya doğru ilerledikçe ise saç dökülmesini problem edenlerin oranı azalıyor. Saç dökülmesi konusunda çözüm olarak herhangi bir ürün kullananların yaş aralığı ise 20-49 arasında yoğunlaşıyor. 2011 yılında, saç dökülmesine çözüm olarak herhangi bir ürün kullananları sayısındaki artış ise özellikle 20-39 yaş gruplarında gerçekleşti.

2 bin liran varsa çözümün de var


Saç dökülmesi hassasiyeti yaşayan ve sorunun çözümü için herhangi bir saç bakım ürünü kullananların gelir düzeyinin de incelendiği araştırma, bu ürünleri kullananların aylık gelirinin ortalama 2 bin TL olduğunu ortaya koydu. Saç bakım ürünü pazarı ise 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 82’lik bir artış gösterdi.

B'iota Labroratuvarları Genel Müdürü Cihat Dündar “2008’den bu yana gerçekleştirdiğimiz bu araştırma, erkeklerin saç dökülme probleminde artış grafiğinin yükseldiğini gösterdi. Bu, pazarın büyüme potansiyelinin devam edeceğini gösteriyor” diye konuştu. Saç dökülmesini önlemeye yönelik ürünlerin pazar payı 2009’da yüzde 4,6 artarken, 2010 yılında yüzde 4,8 oranında azalarak yüzde 29,5’e geriledi. 2011 yılında ise bu oran yüzde 24,0’lük büyük bir artış gösterdi. Buna göre; “Pazar” 2010 yılında yüzde 14 daralmışken, 2011 yılında, 2010 yılına göre yüzde 82,0’lik bir büyüme göstermiş oldu.

7/04/2011

yaz aylarında saçların sağlığı için bilinmesi gereken doğrular ve yanlışlar

    7/04/2011 10:03:00 ÖS   Yorum yok

Mevsim değişti. Ancak yaz geldi mi gelmedi mi anlayamadık. Bir gün sağanak yağışlı fırtınalı olan hava durumu, ertesi gün yerini güneşe ve keskin sıcağa bırakabiliyor. 


Hal böyle olunca, vücut bu dengeye alışamıyor, gerek cildimiz gerek saçlarımız alarm vermeye başlıyor. Özellikle yaz aylarında saç problemlerinde artış yaşandığı biliniyor. Peki mevsim dönümlerinde dikkat etmemiz gerekenler neler? Kullandığımız kozmetik ürünlerden yaşam tarzımıza, yemek alışkanlıklarımıza kadar pek çok konuda özenli olmak en ideali. Organicum’un kurucusu, herbalist Işık Kırgız, saç bakımındaki hassas dengeleri anlatıyor.
doğrular ve yanlışlar
Organik ürün tanımlaması, günümüzde artık iyice dile yerleşti. Ancak kozmetik dünyasındaki organik tanımlamasını ne kadar biliyoruz? Kırgız, organik bazlı, sertifikalı organik bitkiler kullanılarak üretilen kozmetik ürünlerin insan bedenine zarar vermeyen, uzun vadede erken yaşlanmaya ve bedenimizde toksik birikime yol açmayan, ekolojik çevrenin korunmasına duyarlı ürünler olduğunu söylüyor. Saçlı deride çok hassas dengeler söz konusu. Kırgız, “Özellikle silikon ve türevleri, parabenler, parafin ve sentetik hormonlar kısa dönemde sanki saça hacim kazandırıyor, canlı ve parlak yapıyor gibi görünseler de uzun vadede saç köklerinin incelmesine, saç gövdesinin donuklaşmasına, kırıklara ve çatallaşmaya yol açar” diyor. Saç sorunlarının en bilinenleri dökülme, kırılma ve kepeklenme ya da çabuk yağlanma. Ancak tek başına bu da değil. Kırgız, “Kadınlar hem gündüz hem gece toplantılara, davetlere katılıyor. Bunun bir etkisi olarak daha sık boya yaptırıyor, neredeyse her gün fön çektiriyor. Hal böyle olunca sentetik kozmetik ürün kullananlar için kaşıntı, egzama ve yaralar da çok sık rastlanan sorunlar olarak karşımıza çıkıyor” diyor. Ayrıca sigara da saç üzerinde olumsuz etkiye sahip. Kırgız, sigaranın saçı besleyen kılcal damarların büzüşmesine yol açtığını özellikle vurguluyor. Peki kadınlar dedik, ya erkekler? “Irsi olarak Türk erkeğinin aşırı yağlanmadan dolayı babadan oğula geçen saç dökülmesi sorunu vardır. 

O yüzden saçın yağ dengesinin yeniden kazanımı önemli.”


Peki, kullanılan ürünler önemli ancak ya yaşam tarzı ve yapılan tercihler? Kırgız, konuyu vurucu örneklerle özetliyor: “Tüm dünyada son 20 senedir sentetik böcek ilaçları, sentetik hormonlar, genetiği oynanmış tohumlar derken insan bedenine ve sağlığına uzun vadede çok büyük zararlar veren, çaresiz hastalıkların yaygınlaşmasına neden olan doğaldan uzak tarım ürünleri ve işlenmiş mamuller piyasaya hâkim oldu. Artık bebek ve çocuklarımızdan başlayarak organik yaşam tarzına yönelmemiz gelecek nesillerin sağlığı, işlenebilir tarım arazilerinin, akarsu ve diğer kaynakların korunması açısından kaçınılmaz bir öncelik. Genetik modifiyeli tohumdan üretilen mısırı, çekirge ve diğer böcekler mısırdan saymıyor, sevmiyor, yemiyor. Bizler ve çocuklarımız da yememeliyiz! Doğanın bize sunduğu mucizeleri yok etmek yerine onların gönüllü koruyucusu olarak yaşamak en önemli önceliğimiz olmalı...”



Doğrusu Yanlışı

- Uzun saç daha fazla dökülür: Yanlış

- Şampuanlamak saç üzerinde dökülmeye sebep olur: Yanlış

(Aksine saçlı deri gözeneklerinin temiz ve açık olması saç dökülmesini önler.)

- Badem yağı, zeytinyağı, vitamin ampulleri ile takviye şarttır: Yanlış

(Kaynağını ve terkibini, kalitesini bilmeden edindiğimiz bu tür yağ veya karışımlar saçımıza yarardan çok zarar getirebilir.)

- Saçlarımızı güneşin en güçlü ışınlarından korumalıyız: Doğru

(Saçları kaplayan sentetik bazlı güneş koruyucu ürünlerden ziyade geniş kenarlı bir plaj şapkası altında saçları toplamak yeterlidir.)

- Saç kremi saç köküne zarar verir: Kısmen doğru

(Sentetik saç kremleri saç köküne uygulanmamalıdır.)

- Saç kremi koyu renk veya kızıl saç boyasını akıtır:

Kısmen doğru

(Sentetik bazlı şampuan ve saç kremleri içerdikleri sentetik kıvam verici ve solventler yüzünden saç boyasının her yıkamada akmasına ve saçın matlaşmasına neden olur. Organik bazlı ürünlerde bu, en aza iner.)

- Maşalar, fön makineleri, saçı çok çekiştiren, yakan işlemler ve sık boyatmak, renk değiştirmek, saçlarınıza uzun vadede kalıcı hasar verebilir: Doğru

- Diyet yapmak saçı ve cildi olumsuz etkiler: Doğru

(Kilo vermek için veya bir hastalığın tedavi sürecinde uygulanan ilaç takviyeli veya ilaç içermeyen diyetler saç ve cilt sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

3/13/2011

mevsimsel saç dökülmeleri ısırgan otu friksiyonu ile tedavi edilebiliyor

    3/13/2011 01:18:00 ÖÖ   Yorum yok
ısırgan otu friksiyonu

Çoğu insan parlak, bakımlı ve gür saçlara kavuşmak için kozmetik ürünler kullanıyor; büyük harcamalar yapıyor.


Oysaki öncelikle bir uzmana danışmak gerekiyor.

Dermatolog Yasemin Amato, "Büyük bir ameliyat veya büyük stresin ardından saç dökülmesi çok sık rastladığımız bir olay. Onun dışında sigara ve alkol tüketimi fazla olanlarda.

Beslenme bozuklukları yetersiz miktarda vitamin ve protein alması hem bitkisel hem hayvansal yetersiz protein alınması saç dökülmesine sebep oluyor" diyor.

Saç bakımına yardımcı ürünlerden biri de ısırgan otu.


Pazarlarda rahatlıkla bulunabilecek ısırgan otu, içerdiği demir, magnezyum, potasyum ve A, C vitaminleri ile kan dolaşımını hızlandırıyor, saç diplerini besleyerek dökülmeyi önlüyor.

Amato ısırgan otunu nasıl kullanılacağını da şöyle anlatıyor: "Isırgan otunu suda kaynatıyoruz. Ilıdıktan sonra, tamamen soğuk olmasın. Ben enjektör kullanıyorum ama siz damlalık kullanabilirsiniz. Çekip friksiyon yapıyorsunuz."

Ancak alerjik reaksiyona karşı uygulamadan önce mutlaka uzmana danışmak gerekiyor.
trt türk
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .