-->
sağlık sorunu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık sorunu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10/04/2016

Recep İvedik 4'ün Aslıhan'ı 7 ayda nasıl 38 kilo verdi

    10/04/2016 11:57:00 ÖS   Yorum yok

O Şişman kızRecep İvedik 4'ün Aslıhan'ı 7 ayda nasıl 38 kilo verdi Artık O Şişman kız yok Recep İvedik 4 filminin Aslıhan'ı eridi tam 38 kilo verdi O Artık Bambaşka biri Fazla Kiloların üzerine bir de sağlık sorunu eklenince 26 yaşındaki Ece Tüp Mide Ameliyatı oldu 7 ayda 102 kilodan 67 kiloya düştü


11/15/2012

lahmacun ve fastfood yiyeceklerde diyabet tehlikesi

    11/15/2012 09:31:00 ÖÖ   Yorum yok



şeker hastalığına davetiye çıkaran yiyeceklerin panzehiride var tabii hemde aynı sofrada lahmacun ve kebap sofralarının olmazsa olmazı

dünyanın en lezzetli yiyeceklerinden lahmacuna mesafe koymak hiçde kolay değil aslında ama gelecekte sağlık sorunu yaşamamak için biraz daha dikkat

11/16/2011

bebeğin göbek kordonunu 3 dakika bekledikten sonra kesmek anemi riskini azaltıyor kan hacmini yükseltiyor

    11/16/2011 06:13:00 ÖS   Yorum yok

İngiliz Tıp Dergisi'nde yayımlanan bir araştırmaya göre, bebeğin göbek kordonunu biraz bekledikten sonra kesmek fazla bir yan etki yaratmadığı gibi, bebeğin demir eksikliği anemisi yaşaması riskini azaltıyor.


anemi riskini azaltıyor
Bebeğin kordonunu kesmeden önce 3 dakika beklenmesi, yeni doğan bebeğin kan hacmini üçte bir oranında artırabiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü, bebeklerin kordonunun doğar doğmaz kesilmesi yönündeki tavsiyesinden yıllar önce vazgeçmişti.

İngiltere'deki hastanelerdeyse, doğumdan sonra göbek kordonunun ne zaman kesilmesi gerektiği konusunda kesin bir yönetmelik yok.

Birkaç yıl önce yapılan bir araştırmada, İngiltere'deki pekçok hastanede, kordonun doğumdan hemen sonra kesilmesinin tercih edildiği görülmüştü.

Giderek artan sayıda veri gösteriyor ki, kordonun hemen kesilmesi en iyi yöntem değil ve kimi sağlık sorunlarına yol açıyor.


Küresel düzeyde okul yaşı öncesi çocukların dörtte birinde demir eksikliği anemisi gözleniyor. Avrupa'da bu oran yüzde 3 ile 7 arasında değişiyor.

Bu da bebeğin beyin gelişimine zarar verebileceği için çok önemli bir sağlık sorunu yaratıyor.

Araştırmacılar, bu durumu önleyebilecek basit bir çözümün, bebeklerin hayata gözlerini açarken plasentadan olabildiğince kan ve demir stoklamaları olduğunu belirtiyorlar.

Son yapılan araştırmada, İsveç'teki uzmanlar düşük riskli hamileliklerden sonra doğan 400 bebek üzerinde inceleme yaptı.


Bu bebeklerden bazılarının kordonları, doğum üzerinden en az 3 dakika geçtikten sonra, bazılarının ise 10 saniyeden kısa bir süre içinde kesilmişti.

Göbek kordonları daha sonra kesilen bebekler 4 aylıkken, demir düzeylerinin daha iyi düzeyde olduğu ve yeni doğan bebeklerde rastlanan anemiye yakalanmadıkları belirlendi.

Kordonun kesilmesini geciktirmenin gözle görülür olumsuz etkiler yaratmadığı da saptandı. Daha önce uzmanlar kordonun kesilmesindeki gecikmenin bebekte sarılığa yol açması olasılığından söz ediyorlardı.

Araştırmacılar, göbek kordonları hemen kesilmeyen her 20 bebekten birinin, demir eksikliği çekmeyeceğini belirtiyor.

5/28/2011

yaşam süresi türkiyede 50 yıl öncesine göre 50 yaş ortalamasından 73,8'e çıktı

    5/28/2011 10:01:00 ÖS   Yorum yok
yaş ortalaması

Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'nde, Akademik Geriatri 2011 Kongresiyle ilgili basın toplantısı düzenlendi. 


Basın toplantısına, kongre başkanı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Servet Arıoğlu, Kongre Eş Başkanı İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Akif Karan, Kongre Genel Sekreteri Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Ünitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Cankurtaran, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Ünitesi'nden Doç. Dr. Meltem Halil katıldı.Prof. Arıoğlu, Türkiye'de son yapılan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre nüfusun 72 milyon 561 bin 312 olduğunu, bunun yüzde 7,01'nin 65 yaş ve üzerinde bulunduğunu söyledi. Yaşlı nüfusun yüzde 3,01'nin erkeklerden oluştuğunu vurgulayan Arıoğlu, ''Türkiye'de 2008 yılı Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre beklenen yaşam süresinin 73,8 yıla ulaştı. Bu süre 2003 yılında 70,9, 50 yıl önce 50, 30 yıl önce ise 60 yıl idi'' dedi.

En uzun yaşam süresi Nazilli'de


Türkiye'de beklenen yaşam süresinin en uzun olduğu bölgenin Aydın'ın Nazilli ilçesi olduğunu anlatan Arıoğlu, ''Nazilli'de 60 yaş üstü nüfus yüzde 23 olarak belirlenmiştir. Nüfusun yüzde 1,3'ü 90 yaş üstündedir'' dedi.
Arıoğlu, bu durumu Ege tipi beslenme, yöresel ve genetik etkilere bağladı. Arıoğlu, Türk toplumunun yaşlanmakta olduğunu, Türkiye'nin buna hazırlıklı olması gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Akif Karan da sadece tıp mensuplarının değil, toplumun da yaşlılık konusunda eğitime ihtiyacı olduğuna işaret ederek, Türklerin yaşı ilerledikçe hastalıklarını yaşlılığa bağlayıp üzerinde durmadıklarını kaydetti.
Karan, yaşlıların her sağlık sorununda mutlaka doktora başvurulmasını önerdi. Yaşlıların doktorların önerdiği ilaçların dışında eş dost tavsiyesiyle ilaç ve bitkisel ürünleri kontrolsüzce kullandığına, ancak yaşlıların ilaçların yan etkilerinden ölüme varan sonuçlara ulaşacak kadar olumsuz etkilendiğine değinen Karan, yaşlıların doktor önerisi dışında ilaç almamaları gerektiğinin altını çizdi.
Karan, antibiyotik gibi bazı ilaçların yanlış kullanımının toplumun tümüne yan etkisi olduğunu da kaydetti. Prof. Karan, günümüzde yaşlıların çantalarında en az 2-3 ağrı kesici bulunduğuna işaret ederek, bu ilaçların bilinçsiz olarak kullanılması halinde böbrek ve kalp fonksiyonları üzerinde ciddi risk oluşturacağını belirtti.


"Evde profesyonel bakım"


Doç. Dr. Mustafa Cankurtaran ise yaşlıların ''Yaşlıyım'' demeden fiziksel açıdan hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Kişinin bitkisel hayata bile girmesine neden olan şeker düşmesine dikkati çeken Cankurtaran, yaşlıların doktor kontrollerini ihmal etmemesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de 65 yaş üstü 5 milyon vatandaş olduğunu, bunun çok yakında 10 milyona yükseleceğine değinen Cankurtaran, artık yaşlıların evde yaşamlarını sürdürmelerinin zorlaştığını, ancak Türkiye'de yaşlı bakımevi sayısının yetersiz kaldığını bildirdi.
Dünyanın yaşlı bakımevlerinde bakımda belli bir doygunluğa eriştiğini söyleyen Cankurtaran, gelişmiş ülkelerin şimdi evde profesyonel bakıma yöneldiğini kaydetti.
Türkiye'de günümüzde 25 yaşlı bakım şirketi olduğunu bildiren Cankurtaran, bunun sayısının artacağını düşündüğünü kaydetti.

Yaşlılarda beslenme bozukluğu ciddiye alınmalı
Doç. Dr. Meltem Halil ise yaşlanmada beslenme sorunları ve beslenme sorunu geliştiğinde yapılacak tedaviyi anlattı. Beslenme bozukluğunun çok önemsenmeyen, ancak çok sık karşılaşılan bir durum olduğunu belirten Halil, özelikle huzurevi ve yaşlı bakımevinde beslenme bozukluğunun yüzde 85'lere ulaştığını, beslenme bozukluğu olan hastalarda çeşitli komplikasyonlar geliştiğini söyledi.

Yaşlılığı da planlamak lazım

Basın toplantısının soru ve cevap bölümünde Doç. Dr. Cankurtaran insanların çocukları ve kariyerleri için planlama yaptıklarını, yaşlılıklarını nasıl geçireceklerini planlamadıklarını, oysa günümüzde bunun da çok gerekli olduğunu ifade etti.
Evde bakımı yapılan yaşlıların bez ve ilaç, tıbbi beslenme ürünlerinin geri ödemeleriyle ilgili SGK açısından sorunlar olduğunu bildiren Cankurtaran, bazı ilaç gruplarında yaşlıların ulaşmasını engelleyici maddeler bile bulunduğunu söyledi. Türkiye'de yaşlılığın konforlu geçmesi açısından çok eksikler olduğunu söyleyen Cankurtaran, ''Emekli maaşlarında iyileştirmenin hayata geçirilmesi, ekonomik düzenlemeler yapılması lazım'' dedi.
Prof. Dr. Arıoğlu, yaşlılar arasında intihar oranlarıyla ilgili bir soru üzerine, ''En riskli yaşlı grubu, izole, eskiden beri sosyal ilişkileri iyi olmayan, eşini yakın tarihte kaybetmiş yalnız yaşamak zorunda kalan erkekler. Onların intihara teşebbüsleri teşebbüste kalmıyor, ölümle sonuçlanıyor'' dedi.
Arıoğlu, yaşlı bireyin ağzından bir kez bile ölüm sözcüğü çıkması halinde hemen psikiyatrist desteğine başvurulması gerektiğini, aksi halde yakınlarının büyük vicdan azabı çekebileceğini kaydetti.

Demirel'in yaşı

Bir başka gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yaşını gündeme getirmesini nasıl değerlendirdiklerini sorması üzerine Kongre Genel Sekreteri Cankurtaran, ''Yaş değil verimlilik kriter olmalı, 87 yaşında olması da Süleyman (Demirel) beyin fikrini beyan etmesine engel olmamalı'' diye konuştu.
cumhuriyet portal

12/27/2010

rize devlet hastanesi yoğun bakımı enfeksiyon nedeniyle kapatıldı

    12/27/2010 03:58:00 ÖS   Yorum yok

Rize İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Tepe, yaptığı açıklamada, Rize 82. Yıl Devlet Hastanesi yoğun bakım servisinde enfeksiyon tespit edildiğini bildirdi.


yoğun bakımı enfeksiyon

Dr. Tepe, yoğun bakım servisinin geçici olarak kapatıldığını belirterek, ''Hastaların enfeksiyondan etkilenmemesi için servisi kapattık. Serviste temizlik çalışması yapıyoruz. Yoğun bakım ünitelerinde zaman zaman enfeksiyon görülmesi normaldir. Hastalarımızda enfeksiyon nedeniyle herhangi bir sağlık sorunu meydana gelmedi'' diye konuştu.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .