-->
aşı uygulaması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aşı uygulaması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/06/2011

dev ilaç şirketleri gelişmekte olan ülkelere aşı fiyatlarını yüzde 95 indirimle verecek

    6/06/2011 03:53:00 ÖS   Yorum yok
gelişmekte olan ülkeler

GlaxoSmithKline, Merck, Johnson & Johnson ve Sanofi-Aventis gibi ilaç devlerinin desteklediği girişim; Birleşmiş Milletler'in daha iyi bir dünya için belirlediği milenyum hedeflerinin gerçekleştirilmesi yolunda önemli bir adım.


İshal, verem, zatürre gibi, gerekli ilaçlar sağlandığında tedavisi kolay olan hastalıklar; yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde milyonlarca kişinin ölümüne yol açıyor.

Her yıl beş yaşın altındaki 2 milyon 400 bin çocuk aşılama ile kolayca korunabilecekleri hastalıklar yüzünden yaşamlarını yitiriyor.

Bunun nedeni, gelir eşitsizliği nedeniyle pek çok ülkede yoksul halkın en basit ilaçlara bile ulaşamaması.


Birleşmiş Milletler, Milenyum Kalkınma Hedefleri kapsamında 2015'e dek çocuk ölümlerinin azaltılmasını öngörüyordu.

Küresel Aşılama ve Bağışıklık İttifakı (GAVI) bu hedefi gerçekleştirmesi ve yoksul ülkelere daha uygun fiyatlarla ilaç ve aşı satışını koordine etmesi amacıyla 2008 yılında kamu ve özel sektör ortaklığında, çok sayıda uluslararası örgüt ve yardım kuruluşu desteğinde kuruldu.

Bugün açıklanan karar, 24 milyon çocuğa aşılama olanağı sunulmasını hedefleyen GAVI için büyük bir zafer.
Yüzde 95'e varan indirim

Gelişmekte olan ülkelerde ölümcül ishale yol açarak her yıl bir milyonu aşkın çocuğun ölümünden sorumlu tutulan rotavirüse karşı aşı, fiyatı düşürülecek ürünlerin başında geliyor.

İngiltere merkezli GlaxoSmithKline (GSK) ilaç şirketi Afrika ve Asya'da yaygın olan ve kronik ishale yol açan rotavirüse karşı bağışıklık sağlayan Rotarix aşısının yüzde 67 indirimli olarak satılacağını duyurdu.

Her yıl 500 binden fazla çocuk rotavirüsten kaynaklanan ishal sonucu ölüyor.


Şirketin yöneticisi Andrew Witty, aşının artık yoksul ülkelerde 1 buçuk sterline (2,5 dolar) satın alınabileceğini söyledi.

Çocukların bu hastalığın yarattığı tehditten korunabilmesi için iki doz aşı yeterli.

Plana göre aşı, gelişmiş ülkelere uygulanan daha yüksek fiyatlarla sübvanse edilecek.

Aşının Batılı ülkelerdeki fiyatı 30 sterlin (50 dolar) civarında tutulacak.

GSK, önümüzdeki beş yılda gelişmekte olan ülkelere 125 milyon doz aşıyı toplamda yüzde 95'i bulan indirimlerle sağlayacağını duyurdu.

Andrew Witty, son bir kaç yılda Brezilya'da aşının daha yaygın şekilde kullanılması ile ishal sonucu hastaneye başvuruların yüzde 60 oranında azaldığına, çocuklarda ishal sonucu ölüm oranlarının da düştüğüne dikkat çekiyor.

Bir diğer ilaç firması Merck de kendi rotavirüs aşısını bu ülkelerde dozu 5 dolardan satışa sunacağını; satışlar 30 milyon dozu geçince, fiyatın da 3,5 dolara gerileyeceğini açıkladı.

İki Hint ilaç şirketi Serum Institute ve Panacea Biotec de difteri, tetanos, boğmaca, hepatit B, ve B tipi Haemaphilus Influenza'ya karşı koruma sağlayan beşli karma aşı için GAVI'nin ödediği ücretleri düşürecek.

Bu aşının dozu şu anda 1,75 dolar düzeyinde.

Crucell ve Sanofi Pasteur de bu aşıyı 16 ülkeye GAVI'ye sağlanan fiyatlardan satacaklarını duyurdu.

İlaç firmalarının fiyat indirimi kararı, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu UNICEF'in bu yöndeki çağrısını izliyor.

Açıklanan adımlar ilaç şirketlerinin son yıllarda özellikle yardım kuruluşlarının yönelttiği 'sağlığın ticaretini yapma' eleştirilerine yanıt vermesini sağlayacak.

Yoksul ülkelere aşı dağıtımını sağlayan GAVI, ilaç şirketlerinin yüksek fiyatları nedeniyle, bütçesinde 3,7 milyon dolar açık veriyordu.

Fiyat indirimleri, kuruluşa bu açıdan nefes aldırmış olacak.

Çocuklara yardım kuruluşu Save The Children'ın yöneticisi Justin Forsyth kararı memnuniyetle karşıladı ve böylece yüzbinlerce hayatın kurtarıldığını belirtti.

Forsyth, ishalin yol açtığı çocuk ölümlerinin AIDS, kızamık ve sıtmanın toplamından daha fazla olduğunu vurguladı.
Sıtma aşısı ufukta

GSK aynı zamanda, yakında dünyanın ilk sıtma aşısını geliştireceğini duyurdu.

Tropik kuşaktaki ülkeler için hala ciddi bir hayati risk yaratan sıtma, batılı ülkeler için uzun süre önce bertaraf edilmiş bir tehdit.

Bu nedenle ilaç şirketlerinin sıtma aşısı geliştirmeye gereken önemi vermediğinden yakınılıyordu.

GSK bu aşı için zengin ülkelerde satışlarla yoksul ülkelerin sübvanse edilmesi modelinin uygulanamayacağını kabul ediyor.

Dolayısıyla aşı, yüzde 5 kâr sağlayacak şekilde pazarlanacak; edinilen gelir ise yine, yeni nesil sıtma tedavileri geliştirilmesine aktarılacak.
bbc türkçe

5/27/2011

kan uyuşmazlığında rutin aşı uygulaması sona eriyor kan testi uygulaması başlıyor

    5/27/2011 10:49:00 ÖS   Yorum yok
kan testi uygulaması

Çukurova Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Tuli, anne adayının kanının Rh negatif (-), baba adayının ise Rh pozitif ( ) olması durumunda kan uyuşmazlığı söz konusu olduğunu, bu durumda bebeğin hayatının tehlikeye girdiğini bildirdi.


Anne ve babanın kanının negatif olması durumunda çocukta pozitif kan değerinin mümkün olmadığını, bu yüzden herhangi bir hayati riskin de bulunmadığını vurgulayan Tuli, ''Ancak annenin negatif kan değerine karşın baba pozitif olduğunda, çocuğun yüzde 50 olasılıkla kan değeri pozitif olacağından önemli sağlık sorunları yaşanıyor, bebek ölü dünyaya gelebiliyor'' dedi.
Prof. Dr. Tuli, Rh uyuşmazlığından kaynaklı bu sorunun çözümü için negatif kan değerine sahip annelerin hamilelikleri suresince uygulatmak zorunda oldukları rutin aşının bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Çünkü, bebek pozitif kan grubuna sahip olduğunda anne adayının savunma sistemi doğmamış bebeğin kan hücrelerini adeta bir yabancı madde gibi algılayarak onları parçalamak için harekete geçiyor. Eğer anne adayının savunma sistemi ilk kez bu hücrelerle karşılaştıysa yani ilk gebelik söz konusu olduğunda savunma sistemi silahlarını geliştiremeden bebek kurtuluyor. Ancak, ikinci gebelikte annenin vücudu Rh pozitif hücrelerini tanımış olduğundan ikinci bir pozitif kan değerine sahip bebeğe karşı savunma silahları hazır oluyor. Bu yüzden bebeği kaybedebiliyoruz.
Son yıllarda yurt dışındaki çeşitli üniversitelerde yapılan ve bizim de araştırma amaçlı sürdürdüğümüz çalışmada, anneden aldığımız kanla bebeğin kan grubunu belirleyebiliyoruz. Anne ve bebeğin kanında uyum varsa rutin aşıya gerek kalmıyor ve böylece gereksiz aşı masrafı da önlenmiş oluyor.''
Prof. Dr. Tuli, gebeliğin 15'nci haftasında yaptıkları testin sonuçlarında yüzde 100 başarıyı yakaladıklarını ancak rutin uygulamaya henüz geçmediklerini belirerek, ''Rutin uygulama başladığında sosyal güvenlik kurumları önemli bir sağlık yükünden kurtulmuş olacak'' dedi.

Pozitif kan gruplu anne ve babadan negatif çocuk olabilir

Her ikisi de negatif kan grubu değerine sahip olan çiftlerin, pozitif kan grubuna sahip çocuk dünyaya getirmelerinin imkansız olduğuna dikkati çeken Prof. Dr Tuli, bu durumun zaman zaman pozitif kan değerindeki çiftlerde yanılgılara yol açtığını da ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Her ikisi de pozitif kan değerine sahip çiftlerin hem negatif, hem pozitif kan grubuna sahip çocukları olabilir. Buna rağmen, anne ve babası pozitif kan değerine sahip çocuklarda negatif kan değeri tespit edildiğinde kaygı oluşuyor. Bu kaygıların son derce yersiz ve gereksiz olduğunu da belirtmekte fayda var.''
cumhuriyet portal 
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .