-->
kanser hastalıkları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kanser hastalıkları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/27/2011

kanser hücresine bor maddesi eklendiğinde kanser hücresinin öldüğü tespit edildi

    5/27/2011 10:36:00 ÖS   Yorum yok
kanser hücresini öldürüyor

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi öncülüğünde, kentte görev yapan doktorlara yönelik kemik iliği kanseri hastalığı, bulguları, belirtileri, teşhis ve tedavi yöntemleri konulu toplantı düzenlendi. 


Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve TKİTV Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan başkanlığındaki toplantıya, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniği Şefi Prof. Dr. İmdat Dilek, YYÜ Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim üyeleri Doç. Dr. Cengiz Demir ve Yrd. Doç. Dr. Uğur Türktaş, konuşmacı olarak katıldı.Prof. İlhan, yaptığı konuşmada, Türkiye'de her yıl bin 500 kişinin kemik iliği kanserine yakalandığını belirterek, hastalığın ortaya çıkmasında beslenme alışkanlıkları, tarımsal ilaçlama, sigara ve bağışıklık bozukluğu gibi faktörlerin etkisini anlattı. Hastalığın, yaşlanmayla doğru orantılı olduğuna dikkati çeken İlhan, Türkiye'de özellikle kanser ilaçlarının kullanımında ücret alınmamasının ve 45 ayrı merkezde ilik naklinin yapılmasının hastalar için avantajını vurguladı.
İlhan, hastalığın genel itibarıyla kemik kırıklarıyla ortaya çıktığına ve ülke açısından azımsanamayacak seviyeye ulaştığına değinerek, şöyle konuştu:

''Ülkenin değişik bölgelerindeki bilim insanlarıyla 'bu hastalığa nasıl erken tanı koyarız ve nasıl tedavi yaparız?' diye iş birliği yapıyoruz. 


Aynı zamanda Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü'nde de bir toplantı yaptık. 'Bor madeni kullanılarak herhangi bir çalışma yapabilir miyiz' konusunu tartıştık. Bana gelen dosyalara bakıldığında, kanser hücrelerine borla ilgili bir madde ve element eklediğiniz anda kanser hücresinin öldüğünü görüyoruz. Ama tam tersine siz bu bor maddesini gereksiz yere kullanırsanız belki de yan etki yapacaktır. Şu da gösteriyor ki araştırmalar ilerledikçe yurdumuzdaki metaller ve elementlerden daha fazla faydalanacağız. Bor Enstitüsü bununla ilgili laboratuvar çalışmalarına başladı.''
Laboratuvar çalışmaları kapsamında elde edilen bulguların, yakın zamanda hayvanlar üzerinde test edileceğini anlatan İlhan, söz konusu deneylerde olumlu sonuçların ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi. İlhan, kemik iliği kanserinin halsizlik, kemik kırıklığı, kemik ağrıları, böbrekte iltihap, idrarda sorun ve kansızlık gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirterek, bu tür sorunları olan vatandaşların dahiliye doktoruna görünmesi tavsiyesinde bulundu.
Kemik iliği kanserinin yaşlılarda görülmesine karşın Türkiye'de genç nüfusta da rastlandığını anlatan İlhan, şöyle konuştu:
''Ben bunu maalesef düzensiz ve gereksiz tarım ilaçlarının kullanılmasına bağlıyorum. Bakanlık da bu konuda birkaç yıldır farklı çalışmalar yapıyor. Örneğin Meclisimizde bir kanser araştırma komisyonu kuruldu. Artık Tarım Bakanlığımızın genetiği ile oynanmış gıdalara, özellikle tarımda gereksiz hormon ilaçlarının kullanılmasına dikkat etmesi gerekiyor. Böceklere karşı ilaçlanan tarım ürünleri yıkanmadan yenildiği zaman da kanser riski ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle daha dikkatli olmamız şart. Çünkü bu kansere yakalanma riski batı toplumlarında 65 yaş ve üzeri iken ülkemizde 30 yaşa kadar düşmüş durumda.''
İlhan, uygulanacak yöntemlerle genç yaşta kansere yakalanma riskinin ortadan kalkmasıyla Türkiye'deki 65 yaş ve üzeri nüfusta artış yaşanacağını vurguladı. İlhan, Sağlık Bakanlığınca başlatılan aile hekimliği uygulamasının da yaşlı nüfusun artmasına olanak sağlayacağını sözlerine ekledi.
cumhuriyet portal

5/24/2011

biyolojik sıvılar sayesinde kan ve idrardan kanser teşhis edilebilecek

    5/24/2011 10:33:00 ÖS   Yorum yok
kanser teşhis edilebilecek

Fransız, Alman ve Amerikalı bilimadamları, kan, idrar ve lenf gibi biyolojik sıvılarda tümörlerin DNA izlerini görebilmek için bir teknik geliştirdi.


Bilimadamları tümör hücrelerinin öldüklerinde içlerindeki maddeyi hücre dışına bırakmasından yola çıktı. Değişime uğramış DNA'nın biyolojik sıvılarda çok az oranda bulunduğunu belirten bilimadamları bugüne dek bunların izlerine rastlamanın imkansız olduğunu vurguladı.

Geliştirilen aşırı duyarlı yeni teknikle daha önce saptanamayan izlerin 20 bin kat küçüğünü bile tespit edebilen bilimadamları, floresan sayesinde tümörlü DNA ve sağlıklı DNA'nın ayırt edilebildiğini, bunun da önemli bir teknolojik gelişme olduğunu ifade etti.

Akciğer ve kalın bağırsak kanserlerine yol açan genler üzerinde çalıştıklarını belirten bilimadamları, başka tür kanserlere yol açan genlerin de inceleleneceğini vurguladı.

Teknik sayesinde hastalığın nüksetme ihtimali ya da en iyi tedavi şeklinin belirlenmesinin de kolaylaşabileceği kaydedildi.


Laboratuvardaki bu başarıdan sonra, bilimadamları yazdan itibaren klinik araştırma için kolları sıvayacak.

Konuya ilişkin makale, Fransız "Le Point" dergisinin internet sitesinde bulunuyor.
cumhuriyet portal

5/02/2011

kanserle mücadelede en ilginç yöntem hastanın kan hücreleri seferber edilecek

    5/02/2011 06:22:00 ÖS   Yorum yok
en ilginç yöntem

Kanserle mücadelede, hastanın kan hücrelerini seferber etmeyi öngören yeni bir yöntem üzerinde araştırma yapılıyor.


Bu yöntem, hastanın kanından alınan akyuvarların laboratuvar ortamında ''eğitimden geçirilip'' kanser hücrelerinin hangileri olduğunu ezberlemelerini öngörüyor.

Araştırmacılar, vücuda geri konuldukları zaman, akyuvarların bir alt grubunu oluşturan ''hafıza T hücrelerinin'' kanserli hücre avına çıkarak bir yılı aşkın süre içerisinde tümörleri yok etmesini hedefliyor.

Bu tedavi yöntemi şu an için dünya çapında sadece bir avuç hasta üzerinde denendi.


Araştırmacılar, 5-10 yıl içerisinde halihazırda deney aşamasındaki yöntemin genel onay almasını umduklarını söylüyorlar.

Amerikalı araştırma ekibi, en ölümcül kanser türlerinden biri olan melanoma sahip dokuz hasta üzerinde yeni yöntemin nasıl sonuç verdiğini bir bilim dergisinde açıkladı.

İleri derecede melanomu olan dokuz hastanın da önce ciltlerinde başlayan kanser, vücutlarının diğer bölgelerine de yayılmıştı.

Bu aşamada melanom hastalarının çoğunluğu bir yıldan kısa süre içinde ölüyor.


Dokuz hasta üzerinde denenen T hücreli tedavi yöntemi, çoğunda kanserin ilerleyişini engelleyemese de, aralarından birinde kanser giderek küçülmekle kalmadı, iki yıl aradan sonra yapılan taramalarda kanser izine rastlanmaz oldu.

Dana-Farber Kanser Enstitüsü'nün gerçekleştirdiği deneyin başkanı Doktor Marcus Butler, henüz araştırmanın ilk aşamalarında olduklarını ve çok daha büyük sayıda hasta üzerinde yeni deneylere ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

BBC'nin sorularını yanıtlayan Doktor Butler, ''Laboratuvar eğitimli kanser öldüren T hücreleri, kansere karşı uzun süreli etki sağlayabilir.'' dedi.

Kansere karşı akyuvarlardan faydalanmayı amaçlayan ''immunoterapi'' deneylerinde karşılaşılan bir sorun, hastaya geri enjekte edilen T hücrelerinin ömrünün çok kısa sürede sona ermesi.
bbc türkçe yaşam

4/24/2011

kan kanseri olan hastalara evinde tedavi hizmeti verilebilecek

    4/24/2011 05:02:00 ÖS   Yorum yok
evinde tedavi hizmeti

Kayseri, Ankara, Samsun, Van, Erzurum, Hatay, Adana illerindeki tıp fakültelerinin Hematoloji Anabilim Dallarından 50'den fazla uzmanın katıldığı ve Mersin'de gerçekleştirilen Anadolu bölge toplantısında Multipl Miyelom denilen kan kanserinin tanı ve tedavisinde son gelişmeler ele alındı.


Multipl Miyelom'un eskiden korkulan bir hastalık olduğunu ifade eden Aferez Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Fevzi Altuntaş, son tedavi yöntemleri sayesinde artık bu hastalığın tedavisinin mümkün olduğunu dile getirdi.

Bu hastalığın tedavisinde Türkiye'de de dünyanın gelişmiş ülkelerindeki yöntemlerin uygulandığını anlatan Altuntaş, Türkiye'deki birçok merkezde hastanın kendisinden alınan kök hücre ile yapılan nakillerde büyük başarılar sağlandığını belirtti.

Sağlık Bakanlığının son yıllardaki uygulamalarıyla kök hücre nakli merkezlerinin sayısının arttığını ve ülkedeki yıllık nakil sayısının bin 500'lere ulaştığını vurgulayan Altuntaş, ''Geçmişte kan kanserli hastaların tedavisinde sıkça dile getirilen bekleme listesi sorunu, artık ülkemizde bitme noktasına geldi. 2011 yılı itibarıyla ülkemizde bekleme listesi sorunu artık yok'' diye konuştu.

Kan kanserli hastaların ilaçlarının tamamen devlet tarafından ödendiğini belirten Altuntaş, bu hastaların evde bakım hizmetlerini içeren yeni uygulamaya ilişkin şu bilgileri aktardı:

''Bu hastalarımızı daha önce polikliniklerde veya hastanelerde yatarak tedavi ediyorduk. Getirilen yeni uygulamayla özellikle ileri yaşlardaki hastalarımıza artık evlerinde tedavi hizmeti vermeye ve tetkiklerini yapmaya başladık.

Bu hastalarımızı sağlık personelimiz belirli aralıklarla evlerinde ziyaret edip ilaçlarını nasıl kullanacaklarını ve hangi dozlarda alacaklarını anlatıyor. Hastalarımızın birçok tetkiki artık evlerinde de yapılabiliyor. Eğer tetkik için hastaneye götürülmeleri gerekiyorsa bunu da devlet sağlıyor.''


''Kan kanserli hasta sayısında artış bekleniyor"


Geriatrik Hematoloji Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilimdalı öğretim üyesi Prof. Dr. Osman İlhan da Türkiye'de 65 yaş üstü 5 milyon 700 bin kişi bulunduğunu belirterek, 2023 yılında bu sayının 12 milyon 700 bine ulaşacağının tahmin edildiğini söyledi.

Ortalama yaşam süresinin artmasının belirli hastalıkların görülme sıklığında artışa yol açacağını anlatan İlhan, ''İleri yaşlarda sıkça görülen kan kanseri hastalarının sayısı ortalama yaşam süresinin uzamasıyla Türkiye'de de artacak. İleriki yıllarda her yıl 3 bin yeni tanı konulması bekleniyor'' dedi.

İlhan, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sosyal devlet anlayışı içerisinde gelişmiş ülkelerde tedavide uygulanan ilaçların tümünün Türkiye'de de kullanıldığını ifade ederek, bunun hastalar açısından memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.

Sağlık Bakanlığının ileri yaşlardaki kan kanserli hastaların tedavi ve işlemleriyle ilgili bir yönerge yayımlama hazırlığı içerisinde olduğunu bildiren İlhan, ''Bu yönerge ile özellikle ileri yaşlardaki hastalarımızın tedavilerinde daha başarılı sonuçlar alınmasını bekliyoruz'' diye konuştu.

İlhan, kan kanserine yol açan kanser kök hücresine karşı yakın bir gelecekte aşı geliştirilmesinin beklendiğini sözlerine ekledi.

Aferez Derneği Başkanı ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilimdalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Ünal da son yıllarda Türkiye'nin birçok ilinde yeni merkezlerin açıldığını kaydederek, ''Bu sayede artık hastalarımızın başka şehirlere giderek tedavi olmalarına gerek kalmıyor. Bu merkezler uluslararası standartlarda hizmet veriyor'' diye konuştu.

Ünal, AB'nin Uluslararası Akreditasyon Kuruluşu (JAICE) tarafından akredite edilecek ilk merkezin Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kök Hücre Merkezi olacağını bildirdi.
cumhuriyet portal

4/20/2011

kanser hastalıklarını nefes testi ile tespit etmek için elektronik burun geliştirdiler

    4/20/2011 10:21:00 ÖS   Yorum yok
elektronik burun geliştirdiler

İsrail Teknoloji Enstitüsü'nün araştırmaları sonucunda, kanser teşhisinde kullanılabilecek nefes testi, gerçek olmaya bir adım daha yaklaştı.


Araştırmacılar, akciğer, beyin ya da boyun kanseri hastalarının nefesindeki kimyasalları teşhis edebilecek bir "elektronik burun" üretti.
Ancak nefes testinin hastanelerde kullanılabilecek hale gelmesi için uzun süre daha araştırma yapılması gerektiği belirtiliyor.

İsrail Teknoloji Enstitüsü tarafından yapılan ve İngiltere'deki Journal of Cancer'da yayımlanan araştırmaya 80 gönüllü katıldı.

Bu kişilerden 22'sinde çeşitli baş ve boyun kanserleri, 24'ünde akciğer kanseri vardı.


Kalan 36 gönüllü ise sağlıklı bireylerdi.

Prototip nefes testi, nefeste kanser belirtilerini test etmek için kimyasal bir yöntem kullanıyor.

Bu testin bir gün muayenehanelerde hızlı teşhis yapılabilmesinde kullanılabileceği umuluyor.

Araştırmayı yürüten profesör Hossam Haick, "Baş ve boyun kanserlerini teşhiste yeni yöntemler bulunması gerek, çünkü bu hastalıkların teşhisi oldukça karmaşık ve özel testler gerektiriyor" dedi.

İngiltere'deki Kanser Araştırması Vakfı'ndan (Cancer Research UK) Doktor Lesley Walker da, başarılı bir tedavi için hastalığın mümkün olan en kısa sürede teşhis edilmesinin çok önemli olduğunu söyledi.

Walker, "Bu ilginç ön bulgular, genellikle ileri aşamalarda teşhis edilen baş ve boyun kanserlerine yönelik bir nefes testi geliştirilmesi açısından olumlu" dedi ve ekledi "Ancak bunun çok erken aşamadaki çok küçük bir araştırma olduğunu belirtmek lazım. Dolayısıyla, hastanelerde kullanılması için hastalarla daha fazla araştırma yapılması şart."
bbc türkçe sağlık

3/26/2011

izmir'e en kapsamlı onkoloji hastanesi için yardım kampanyası başlatılıyor

    3/26/2011 09:48:00 ÖS   Yorum yok
yardım kampanyası başlatılıyor

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Kansere Değil, Hayata Şans Ver'' sloganıyla yola çıkılan sosyal sorumluluk projesinin hayata geçirilmesi için Egeli hayırseverlerin desteklerini beklediklerini belirterek, ''Türkiye'nin göz bebeği olacak bir hastane yapmak istiyoruz'' dedi.


İnsanların en çok ''3K'' olarak nitelendirilen kalp, kaza ve kanser nedeniyle yaşamlarını yitirdiğini belirten Füzün, kalp ve kanser hastanesi inşa etmek için çaba gösterdiklerini, Salih İşgören Vakfı'nın kalp hastanesini yapacağını, onkoloji hastanesi yapılması amacıyla da yardım kampanyası başlattıklarını açıkladı.

İlk bağışın hayırsever Hakkı Keleşoğlu'ndan geldiğini belirten Füzün, kampanyaya Uluslararası Lions Kulüpleri 118-R Yönetim Çevresi Federasyonu ve Sağlık-Eğitim Muhabirleri ve Danışmanları Derneği'nin (SEMDER) destek vereceklerini bildirdi.


Türkiye'de ilk olacak


Füzün, radyasyon onkoloji, medikal onkoloji, kemoterapi üniteleri, yataklı servisleri, ameliyathaneler, gündüz tedavi merkezi, palyatif bakım merkezi ve sosyal alanlarıyla son teknoloji cihazlarının yer alacağı hastanenin 30 milyon liraya tamamlanmasını planladıklarını anlatarak, Ege Bölgesi ve Türkiye geneline hizmet edecek hastane projesine Egeli tüm hayırseverlerin destek vermelerini istedi.

Hastanede Türkiye'de bir ilki hayata geçireceklerini kaydeden Füzün, şu bilgileri verdi:


''Bazı kanser hastalıklarının tedavisinde ameliyat ve ışın tedavisinin aynı anda yapılması gerekiyor. Tümör alındıktan sonra karın bölgesinde kanser hücresi kalmaması için karın açıkken ışınlama yapılıyor. Türkiye'de bu yöntemin uygulandığı bir merkez yok. Hastanemizde karın açıkken ışın tedavisinin yapılabileceği bir ünite olacak. Artık bir çok kanser tedavisi moloküler ve genetik tanı yöntemleri sonrası hedeflenmiş kanser ilaçları ve teknik olarak gelişmiş radyoterapi cihazları ile birlikte uygulanıyor. Hastalar bu tedaviler sırasında ve sonrasında nitelikli bakım istiyor. Türkiye'nin göz bebeği olacak bir hastane yapmak istiyoruz.''

Füzün, kampanyanın tanıtımı için ilk olarak yakın zamanda Lions Kulüpleri 118-R Yönetim Çevresi Federasyonu tarafından bir balo düzenleneceğini, elde edilen gelirin üniversitenin yardım hesabına yatırılacağını sözlerine ekledi.


''Her yıl yeni 3 bin kanser hastası"

DEÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Eyüp Hazan da, hastanelerine her yıl 3 bin civarında yeni kanser hastasının geldiğini ifade ederek, ''Türkiye'de ve özellikle İzmir'de çok az sayıda her olanağa sahip onkoloji hastanesi var. Hastane projesini gerçekleştirebilirsek Ege Bölgesi'nin en iyisi Türkiye'nin sayılı onkoloji hastanelerinden birine sahip olacağız'' diye konuştu.

Hazan, hastanelerinde yoğun talep nedeniyle onkoloji hastalarına randevu verildiğini, bu yüzden hastaların bazılarının tedavilerinin geciktiği hissine kapıldığını, yeni hastanenin hizmete girmesiyle randevu sürelerinin kısalacağını, hastaların anında tedavi edileceğini belirtti.
Uluslararası Lions Kulüpleri 118-R Lions Yönetim Çevresi Federasyon Başkanı Nasuhi Öndersev de hastalara şifa olacak bir proje içerisinde yer almaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, ''Bölgemize ve ülke geneline hizmet edecek bir onkoloji hastanesi kazandırmak, hastaların daha kaliteli sağlık hizmeti almasını sağlamak, kanser konusuna dikkati çekerek, toplumsal duyarlılık yaratmak amacıyla bu projede yer alıyoruz. Hepimizin ileride bu yapılacak olan hastanede tedavi görme olasılığını unutmadan, Ege Bölgesi'ndeki 60, İzmir'deki 35 kulübümüzün üyeleriyle, yakınlarıyla, çevremizi de kullanarak, hastaneyi hayata geçirmek için çaba göstereceğiz'' dedi.

Projeye gönüllü destek veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Projeler Sorumlusu Burcu Tuna ise, hastanenin kuruluşuna destek olmak için elinden geleni yapacağını ifade etti.
cumhuriyet portal
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .