-->
insan sağlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
insan sağlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/20/2017

Ağlamak insan sağlığı için yararlı mı, zararlı mı?

    3/20/2017 02:31:00 ÖÖ   Yorum yok

Bir yakınınızı kaybettiğiniz de, duygusal bir film izlediğiniz de veyahut soğan doğradığınızda akıttığınız gözyaşları sağlığınız için yararlı mı, zararlı mı? işte bunların cevabı.

insan sağlığı için yararlı mı, zararlı mı?
BBC'den Jason G Goldman tarafından derlenen haber makale de Ağlamanın strese iyi geldiği söylenir. Bilimsel veriler bu inancı destekliyor mu peki?

Yakın zamana kadar ağlamanın nedeni konusunda bilim insanları ile yazarlar arasında anlaşmazlık vardı. Kral VI. Henry oyununda Shakespeare, "Ağlamak üzüntünün derinleşmesini önler" diye yazmış, Amerikalı yazar Lemony Snicket ise bu konuda şöyle demişti: "Bilin ki uzun bir ağlamanın ardından durumunuzda hiçbir değişiklik olmasa da kendinizi daha iyi hissedersiniz."

Bebekler dikkat çekmek için ağlar


üzüntünün derinleşmesini önler
Öte yandan Charles Darwin gözyaşını göz etrafındaki kasların işleyiş biçiminin gereksiz bir yan ürünü olarak görüyordu. Ona göre, bu kasların fazla kan akışını önlemek için arada bir kasılması gerekiyor, gözyaşı bunun sonucunda ortaya çıkıyordu. Fakat aynı zamanda Darwin, ağlamanın bebeklerin ebeveynlerin dikkatini çekmesine yaradığını da kabul ediyordu.

Sesli ağlarken nefes alıp vermek


Şimdi biliyoruz ki, en azından yetişkinlerin ağlaması, bazı duygusal uyarıcılara karşı karmaşık bir fizyolojik tepkidir. Ağlamanın en belirgin özelliği gözyaşı dökülmesidir, ama yüz ifadesi ve nefes alma şekli de değişir. Örneğin sesli ağlarken nefes alıp verme de hızlanır.

Bilimsel açıdan ağlamak, kimyasal bir uyarıcıya tepki olarak gözyaşı üretmekten farklıdır. Hatta gözyaşları birbirinden farklıdır. 1981'de Minnesotalı psikiyatrist II. William H Frey üzücü filmler sonucu çıkan gözyaşlarının soğan doğrarken çıkan gözyaşlarından daha fazla protein içerdiğini keşfetti.

üzüntü gözyaşıyla akıp gider
Duygusal gözyaşları ise sadece melankoli kaynaklı değildir; komedi izlerken gözlerin yaşarması veya sevinçten gözyaşı dökme durumlarını da içerir. Fakat herkes ister sevinç ister üzüntüden olsun ağlamakla ilgili duygulara aşina olsa da, yetişkin insanlar olarak neden ağladığımız konusunda fazla bilgi bulunmuyor; ama bu konuda çeşitli fikirler var.

Bazıları yetişkin ağlamasının, en azından sosyal nedeni bakımından bebeklerinkinden çok da farklı olmadığına inanıyor. Yani belki de ilgi görmek için, en çok ihtiyaç duyduğumuz anda arkadaşlarımızdan yardım ve destek almak için ağlıyoruz. Ağlamak, duygularımızı tam ifade edemediğimiz zamanlar duygusal iç dünyamızı yansıtmaya yarar.

Yalnız başına ağlamak

Fakat araştırmacılar yetişkinlerin yalnız olduklarında da ağladığını söylüyor. Belki de ağlamak ne kadar üzgün olduğumuzu anlamamıza yardımcı oluyor, kendi duygularımızı daha iyi anlamamızı sağlıyor.

Bir de arınma kavramı söz konusu. Yani ağlamak duygusal olarak stresli durumlarda rahatlamamızı, içimizi boşaltmamızı sağlıyor. Bu düşünce sadece Shakespeare'in sözlerini değil, "Ağlamak rahatlatır, üzüntü gözyaşıyla akıp gider" diyen Romalı şair Ovid'i de haklı çıkarıyor.

duygularımızı tam ifade edemediğimiz zamanlar
1986'da popüler Amerikan gazete ve dergilerini inceleyen bir psikolog, ağlamakla ilgili makalelerin yüzde 94'ünde ağlamanın psikolojik gerginliği gidermeye yardımcı olduğunun ileri sürüldüğünü gördü.

2008'de 30 ülkeden 4300 genç yetişkinle yapılan bir araştırmada ise çoğu kişi ağladıktan sonra ruhsal ve fiziksel olarak kendilerini daha iyi hissettiklerini söylüyordu. Bazıları ise bir değişiklik hissetmediğini, kimi de kendisini daha kötü hissettiğini ifade ediyordu.

Bu farklılıkların sosyal durumla ilgili olduğu sanılıyor. Örneğin kişi başkalarının yanında ağlamaktan utanıyorsa, kendi başına ya da yakın bir arkadaşının yanında ağladığı şekilde ağlamayacaktır öyle bir durumda. Ayrıca kişi ağlamasını bastırmaya veya saklamaya çalışıyorsa sonrasında rahatlama hissi daha az olur.

Kısacası "iyice ağlamak" olgusu temelsiz değil; ancak etkili olması için doğru sosyal destek gerekiyor. Yani, yetişkin insanlar da bebeklerle aynı nedenlerden dolayı ağlayabiliyor: Aileden ve arkadaşlardan yardım istemek. KAYNAK: BBC Türkçe

8/03/2013

okyanus çökeltisinde bulunan Gerçek yeni antibiyotik keşfedildi

    8/03/2013 03:59:00 ÖS   Yorum yok
Metisilin dirençli Stafilokok Auerus ve şarbona karşı etkin
okyanus çökeltisinde bulunan Gerçek yeni antibiyotik keşfedildi
Gerçek yeni antibiyotik keşifleri nadiren yapılıyor ve uzmanlar antibiyotik ilaçlara karşı gelişen direncin insan sağlığına büyük bir tehdit oluşturduğunu söylüyor.
ABD'li biliminsanlarının keşfettiği antrasimisin adlı antibiyotiğin hastane mikrobu, ya da süper virüs diye bilinen Metisilin dirençli Stafilokok Auerus ve şarbona karşı etkin olduğu açıklandı.

Alman bilim dergisi Angewandte Chemie'de yayımlanan keşifle, yeni sınıf bir dizi antibiyotik ilacın üretilebileceği kaydediliyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Direktörü Thomas Frieden geçtiğimiz günlerde antibiyotiklere karşı dirençli virüsleri 'kâbus' diye tanımlamış, İngiltere Sağlık Bakanlığı Baş Danışmanı Sally Davies de bu tür virüslerin bir 'saatli bomba' olduğunu söylemişti.

ABD Salgın Hastalıklar Derneği de, virüslerde gelişen dirence karşı antibiyotik gelişiminin yetersiz olduğundan kaygı duyulduğunu belirtmişti.

Bu nedenle, bu yeni antibiyotik keşfi tıp dünyası açısından özellikle memnuniyet verici bir haber olarak değerlendiriliyor.

Scripps Araştırma Enstitüsü'nden Kyoung Hwa Jang ve çalışma arkadaşlarının makalesine göre, yeni antibiyotiğin yapısı daha önce bulunan doğal antibiyotiklerden tamamen farklı.
Okyanuslardaki potansiyel

Yeni antibiyotik Christopher Kauffman'ın Büyük Okyanus'ta topladığı çökeltilerde bulunan Streptomisis adlı bakteriden üretildi.

Araştırma ekibinin başkanı William Fenical, 'Bu çalışmanın asıl önemi antrasimisinde yeni ve eşsiz bir kimyasal yapı olması. Gerçekten yeni bir kimyasal yapı keşfedilmesi çok nadir görülen bir durum. Bu keşif, daha önce deniz bakterilerinin genetik ve kimyasal açıdan eşsiz olduğunu gösteren daha önceki keşifleri destekler nitelikte' dedi.

Yeni antibiyotiğin ilk denemelerinde biyolojik terör silahı olarak kullanılan şarbona ve süper virüslere karşı etkin olduğunu ortaya koydu.

Keşifle aynı zamanda, çoğu araştırılmayı bekleyen okyanuslardaki yeni materyallerin önemi ortaya çıkmış oldu.bbc türkçe

11/10/2012

insanlar için ölümcül tehlikesi olan hastalıklı etleri ucuz fiyatla piyasaya sürüyorlar

    11/10/2012 05:34:00 ÖS   Yorum yok



büyükbaş hayvanları telef eden 3 gün hastalığının yankıları sürüyor ancak uzmanlardan hayvanlarda başka hastalıkların bulunabileceği uyarısı geldi.

virüslü et insana doğrudan etki etmiyor ancak hayvanlara verilen ilaçlar insan sağlığını tehdit ediyor

8/06/2011

ucuz ve kısa süren oksijen testi sayesinde kalp rahatsızlığı olan bebeklerin kurtulabilmesi mümkün oluyor

    8/06/2011 05:18:00 ÖS   Yorum yok

20,055 yeni doğmuş çocuk üzerinde yapılan incelemelerde kandaki oksijen seviyesini ölçmeye yarayan testlerin, benzer diğer testlerden daha güvenilir olduğu sonucuna varıldı.


bebeklerin kurtulabilmesi mümkün
Araştırmanın bulgularının yayınlandığı Lancet adlı tıp dergisinde, oksijen testlerinin İngiltere'nin tümünde uygulamaya koyulması çağrısında da bulunuldu.

Birçok vakada tespit edilemeyen kalp rahatsızlıkları olduğunu hatırlatan İngiltere Kalp Vakfı da bu testin insan sağlığında gerçek bir fark yaratabileceğini belirtiyor.

Kalp odacıkları arasındaki delikler ve sorunlu kalp kapakçıkları gibi doğuştan kalp hastalıkları her 145 çocuktan birini etkiliyor.
Test 20 yıldır kullanımda

Bu tür hastalıkların teşhisi için hamilelik sırasında ultrasonla inceleme ve doğumdan sonra kalp atış hızı ölçümü yapılmasına rağmen çok yüksek bir tespit oranı yakalanamıyordu.

İngiltere çapında altı kadın doğum hastanesinde bulunan doktorlar, 20 yıldır kullanımda olan oksijen ölçüm cihazlarının bebeklerdeki kalp hastalıklarının teşhisinde daha başarılı olduğu sonucuna vardı.

Doktorlar, kandaki oksijen seviyesi düşük olan ya da el ve ayakta yapılan ölçümleri farklılık gösteren bebekler için ek incelemelerde bulunuyor.

Beş dakikadan az vakit alan oksijen seviyesi ölçümü, ciddi bozuklulukların yüzde 75'ini teşhis edebiliyor. Bu oran, oksijen testinin, diğer geleneksel yöntemlerle birlikte kullanıldığı durumlarda ise yüzde 92'ye yükseliyor.bbc türkçe

© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .