-->
hücreler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hücreler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4/23/2013

Türk Doktordan Kalpteki ritm bozukluğuna ilaçsız kalıcı tedavi

    4/23/2013 10:23:00 ÖS   Yorum yok
Özellikle çocuklarda ritm bozukluğu çok tehlikeli ve bu rahatsızlığın tedavi edilmesinde yeni bir yöntem var artık kalpte ritm bozukluğuna neden olan hücreler eksi 80 derecede donduruluyor hasta tamamen iyileşiyor ilaca da gerek kalmıyor.

4/08/2012

sağlıklı hücreleri eğitip kanserli hücrelere saldırtacak kanser aşısı geliştirildi

    4/08/2012 11:37:00 ÖS   Yorum yok

Sunday Telegraph'ın aktardığına göre kanser hastalarının sağlıklı hücrelerini tümörlü hücrelere saldıracak şekilde eğiten yeni bir aşı geliştirildiğini yazıyor.

kanser aşısı geliştirildi

Tel Aviv Üniversitesi'nden araştırmacılarla Vaxil Biotheraputics adlı ilaç şirketinin ortak çalışması, kanser türlerinin yüzde 90'ında bulunan MUC1 adı verilen molekülü hedef alıyor.

Buna göre hastanın kendi bağışıklık sistemi kanserli hücreyle savaşıyor.

Aşı, hastanın bağışıklık sistemini kanserli hücreye direnmek üzere tetikliyor.


Dolayısıyla kansere yakalanmadan önce değil ama kanserli hastalarda başarı elde edilebiliyor.

Araştırma sonuçlarının resmi olarak yayınlanması bekleniyor ancak yeni denemelerin de sonuç vermesi halinde aşının altı yıl içerisinde piyasaya sürülebileceği belirtiliyor.

Aşının meme ve prostat gibi en yaygın kanser türlerinde de etkili olacağı düşünülüyor.


Kanser araştırma dernekleri gelişmeyi memnuniyetle karşıladıklarını söylerken daha fazla deney yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.

2/13/2012

HIV virüsü'nün çoğalmasını engellemek için gelişim olanaklarından mahrum bırakma stratejisi

    2/13/2012 03:25:00 ÖS   Yorum yok

Bilim insanları vücuttaki bazı hücrelerin HIV virüsünden kaynaklanan saldırıları virüsü ‘gelişim olanaklarından mahrum bırakarak’ püskürttüğünü belirledi.


gelişim olanaklarından mahrum

Virüs vücutta kendi başına çoğalamıyor; bu nedenle başka hücreleri ele geçirip onları virüs üretebilen fabrikalara dönüştürüyor.
Bağışıklık sistemleri üzerine uzmanlaşan tıklayın Nature Immunology dergisinde yer alan bir çalışma, HIV'in yayılmasını önlemek için bağışıklık sisteminin 'hammadde' görevi üstlenebilen maddeleri yok ettiğini gösterdi.

Uzmanlar, bu bilginin hastalıkla mücadele şekillerini anlamaya yardımcı olduğunu belirtmekle birlikte, tedavi arayışlarına nasıl bir fayda sağlayabileceğinin belli olmadığını teslim etti.

İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü HIV, bağışıklık sistemini hedef alıyor ve vücudun savunma sistemlerini zayıflatarak en basit ve sıradan hastalıkların bile ölümcül hale gelebilmesine yol açıyor.

Ancak virüs bağışıklık sistemini bütünüyle ele geçiremiyor. Vücudun savunma sisteminde önemli roller üstlenen makrofajlar ve dendritik hücreler HIV saldırılarına nispeten daha dirençli.

Geçen yıl uzmanlar SAMHD1 adı verilen bir proteinin bu direncin sağlanmasında kilit rol oynadığını belirledi.
Virüs hammaddesiz bırakılıyor

Bu son araştırma ise, bu sistemin nasıl işlediğine ışık tutuyor.


Söz konusu araştırma SAMHD1'in DNA'nın yapıtaşlarını yıktığı bilgisinden yola çıkıyor. Normalde bir hücre kendisini kopyalayacaksa, dNTP'ler denilen bu yapıtaşlarını kullanarak, kendi DNA'sını oluşturabiliyor.
HIV

Ancak aynı yönteme virüsler de başvuruyor.

İngiltere'deki Rochester Üniversitesi'nden çok uluslu ekip, SAMHD1 proteininin, ortamdaki yapıtaşlarını virüs DNA'sı üretilemeyecek bir düzeye indirdiğini; bu şekilde virüsün yayılmasını engellediğini gösterdi.

Ortamdaki SAMHD1 proteini alındığında ise serbest yapıtaşı miktarı arttı ve HIV enfeksiyonu başgösterdi.

Bu nedenle raporda SAMHD1'nin virüse gerekli düzeyde yapıtaşı oluşmasını önleyip onu çoğalamayacak durumda bıraktığı sonucuna varılıyor.

Bu proteini makrofaj ve dendritik hücrelerin ürettiği tahmin ediliyor.


Profesör Baek Kim, makrofajların tehlikeli organizma ve hücresel atıkları yuttuğuna dikkat çekerek, makrofajlar çoğalmadığı için bu yapıtaşlarına kendilerinin de ihtiyaç duymadığına dikkat çekiyor.

"Yani makrofajlar bu gibi organizmaların kendilerini kopyalamak için ihtiyaç duyduğu ham maddeleri ortadan kaldırmak için SAMHD1 proteinine sahip. Bu çok güzel bir savunma yöntemi" diyor.

Bununla birlikte, sistemin yan etkileri de var.

İngiltere Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü'nden (NIMC) Dr. Jonathan Stoye, hastalıklara karşı bağışıklık ve mücadele için önemli rol oynayan bazı hücrelerin ise çoğalması gerektiğini vurguluyor.

Bunlar arasında HIV'in başlıca hedeflerinden olan CD4 hücreleri de var.

Stoye bu nedenle, tüm dNTP yapıtaşları ortadan kaldırılırsa, çoğalması gereken diğer hücrelerin durumunun zora gireceğini söylüyor.

Bu nedenle de proteinin nasıl kullanılabileceği konusunda henüz fikir yürütemediğini belirtiyor.

11/03/2011

bilim adamları laboratuvar'da ihtiyarlık hücrelerinin tamamını yok etmeyi başardı

    11/03/2011 08:36:00 ÖS   Yorum yok

deneylerde Yaş ilerledikçe vücutta biriken bölünmeyi durduran hücreler dışarı atılabildi.


yok etmeyi başardı
Bilim adamları, elde ettikleri sonuçların ileride yaşlıların bakımında işe yarayabileceğini tahmin ediyor.

Uzmanlar sonuçların olağanüstü olduğunu ancak dikkatle ele alınması gerektiğini söylüyor.

Nature adlı dergide yayınlanan çalışmada "ihtiyarlık hücreleri" olarak bilinen hücrelere odaklandı.

Bölünmeyi durduran bu hücrelerin kötücül tümörlerin ilerlemesini engelleme gibi bir rolü de bulunuyor.

Bağışıklık sistemi bu hücreleri sürekli elese de, zaman içinde vücutta birikmelerine engel olamıyor.


Araştırmacılar, çok yaşlı insanların vücudunda bu ihtiyarlık hücrelerinin oranının yüzde 10 olduğunu söylüyor.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Mayo Clinic'te çalışan bilim adamları genetik yapısı değişmiş olan farelerde bu ihtiyarlık hücrelerinin tümünü yok etmeyi başardı.

Genetik yapıları daha süratli yaşlanmaya göre programlanmış bu farelere, geliştirilen ilaçlar verildiğinde yaşlanma hızı yavaşlıyor.


Klinikteki bilim adamları farelerdeki yaşlanma semptomlarının başlamasını engellediklerini söylüyor.

Araştırmacılardan Dr Jan van Deursen, Ortaya çıkan etkinin kendileri için büyük bir sürpriz olduğunu söylüyor.

8/13/2011

elektronik dövme cihazı ile hastaların kalp ve beyin işlevleri kolayca izlenebilecek

    8/13/2011 12:34:00 ÖÖ   Yorum yok

''Elektronik dövme'' olarak adlandırılan cihaz, hastaların kalp ve beyin işlevlerini kolayca izlemek amacıyla geliştirildi.


kalp ve beyin işlevleri
Saç telinden bile daha ince olan bir sensör, insan derisine sanki bir dövme gibi yapıştırılıyor. Ve aynen bir dövme gibi, derideki her türlü hareketle uyum içinde kıvrılıp gerilerek, hiç bozulmadan çalışıyor. 

Kabloya son Araştırma ekibi, hastanelerde halihazırda kullanılan büyük ve taşınması zor cihazların yerini yakın gelecekte elektronik dövmelerin alabileceğini umuyor. Hastaların sağlık durumunun vücudun çeşitli noktalarına bağlanan kablolar ve monitörlerle izlenmesi, bazen örneğin bir ay boyunca gözetim altında tutulan kalp rahatsızlığı vakaları açısından, sabır gerektiren zorlu bir süreç. 

 Bunun yerine hasta kontrolünü deriye yapıştırılan elektronik sensörlerle gerçekleştiren Illinois Üniverstiesi araştırma ekibi, deneklerin bacak, kalp ve beyin faaliyetlerini izlediklerini söylüyorlar. Aldıkları sonuçların geleneksel yöntemlerle elde edilen ölçümlerle uyumlu olduğunu söyleyen araştırmacılar, elektronik dövmelerin kuvözdeki bebeklerin kontrolünde özellikle yardımcı olacağını düşünüyor. 

 Illinois Üniversitesi'nden Profesör Todd Coleman, elektronik dövmenin beyin fonksiyonlarının izlenmesinde karşılaşılan önemli bir engeli ortadan kaldırabileceği inancında. 

Doğallık Beynin doğal ortamda nasıl çalıştığını görmek isteyen araştırmacılar, laboratuvarda kablolar bağlamak suretiyle gerçekleştirilen deneylerden istedikleri sonucu alamıyorlar. İleride elektronik dövme vasıtasıyla bu sorunun aşılabileceği tahmin ediliyor. Fakat elektronik dövmenin uzun süreli kullanımında karşılaşılan zorluklar var. İnsan derisi kendini sürekli yenilediği için, elektronik sensörlerin de en az iki haftada bir yenilenmesi gerekecek. Derinin üst tabakasındaki hücreler ölüp yerlerine yeni hücreler geçtiği zaman, sensörün ömrü tükenmiş oluyor.

8/06/2011

kısırlık tedavisi için yeni adım kök hücre'den elde edilen yapay spermler yavruladı

    8/06/2011 06:29:00 ÖS   Yorum yok

ERKEKLERE yönelik kısırlık tedavisinde büyük çığır açabilecek bir gelişme yaşandı. Kyoto Üniversitesi’ndeki yapay sperm denemelerinde ilk kez tam başarı sağlandı. 


Japon araştırmacılar fare embriyosundan alınan kök hücreleri sperm üreten hücrelere dönüştürdü. Ardından bu hücreler farelerin testislerine nakledildi. Farelerin ürettiği spermler yumurtalara enjekte edilerek dişi farelerin rahmine yerleştirildi.

 yapay spermler yavruladı

Yavrular da üreyebilecek


Sonuçta yapay spermlerden hamile kalan dişi fareler sağlıklı yavrular dünyaya getirdi. Üstelik yavruların büyüdüklerinde normal üreme yeteneğine sahip olduğu görüldü. Daha önce yapılan yapay sperm denemelerinde dünyaya gelen yavruların çoğu kısa süre içinde ölmüştü.

Erkekler kurtulacak


Cell Journal dergisinde yayımlanan bu gelişme uzmanlar tarafından “çok heyecan verici” olarak yorumlanırken, benzer etkinin insanlara da uygulanabilmesi halinde çok sayıda erkeğe yardımcı olacağı belirtildi. İngiliz kısırlık uzmanı Dr. Allan Pacey, “Deriden ya da kemik iliğinden alınan hücrelerle sperm yapılabilir. İnsanlara uygulayabilmek için çok daha fazla çalışmak gerekiyor” dedi.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .