-->
kök hücre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kök hücre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/10/2012

kanser hastalarını kemoterapinin yan etkilerinden korumak için kök hücre kalkanı

    5/10/2012 02:40:00 ÖS   Yorum yok

Kemoterapi ilaçları hızla bölünen kanser hücrelerini öldürmeye çalışıyor ancak bu ilaçlar kemik iliği gibi sağlıklı vücut dokularına da zarar veriyor.

kök hücre kalkanı

Science Translational Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmada genetik olarak modifiye edilmiş kök hücreler kemoterapi sırasında kemik iliğini korumakta kullanılmış.

Cancer Research UK araştırmanın kemoterapinin yan etkileri ile savaşa yepyeni bir yaklaşım getirdiğini söyledi.

Tedavi sırasında zarar gören kemik iliği yeterli kan hücresi üretemiyor.


Tedavi sonucunda daha az akyuvar hücresi üretiliyor bu da enfeksiyon riskini artırıyor.

Alyuvarlardaki azalma ise nefes darlığına ve sürekli yorgunluğa neden oluyor.

Araştırmanın yapıldığı ABD'nin Seattle eyaletindeki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi'nden bilimadamları kemoterapinin yan etkilerinin kanser tedavisinde büyük sıkıntı yarattığını, bazen tedavinin durdurulmasına neden olabildiğini söyledi.
'Koruma kalkanı'

Araştırmacılar beyin kanseri olan üç hastanın kemik iliğini kemoterapi sırasında kök hücre kullanarak korumaya çalıştılar.

Araştırmacılardan Dr Jennifer Adair ''Kemoterapi tedavisi hem kanser hücrelerine hem de kemik iliklerine saldırıyor ancak bu yeni yöntemle iliklere koruyucu kalkanlar veriyoruz ve tedavide tek zarar gören tümör hücreleri oluyor''

Hastaların kemik ilikleri alındı ve bu iliklerden kök hücre çıkarıldı.


Daha sonra kök hücreler genetik olarak kemoterapiden zarar görmeyecek şekilde modifiye edildi ve vücuda geri yerleştirildi.

Araştırmacılardan Prof Hans-Peter Kiem ''Deney sonucunda hastaların kemoterapi ile daha iyi başedebildiklerini gördük'' dedi.

Araştırmacılar deneye katılan üç hastanın beyin kanserinin o cinsine sahip olan hastalara verilen tahmini yaşam süresi olan 12 aydan çok daha uzun yaşadıklarını söylediler.

Deneklerden biri, tedaviye başlanmasının üzerinden 34 ay geçmiş olmasına rağmen halen hayatta.

Cancer Research UK bilimadamı Prof Susan Short ''Bu çok ilgi çekici bir araştırma ve kemoterapi karşısında vücudu koruma çabasına yeni bir bakış açısı getiriyor'' dedi.

Short ''Ancak deneylerin devam etmesi gerek'' dedi.bbc türkçe

3/08/2012

böbrek naklinden sonra reddi engellemek için hayat boyu alınacak ilaçlara ihtiyaç kalkabilir

    3/08/2012 02:31:00 ÖS   Yorum yok

Bilimadamlarına göre böbrek nakli yapılan hastalara kök hücre enjekte edilmesi, hasta vücudunun böbreği reddetmesini önlemeye yönelik, hayat boyu alınan ilaçlara olan ihtiyacı ortadan kaldırabilir.

reddi engellemek için

ABD'deki Louisville Üniversitesi Hastanesi ile Chicago'daki Northwestern Memorial Hastanesi'nde yapılan denemelerde, bir dizi hastada başarı sağlandığı açıklandı.

Bilim ve Dönüşümsel Tıp Dergisinde yayımlanan araştırma sonuçları, hastaların büyük bölümünün yeni tedavi sonrası böbrek reddi (rejeksiyon) ilaçlarını düzenli olarak almasına gerek kalmadığını gösteriyor.

Araştırmacılar, bunun organ nakli biliminde büyük bir etkisi olacağına inanıyor.

Organ nakli sırasında yaşanan en büyük sorunların başında, hasta vücudunun yabancı olarak algıladığı yeni organa karşı savaşmaya başlaması riski geliyor.


Bunu önlemek için hastalar, hayat boyu bağışıklık sistemlerini baskılayan güçlü ilaçlar içmek zorunda kalıyor.

Bu ilaçlar, hasta vücudunun organı reddetmesini engelliyor ama yüksek tansiyon, diyabet ve ciddi enfeksiyon riskini de beraberinde getiriyor.

Yeni yöntemde ise canlı bir vericiden, bağışlanan organın yanında kök hücreler de alınıyor.


Organ nakli yapılacak hastanın bünyesi, radyoterapi ve kemoterapi yoluyla kendi bağışıklık sistemlerini baskılayacak şekilde operasyona hazırlanıyor.

Bir kaç gün sonra da hastaya kök hücre ve organ nakli yapılıyor.

Uzmanlar, bu yeni yönteme dayanarak hastaların bağışıklık sistemlerinin nakledilen organı reddetmeyeceği yeni sistemler, ilaçlar geliştirilebileceği umudunu dile getiriyor.

2/27/2012

laboratuvar ortamında doğurganlık çağındaki kadınların rahmindeki kök hücreden yumurta üretildi

    2/27/2012 04:24:00 ÖS   Yorum yok

Amerikalı doktorlar, doğurganlık tedavisinde kullanılmak üzere "sınırsız" sayıda insan yumurtası üretmenin gelecekte mümkün olabileceğini söylüyor.

rahmindeki kök hücreden

Araştırmacılar kadın rahminde bulunan bazı kök hücrelerin, kendi başlarına bölünerek yumurtaya dönüşebileceğini laboratuvar ortamında kanıtladı.

Bazı uzmanlar Nature Medicine dergisinde yayınlanan bu çalışmanın doğurganlık tedavisi konusunda çığır açacağı görüşünde.

Bugüne dek yerleşik kanı, kadınların belli bir yumurta stokuyla doğduğu ve bundan fazlasını üretemeyeceği yönündeydi.


Massachusetts Genel Hastanesi ekibinin başkanı Doktor Jonathan Tilly ise bunun aksini kanıtladıklarını söylüyor.

Tilly, doğurganlık çağındaki kadınların rahminden alınan kök hücrelerden yumurta ürettiklerini bildirdi.

Ancak tüm kök hücreler değil, yalnızca yüzeylerinde DDX4 proteini taşıyan hücreler yumurtaya dönüşebiliyor.

"Bu çalışma işimizde çığır açmakla kalmıyor, kanser tedavisi gören kadınlarda doğurganlığı korumak için yeni fırsatlar da doğuruyor"


Dr Allan Pacey

İnsan yumurtası üzerinde deneylere kısıtlama getirildiği için fareler üzerinde tekrarlanan deneyler, bu yumurtaların döllenip embriyo üretebileceğini ortaya koydu.

Doktor Tilly "Bu buluş, kadınlarda kısırlığı aşmak ve hatta rahim yetmezliğini ertelemek için yepyeni teknolojilerin yolunu açıyor." diye konuştu.

Sheffield Üniversitesi'nden doğurganlık uzmanı Dr. Allan Pacey de, "Bu çalışma işimizde çığır açmakla kalmıyor, kanser tedavisi gören kadınlarda doğurganlığı korumak için yeni fırsatlar da doğuruyor." dedi.

Londra'daki Hammersmith Hastanesi'nin Tüp Bebek Kliniği Başkanı Stuart Lavery de haberi BBC'ye değerlendirirken "bir mihenk taşı" olabileceğini belirtti ve şunları söyledi:

"Eğer bu sonuçlar doğrulanırsa, üreme biyolojisinin en büyük eşitsizliklerinden biri ortadan kalkar. Kadının üreme araçlarının da, tıpkı erkeğinkiler gibi, yenilenebilir olduğu görülür."

Ancak bu teknolojinin hayata geçirilmesi için "daha zaman olduğuna" dikkat çeken Lavery, yine de bunun, kemoterapi tarzı kısırlık yaratan tedaviler gören genç kadınlara umut vaat ettiğini belirtti.

1/26/2012

körlük derecesinde görmeyen iki kadın için kök hücreden retina yapıldı

    1/26/2012 07:44:00 ÖS   Yorum yok

Araştırmacılar, kök hücreleri kullanarak insanlar üzerinde bir göz hastalığını tedavi etmek amacıyla yapılan ilk deneyden olumlu sonuç aldıklarını söylüyorlar.

kök hücreden retina

Elde edilen verilerin, yöntemin güvenilir olduğuna işaret ettiği açıklandı.

1990'ların sonunda, embriyoda bulunan kök hücrelerin insan bedeninde herhangi bir dokuya dönüşme potansiyeline sahip olduğu ve yeni tedavi olanakları sunabileceği keşfedilmişti.

Bu zaman zarfında, embriyolardan alındıkları için etik açıdan tartışma yaratmasına karşın, kök hücrelere büyük umutlar bağlandı.


Şimdi, Advanced Cell Technology (İleri Hücre Teknolojisi) adlı bir Amerikan şirketi, görme bozukluğu olan iki kadının gözlerine kök hücreden ürettikleri retina dokusu yerleştirdiklerini açıkladı.

Körlük derecesinde göremeyen her iki kadının da aradan geçen dört ay içerisinde olumsuz herhangi bir yan etkiye maruz kalmadığı ve ''bir miktar'' daha iyi görmeye başladıkları belirtildi.

Ancak uzmanlar, kök hücrelerden üretilen insan dokusunun tamamen tehlikesiz ve etkin bir tedavi sunup sunmadığını kesinleştirmenin daha yıllarca deney ve araştırma gerektirdiğine dikkat çekiyor.

ABD'den gelen bu görece başarı haberinin kök hücrelere etik nedenlerle karşı çıkanları ikna etmesi beklenmiyor.

Bilim insanları tedavi amaçlı kök hücre üretmeye çalışırken, embriyolar bu süreçte imha ediliyor.

1/19/2012

kök hücre yöntemi diş tedavilerinde de uygulanmaya başladı

    1/19/2012 08:41:00 ÖS   Yorum yok

Ağızdaki kemik kaybında, kalçadan alınan kemik iliğiyle uygulanan kök hücre tedavisinde yüzde 85 canlı kemik oluşturulduğu bildirildi.

diş tedavilerinde uygulama

Meffert İmplant Enstitüsü Başkanı Dr. Ali Arif Özzeybek, bir süre önce Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ile ortaklaşa düzenlenen cerrahi eğitim programında, implant tedavisinde kök hücre uygulamaları konusunda uzmanlar tarafından bilgiler aktarıldığını bildirdi.

Güney California Akademisi'nden Prof. Dr. Denis Smiler tarafından ağızdaki kemik kayıplarında kök hücre tedavisiyle yeni canlı kemik oluşturulması konusunda eğitim verildiğini de ifade eden Özzeybek, şu bilgileri aktardı: ''Ağzında aşırı kemik kaybı bulunan hastalarda implant tedavisi son derece zordur. Bu tedavide, uygulama yapılacak implant yatağının hazırlanması çok büyük önem taşır. Hastanın çene bölgesinden cerrahi işlemle kemik alınarak yapılan yöntem, artık yerini kök hücre uygulamasına bıraktı. Son zamanlarda artık kemik kaybı çok olan kişilerde kök hücre tedavisi uygulanıyor. Hastanın kendi kalçasından alınan kemik iliği, kemik tozuyla birleştirilip çenede kemiğin yetersiz olduğu bölgeye konuluyor. Bu yöntemle hem çok kaliteli kemik elde ediliyor hem de ikinci bir cerrahi alan açılmadan daha az zahmetli bir işlemle hasta yeni bir kemik yapısına kavuşuyor.''

Kemik tozlarının kullanıldığı yaygın yöntemde yeni kemik 6-9 ayda oluşurken kök hücre yöntemiyle bu sürenin 3-4 aya düştüğünü anlatan Özzeybek, yöntemin yakında Türkiye'de de yaygınlaşmasının beklendiğini bildirdi. Özzeybek, muayenehane şartlarında, kısa sürede ve komplikasyonsuz yapılabilen bu yöntemin, sinüs bölgesinde de kullanılabildiğini belirtti.


Canlı kemik oranı yüzde 85


İmplant tedavisinde kök hücre uygulamaları ile ilgili kısa bir süre önce açıklanan bir araştırmaya da değinen Özzeybek, ''900 hasta üzerinde yapılan bu araştırmaya göre hastalarda uygulama sonrası herhangi bir ağrı ya da enfeksiyona rastlanmadığı gibi canlı kemik oluşturma oranı yüzde 85 bulundu. Bu oran, mevcut yöntemde ise yüzde 30-40 oranındadır'' diye konuştu.

10/06/2011

bilim adamları klonlama tekniği kullanarak kişiye özel kök hücre ürettiler

    10/06/2011 09:01:00 ÖS   Yorum yok

Amerikalı bilim adamları, bir tür klonlama tekniği kullanarak kişiye özel kök hücreler yarattıklarını söylüyor.


New York Kök Hücre Vakfı Laboratuarı'nda yapılan araştırmada bir yetişkinin deri hücresinden alınan genetik materyal insan yumurtasına aktarıldı.
kişiye özel kök hücre
Daha sonra yumurta laboratuar ortamında büyütülerek embryonun ilk aşamalarına getirildi.

Böylece üretilen kök hücreler hem derinin alındığı yetişkinin hem de yumurtanın kromozomlarını taşıyor.

Kök hücreler, vücuttaki diğer hücrelere dönüşebildikleri için yıpranan organları onarmaya ve yenilerini yapmaya çalışan bilim adamları için son derece önemliler.

Kullanılan teknik "beden hücreleri çekirdek aktarımı" olarak adlandırılıyor.


Bu teknik 1997 yılında, yetişkin bir hücreden klonlanan ilk memeli hayvan olan Dolly'nin basına tanıtılmasıyla üne kavuşmuştu.

New York Kök Hücre Vakfı Laboratuarı'nın baş araştırmacısı Doktor Dieter Egli, klonlama tekniğinin insanlar üzerinde başarıyla uygulanıp uygulanamayacağı konusunda büyük soru işaretleri bulunduğunu söyledi.
Sorunlar

Başka grupların bunu daha önce deneyip başarısız olduklarını belirten Doktor Egli, kendi ekibinin de önce geleneksel teknikleri deneyip başarısız olduğunu kaydetti.

Egli bilim dergisi Nature'da yayınlanan makalesinde, önce bir yumurtadaki genetik materyali çıkarıp yerine bir deri hücresinin kromozomlarını yerleştirdiklerini anlattı.

Yumurta beklendiği gibi bölünmüş, ancak 6-12 hücre aşamasından öteye geçememiş.

Araştırmacılar yumurtanın kendi genetik materyalini çıkarmayıp, deri kromozomlarını buna eklediklerinde ise yumurta gelişimini sürdürmüş.

Ve embryonik kök hücrelerin genelde alındığı kaynak olan, 100 kadar hücre içeren blastosist aşamasına gelmiş.

Normal döllenmeyle oluşan embryolarda, yumurta ve spermden birer dizi kromozom geliyor.

Böylece yetişkinlerde her kromozomdan iki adet bulunuyor.

Ancak bu teknikte yumurtadaki kromozoma, yetişkinin deri hücresinden iki grup koromozom eklendiği için yumrtada her kromozomdan üçer tane bulunuyor - ki bu da sorun yaratabilir.

Doğru sayıda kromozoma sahip olmayan embryolar genelde gelişemiyor.


Down Sendromu da tek bir kromozomdan üç adet bulunması yüzünden meydana geliyor.

Doktor Egli, BBC'ye "Yaptığımız hücreler henüz tedavide kullanılacak gibi değil. Daha çalışmamız gerekiyor, henüz yolun başındayız." dedi.

Newcastle Üniversitesi'ne bağlı Yaşlanma ve Sağlık Enstitüsü'nden Profesör Mary Herbert da bu çalışmanın sorunu çözmediğini ancak bizi sorunları anlamaya bir adım daha yaklaştırdığını söyledi.

Bir diğer grup bilim adamı ise yumurta kullanmadan kök hücre üretmek için bir "kimyasal banyo" tasarlamıştı.

Bu teknikte yetişkin hücre "yeniden programlanarak" kök hücreye dönüştürülüyor.

Ancak oluşan hücrenin kanser yaratan genlere karşı daha zayıf olduğu belirtiliyor.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .