-->
derde deva etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
derde deva etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/10/2014

Kan renginde sıvısı her derde deva olan Dragon Ağaçları

    1/10/2014 10:21:00 ÖS   Yorum yok
iyileştirici ve tedavi ediciKesildiği ya da gövdesine darbe aldığı zaman kırmızı renkli bir sıvı akıtan bu ilginç ve sıra dışı ağaç, Hint Okyanusu kıyısında Somali sahillerinde bulunuyor.

Ağaçtan süzülen kanlı sıvı ise binbir derdin devası olarak görülüyor. Öyle ki bir damlası 3 tam elmadan daha fazla antioksidan içermesi ile biliniyor.

Ejder-Dragon Ağaçları, özsuları kırmızı-kan rengi olan ağaçlardır. Gövdeleri yaralandığı zaman sızan kırmızı kan rengi özsıvıları nedeni ile ejder ağaçları olarak adlandırılırlar.

Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarda, kırmızı rengi veren özsu içinde, insan ve hayvanların kanında bulunan hem’in (hemoglobulin içindeki demir) bulunduğu gösterilmiştir.

Ejderha Kanı reçinesinin iyileştirici ve tedavi edici gücü
Amazon yağmur ormanlarının yerli kabileler tarafından yüzlerce yıldır bilinmekte ve cilt için en etkili bitkisel madde olarak kabul edilmekte.

cilt sorunlarını iyileştirmedeBir çok klinik ve bilimsel araştırmalar Ejderha Kanı reçinesinin cilt problemlerinde etkili olduğunu göstermekte.
Amazon ormanındaki yerliler, bu reçineyi yüzyıllardır kanamaları durdurma da, yaraları dezenfekte etmede ve her tür cilt sorunlarını iyileştirmede kullanmakta.

Bu yöredeki kabilelerce, deri sıyrıkları, yara ve kesikler, yanıklar, ağız ülseri, böcek ısırıkları, egzama, sedef, akne, sivilce, dudak uçuklarına ve daha başka rahatsızlıklara karşı Ejderha Kanı, lokal ve oral olarak kullanılmakta.

1/15/2012

sağlıklı yaşam için vazgeçilmez olan limonu ne kadar tüketiyoruz?

    1/15/2012 02:14:00 ÖS   Yorum yok

Mersin Turunçgil Üreticileri Birliği (MERTUB) verilerinden derlenen bilgiye göre, Türkiye genelinde yıllık 1 milyon 100 bin ton civarında gerçekleşen limon üretiminin yüzde 60'ını Mersin karşılarken, diğer bölümünü ise Adana, Hatay, Antalya ve İzmir yöreleri üretiyor.

limonu ne kadar tüketiyoruz

Yıllık üretimin 450 bin tonunu dış pazarda değerlendiren sektör, yaklaşık 650 bin tonunu ise iç pazarda tüketiciyle buluşturuyor. Her limonun ortalama olarak 100 gram olduğunu belirtilirken, 650 bin tonluk iç tüketim ile yaklaşık 6,5 milyar adet limon doğrudan ya da çeşitli ürünlerin içerisinde tüketiciye ulaşıyor. Limonda kişi başına yaklaşık yıllık tüketim ise 88 adet olarak gerçekleşiyor.



Tüketim teşvik edilmeli


MERTUB Başkanı Ahmet Dursen Şahin, geçen yıl 450 bin ton civarındaki limon ihracatının, bu yıl 500 bin tona ulaşmasının beklendiğini söyledi. Bu yüzden sevinçli olduklarını ifade eden Şahin, ancak, üreticinin limonu kilosu 50 kuruştan satması nedeniyle sıkıntılı olduklarını ve maliyetleri karşılamakta zorlandıklarını vurguladı.

İç piyasaya sunulan limonun birçok alanda değerlendirilebildiğini anlatan Şahin, ''Buna rağmen iç piyasadaki tüketim halen yetersiz. Çünkü limon C vitamini başta olmak üzere A ve B vitaminleri açısından çok zengin. Her derde deva olan limonu, özellikle kış aylarında sofradan eksik etmemek gerekiyor. Başta çocukların sağlığı için, herkes birbirini limon tüketimine teşvik etmeli. Bu noktada özellikle velilerin daha hassas olmasını istiyoruz'' dedi.

Şahin, Türkiye'nin çoğu Avrupa ülkesine göre daha az limon tükettiğine dikkati çekerek, ''Ülkelerin limon tüketimine ilişkin elimizde sağlıklı bir veri yok. Ancak, gözlemlediğimizde, Türkiye sanayisinde kullanılan limon, İspanya'dakinin beşte biri. Bu noktada devletin de tüketimi artırıcı bazı teşvikler gerçekleştirmesi gerekir. Çünkü sağlıklı yaşam için vazgeçilmez olan limonun fazla tüketilmesiyle, sağlık harcamalarında da tasarruf sağlanabilir'' diye konuştu.

12/25/2011

halk arasında andırın doktoru olarak bilinen her derde deva tırşik çorbası

    12/25/2011 01:44:00 ÖS   1 yorum

Tırşik çorbası, Livig aşı : Tirşik (Bazı yörelerde Tirşik, Tırşık, Trişik)doğada bulunan yaban pancarı veya yılan yastığı'dır. Çok zehirli bir bitkidir, çiğ olarak yenmez. Yemeği ise geleneksel usullerde yapılmalıdır, aksi takdirde ağzınız yara olur..

tırşik çorbası
Temizlenip doğranan yaban pancarı yaprakları; bir kase yoğurtla çırpılır, nohut ve maraş tarhanası ile beraber birazda ılık su ile kazana konur. Buna ekşitme denir.Bir miktar tuz ilave edilir. İyice karıştırılır üzerine un eklenir. Bu karışım üzeri sıkıca kapatılarak mayalanmaya bırakılır ve bir gün sonra ateşte saatlerce yavaş yavaş iyice kaynatılarak yapılır.

Tırşik, Akdeniz ikliminin uzandığı alçak ve yüksek yerlerde doğal olarak yetişir. 


Kahramanmaraş, Osmaniye özellikle de Andırın / Kahramanmaraş'ta yapılır. Halk arasında "Andırın Doktoru" olarak bilinir. kışın çok sık yapılan bir çorba çeşididir. Aslen Gavur Dağı'na özgü bir yemektir. Emeği çoktur, çok zahmetli bir çorbadır, büyüklerimiz çok şifalı olduğunu söylerler, her derde deva bir içecektir.Yılda 7 defa içilmesi gerektiği söylenir(İlleki gibi). Tırşik çorbasını bilmeyenler içemez, onlara tadı tuhaf gelir ama bizim gibi tırşik sevenlerde olsada içsek der. Çünkü çok emekli olduğu için kolay kolay yapılamaz. Özellikle de Osmaniye dışında olunduğunda da pek yenmez çünkü bitki her bölgede daha farklı bir özellik gösterir.

Tırşik çorbasını bilmeyenler
İnce ince doğranan yılan pancarı (yılan yastığı, yılan bıçağı) yıkanır ve bir tencereye konur. Ölçü: doğranmış bitkiler tencerenin yarısından biraz fazla olmalı. Tencerenin içine sıcak su ilave edilir (tencerenin ağzından iki parmak aşağı). Bir miktar da yoğurt, nohut ve döğme (aşurelik buğday) ilave edilip iyice karıştırılır ve bekletileceği yere konur. Bu esnada doğranan bitkiler tencerede sıvı içerisinde yüzer durumda bulunur. Henüz soğumamışken tencerenin içindeki bu yüzer durumdaki kıyılmış yaprakların üzerine yavaş yavaş un ilave edilerek her tarafı unla kapatılır ve hava almaz hale getirilir. Bu esnada tencere fazla hareket ettirilmemeli ki üzerini örten bu hamurlaşmış un bozulmasın. Sonra tencerenin kapağı kapatılıp üzeri de çeşitli örtülerle kapatılıp mayalanmaya (ekşitilmeye) bırakılır. En az 12 saat bu şekilde bekletilir. Sonra örtü ve kapak açılır. Üst kısımdaki hamurlaşan un katmanı bir kaşıkla alınabildiği kadar alınır. Alınamayan kısım karıştırılır. Sıvının tadına bakılabilir, ekşimişse ocağa konup kaynayıncaya kadar karıştırılır. Kaynadıktan sonra ara ara karıştırılarak 3-5 saat pişirilir. Gerekirse buharlaşan suyun yerine kaynamış su ilave edilerek kıvamı ayarlanır. Yaprakların tadına bakılıp piştiği anlaşılınca sarmısak ve tuz ilave edilir. İyi ekşitilmişse ekstra limon veya nar ekşisi katılmasına gerek yoktur. Zaten en iyisi de budur. Sıcak da soğuk da yenir. Bulgur pilavı ile yenirse çok lezzetli olur. Not: Kullanılacak bitkiler taze olmalı çiçeklenmiş olanlar yenmemeli. (Kuyakar)
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .