-->
Parkinson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Parkinson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/10/2012

beyin damar hastalığı ameliyatları için robot sistemi geliştirildi

    1/10/2012 04:32:00 ÖS   Yorum yok

Çinli ve Japon bilim insanları ortak araştırma sonucu beyin damar hastalıklarına ameliyatla müdahalede başarıyı arttıracak robot sistemi geliştirdiklerini açıkladı.

robot sistemi geliştirildi

Çin resmi haber ajansı Xinhua'ya konuşan Beihang Üniversitesi Robot Enstitüsü'nden Profesör Wang Tianmiao 'yöntemin hayvanlar üzerinde denenmesinin tamamlandığını, ayrıca kalp ve damarlara ilişkin hastalıklar ile serebrovasküler (beyin damarları ile ilgili) hastalıkların tedavisinde uygulanan cerrahi müdahalede uygulanabilirliğinin ve etkinliğinin kanıtlandığını' söyledi.

Açıklama, hassas beyin ameliyatlarını mümkün kılmak için robot geliştirme yarışında Çin'in de ciddi bir konuma geldiğini gösteriyor.

Robot sistemi; ana kontrölör, bağlantı uçları ve görüntü navigasyon sistemini içeren bir ekrandan oluşuyor.


Doktorlar ekrana yansıyan üçboyutlu kan damarı görüntüleri sayesinde ameliyatı ana kontrölör ile uzaktan yürütüyor ve robot uçlarını harekete geçirerek, kan damarlarına tüp yerleştirebiliyor.

Tüplerin içindeki sensörler ise tüp ve damar duvarı arasındaki bağlantının kurulmasını temin ediyor.


2009 yılında başlayan proje, Japonya merkezli Kagawa Üniversitesi ve Çin Halk Kurtuluş Ordusu Deniz Kuvvetleri Hastanesi ile Beihang Üniversitesi'nin ortak çalışması.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu Deniz Kuvvetleri Hastanesi'nin Beyin Cerrahisi Departmanı Direktörü Profesör Tian Zengmin, sistemin, doktorların radyasyona maruz kalma riskini de ortadan kaldırdığını söyledi.

Araştırmanın, 20 milyon yuana (yaklaşık 6 milyon YTL) mal olduğu ve çoğunlukla iki ülkenin araştırma fonları aracılığıyla finanse edildiği öğrenildi.

Beyin ameliyatlarında hassas, mikroskobik müdahalelerde bulunabilecek bir robot geliştirmek için NASA da dahil pek çok ülkenin bilimsel kurumları çalışmalar yürütüyor.

Son olarak Kasım ayında Avrupa Birliği dört ülkeden uzmanların yer aldığı ROBOCAST projesi ile nöroşirürji ameliyatları için önemli bir atılım kaydettiklerini duyurmuştu.

Gelecekte tümör, epilepsi, Parkinson ve Tourette sendromu gibi hastalıklarda kullanılabileceği belirtilen robot el, 13 şekilde hareket edebiliyor. Normalde bir cerrahın eli ise ancak dört şekilde hareket edebiliyor.

Uzmanlara göre robot el, insan eline göre 10 kat daha az titriyor.

11/14/2011

sanayide kullanılan trikloretilen adlı çözücü maddeye maruz kalanlarda parkinson hastalığı riski

    11/14/2011 03:34:00 ÖS   Yorum yok

Araştırmacılar, işyerinde "trikloretilen- TCE" maddesine maruz kalan kişilerde Parkinson hastalığı gelişme riskinin altı kat arttığını belirledi.


parkinson hastalığı riski
TCE kullanımı dünyanın bir çok yerinde yasaklanmış olsa da bu kimyasal madde, halen özellikle metal sektöründe çözücü olarak kullanılabiliyor.

Araştırma, ABD'de veri tabanından seçilen 99 ayrı ikiz üzerindeki analizlere dayanıyor.

Sinir sisteminde oluşan bir hastalık olan Parkinson'un tam sebebi bilinmiyor, ancak hastalık zamanla ilerleyen konuşma bozuklukları, hareket yavaşlaması ve titremelere yol açabiliyor ve kesin bir tedavisi bulunmuyor.

Bilimadamları, Parkinson'un genetiğe ve çevreye dayalı faktörlere dayalı olabileceğini belirtiyor.


Ancak geçmişte, haşere ilaçlarının kullanımıyla Parkinson arasında bir ilişki tespit edilmişti.

Solvent olarak da anılan maddelere maruz kalmanın etkilerinin araştırıldığı projeye ABD, Kanada, Almanya ve Arjantin'den çeşitli enstitüler destek verdi.

Araştırma kapsamında birinde Parkinson hastalığı olan 99 ikiz kardeş incelendi.


İkizler genellikle genetik olarak benzer özelliklere sahip olduklarından araştırma kapsamında sağlıklı olan ikizin kontrol grubu olması sağlandı.

Sonucunda trikloretilen (TCE)'ye maruz kalanlarla Parkinson hastalığı arasında önemli bir ilişki belirlendi.

TCE, boya, yapıştırıcı, halı ve kuru temizleme maddeleri ayrıca yağ çözücülerde kullanılıyordu.

1970'li yıllardan bu yana toksik özellikleri nedeniyle gıda ve ilaç sanayinde kullanımı yasaklanmış durumda.

Bu madde halen metallerde çözücü olarak kullanılmaya devam ediliyor.

5/23/2011

bir araştırmaya göre mide ülseri ve parkinson hastalığına aynı bakteri neden oluyor

    5/23/2011 07:22:00 ÖS   Yorum yok
parkinson hastalığı
Helicobacter pylori adlı bakteri

Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırmaya göre, mide ülserine yol açan bakteri ile Parkinson hastalığı arasında bağlantı var.



Helicobacter pylori adlı bakterinin mise ülserine neden olduğu biliniyor


Araştırmayı yapan bilim adamları bazı farelere Helicobacter pylori adlı bakteriyi enjekte etti.


Bu farelerde daha sonra Parkinson hastalığının belirtileri görüldü.

Araştırmanın sonuçları ise Amerikan Mikrobiyoloji Derneği'nin toplantısında katılımcılara sunuldu.

Bilim adamları, farelerde Parkinson belirtileri görülmesinde, onlara Helicobacter pylori adlı bakterinin enjekte edilmesinin "önemli rolü" olmuş olabileceğini söylüyor.

Louisiana State Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi'nden Doktor Traci Testerman, "Araştırma sonuçları, yaşlı farelerde genç farelere kıyasla çok daha dramatik. Bu da, insanlarda olduğu gibi farelerde de yaşlıların Parkinson hastalığına daha duyarlı olduğunu gösteriyor." dedi.

Bilim adamları Helicobacter pylori adlı bakterinin, vücuttan koleströl "çalmayı" başarıp, beyne zarar veren kimyasal maddeler ürettiğine inanıyor.


Parkinson ise beynin alt kısımlarındaki gri cevher çekirdeklerinin bozukluğuna bağlı bir sinir sistemi hastalığı.
İngiliz bilim adamları temkinli

Öte yandan İngiliz yardım kuruluşu Parkinson's UK ise araştırma sonuçlarına temkinli yaklaşılması gerektiğini bildirdi.

Bu kuruluşun araştırma birimi başkanı Doktor Kieran Breen, "Biz Parkinson hastalığının muhtemelen birçok faktörün birleşiminden kaynaklandığına, bir bireyin genetik özelliklerinin de hastalığın ilerlemesine yol açabileceğine inanıyoruz." dedi.

Kieran Breen yine de araştırma sonuçlarının ilginç olduğuna inanıyor.


Breen, "Zira bu araştırma bir bakterinin, sinir hücrelerini öldüren bir toksin salgılayabileceğini gösteriyor." diye konuştu.
bbc türkçe

2/06/2011

kendiliğinden atan kalp hücresi üreten türk doktoru cem efe

    2/06/2011 06:02:00 ÖS   Yorum yok
türk doktoru cem efe

Doktor Cem Efe, ekibiyle 11 gün içinde fare deri hücrelerinden kendiliğinden atan kalp hücresi elde etmeyi başardı. Daha önce bu süre 30-40 gün sürüyordu. 


Efe ve ekibinin geliştirdiği bu yöntem sayesinde ileride insanlar için kalp, beyin ya da pankreas hücresi elde edilebilir.

ABD’nin San Diego kentinde bulunan Scripps Research Enstitüsü’nde Türk doktor Cem Efe tarafından yapılan araştırma, farelerden alınan sıradan deri hücrelerinin kültür tabaklarında 11 gün zarfında kendiliğinden atan kalp hücreleri haline dönüştürülebileceğini gösterdi.

İlk kez 5 yıl önce üretilmişti


Prof. Dr. Sheng Ding’in laboratuvarında 3 yılda tamamlanan projenin baş araştırmacısı ve yazarı bu ülkede master ve doktora eğitimi yapan Türk Doktor Cem Efe. İlk defa 2006 yılında Japonya’da uzmanlar erişkin fare hücrelerinin yeniden kök hücrelere dönüştürülebildiğini göstermişti ve bu şekilde geliştirilen kök hücrelerden de zahmetli ve uzun bir metodla kalp hücresi elde edilebiliyordu.

Kalp, beyin ve iç organ hücreleri yapılabilecek


Ancak, Doktor Efe’nin geliştirdiği yeni yöntemle kök hücreye dönüştürme basamağı tamamen atlanarak 30-40 gün yerine 11 günde işlevsel kalp hücreleri elde edilebildi. Bundan daha da önemlisi, Ding laboratuvarında Doktor Cem Efe’nin önderliğinde halen yapılmakta olan araştırmalar bu metodla sadece kalp değil, beyin ya da çeşitli iç organ hücrelerinin de yapılabileceğini işaret etmekte.

11 günde atar kalp hücresi üretti

Doktor Efe’nin geliştirdiği yöntem şu şekilde özetleniyor: Japonların geliştirdiği yöntemde yetişkin fare hücrelere dört gen ilave edilerek bunlar pluripotansiyel (iPS), yani başka hücrelere değişme potansiyeli bulunan kök hücre haline getiriliyordu. Ancak bu epey bir süre alıyordu. Yeni yöntemde aynı genleri yetişkin deri fibroblast hücrelerine enjekte ediyor. Birkaç gün sonra ise iPS aşamasına gelmeden genlerin faaliyeti durduruluyor. Biyokimyasal müdahale ile bunların kalp hücresine dönüşmesi sağlanıyor. Bu sayede aşılanan hücrelerin yüzde 90’ı 11 gün sonra kendiliğinden atan kalp hücresi haline geliyor.

Parkinsonda da kullanılabilecek

Bundan sonraki basamağın, aynı yöntemin insan hücrelerine adapte edilmesi olacağını söyleyen Doktor Efe, “Halen üzerinde çalışılan bu adaptasyon, kalp ve sinir sistemi gibi çok sınırlı onarım ve yenilenme kapasitesine sahip insan organlarına hücre transferi yapılabilmesi için şart. Zamanla, kolayca elde edilebilen bir deri örneğinden insanın kendi sağlıklı kalp, beyin ya da pankreas hücrelerini nakil amacıyla üretmek mümkün olabilir” dedi. Bu yöntemden geliştirilebilecek bir tedavi metodunun Alzheimer, Parkinson ve kalp hastalıklarında kullanıbileceği belirtiliyor.

Dr. Cem (Jem) Efe kimdir?

İSTANBUL’da Avusturya Lisesi’ni bitirdikten sonra ABD’de eğitimine devam eden Cem (ABD’de kullandığı isimle ‘Jem’) Efe, lisans eğitimini Iowa Eyaleti’nin Grinnell College’inde, master ve doktorasını ise San Diego’daki University of California’da tamamladı. Scripps Research Enstitüsü’nde bu son araştırmasını tamamlayan Cem Efe, gelecek hafta başı ‘Genomics Institute of the Novartis Research Foundation’da yine araştırmacı olarak yeni işine başlayacak.
hürriyet dünya
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .