-->
düşük riski etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
düşük riski etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4/07/2015

Mucizenin adı "Diren Bebek" 380 gram dünyaya geldi hayata ise böyle direniyor

    4/07/2015 12:24:00 ÖÖ   Yorum yok

380 Gramlık 'Diren Bebek' Küvezde yaşam mücadelesi veriyor by Haberin varmı
Türkiye'nin en küçük bebeği yavaş yavaş büyüyor Ailesi de sabırsızlıkla onu bekliyor

Hayata başlamak için acele etti daha 23 haftalıkken geldi dünyaya "Diren Bebek" Mucizenin adı o Türkiye'nin en küçük bebeği yavaş yavaş büyüyor Ailesi de sabırsızlıkla onu bekliyor


Canan Okay'ın üçüncü çocuğu Miray Diren annesinin karnında zor günler geçirdi düşük riski vardı içerde 23 hafta durabildi 20 günde 100 gram aldı büyüdü ama hala daha çok küçük uzun süre hastanede kalması gerekiyor.

4/07/2012

anne baba olma hayali kuranlara müjdeli haber mucize yöntem gebelik aşısı

    4/07/2012 08:42:00 ÖS   Yorum yok

anne baba olma hayali kuranlar ancak çeşitli nedenlerle bunları başaramayan çiftlere müjdeli haber geldi

mucize yöntem gebelik aşısı

mucize yöntemin adı gebelik aşısı yöntem düşük riskini azaltarak tüp bebek tedavilerindeki başarıyı arttırıyor.

gebelik aşısı türkiye'de


ilk kez daha önce tüp bebek denemelerinde başarısız olan yüz anne adayına uygulandı umutları kalmamıştı ama onlar bu yöntemle hamile kaldı aşı anneden alan kanla üretiliyor hücreler ayrıştırılıyor ve beyin sargısı hormonuyla hazırlanıp tekrar anne rahmine transfer ediliyor bu yöntemle düşük riski azalıyor annelik umudu artıyor.

12/18/2011

sezaryen doğumda risk özellikle solunum yolları komplikasyonları ve yaralanmalar açısından artmakta

    12/18/2011 01:08:00 ÖS   Yorum yok

Koru Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Ümit Korucuoğlu, en sağlıklı doğumun ne olduğuna ilişkin tartışmaların yıllardır yaşandığını, ancak vajinal doğumun standart doğum şekli olduğunu söyledi.

en sağlıklı doğum

Teknoloji ve bilimdeki gelişmelere paralel değişen bireysel tercihlerin değişebildiğini belirten Korucuoğlu, cerrahi teknik ve malzemelerdeki gelişmelerin yanı sıra anestezi tekniğindeki ilerlemelerin de sezaryen doğumu kolay ve kabul edilebilir hale getirdiğini ifade etti.

Korucuoğlu, bir yandan tıbbi bir neden olmaksızın annenin isteği ile sezaryenin etik olup olmadığının, bir yandan normal ve sezaryen doğumun anne ve bebek üzerine etkilerinin araştırıldığını dile getirerek, ''Bugün için elde edilen sonuçlar, vajinal doğumun anne ve bebek için daha az komplikasyona neden olduğu yönündedir ve yapılması gereken bu bilgiyi tarafsız olarak, doğru bir şekilde doğum yapacak anne adayı ile paylaşmaktır'' dedi.

Günümüzde birçok anne adayının doğal seyri ne zaman biteceğini bilmedikleri, birkaç hafta içinde değişebilen bir doğum beklentisini katlanılmaz bulabildiğini dile getiren Korucuoğlu, şunları kaydetti:

''Normal doğumun zor olan doğası gereği, hayatlarını planlama imkanı veren sezaryen doğumu tercih edebiliyor. Burada hekimler de aynı avantaja sahip oluyor. Beklentiler ve hayat şartları, tıbbı malzeme, ilaç ve anestezide gelişmeler, başta hekim olmak üzere sezaryen doğuma yönelimi hızlandırmıştır. Sağlıklı kadınlarda planlı sezaryen oranları da çok az bir risk artışı olduğu ya da hiç risk taşımadığı gibi bir inanışla gittikçe artmaya başlamıştır.

Fakat araştırmalar bunun böyle olmadığını göstermektedir. Planlı olarak sezaryene alınan düşük riskli kadınlar ile normal doğum yapan kadınları karşılaştırdıklarında sezaryen grubundaki anne, cerrahi müdahalenin ve anesteziye bağlı olarak daha fazla risk altında kalmaktadır ve herhangi bir sorunla karşılaşma riski yaklaşık 3 kat artmaktadır.

Sezaryen grubunda ameliyat esnasında karın içi organ yaralanmaları, kanama, kardiyak arrest, kesi yerinde kanama, kanama veya başka sorunlara bağlı rahimin alınması olasılığı, doğum sonrasında enfeksiyon oranı, anestezi kompikasyonları, venoz tromboemboli, hastanede uzun kalma oranı artmaktadır. Bunun yanı sıra sezaryen doğumda cerrahi girişimin ve anestezinin riskleri doğumun risklerine eklenmektedir.
Anne ile ilgili olarak karın içi organ yaralanmaları da ek sorunlar doğurabilir. Bunlar sezaryen anı ve hemen sonrasında ortaya çıkacak komplikasyonlardır. Ayrıca geçirilmiş sezaryene bağlı uzun dönem veya sonrasında da sorunlar karşımıza çıkabilir. Geçirilmiş sezaryen olgularında eşin önde gelmesi, eşin uterus duvarına anormal olarak yapışması, eşin (doğumdan önce) vaktinden önce tutunduğu yerden ayrılması, uterusun yırtılması ve tüm bunlara bağlı rahimin alınmasının ve yeniden sezaryen ile doğum gerekliliği artar. Bu komplikasyonlar hem anneyi hem de fetusu tehlikeye sokacak şiddette komplikasyonlardır.

Yine son araştırmalar sezaryen sonrasında taburcu olduktan sonra da anneye yapılması gereken tıbbi bakımın daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Tüm bunlar planlı sezaryen kararı verirken hastanın ve hekimin dikkate alması gereken durumlar olmalıdır.''

''Solunum yolu komplikasyonları artmaktadır''


Kadınların normal doğum sonrasında en çok idrar kaçırma, gaz kaçırma ve genital organların fıtıklaşmasından ve doğumda vakum kullanılması halinde bebeğin zarar görmesinden endişe ettiklerini anlatan Korucuoğlu, ''Normal doğum ile karşılaştırıldığında fetus için sezaryen doğumda risk özellikle solunum yolları komplikasyonları ve yaralanmalar açısından artmaktadır'' diye konuştu.
Korucuoğlu, normal yoldan bir doğumun gerçekleştirilmesinin anne ve bebek için daha iyi olduğunu gösteren kanıtların mutlaka dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, ''Anne adayı, sadece ağrıdan sakınmak adına sezaryen doğuma karar vermemeli. Doğum ağrılarının hastanın tahammül sınırlarının aştığı noktada ağrının hissedilmesine engel olan anestezi tekniklerinin uygulanarak (ağrısız doğum-epidural anestezi) ağrıların rahatlatılması mümkündür'' dedi.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .