-->
meme kanseri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
meme kanseri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/31/2013

Türk Üniversitesi Kanser Hücrelerini yok eden Yeni bir ilaç geliştirdi

    3/31/2013 04:52:00 ÖS   Yorum yok
Kanser Hastalarına yeni bir umut doğdu 4 yıldır kanser tedavisi üzerinde araştırma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi hasta hücreleri yok edebilecek yeni bir ilaç geliştirdi 

 özel bir bileşimle hazırlanan ilacın benzer ilaçlara göre çok daha güçlü bir anti kanser özelliği olduğu belirlendi ilaç henüz deneme aşamasında gerekli testlerden geçtiği takdir de meme, prostat ve akciğer kanserleri tedavisinde kullanılacak.


2/04/2013

Dünya Kanser Günü Türkiye'de yılda 140 bin kişi hayatını kaybediyor

    2/04/2013 03:58:00 ÖS   Yorum yok

Dünya Kanser Günü Türkiye'de yılda 140 bin kişi hayatını kaybediyor erkeklerde akciğer kadınlarda ise meme kanserinde büyük artış var ilerleyen yıllarda bu sayının 500 binlere ulaşacağı tahmin ediliyor 2015 yılına kadar kapsamlı kanser merkezlerinin kurulması hedefleniyor.



10/14/2012

Kanser olan eşine destek için saçını kazıtınca kendisininde kanser olduğunu öğrendi

    10/14/2012 12:59:00 ÖS   Yorum yok

Bud Stringer, meme kanseri olan eşine kemoterapi sürecinde destek olmak için saçını kazıttı. Saçlarının gitmesiyle başının üzerinde siyah bir leke ortaya çıkan Stringer, yaptırdığı testler sonucunda ‘melanoma’ adıyla anılan bir tip cilt kanserine yakalandığını öğrendi.

Bir bozuk paranın yarısı büyüklüğündeki tümör bulunduğunda boyun lenf bezlerine sıçramak üzereydi.

Moffitt Kanser Merkezi’nden Doktor Vernon Sondak, “Bud eşini desteklemek için saçlarını kazıtmasaydı, lekeyi fark etmesi uzun zaman alacaktı” açıklamasını yaptı.

Daily Mail’in haberine göre, Stringer’ın eşi Dolly’e Nisan ayında meme kanseri teşhisi konmuştu. Kemoterapi tedavisine başlayan Dolly’e yakında eşi de katılacak.

İki çocuk sahibi 20 yıllık evli çift kansere karşı birlikte savaşıyor. Yakınları çiftin duruma pozitif baktığını ve en kısa sürede sağlıklarına kavuşacağını belirtti. cumhuriyet

5/01/2012

basit bir kan testi ile kadınların meme kanseri riski tespit edilebilecek

    5/01/2012 05:07:00 ÖS   Yorum yok

Cancer Research adlı dergide yayınlanan araştırma sonuçları, yeni bulguların bir gün basit bir kan testi ile bir kadının meme kanseri riski taşıyıp taşımadığının anlaşılabileceğini gösterdiğini ortaya koyuyor.

kadınların meme kanseri

Test genlerin alkol ve hormonlar gibi çevresel faktörlerden nasıl etkilendiğini inceliyor.

Çevresel faktörlerin genler üzerindeki etkisini inceleyen bilim dalına epigenetik deniyor.

Her beş kadından birinin meme kanserine yakalanma riskini iki katına çıkaran bu tip bir özellik taşıdığına inanılıyor.

İngiltere'deki Imperial College'dan bilim adamları farklı yaşlarda 1.380 kadından kan örneği aldı.

Bu kadınlardan 640'ı daha sonra meme kanserine yakalandı.

Ve bu araştırma sırasında bilim adamları meme kanserine yakalanma riski ile ATM adlı bir genin moleküler modifikasyonu arasında güçlü bir bağlantı buldu.

ATM geni akyuvarlarda bulunuyor.

Kanseri tahmin etmek


Araştırmacılar daha sonra bu gen modifikasyonuna neyin neden olduğunu inceledi.

Bilim adamları özellikle genleri harekete geçiren 'methylation' adlı bir kimyasal etki üzerinde durdu.

Methylation düzeyleri yüksek olan kadınların meme kanserine yakalanma riskinin düşük olan hemcinslerine kıyasla iki kat daha fazla olduğu ortaya çıktı.

Bazı durumlarda bu kimyasal etkinin memede tümör oluşmadan 11 yıl önce gözlemlenebildiği açıklandı.

Araştırmayı yöneten Imperial College London'dan Dr James Flanagan ''Genlerin bir kişinin hastalanma riski üzerinde etkili olduğunu biliyorduk'' dedi.

Flanagan ''Bu araştırma sayesinde artık genler üzerindeki çevresel etkenlerin de hastalık riskini etkilediğini görmüş olduk'' diye konuştu.

Flanagan sözlerine ''Bu araştırmanın meme kanseri ile epigenetik arasındaki bağı anlamamızda ilk adım olduğuna inanıyoruz. Şimdi yapmamız gereken bu yeni bilgileri teşhis sürecinde en yararlı biçimde nasıl kullanabileceğimizi bulmak'' diyerek devam etti.

Henüz meme kanseri ile alyuvarlardaki genetik değişimin arasındaki bağın neden kaynaklandığı bilinmiyor.


Ancak araştırmacılar bu yeni bilginin aile tarihi ve meme kanserine neden olduğu bilinen öteki genetik özellikler ile birlikte göz önüne alındığında kanser riski taşıyan kadınların tespit edilmesinde çok yararlı olabileceğini düşünüyor.

Bu kadınlar tümörler daha oluşmadan doktorlar tarafından gözetim altına alınabilecek hatta ameliyat gibi önleyici tedavi yöntemlerine başvurabilecek.

Araştırmaya finansman sağlayan Meme Kanseri Kampanyası'ndan Barones Delyth Morgan
''Hastalığın neden ve nasıl ortaya çıktığını anlamaya çalışarak erken teşhis ve önleyici tedavi imkanlarını artırmış oluyoruz'' dedi.

Cancer Research UK derneğinden Laura Bell ''Bu araştırma epigenetik alanından öğrenebileceklerimizin yalnızca küçük bir kısmı. Ancak bu bulguların kanserın erken teşhisinde bize ne kadar yarar sağlayacağını söylemek için henüz çok erken'' dedi.

Bell ''Gelecekte yapılacak daha detaylı araştırmalar sayesinde bu tip genetik değişimlerin meme kanseri üzerindeki etkilerini daha iyi anlayabileceğiz, bir gün sadece bir kan testi ile bir kadının meme kanserine yakalanıp yakalanmayacağını anlayabilmeyi umuyoruz'' dedi.bbc türkçe

4/19/2012

meme kanseri tedavisinde başarı oranını arttırmak için kişisel tedavi yöntemi

    4/19/2012 05:08:00 ÖS   Yorum yok

Bilim adamlarına göre hastalığın alt gruplara bölünmesi durumunda her hasta kendi kanser tipine özel tedavi görebilir ve bu da tedavinin başarılı olma şansını artırır.

kişisel tedavi yöntemi

Nature dergisinde yayınlanan araştırmada meme kanseri olan 2 bin kadın incelenmiş.

Araştırma sonuçlarının meme kanseri tedavisinde kullanılmaya başlamasının en az üç yıl alması bekleniyor.

Kanser haritası

Uzmanlar meme kanserini bir dünya haritasına benzetiyor.
Analiz: Bu hastalar için ne anlama geliyor
Araştırmanın sunduğu potansiyel oldukça büyük ve meme kanseri tedavisinde devrimsel bir değişikliğe neden olabilir.

Ancak henüz bulguları hastanelerde kullanmamıza çok zaman var. Şimdilik bu araştırma sonuçlarının hastalar üzerindeki etkisi oldukça limitli olacak.

Yeni bulunan 10 meme kanseri kategorisinin her birine sahip hastaların farklı bir hayatta kalma olasılığı bulunuyor.


2 ve 5 numaralı meme kanserine sahip olanlar %40 oranında hastalıkları teşhis edildikten sonra 15 yıl daha yaşıyor.

3 ve 4 numaralı meme kanserlerine sahip olanların 15 yıl yaşama oranı ise %75'lere çıkıyor.

Şimdilik sadece araştırmadan elde edilen bu tip istatistiksel bilgiler hastalarla paylaşılacak.

İş tedaviye geldiğinde ise şimdilik haberler kötü. Henüz sadece 10 kanser tipinden 1 tanesi için özel olarak geliştirilmiş bir tedavi yöntemi bulunuyor.

Öteki gruplardaki tümörlere sahip kanser hastaları yeni tedaviler geliştirilene dek standard kemoterapi ve radyoterapi tedavilerini görmeye devam edecek.

Bilim adamları artık kanserin 10 farklı çeşidini tanımladıklarına göre bunların her birine özel bir tedavi geliştirmeyi hayal ediyor.


Ancak bunun gerçek olması için hala biraz zamana ihtiyaç var gibi görünüyor.

Uzmanalra göre şu anda hastanlerde kullanılan meme kanseri testleri ancak kanserin hangi ''kıtada'' olduğunu söyleyebiliyor.

Yeni testler ile kanserin özellikleri daha detaylı işlenebilcek. Yani kanserin hangi ''ülkede'' olduğu görülebilecek.

Araştırmacı Prof Carlos Caldas ''Biz on farklı hastalığa meme kanseri diyoruz'' dedi.

Caldas sözlerine ''Bizim araştırmamız sayesinde bir gün doktorlar meme kanseri vakalarında kanserin tipini daha detaylı olarak anlayabilecek ve ona göre tedavi uygulayabilecek'' diyerek devam etti.

Şu anda meme kanserleri mikroskobun altında nasıl göründüklerine bakılarak kategorize ediliyor.

Meme kanserlerinin %70'i hormon terapisi ile tedavi edilebiliyor.

Prof Caldas ''Bazı kanser tipleri bu tedaviyi çok iyi yanıt verirken bazıları neredeyse tepkisiz kalıyor. Kanser tiplerini daha iyi tanımlamayı öğrenmeli ve tedavileri buna göre yürüymeliyiz'' diyor.

Benzeri görülmemiş ölçek

Araştırma ekibi İngiltere ve Kanada'dan 2bin meme kanseri hastasından alınan örnekleri inceledi.

Tümörlerin genetik özelliklerini detaylı olarak inceleyen ekip her vakada hangi genlerin mutasyon geçirdiğini bulmaya çalıştı.

Araştırmacılar meme kanseri vakalarının 10 farklı alt grupta incelenebileceğini ortaya çıkardı.
Analiz: Yeni bir başlangıç
Bu tıpta devrim yaratması beklenen bir konseptin bir örneği: Kişiselleştirilmiş tedavi.

Kanserler şu anda bulundukları yere göre isimlendiriliyor: meme, kolon, prostat, akciğer...

Uzun zamandır bunun yeterince iyi olmadığı biliniyor.

Uzun zamandır bazı meme kanserlerinin diğer meme kanserlerinden çok yumurtalık kanserine benzediği biliniyor.

Bu araştırma bizim meme kanseri olarak bildiğimiz hastalığın aslında 10 farklı hastalığı kapsadığını ortaya koyuyor.

Yani genler 10 farklı şekilde hatalı gelişime neden olabiliyor ve bu 10 farklı hata da aslında 10 farklı tedavi gerektiriyor.

Bu da kişiselleştirilmiş tedavinin özünü oluşturuyor.

Başka araştırmalar da başka kanser tiplerini böyle alt gruplara böldü ancak kişiselleştirilmiş tedavi kavramı sadece kanser tedavisine özgü değil.

Hangi hastaların hangi HIV tedavilerine ya da manik depresyon ilaçlarına daha iyi tepki vereceğinin anlaşılması için de genetik incelemeler yapılıyor.


Araştırma Cancer Research UK tarafından finanse edildi.

Ancak araştırma sonuçlarının meme kanseri hastalarına yarar sağlamaya başlaması biraz zaman alabilir.

İlk etapta bu yeni keşfedilen on farklı kanser tipi yeni ilaçların üretiminde dikkata alınacak.

Ancak bu farklı kanserlerin farklı tedavi edilmesinin hastalara önemli bir yarar sağladığı kanıtlanabilirse tüm hastalar kanserlerinin hangi gruptan olduğunun anlaşılabilmesi için detaylı olarak test edilecek.

Araştırma sonuçlarının tedavide etkili olması için 3 ila 5 yıllık bir süreye ihtiyaç olduğuna inanılıyor.

Kanser devrimi

Meme Kanseri Kampanyası'nın yöneticisi Barones Delyth Morgen çalışmanın ''Meme kanseri tanı ve tedavisinde bir devrim yaratacağını'' söyledi.

Morgen '' Tedavileri kişiselleştirmek kanser tedavisinin kutsal kasesi. Bu araştırma da bizi hedefimize bir adım daha yaklaştırdı'' dedi.

4/13/2012

akciğer kanseri erkeklerde düşüyor kadınlarda artış gösteriyor

    4/13/2012 11:56:00 ÖS   Yorum yok

İngiliz Kanser Araştırma Vakfı'na göre (Cancer Research UK) 2009'da 18 bin kadına akciğer kanseri teşhisi kondu. Bu sayı 1975'te 8 bindi.

erkeklerde düşüyor

Kanser vakalarındaki artış sigara tüketiminin artmasına bağlanıyor.

Akciğer kanseri vakalarının yüzde 80'i sigaradan kaynaklanıyor. Akciğer kanseri hala erkekler arasında daha yaygın, ancak erkeklerin akciğer kanserine yakalanma oranı yıllar geçtikçe düşüyor.

2009'da İngiltere'de 23 bin erkeğe akciğer kanseri teşhisi konuldu.


Bugün 100 bin İngiliz erkeğinden 59'u akciğer kanseri hastası. 1975'te bu oran 100 bin'de 110'du.

Kadınlara bakıldığında ise 100 bin kişiden 39'unun akciğer kanseri olduğu görülüyor.

Bu oran 1975'te 100 bin'de 22'ydi.

Savaş zamanı sigara kullanımı arttı

Bu artış 1960'lı yıllardan itibaren kadınların sigara kullanımının artmasına bağlanıyor.


İngiltere'de kadınların sigara içme oranı 1960'lı yıllarda tepe noktaya ulaştı.

Bu dönemde ülkedeki kadınların yüzde 45'i sigara kullanıyordu.

Bugün bu oran yüzde 20'ye geriledi.

Erkeklerin sigara içme oranı ise en çok İkinci Dünya Savaşı'nda yükseldi.

Bu dönemde İngiliz erkeklerinin yüzde 65'i sigara içiyordu.

Erkeklerde akciğer kanseri vakaları da bu dönemden 30 yıl sonra patladı.

Cancer Research UK yöneticisi Sara Hiom ''Akciğer kanseri hala çok fazla ölüme neden oluyor. Ve 5 vakadan 4'ü sigaradan kaynaklanıyor'' dedi.

Hiom ''Bir kaç haftadan uzun süre öksürmeye devam edenler mutlaka bir doktora gidip kontrolden geçmeli'' diye devam etti.

Dernek yöneticisi ayrıca sigarayı bırakmak için asla geç olmadığını ve sigarayı bırakanların akciğer kanserine ve daha bir çok ciddi hastalığa yakalanma riskinin düşeceğini söyledi.

İngiliz Akciğer Vakfı Onursal Danışmanı Dr John Moore-Gillon ''Son 35 yılda erkeklerin akciğer kanserine yakalanma oranı hızla düşerken kadınlarda bu oranın neredeyse ikiye katlanmış olması endişe verici'' dedi.

Moore-Gillon ''Akciğer kanseri meme kanserinden daha çok kadının ölümüne neden oluyor'' diye ekledi.

Moore-Gillon'a göre kadınlarda akciğer kanseri görülme oranının artışı 60'lı yıllardan bu yana sigara içen kadınların sayısının artmış olması ile yakından bağlantılı.

Doktor günümüzde sigara kullanan kadınların sayısı yavaş yavaş azalmaya başlamış olsa da bunun yetersiz olduğu görüşünde.

Moore-Gillon ''Bugün çevrede sigara içerken gördüğümüz genç kızlar geleceğin akciğer kanseri istatistikleri'' diyor.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .