-->
reflü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
reflü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/08/2013

Kalp krizi geliyorum demiş ama efsane kaptan reflü zannetmiş

    8/08/2013 02:01:00 ÖS   Yorum yok
reflü dedi istifar edince rahatlarım dedi
Kalp krizi geliyorum demiş ama efsane kaptan reflü zannetmiş
Kalp krizi geçirmişti ama fenerbahçenin efsane futbolcusu yaşadığı acıyı umursamadı reflü dedi istifar edince rahatlarım dedi doktora gitmeyi reddetti rahatsızlandıktan 12 saat sonra hayatını kaybetti selçuk yula'nın ani ölümü spor camiasını yasa boğdu kalp krizi geçiren ünlü futbolcu hastaneye ulaşamadan yolda yaşamını yitirdi.

4/26/2012

reflü hastalığı belirtileri ilaç tedavisi ve ameliyatla tedavi hakkında

    4/26/2012 02:54:00 ÖS   Yorum yok

Reflü kelime anlamıyla ‘geriye kaçış’ demek. Gastro-özafajeal reflü ise yüksek asit içeren mide içeriğinin yemek borusuna geri dönmesi ve burada mukozal hasara yol açması, solunum sistemine kaçarak öksürük, ses kısıklığı ve astım ataklarını tetiklemesi olarak nitelendiriliyor.

ilaç tedavisi ve ameliyat

Reflü toplumda oldukça sık görülen bir hastalık. Öyle ki ülkemizde her 5 kişiden birini etkisi altına alıyor. Bu hastalık yaşam alışkanlıkları ile beslenme tarzına özen gösterildiği ve ihtiyaç duyulduğunda ilaç tedavisine devam edildiği sürece genellikle kontrol altında tutulabiliyor. Ancak bazı durumlarda operasyon kaçınılmaz hale gelebiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İsmail Hamzaoğlu reflü ameliyatına götüren 6 nedeni açıklıyor.

1.Hasta ömür boyu ilaç tedavisi istemiyorsa: Reflü tedavisinde başvurulan ilaçlardan başarılı sonuçlar alınabiliyor. Ancak bazı hastalar ilaçların yan etkileri ve sürekli olarak ilaç kullanmanın getirdiği psikolojik etki gibi nedenlerden dolayı ömür boyu ilaç kullanmak istemeyebiliyor.

2. Beslenme alışkanlıklarına dikkat etmiyorsa: Öncelikle düzenli beslenmek şart. Ayrıca reflüyü arttırdığı bilinen yağlı gıdalar, kızartmalar ve çikolata gibi besinlerden, alkol ve gazlı içeceklerden ayrıca çay, kahve ile kola gibi kafeinli içeceklerden kaçınmak gerekiyor. Ancak bazı hastalar beslenme alışkanlıklarına dikkat etmekte güçlük çekebiliyor.

3. Mide fıtığı eşlik ediyorsa: Reflü hastalığına sıklıkla mide fıtığı eşlik edebiliyor. Mide fıtığının bazı türlerinde fıtık boğulması ve acil ameliyat riski oluyor. Bu tür fıtıklarda reflünün şiddetine bakılmaksızın hastaya ameliyat öneriliyor.

4. Kullanılan ilaçlar kesilemiyorsa: Kemik erimesine karşı kullanılan ilaçlar, doğum kontrol hapları, ağrı kesiciler veya tansiyon ilaçları reflü şikayetlerinin artmasına yol açabiliyor. Ancak bazı durumlarda bu ilaçların kesilmesi mümkün olmayabiliyor.

5. Hasta yaşam tarzını değiştiremiyorsa: Reflü hastası kilolu ise öncelikle kilo vermeli. Ayrıca yemeği uykudan 3-4 saat önce bitirmeli, yediği gıdaların türüne dikkat etmeli, stresli ortamlardan uzak durmalı, sürekli olarak ilaç kullanmalı ve sigara içiyorsa bu alışkanlığını bırakmalı. Eğer hasta bu şartlara uymakta zorluk çekiyorsa operasyonun seçenek olarak sunulması gerekiyor.

6 . Gastro-özafegeal reflü’ye bağlı hasarlar oluşmuşsa: Uzun süren reflülerden sonra yemek borusunun iç yüzeyinde yaralar oluşabiliyor. Bu yaraların sürekli olarak iyileşip yeniden açılmasıyla birlikte yemek borusunda darlıklar ortaya çıkabiliyor. Reflü nedeniyle mide içeriğinin gırtlak ve solunum sistemine gitmesi ses kısıklığı ve akciğer hastalıklarına yol açabiliyor. Yemek borusunun iç yüzeyinde sürekli devam eden reflü hücre düzeyinde değişiklik yaparak sonu kansere neden olabilecek Barret özofagusu denilen bir duruma neden olabiliyor. Bu tarz hasarlar gelişmişse operasyonla tedavi öne alınabiliyor.


Tek port ile izsiz operasyon


• Reflü operasyonunun laparoskopik olarak yapılması gerekiyor. Çünkü açık ameliyat ile karşılaştırıldığında laparoskopik, yani kapalı yöntem daha az ağrı, hastanede daha kısa kalış süresi, normal aktiviteye ve iş hayatına daha erken dönüş gibi pek çok avantaja sahip. Öyle ki hastanın operasyondan sonra hastanede sadece 1 gün kalması yeterli geliyor. Ayrıca hasta 4-5 gün sonra iş hayatına da dönebiliyor.

• Açık ameliyatta yaklaşık 20-30 santim karın yarası oluşuyor. Bu yaraya ait enfeksiyon riski daha fazla oluyor. Ayrıca yaklaşık yüzde 10 hastada bu yaradan fıtık oluşma riski mevcut. Laparoskopik ameliyatta ise bu tür sorunlara çok ender rastlanıyor.

• Mide fıtığı varsa bu sorun operasyonda düzeltilerek göğüs boşluğuna kaçış önleniyor ve midenin üst bölümündeki fundus bölümü yemek borusu çevresine sarılarak antireflü bir mekanizma oluşturuluyor.

• Tek port laparoskopik yöntem ise laparoskopinin tüm avantajlarını taşımasının yanı sıra ciltte hiç iz kalmaması gibi kozmetik açıdan çok önemli bir avantaj daha sağlıyor. Laparoskopik ameliyatta 1 santimden küçük 4 ya da 5 yara oluyor. Bu nedenle sadece sağlık değil, kozmetik olarak da açık ameliyata göre belirgin olarak üstünlük taşıyor.



Belirtileri neler?

• Göğüste yanma hissi,
• Ağza acı su gelmesi,
• Bulantı, kusma,
• Hazımsızlık, ekşime,
• Gıdaların ağza geri gelmesi,
• Ağız kokusu,
• Yutma güçlüğü,
Daha nadir olarak;
• Ses kısıklığı,
• Boğaz ağrısı,
• Kuru öksürük,
• Astım,
• Zatürree,
• Dişlerde mine kaybı gibi belirtiler ile ortaya çıkabiliyor.

5/02/2011

bahar aylarında gastrit ülser reflü gibi mide hastalıkları artış gösteriyor

    5/02/2011 06:51:00 ÖS   Yorum yok
gastrit ülser reflü

Hazımsızlık, mide yanması, şişkinlik, gaz, geğirme, bulantı, karın bölgesinde rahatsızlık şekilde kendini gösteren mide sorunları, yalnızca ileri yaştakileri değil gençleri de olumsuz etkiliyor. 


 Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Serdar Akça, bahar aylarında mide sağlığının korunması için önerilerde bulundu.

Özellikle bahar ve yaz aylarında en sık rastlanan ya da var olan sorunların daha da arttığı hastalıklar; ülser, reflü ve gastrit olarak sıralanmaktadır. Mide ağrısı genellikle üst karın bölgesinde ortaya çıkmaktadır. Bu şikayetler, yanma ve kazınma şeklinde de kendini gösterebilmektedir

Baharda ülser artar


Onikiparmak bağırsağı ülseri, yanma ve kazınma hissi şeklinde ağrılarla ortaya çıkar. Özellikle açlık sırasında bu his artar, yemek yendiğinde ise azalır. Mide ve onikiparmak bağırsağı ülserleri mevsimsel dalgalanma gösterir ve bahar aylarında daha çok görülür. Nem ve güneş ışığı faktörleri, ülser şikayetlerini artırmaktadır. Hazımsızlık sorunu yaşayan bazı hastalarda ise bahar aylarında daha fazla tüketilen çiğ sebze ve meyvenin bu soruna neden olduğu düşünülmektedir.

Kızartma ve asitli yiyecekler gastriti alevlendirir


Bazı yiyeceklerin tüketilmesinden sonra mide yanması, ekşime, gaz ve şişkinlik şikâyetleri daha çok gastritte ortaya çıkar. Bahar aylarında kızartmaların fazla tüketimi, asitli ve gazlı içecekler, dondurma, buzlu meyve suları, soğuk su gibi yiyecek ve içecekler gastrit şikayetlerini artırmaktadır. Midede hazmı zorlaştıran yiyeceklerden uzak durmak gerekir.


Yazın geç saatlerde yenen yemek reflüyü artırır

Reflü hastalığının mevsimlerle direkt ilişkisi olmasa da, yaz aylarında çay ve gazlı içecekler gibi sıvıların fazla miktarda tüketilmesi, reflüyü artırabilir. Yine yaz döneminde geç saatlere kadar oturulması, geç saatlere kadar yemek yenmesine ve miktarının artmasına neden olur. Bu da yukarı kaçan mide içeriğini fazlalaştırır. Yine yaz aylarında soğuk ve buzlu içeceklerin içilmesi, bağırsak hareketlerini azaltır. Bu da bağırsaklarda gaz ve şişkinliğe neden olur. Bu durumda reflüsü olan hastaların şikayetleri artar. Reflü çok yaygın ve masum bir hastalık olarak görülse de, özellikle yemek borusunun mideyle birleştiği yerde, kanser riskinde artış söz konusu olabilir. Bu nedenle doğru tanı konularak tedavi edilmesi çok önemlidir. Yeni doğan bebeklerde, kilo fazlası olanlarla 40 yaşını aşmış kişilerde daha fazla görülür.

Mide hastalıklarında risk grupları
Ailesinde mide kanseri öyküsü bulunanlar
Aşırı kilolu kişiler
Midesinde bakteri (Helicobacter pylori) bulunanlar
Stres altında olanlar
Sigara içenler
Başka hastalıkları nedeniyle ağrı kesici ve romatizma ilaçları kullananlar
Fazla tuz ve et tüketenler
Sebze ve meyveden fakir beslenenler
İleri yaştakiler

Bahar ve yaz döneminde mide sağlığınız için;
Az ve sık yemek yiyin, yemeklerinizi iyi çiğneyin.
Tahıl tüketiminizin (Ekmek, makarna, pirinç, patates, vb.) yeterli olmasına dikkat edin.
Tereyağı ve kuyruk yağı yerine zeytinyağı tercih edin.
Aşırı miktarda kırmızı et tüketmeyin. Protein ihtiyacınız için tavuk, balık ve kurubaklagil yiyin.
Yeterli miktarda süt ve süt ürünü tüketin.
Şekerden, şekerli içeceklerden ve şerbetli tatlılardan uzak durun.
Tuzu azaltın.
Kızartma ve mangaldan kaçının, haşlama yiyeceklere ağırlık verin.
cumhuriyet portal
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .