-->
alerji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
alerji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/11/2013

LG Yatak ve Oturma grubu Temizleyicisi Astım ve alerji sorunu yaşayanlar için

    3/11/2013 06:15:00 ÖS   1 yorum

LG Yatak Temizleyici Astım veya Alerji sorunu yaşıyor musunuz?


bu durumda yatağınızı 100.000 ile 10 milyon arasında değişen toz maytları ile paylaşıyor olabilirsiniz işte siz ve aileniz için en iyi çözüm LG VH9000DS yatak temizleyici



12/07/2012

gıda hilebazları keçi sütüne inek sütü katarak alerjisi olan bebeklerin hayatını tehlikeye atıyorlar

    12/07/2012 09:30:00 ÖS   Yorum yok



gıda hilebazlarının bu marifeti binlerce bebeğin hayatını tehlikeye attı uzmanlar inek sütüne alerjisi olan bir bebeğin böyle bir karışımı içmesinin ciddi tehlikeleri beraberinde getirebileceğini açıkladı.

alerji solunum sistemini etkilediğinde çocuklarda nefes alamama sindirim sistemini etkilediğinde zeka geriliğinden gelişim bozukluğuna kadar bir çok tehlikeyi beraberinde getiriyor

11/25/2012

alerjiyle karıştırılan göz kaşıntısı hastalığı keratokonus

    11/25/2012 02:32:00 ÖS   Yorum yok



göz kaşıntıları genelde alerjiyle karıştırılıyor gözünüz kaşınıyorsa dikkat keratokonus kornea nakline götürebilir

gözün kornea denilen şeffaf bölümünün bozulmasından kaynaklanıyor akdenize kıyısı olan ülkelerde hastalık sık görülüyor

10/01/2012

anne babalar çocuğunuz elbise düğmesini ağzına götürüyorsa kanser riskiyle karşı karşıya

    10/01/2012 08:32:00 ÖS   Yorum yok



uzmanlar uyarıyor tıpkı kumaşta olduğu gibi düğme,fermuar,tela gibi bazı tekstil malzemeleride alerji ve kanser tehlikesi taşıyor.

çocuklarının yediklerine içtiklerine dikkat eden anne babalar bu tehlikenin farkında değil ancak kumaşın dikildiği iplikten düğmesine kadar tüm aksesuarların yapımında kullanılan malzeme önemli

4/18/2012

tedavi edilmezse ölüme bile yol açan frengi'nin üç gizli devresi

    4/18/2012 06:37:00 ÖS   Yorum yok

Frengi genellikle cinsel yolla bulaşan bakteriyel bir hastalıktır. Frengiye Treponema pallidum isimli bir bakteri sebep olur. Sifilis diye de adlandırılan frengi, 16. yüzyıl da Asya ve Avrupa'yı kasıp kavurdu.

frengi'nin üç gizli devresi

Bu hastalık hâlâ sık olarak görülür ve hatta son yıllarda artış göstermiştir. Frengi tedavi edilmezse, birbirinden gizli üç devre gösterir.

Birinci devre frengi


Bu dönem, vakaların yüzde 95'inde cinsel organlarda görülen şankr dönemidir. Sert bir zemin üzerinde ağrısız, sınırlı, tek, yüzeysel bir lezyon vardır. Erkekte şankr penisin derisinde veya sünnetsizlerde sünnet derisi üzerinde oluşabilir, kadındaysa vulvada veya nadir olarak dölyolunda olur; dölyatağı boynunda daha sık görülür, ama fark edilmeyebilir. Cinsel bölgedeki şankra kasıkta adenopati eşlik eder ve bir ayda kaybolur.

İkinci devre frengi


Hastalığın 2. ayından 3. veya 4. yılına kadar sürer. Hasta için daha az rahatsız edici, ancak çok bulaşıcı olduğu için oldukça tehlikeli bir dönemdir.Deri döküntüleri karakteristiktir. Göğüste kaşıntısız kızarıklıklar olur, bunlar sonra ciltte yayılır, el ayası, ayak tabanı ve anal (makat) bölge koyu kırmızı bir renk alır.

Üçüncü devre frengi

10 ila 25 yıl sonra, tedavi edilmeyen hastalarda bu döneme özgü karakteristik lezyonlar ve belirtiler ortaya çıkabilir. Vücudun kılcal damarlarının harap olduğu yerlerde gom denilen tahribat ve şişlikler oluşur; kronik menenjit, boşaltım yapmada bozukluk ve bunları yaparken şiddetli ağrılar ortaya çıkar ve bazen de genel felç, zihinsel işlevlerde bozulma görülür; bu bozulmalar sonunda megalomaniye ve ölüme kadar varabilir.

Birinci ve ikinci devre lezyonlarında treponemanın görülmesi teşhisi doğrular. Diğer testler tedavi altında gidişin nasıl olduğunu gösterir: Nelson testi, FTA testi (Flüoressan Treponema Antikorları) ve TPHA (Treponema Pallidum Hemaglütinasyon). Birinci devre frengide FTA ve TPHA 10. ila 20. günler arasında pozitif olur, Nelson testi bu devrenin sonunda pozitifleşir. Bu devreden sonra bütün testler pozitiftir. Erken tedavi testlerin hepisini negatif yapar.

Treponema her çeşit G penisilinine son derece duyarlıdır; bu yüzden, herhangi bir alerji söz konusu değilse bu tedavi uygulanır. 

5/09/2011

çocukta nezle üç haftadan fazla sürüyorsa alerjiye işaret eder

    5/09/2011 01:23:00 ÖS   Yorum yok
alerjiye işaret eder

İlk bakışta ne olduğunu anlamadığınız bu durum bahar aylarında yaygın olarak görülen alerjik rinite işaret ediyor olabilir. Halk arasında “saman nezlesi” olarak da bilinen, “alerjik rinit/ nezle”, çocuğunuzun baharın keyfini özgürce çıkarmasının önündeki en önemli engellerden biridir. 


Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Pınar Akyol, çocuklarda alerjik nezle ve tedavisi hakkında bilgi verdi.


Hastalığın temelleri bebeklikte atılmaya başlar


Kişide alerjiye karşı bir genetik yatkınlık varsa, henüz bebeklik çağından itibaren alerjiye neden olabilecek maddelerle, diğer adıyla “alerjenlerle” aynı ortamda bulunması, bebekte bir duyarlılığın oluşmasına neden olmaktadır. Oluşan bu duyarlılık nedeniyle harekete geçen bağışıklık sistemi, bu alerjenlerle her karşılaştığında tepki vermeye başlar. Vücudun bu reaksiyonları farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Alerjik nezle, çocuklarda bu tür alerjenlere karşı gelişen en tipik reaksiyonlardan biridir.


Kaşıntılı burun akıntısı bahar aylarında ortaya çıkarsa…


Alerjik nezle (alerjik rinit), alerjenlere duyarlı çocuklarda tüm yıl boyunca belirti verebilir. Ancak duyarlılık etkisini en çok bahar aylarında gösteriyorsa, söz konusu alerjik nezle “pollinosis” adı verilen saman nezlesidir. Sıklıkla bahar aylarında özellikle bitkilerdeki tozlaşma döneminin başlamasıyla, üst solunum yollarını etkileyen alerjik nezlenin
temel belirtileri; kaşıntılı ve sulu burun akıntısı, hapşırma krizleri, burunda yanma şeklindedir. Ancak, hastanın şikayetleri çoğu zaman bu belirtilerle sınırlı kalmaz. Gözlerde de kızarıklık ve yanma, hatta kaşıntı ve sulanma alerjik nezlenin diğer bulguları arasındadır.


Evinizdeki toz ve sigara dumanı da şikayetleri artırır

Evlerde bulunan çiçek ve bitkiler polenlere karşı duyarlı olan bu çocukları çok fazla etkilemezken; açık havada, yeşillik alanlarda, ormanda, kırda görülen bitkiler alerjik nezle şikayetlerinin artmasına neden olmaktadır. Alerjik nezleye polenlerin yanı sıra; evdeki toz, hayvan tüyleri, tütün dumanı gibi alerjenler de neden olabilmektedir. Çocukluk yaşlarında ilk belirtilerini veren hastalık, kişinin tüm hayatı boyunca birlikte yaşamayı öğrenmesi gereken bir durum haline gelebilir. Alerji ilk başladığı yıllarda üst solunum yollarında görülürken; zaman içinde aşağıya doğru inerek bronşları etkileyebilmektedir. Bu durum, alerjik astımın oluşmasına neden olabilir.


“3 haftadan uzun süren nezle alerjiye işaret eder”

Alerjik nezle çoğunlukla soğuk algınlığıyla karıştırılabile bir hastalıktır. Eğer nezle, ilkbahar ve yaz aylarında başlayıp, üç haftadan uzun sürüyorsa ve iyileşme eğilimi göstermiyorsa, alerjik nezle şüphesi kuvvetli hale gelir. Böyle durumlarda mutlaka doktora danışılması gerekir.


Alerji testleri ile tanı konulabilir

Çocukta alerjik nezleden şüpheleniliyorsa, alerjiye neden olan maddeyi tespit etmek için cilt veya kan testlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca, burun akıntılarında alerji hücrelerinin yüzdesinin ölçüldüğü “nasal eosinofili” testi de alerjik nezle tanısı için kullanılan bir yöntemdir. Testlerin sonucunda, çocuğun belli bir alerjene karşı duyarlı olduğu tespit edildiği takdirde, bu alerjiye yönelik tedaviye başlanabilir.


“Alerjiye neden olan bitkilerden uzak durulmalı”

Alerjik nezle tedavisinin ilk adımı, alerjiye neden ola alerjenlerden kaçınmaktır. Eğer çocuktaki alerjik nezle polenlere karşı geliyorsa, tozlaşmanın sıkça görüldüğü aylarda, çocuğu yeşil alanlardan mümkün olduğunca uzak tutmak gerekebilmektedir.


İlaç tedavisi şikayetleri hafifletiyor

Çevresel korunma yöntemlerinin yetersiz kaldığı veya ailenin çocuğu bu tür alanlarda bulunmasını kontrol altına alamadığı durumlarda, ilaç tedavisi etkili bir yöntem olacaktır. Bu ilaçlar sadece belirtilerin görüldüğü günlerde kullanıldıklarında bile, çocuğun şikayetlerini gidermeye yardımcı olabilmektedir.

Bir başka çözüm: “İmmünoterapi”

İlaç tedavisinin yeterli olmadığı çocuklarda aşı tedavisi, “immünoterapi”, uygulanmaktadır. Çocuğun duyarlı olduğu alerjenlerin artan dozlarda çocuğa verilmesiyle, çocuğun bağışıklık sistemini düzenlemeyi amaçlayan aşı tedavisi, bir süre sonra vücudun bu alerjenleri doğal karşılayabilmesini sağlamaktadır.
cumhuriyet portal
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .