-->
zatürre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zatürre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/27/2013

Kavurucu sıcaklarda yaz gribi ve yüz felci tehlikesi için uyarılar

    8/27/2013 11:00:00 ÖS   Yorum yok
klima kullanımı yaz hastalıklarını da beraberinde getirdi
Kavurucu sıcaklarda yaz gribi ve yüz felci tehlikesi için uyarılar
Yazın en sıcak günleri geldi kavurucu sıcaklarda uzmanlar gribe karşı uyarıyor klima kullanımı yaz hastalıklarını da beraberinde getirdi grip ile başlıyor bronşit ve zatürreye kadar gidiyor

yanlış klima kullanımı yüz felcine klimalardaki mikroplar ise solunum yolu hastalıklarına neden olabilir klimalara yerleşen üç farklı mikrop zatürreye kadar varan yaz griplerine neden oluyor bir diğer kış hastalığı yüz felci o da aşırı sıcaklarda çok görülüyor sebebi yine klima özellikle otomobillerdeki klimaların yanlış kullanımı klimalara özel antibiyotik tablet konmalı ve 24 derecede kullanılmalı.

1/03/2012

hong kong'da hükümet binasında her 10 vakadan 1'ini öldürebilen lejyoner bakterisi bulundu

    1/03/2012 04:18:00 ÖS   Yorum yok

Hong Konglu yetkililer, hükümet binalarından oluşan yeni yerleşkede Lejyoner hastalığına yol açan bakterinin bulunduğunu doğruladı.

Lejyoner hastalığı

Sağlık yetkilileri, geçen ay bir bakanın bu hastalığa yakalanarak hastaneye kaldırılması üzerine binalarda inceleme yaptı.

Hong Kong Sağlık Koruma Dairesi yeni hükümet binalarında çeşitli noktalardan su örnekleri topladı. Kimi tuvaletlerde Legionella pneumophila bakterisine rastlandı.

Kantin mutfakları ve Yemek Salonu'na da bakteri bulaştığı belirlendi.


Yapılan araştırmalar sonucu yerleşkeye bulaşan bakteri oranı, kabul edilebilir seviyenin 14 katı üzerinde çıktı.

Yetkililer, henüz yeni kullanılmaya başlanan binaları dezefenkte etme çalışmalarını başlattı.

Hastalığa yol açan bakteri ilk kez 1970'lerde ABD'de Lejyonerlerin bir toplantısı sırasında tespit edilmiş, bu nedenle Lejyoner hastalığı olarak anılmaya başlanmıştı.

Akciğerlerde enfeksiyona ya da zatürreye yol açan bakteri, insandan insana bulaşmıyor. Ancak her 10 vakadan 1'i ölümle sonuçlanabiliyor.


708 milyon ABD dolarına mal olan yerleşke, geçen Ağustos ayında hizmete açılmıştı.

Açıldığı sırada binada mühendislik çalışmaları halen sürmekteydi.

Eski milletvekili ve fizikçilerden Lo Wing-lok, ölümcül virüsün ortaya çıkmasının sebebi olarak binaya alelacele taşınılmasını gösterdi.

9/24/2011

dünyada a vitamini desteği ile her yıl yaklaşık 600 bin çocuğun hayatı kurtarılabilir

    9/24/2011 09:21:00 ÖS   Yorum yok

Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan çocuklar için hayatlarının en kritik yılı bir yaşına kadar geçirdikleri süre. 


Her yıl sekiz milyon çocuk henüz beş yaşına ulaşamadan dünyaya gözlerini yumuyor.

çocuğun hayatı kurtarılabilir
Üstelik bu acı tablonun nedeni Somali'den Pakistan kadar dünyanın her yerine aynı... Yetersiz beslenme nedeniyle güçsüz bedenlerinin zatürre ve kızamık gibi hastalıklara ya da bağırsak enfeksiyonlarına karşı tamamen savunmasız oluşu.

Pakistan'ın Karaçi kentinde bulunan Ağa Han Üniversitesi Kliniğini'nde görev yapan çocuk doktoru Zülfikâr Buta A vitamini desteğiyle çocukları bu rahatsızlıklardan korumanın gayet kolay olduğuna dikkat çekiyor.

Yeni bir bulgu değil


A vitamininin çocukların hayatını kurtarabileceği yeni bir bulgu değil. Gelişmekte olan ülkelerde yapılan birçok araştırma bu durumu onaylar nitelikte. Dünya Sağlık Örgütü 1987 yılından bu yana yetersiz beslenen çocuklara A vitamini takviyesi yapılmasını tavsiye ediyor.

Ancak bu vitaminin çocuklar üzerinde ne gibi etkileri olduğunun bilinmediğini, hatta herhangi bir etkisi olmadığını savunan bazı uzmanlar, A vitamini takviyesine kuşkuyla yaklaşıyor. Bu nedenle doktor Zülfikâr Buta ve ekibi daha önce yapılan 43 araştırmayı yeniden incelemeye aldı ve elde ettikleri sonuçları İngiliz Tıp Dergisi'nde yayınladı.

A vitamini desteği
Zülfikâr Buta, araştırmayla ilgili olarak "Araştırmamız A vitamininin çok yararlı olduğunu ortaya koyuyor. A vitamini her dört çocuktan birini kurtarabilir. Bu, çocukların kötü beslendiği ve A vitamini eksikliği çektikleri ülkeler için gerçekten çok önemli bir kriter" şeklinde konuştu.

Sonuçlara göre A vitamini desteğiyle her yıl yaklaşık 600 bin çocuğun hayatını kurtarmak mümkün. Üstelik her çocuğun iki doz A vitamini desteği alması yeterli.

Veriler kayıt altına alınmalı


Dünya Sağlık Örgütü'nün Sağlıklı Beslenme ve Kalkınma Bölümü Başkanı Francesco Branca yapılan bu detaylı araştırmanın kendilerine önemli fayda sağladığının kaydetti.

Branca, “Araştırma, tavsiyelerimizi güncelleme konusunda bize yardımcı oldu. Bu yaş aralığındaki çocuklar için A vitamini desteğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguladık. Tabii A vitamini eksikliği tespit edilmesi halinde. Ülkelerin bunu özenli bir şekilde kayıt altına alması gerekiyor" dedi.

Gelişmekte olan birçok ülkede A vitamini destek programları onlarca yıldan bu yana uygulanıyor. Vitamin kapsülleri pahalı değil, üstelik genellikle uygulanan bir aşıyla birlikte verildiği için ek bir maddi külfet yaratmıyor.


Dağıtımla ilgili sorunlar

Ancak A vitamini desteğinin düzenli bir şekilde sağlanması için alınması gereken daha uzun bir yol var. Francesco Branca son dönemde bazı ülkelerde A vitamininin sağlık kurumları üzerinden dağıtılmaya başlanmasıyla, bu vitamine ulaşabilen çocukların sayısında düşüş yaşandığına dikkat çekiyor.

Doktor Zülfikâr Buta da örneğin kendi ülkesi Pakistan'da ailelerin çocuklarını aşılatmadığını, vitaminin doğru koşullarda saklanmadığını ve yeterince çabuk şekilde dağıtılmadığını belirtiyor. Araştırmanın çocuklar için A vitamininin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha kanıtladığını vurgulayan Buta, “onları bu vitaminden mahrum etmek etiğe aykırı” yorumunu yapıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Marieke Degen / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Hülya Köylü 

6/09/2011

yaz geldi klimalara dikkat gripten yüz felcine kadar rahatsızlıklara sebep olabiliyor

    6/09/2011 11:33:00 ÖS   Yorum yok
gripten yüz felcine

Düzenli olarak bakımı ve temizliği yapılmayan, yanlış kullanılan klimalar, gribal enfeksiyonlardan yüz felcine kadar birçok hastalığın oluşumuna zemin hazırlıyor. 


Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Füsun Soysal, bilinçsiz klima kullanımının yol açtığı hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi.

Klimaları çok düşük ısılarda uzun süre kullanmayın İnsan organizması, ani ısı değişikliklerinden kolayca etkilenebilir. Soğuk ortam, vücut direncini düşürerek, fırsatçı bakterilerin aktif hale geçmesine yol açar. Özellikle sıcak ortamdan ani olarak soğuk ortama giriş, sağlık açısından istenilen bir durum değildir. Bu nedenle, klimaların ısı derecesinin ayarlanması ve çok düşük ısılarda kullanılmaması önemlidir.

Yüz felcine neden olabilir

Özellikle çocuklar, yaşlılar üst ve alt solunum yolu ile ilgili problemi olanlar (örneğin kronik sinüzit ve bronşiti olanlar) klima kullanımına dikkat etmelidirler. Ayrıca klimaların direkt olarak, kişinin üstüne soğuk hava üflemesi yüzdeki sinir kılıfı üzerine etki ederek ödem ve yüz felci oluşturabilir.

Alerji hastaları dikkat!

Alerji hastaları dikkat
Klimaların üflediği soğuk hava ve ortama yaydığı tozlar, özellikle alerjik bünyeli kişilerin şikayetlerini ve krizlerini tetikleyerek astım krizlerinin ortaya çıkmasına ve şiddetli kuru öksürüklerin oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle, alerjik bünyesi olan kişiler, ani ısı değişikliklerinden ve çok soğuk ortamlardan kaçınmalıdır.

Zatürree olmamak için
Klimalar yoluyla oluşan hastalıklardan en önemlisi, ‘legionella pnömonisi’ (atipik pnömoni) olarak adlandırılan zatürredir. Bu hastalık, ilk kez 1976 senesinde Pensilvanya lejyonerlerinin yaptıkları bir toplantıda bulunan kişilerde görülmüş ve toplantı salonundaki havalandırma sisteminden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle de ‘lejyoner hastalığı’ olarak adlandırılmıştır. Hastalığın tanınması ile birlikte, bu zatürre tipinin alışılagelmiş zatürre belirtileri göstermediği fark edilmiştir. Dolayısıyla, tipik pnömoniden farklı olduğu için, atipik pnömoni olarak da adlandırılmıştır. Hastalığa neden olan, ‘legionella pneumophilia’ denen bir bakteridir. Bu bakteri, klimaların filtre sistemlerinde uygun nem ve ısıda üremekte ve buradan ortam havasına dağılmaktadır. Sıklıkla, otel ve hastanelerden kaynaklanan salgınlar yapar ancak tek tek görülen vakalar da nadir değildir. İnsandan insana bulaştığı gösterilmemiştir.

Sigara kullananlar daha fazla risk altında

Klimatize işyerleri ve büyük otellerde çalışanlar, havalandırma işçileri ve sağlık personeli riskli gruplardır. Bu arada, bakteriyi alan kişinin vücut direnci de çok önemlidir. Bebek, çocuk ve yaşlılar, şeker hastaları, alkolikler, kortizon tedavisi alanlar, kemoterapi görenler, böbrek yetersizliği ve kronik akciğer hastalıklarına sahip kişilerde, hastalığın oluşumu daha yüksek orandadır. En yaygın, kolaylaştırıcı faktör ise sigara içimidir.


Belirtileri dikkate alın
Hastalarda, tipik zatürreden farklı olarak, akciğere ve solunum sistemine ait şikayetler ön planda değildir. İlk 24- 28 saat içinde halsizlik, kırgınlık, yaygın kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı ve huzursuzluk vardır. Daha sonra ateş ve ilk iki günde yoğun olmak üzere kuru öksürük görülür. Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi sindirim sistemi bulguları olabilir. Hastaların %20’sinde sinir sistemi bulguları, konsantrasyon bozuklukları hatta koma görülebilir. Tüm bu bulgular içinde, solunum sistemi ile ilgili olduğunu aklımıza getirecek en önemli bulgu öksürüktür.

Hastalık tamamen tedavi edilebilir

Hastalık genellikle tek taraflıdır. Bilgisayarlı akciğer tomografisi ile daha detaylı inceleme yapılması gerekebilir. Birtakım laboratuar testleri tanıya yardımcı olabilir.
Hastalığın tedavisinde, 15-21 gün süreyle, bu bakterilere yönelik antibiyotikler kullanılmalıdır. Uygun antibiyotik seçilmesi önemlidir, çünkü her antibiyotik bu bakteriyi tedavi edememektedir. Uygun antibiyotiğin, uygun dozda ve uygun sürede kullanımı ile hastalık tamamen iyileşmektedir.

Tüm bu hastalıklardan korunmak için,

•    Klimaların bakım ve temizliğinin, her yıl ciddi ve düzenli olarak yapılması önemlidir.
•    Bakteri filtresi kullanılmalıdır.
•    25 derece civarı sıcaklık, en uygun ısı derecesidir. Ortamın aşırı soğutulmamasına dikkat edilmelidir.
•    Klimaların üflediği havaya direkt maruz kalmamaya özen gösterilmelidir.

Klimaları oldukça sık kullanmaya başladığımız şu günlerde, ateş, öksürük, halsizlik şikayeti olan kişiler, bu bulguların basit bir gribal enfeksiyon olmayıp, zatürre başlangıcı olabileceği akılda bulundurmalı ve bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurarak tetkiklerini yaptırmalıdırlar.
cumhuriyet portal

6/06/2011

dev ilaç şirketleri gelişmekte olan ülkelere aşı fiyatlarını yüzde 95 indirimle verecek

    6/06/2011 03:53:00 ÖS   Yorum yok
gelişmekte olan ülkeler

GlaxoSmithKline, Merck, Johnson & Johnson ve Sanofi-Aventis gibi ilaç devlerinin desteklediği girişim; Birleşmiş Milletler'in daha iyi bir dünya için belirlediği milenyum hedeflerinin gerçekleştirilmesi yolunda önemli bir adım.


İshal, verem, zatürre gibi, gerekli ilaçlar sağlandığında tedavisi kolay olan hastalıklar; yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde milyonlarca kişinin ölümüne yol açıyor.

Her yıl beş yaşın altındaki 2 milyon 400 bin çocuk aşılama ile kolayca korunabilecekleri hastalıklar yüzünden yaşamlarını yitiriyor.

Bunun nedeni, gelir eşitsizliği nedeniyle pek çok ülkede yoksul halkın en basit ilaçlara bile ulaşamaması.


Birleşmiş Milletler, Milenyum Kalkınma Hedefleri kapsamında 2015'e dek çocuk ölümlerinin azaltılmasını öngörüyordu.

Küresel Aşılama ve Bağışıklık İttifakı (GAVI) bu hedefi gerçekleştirmesi ve yoksul ülkelere daha uygun fiyatlarla ilaç ve aşı satışını koordine etmesi amacıyla 2008 yılında kamu ve özel sektör ortaklığında, çok sayıda uluslararası örgüt ve yardım kuruluşu desteğinde kuruldu.

Bugün açıklanan karar, 24 milyon çocuğa aşılama olanağı sunulmasını hedefleyen GAVI için büyük bir zafer.
Yüzde 95'e varan indirim

Gelişmekte olan ülkelerde ölümcül ishale yol açarak her yıl bir milyonu aşkın çocuğun ölümünden sorumlu tutulan rotavirüse karşı aşı, fiyatı düşürülecek ürünlerin başında geliyor.

İngiltere merkezli GlaxoSmithKline (GSK) ilaç şirketi Afrika ve Asya'da yaygın olan ve kronik ishale yol açan rotavirüse karşı bağışıklık sağlayan Rotarix aşısının yüzde 67 indirimli olarak satılacağını duyurdu.

Her yıl 500 binden fazla çocuk rotavirüsten kaynaklanan ishal sonucu ölüyor.


Şirketin yöneticisi Andrew Witty, aşının artık yoksul ülkelerde 1 buçuk sterline (2,5 dolar) satın alınabileceğini söyledi.

Çocukların bu hastalığın yarattığı tehditten korunabilmesi için iki doz aşı yeterli.

Plana göre aşı, gelişmiş ülkelere uygulanan daha yüksek fiyatlarla sübvanse edilecek.

Aşının Batılı ülkelerdeki fiyatı 30 sterlin (50 dolar) civarında tutulacak.

GSK, önümüzdeki beş yılda gelişmekte olan ülkelere 125 milyon doz aşıyı toplamda yüzde 95'i bulan indirimlerle sağlayacağını duyurdu.

Andrew Witty, son bir kaç yılda Brezilya'da aşının daha yaygın şekilde kullanılması ile ishal sonucu hastaneye başvuruların yüzde 60 oranında azaldığına, çocuklarda ishal sonucu ölüm oranlarının da düştüğüne dikkat çekiyor.

Bir diğer ilaç firması Merck de kendi rotavirüs aşısını bu ülkelerde dozu 5 dolardan satışa sunacağını; satışlar 30 milyon dozu geçince, fiyatın da 3,5 dolara gerileyeceğini açıkladı.

İki Hint ilaç şirketi Serum Institute ve Panacea Biotec de difteri, tetanos, boğmaca, hepatit B, ve B tipi Haemaphilus Influenza'ya karşı koruma sağlayan beşli karma aşı için GAVI'nin ödediği ücretleri düşürecek.

Bu aşının dozu şu anda 1,75 dolar düzeyinde.

Crucell ve Sanofi Pasteur de bu aşıyı 16 ülkeye GAVI'ye sağlanan fiyatlardan satacaklarını duyurdu.

İlaç firmalarının fiyat indirimi kararı, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu UNICEF'in bu yöndeki çağrısını izliyor.

Açıklanan adımlar ilaç şirketlerinin son yıllarda özellikle yardım kuruluşlarının yönelttiği 'sağlığın ticaretini yapma' eleştirilerine yanıt vermesini sağlayacak.

Yoksul ülkelere aşı dağıtımını sağlayan GAVI, ilaç şirketlerinin yüksek fiyatları nedeniyle, bütçesinde 3,7 milyon dolar açık veriyordu.

Fiyat indirimleri, kuruluşa bu açıdan nefes aldırmış olacak.

Çocuklara yardım kuruluşu Save The Children'ın yöneticisi Justin Forsyth kararı memnuniyetle karşıladı ve böylece yüzbinlerce hayatın kurtarıldığını belirtti.

Forsyth, ishalin yol açtığı çocuk ölümlerinin AIDS, kızamık ve sıtmanın toplamından daha fazla olduğunu vurguladı.
Sıtma aşısı ufukta

GSK aynı zamanda, yakında dünyanın ilk sıtma aşısını geliştireceğini duyurdu.

Tropik kuşaktaki ülkeler için hala ciddi bir hayati risk yaratan sıtma, batılı ülkeler için uzun süre önce bertaraf edilmiş bir tehdit.

Bu nedenle ilaç şirketlerinin sıtma aşısı geliştirmeye gereken önemi vermediğinden yakınılıyordu.

GSK bu aşı için zengin ülkelerde satışlarla yoksul ülkelerin sübvanse edilmesi modelinin uygulanamayacağını kabul ediyor.

Dolayısıyla aşı, yüzde 5 kâr sağlayacak şekilde pazarlanacak; edinilen gelir ise yine, yeni nesil sıtma tedavileri geliştirilmesine aktarılacak.
bbc türkçe

4/04/2011

nefes darlığı zatürreden akciğer kanserine kadar bir çok hastalığın habercisi

    4/04/2011 11:06:00 ÖS   Yorum yok
akciğer kanserine kadar

Eğer Nefesim daralıyor, “Eskisi gibi rahat nefes alamıyorum” diyorsanız, bunu hiçbir zaman olağan bir durum olarak görmeyip, mutlaka bir hekime başvurmalısınız.


Nefes darlığının kesinlikle ciddiye alınması gereken bir sorun olduğuna dikkat çeken Acıbadem Fulya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Reha Baran, “Çünkü nefes darlığı ciddi hastalıklara işaret edebiliyor. Akciğer hastalıklarının yanı sıra diğer sistemlerin bazı hastalıklarında da ilk bulgu olabiliyor. Bu nedenle nefes darlığı nedenlerinin ayrıntılı olarak araştırılması gerekiyor” diyor.

 Hangi tip nefes darlığı, hangi hastalıkların belirtisi oluyor?

•    Soğuk havada nefes almakta güçlük çekme: Astıma işaret edebiliyor.
•    Eforla artan nefes darlığı: KOAH, fibrozis, romatolojik hastalıklar, anemi, tiroit hormon bozuklukları veya kalp hastalıkları gibi birçok hastalığın belirtisi olabiliyor.
•    Nefesin yetmediği hissi: Hiçbir sebep bulunamazsa “psikojenik dispne” denilen, kişinin iç sıkıntılarından kaynaklanabiliyor.
•   Geceleri artan nefes darlığı: Nefes darlığı özellikle yatınca artıyorsa, kalp yetmezliği ve astıma işaret edebiliyor.
•  Oturulduğunda bile nefes almakta güçlük çekme: Kişinin oturduğu yerde bile nefes darlığı hissetmesi; astım, KOAH, akut bronşit, zatürree, akciğerde kitle, akciğer zarları arasında sıvı toplanması, damar tıkanıklığı ve fibrozis gibi birçok akciğer hastalığına ait olabiliyor. Aynı zamanda anemi, romatizmal hastalıklar, kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, hormonal bozukluklar, reflü ve uykuda solunum apnesi gibi vücudun hemen tüm sistemlerini ilgilendiren hastalıklarda da ortaya çıkabiliyor.
•  İstirahat halindeyken oluşan nefes darlığı: Astım, pulmoner emboli, zatürree, akciğer kanserleri, akciğer zarında sıvı toplanması ve aneminin belirtisi olabiliyor.

Erken tanı hastalığın ilerlemesini önlüyor!

Acıbadem Fulya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Reha Baran, nefes darlığında erken tanının altta yatan hastalığın ilerlemeden durdurulmasında anahtar bir rol üstlendiğini belirterek, bunun için nasıl bir yol izlendiğini şöyle anlatıyor: “Hastadan öncelikle dikkatli bir hikaye alınması ve fizik muayene yapılması gerekiyor. Sonrasında uygulanan akciğer grafileri, solunum fonksiyon testleri, egzersiz testleri, arter kanında oksijen ve karbondioksit ölçümleri, nefes darlığının nedenleri açısından çok önemli bilgiler veriyor. Bu testlerle nefes darlığının nedeninin akciğerde olup olmadığı anlaşılıyor ve gerekirse daha ayrıntılı testlere geçiliyor."


Tedavi şekli altta yatan hastalığa göre değişiyor!

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Reha Baran, nefes darlığı tedavisinin altta yatan hastalığın tedavisi ile mümkün olduğunu belirterek, “Buna ek olarak hastalara oksijen veya basınçlı hava verilmesi gibi yöntemlere başvurulabiliyor” diyor.

Rahat bir soluk için...
•    Sigara dumanı ve kirli havadan kaçının.
•    Düzenli olarak spor yapın.
•    Deniz seviyesinden çok yüksek yerlerde yaşamayın.
•    Burundan nefes alın.
•    İdeal kilonuzu koruyun.
cumhuriyet portal
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .