-->
kanser hücreleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kanser hücreleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/14/2013

Meme kanserinde kullanılan ilaçlar Akciğer kanseri tedavisinde umut oldu

    8/14/2013 05:40:00 ÖS   Yorum yok
akciğer kanseriyle mücadele etmek için de kullanılabileceğini düşünüyor
Meme kanserinde kullanılan ilaçlar Akciğer kanseri tedavisinde umut oldu
Araştırmacılar meme kanserinin tedavisinde kullanılan ilaçların, akciğer kanseriyle mücadele etmek için de kullanılabileceğini düşünüyor.Büyük hücreli akciğer kanseri (NSCLC), dünyada en sık görülen kanser türü. İlaçla tedavisi çok zor.


İngiltere'nin başkenti Londra'daki Kanser Araştırmaları Enstitüsü'nden bilim insanlarının yaptığı bir araştırma, PARP inhibitörü cinsinden meme kanseri ilaçlarının büyük hücreli karsinomların neredeyse yarısını yok edebildiğini ortaya koydu.

Laboratuvar testlerinde, ilacın kanserli hücrelere tesir ettiği, sağlıklı hücreleri etkilemediği görüldü.

Uzmanlar bu çalışmanın heyecan verici olduğunu ancak daha çok araştırmaya ve klinik çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Çalışma, Oncogene isimli bilim dergisinde bir makale olarak da yayınlanacak.

Makalenin yazarı Dr Chris Lord "Araştırmalar, meme ve yumurtalık kanserinin tedavisi için geliştirilen ve klinik deney aşamasında bulunan PARP inhibitörü türü ilaçların bazı akciğer kanseri türlerinde de etkili olabileceği umudunu veriyor. Akciğer kanseri tedavisi oldukça zor, ölüm oranları da yüksek bir hastalık. Acilen yeni tedavi yöntemleri bulmamız gerekiyor." diyor.bbc türkçe

5/01/2013

Prostat Kanserini bitiren aşı 3 doz prostat aşısı 160 bin lira

    5/01/2013 04:43:00 ÖS   Yorum yok
En yaygın kanser türü prostat'ın aşısı bulundu aşı hastadan alınan bağışıklık sistemi ve prostat kanseri hücrelerinden elde ediliyor üçer ay aralıklarla 3 doz halinde uygulanıyor ancak her prostat kanseri için uygun değil hastanın diğer tedavi yöntemlerinden geçmiş olması gerekiyor.

1/05/2013

Japon Araştırmacılar Kansere saldıran hücreleri çoğaltmayı başardılar

    1/05/2013 01:30:00 ÖS   Yorum yok

Doğal olarak az sayıda oluşan bu hücrelerden fazla miktarda üretilip hastaya nakledilmesi yoluyla bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi umuluyor.

Japon araştırmacıların bu çalışması Cell Stem Cell dergisinde yayımlandı.

Uzmanlar sonuçların heyecan verici olduğunu, ancak klinik tedaviye geçmeden önce bu yöntemin güvenli olduğunun kanıtlanması gerektiğini vurguluyor.

Araştırmacıların çalışmasına konu olan hücreler, sitotoksik T hücresi olarak bilinen bir tür akyuvar hücresi.

Hücre duvarlarındaki enfeksiyon ve kanser belirtilerini tespit etme yeteneğine sahip bu hücreler bu belirtileri görünce saldırıya geçiyor.

Tokyo Üniversitesi ve Riken Alerji ve İmmünoloji Araştırma Merkezi'nden ekipler, kök hücre teknolojisindeki gelişmelerden yararlanarak daha fazla sayıda T hücresi üretmeya çalıştı.

Ekiplerden biri cilt kanseri olan bir hastanın, diğeri ise HIV virüslü bir hastanın T hücrelerinden numune aldı.

Bu hücreler kök hücreye dönüştürülüp laboratuvarda çoğaltılarak yeniden kanser ya da HIV'e saldıran T hücrelerine dönüştürüldü.
Yeni bir silah mı?

Ekipler sadece bu hücrelerin laboratuvarda çoğaltılabileceğini kanıtlamış oldu.

Çoğaltılan hücrelerin güvenli bir biçimde yeniden hastaya naklinin ya da böylesi bir nakil durumunda hasatlıkta gelişme kaydedilmesinin mümkün olup olmadığını tespit etmek için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Riken Merkezi'nde kanser bağışıklık hücreleri konusunda araştırmayı yürüten Dr Hiroşi Kawamoto "Bir sonraki adım, bu T hücrelerinin vücuttaki diğer hücrelere dokunmadan sadece kanser hücrelerini hedef alıp alamayacağını denemek olacak" dedi.

Tokyo Üniversitesi'nden Dr Hiromitsu Nakauchi ise bu tekniğin HIV tedavisinde kullanılıp kullanılamayacağı konusunda netlik olmadığını, kanser ya da enfeksiyon hastalıklarından işe başlamanın daha doğru olabileceğini vurguladı.
'Heyecan verici'

Uzmanlar bulguların cesaret verici olduğunu söyledi.

Galler'deki Cardiff Üniversitesi Avrupa Kök Hücre Kanser Araştırması Enstitüsü'nden Profesör Alan Clarke "Bu, yeni hücre tedavileri geliştirme olanaklarımızı genişleten heyecan verici bir gelişme" dedi.

Clarke, hücrelerin hastalara özgün olarak geliştirilebileceğini, böylece uyum sorununun ortadan kalkacağını vurguladı.

Diğer uzmanlar ise çalışmaların henüz başlangıç aşamasında fakat ümit verici olduğunu ve gelecekti araştırmalara temel oluşturacağını belirtti.

İngiltere Kanser Araştırmaları Vakfı böyle bir tedavinin olası olup olmadığını öğrenmek için henüz erken olduğunu ifade etti.

Newcastle Üniversitesi'nden Profesör Sir John Burn ise T hücrelerini güvenli ve ekonomik bir biçimde çoğaltmanın zor olabileceğini, fakat geleneksel tedavi biçimleri başarılı olamadığında alternatif olarak böyle bir tedaviye başvurmanın mümkün olabileceğini vurguladı. bbc türkçe

5/07/2012

hintsafranı'nda bulunan kurkumin bağırsak kanseri tedavisinde kullanılacak

    5/07/2012 02:01:00 ÖS   Yorum yok

Köri yapımında kullanılan hintsafranı adlı baharatta bulunan kurkumin adlı kimyasal daha önce de başka faydaları nedeniyle gündeme gelmişti.

bağırsak kanseri tedavisinde

Araştırmalar şimdiden kimyasalın laboratuvarda geliştirilmiş kanser hücrelerini ortadan kaldırabildiğini gösterdi.

Ayrıca kurkuminin bunama ve felç hastalarına da iyi geldiği biliniyor.

Şimdi, İngiltere'nin Leicester kentindeki hastanelerde kurkuminin kemoterapi ile birlikte yarattığı etkiler test ediliyor.

İngiltere'de her yıl 40 bin kişiye bağırsak kanseri teşhisi konuluyor.

Kanserin bağırsaktan vücudun öteki organlarına sıçraması durumunda hastalara üç farklı kemoterapi ilacı bir arada veriliyor, ancak vakaların yarısında ilaçlar etkili olmuyor.

Leicester Royal Infırmary ve Leicester General Hospital'da gerçekleştirilecek deneyde hastalara kemoterapi tedavisine başlamadan yedi gün önce kurkumin tabletleri verilecek ve kimyasalın hastalığın gelişimindeki etkisi ölçülecek.

'Tedavi etmesi zor'


Araştırmayı yürüten Prof William Steward, hayvanlarda yapılan testlerde kurkumin ile kemoterapinin bir arada uygulandığı deneklerin tedaviye çok daha olumlu yanıt verdiğini gördüklerini söyledi.

Steward ''Bağırsak kanseri vücuda bir kez yayıldımı tedavisi çok zor çünkü kemoterapinin yan etkileri hastaların uzun süre ilaçları almasına imkan vermiyor. Kurkumin'in kanser hücrelerinin kemoterapi ilaçlarına karşı olan hassasiyetini artırıyor oluşu önemli çünkü bu sayede daha düşük dozda kemoterapi ile hastaları daha uzun süre tedavi etmek mümkün olabilecek'' dedi.

Steward sözlerine ''Bu araştırma henüz başlangıç aşamasında ancak kanser tedavisinde bitkileri kullanmak çok umut vadeden bir tedavi. Bu sayede gelecekte etkili ilaçlar yaratmayı planlıyoruz'' diye devam etti.

Cancer Resarch UK'den Joanna Reynolds "Böyle bir klinik deneme yaparak kurkuminin faydaları hakkında daha fazla bilgi edinmiş olacağız. Ayrıca bu yeni tedavi yönteminin hastalarda yan etkilere neden olup olmadığını da görebileceğiz'' dedi.bbc türkçe

6/18/2011

midenin ürettiği protein gastrokin fazlası mide kanserini engellemeye yetiyor

    6/18/2011 12:11:00 ÖÖ   Yorum yok

Güney Kore'de Prof. Park Sang-von ve ekibi, mide kanserine yakalanan 40 hastadan alınan kanser hücrelerini inceledi ve midenin ürettiği Gastrokin 1 (GKN1) adlı proteinin miktarı ile tümörün büyüklüğü arasında bağlantı olduğunu gördü.


mide kanserini engellemeMide kanserinin ilk aşamasında GKN1'in büyük ölçüde azaldığını belirten Park, fazla miktarda proteinin ise kanserin gelişmesini durdurduğunu vurguladı.

Proteinin doğal olarak üretildiğine dikkati çeken Park, vücudun bu proteini daha fazla üretmesinin yolunu bularak, yan etkiler olmadan tümörün büyümesinin kontrol altına alınabileceğini belirtti.


Park ayrıca, midedeki protein seviyesine bakarak doktorların çabucak erken tanı koyabileceğini de ifade etti.

Araştırma, "Journal of Pathology" dergisinde yayımlandı.
cumhuriyet portal

5/27/2011

kanser hücresine bor maddesi eklendiğinde kanser hücresinin öldüğü tespit edildi

    5/27/2011 10:36:00 ÖS   Yorum yok
kanser hücresini öldürüyor

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi öncülüğünde, kentte görev yapan doktorlara yönelik kemik iliği kanseri hastalığı, bulguları, belirtileri, teşhis ve tedavi yöntemleri konulu toplantı düzenlendi. 


Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve TKİTV Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan başkanlığındaki toplantıya, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniği Şefi Prof. Dr. İmdat Dilek, YYÜ Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim üyeleri Doç. Dr. Cengiz Demir ve Yrd. Doç. Dr. Uğur Türktaş, konuşmacı olarak katıldı.Prof. İlhan, yaptığı konuşmada, Türkiye'de her yıl bin 500 kişinin kemik iliği kanserine yakalandığını belirterek, hastalığın ortaya çıkmasında beslenme alışkanlıkları, tarımsal ilaçlama, sigara ve bağışıklık bozukluğu gibi faktörlerin etkisini anlattı. Hastalığın, yaşlanmayla doğru orantılı olduğuna dikkati çeken İlhan, Türkiye'de özellikle kanser ilaçlarının kullanımında ücret alınmamasının ve 45 ayrı merkezde ilik naklinin yapılmasının hastalar için avantajını vurguladı.
İlhan, hastalığın genel itibarıyla kemik kırıklarıyla ortaya çıktığına ve ülke açısından azımsanamayacak seviyeye ulaştığına değinerek, şöyle konuştu:

''Ülkenin değişik bölgelerindeki bilim insanlarıyla 'bu hastalığa nasıl erken tanı koyarız ve nasıl tedavi yaparız?' diye iş birliği yapıyoruz. 


Aynı zamanda Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü'nde de bir toplantı yaptık. 'Bor madeni kullanılarak herhangi bir çalışma yapabilir miyiz' konusunu tartıştık. Bana gelen dosyalara bakıldığında, kanser hücrelerine borla ilgili bir madde ve element eklediğiniz anda kanser hücresinin öldüğünü görüyoruz. Ama tam tersine siz bu bor maddesini gereksiz yere kullanırsanız belki de yan etki yapacaktır. Şu da gösteriyor ki araştırmalar ilerledikçe yurdumuzdaki metaller ve elementlerden daha fazla faydalanacağız. Bor Enstitüsü bununla ilgili laboratuvar çalışmalarına başladı.''
Laboratuvar çalışmaları kapsamında elde edilen bulguların, yakın zamanda hayvanlar üzerinde test edileceğini anlatan İlhan, söz konusu deneylerde olumlu sonuçların ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi. İlhan, kemik iliği kanserinin halsizlik, kemik kırıklığı, kemik ağrıları, böbrekte iltihap, idrarda sorun ve kansızlık gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirterek, bu tür sorunları olan vatandaşların dahiliye doktoruna görünmesi tavsiyesinde bulundu.
Kemik iliği kanserinin yaşlılarda görülmesine karşın Türkiye'de genç nüfusta da rastlandığını anlatan İlhan, şöyle konuştu:
''Ben bunu maalesef düzensiz ve gereksiz tarım ilaçlarının kullanılmasına bağlıyorum. Bakanlık da bu konuda birkaç yıldır farklı çalışmalar yapıyor. Örneğin Meclisimizde bir kanser araştırma komisyonu kuruldu. Artık Tarım Bakanlığımızın genetiği ile oynanmış gıdalara, özellikle tarımda gereksiz hormon ilaçlarının kullanılmasına dikkat etmesi gerekiyor. Böceklere karşı ilaçlanan tarım ürünleri yıkanmadan yenildiği zaman da kanser riski ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle daha dikkatli olmamız şart. Çünkü bu kansere yakalanma riski batı toplumlarında 65 yaş ve üzeri iken ülkemizde 30 yaşa kadar düşmüş durumda.''
İlhan, uygulanacak yöntemlerle genç yaşta kansere yakalanma riskinin ortadan kalkmasıyla Türkiye'deki 65 yaş ve üzeri nüfusta artış yaşanacağını vurguladı. İlhan, Sağlık Bakanlığınca başlatılan aile hekimliği uygulamasının da yaşlı nüfusun artmasına olanak sağlayacağını sözlerine ekledi.
cumhuriyet portal
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .