-->
beyin hasarı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
beyin hasarı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/13/2013

Zeynep bebek ameliyattan sonra bu hale geldi duymuyor, görmüyor

    9/13/2013 04:54:00 ÖS   Yorum yok
Zeynep bebek ameliyattan sonra bu hale geldi duymuyor, görmüyor
Ameliyattan önce işte böyleydi zeynep bebek ameliyattan sonra ise ne görüyor, ne duyuyor, ne de yutkunuyor bir gün annesine sarılma ihtimali basit bir yazıda kaldı kocaeli'nde yaşayan çiftin ilk çocuklarıydı zeynep daha 4 aylıkken ciğerlerinin gelişmediği ortaya çıktı 

Ailesinin iddiasına göre basit bir ameliyat diye yattığı sedyeden beyninin yüzde 97'si tahrip olmuş olarak çıktı zeynep 29 gün yoğun bakımda kaldı aileye doktorlar ameliyat komplikasyonu dediler ama iki hastane çalışanı yüreklerine şüphe ateşini düşürdü zeynep artık midesine açılan delikten özel mama ile besleniyor sadece onun masrafı bile belediye işcisi babanın maaşını katlıyarak aşıyor zeynep'in gülen gözleri ise artık sadece fotoğraflarda kalıyor.

11/13/2012

tıp ders kitaplarının yeni baştan yazdıracak bitkisel hayat mucizesi

    11/13/2012 06:25:00 ÖS   Yorum yok

On yılı aşkın süredir bitkisel hayatta olan Kanadalı hasta Scott Routley bilim adamlarına "acı içinde olmadığı" mesajını iletmeyi başardı.

Bu, çevresiyle iletişim kuramayan ve ileri düzeyde beyin tahribatı geçirmiş olan bir hastanın, tıbbi durumuyla ilgili sorularını yanıtlayabildiği ilk vaka.

39 yaşında olan Scott Routley'e, beyinsel faaliyetleri fMRI cihazında incelenmekteyken sorular yöneltildi.

Routley'in doktoru, elde ettikleri bu yeni bilginin, tıp ders kitaplarının yeni baştan yazılması anlamına geldiğini söyledi.

Bitkisel hayata giren hastalar, komadan çıktıktan sonra uyanık halde ve gözleri açık dönemler geçiriyor ama kendileri ya da dış dünya hakkında hiçbir şey algılayamıyor.

Routley'in bundan 12 yıl önce geçirdiği bir otomobil kazasında, beyninde ileri düzeyde hasar meydana gelmişti.

O zamandan bu yana geçirdiği tüm incelemelerde hiçbir bilinç ya da iletişim kurabilme işareti göstermemişti.
'Scott düşünebiliyor'

İngiliz nöroloji uzmanı Western Ontario Üniversitesi'nde Beyin ve Akıl Enstitüsü ekibine başkanlık eden Prof. Adrian Owen, Routley'in kesinlikle bitkisel hayatta olmadığını belirtiyor.
Prof. Owen, "Scott bilincinin açık olduğunu, düşünebildiğini gösterdi. Beynini defalarca taramadan geçirdik. Beyinsel faaliyetleri, sorularımıza bilerek cevap verdiğini gösteriyor. Nerede ve kim olduğunu biliyor." dedi ve bunun tıpta çığır açacak bir saptama olduğunu kaydetti.

Prof. Adrian Owen, "yıllardır bitkisel hayattaki bir hastaya kendisi açısından önem taşıyan birşey sorabilmek istiyorduk. Gelecekte hastanın yaşam düzeyini geliştirebilmek için neler yapabileceğimizi de sorabiliriz. Bu kendilerine sağladığımız eğlendirici faaliyetler veya günün hangi saatlerinde yıkanmak, beslenmek istedikleri gibi şeyler olabilir." dedi.

Scott Routley'nin anne ve babası, bitkisel hayattaki oğullarının bilincinin her zaman yerinde olduğuna ve başparmağını kaldırarak ya da gözlerini hareket ettirerek iletişim kurabildiğine inandıklarını söylüyor. Ancak tıp görevlileri, anne babanın bu görüşünü kabul etmiyordu.

Routley'nin on yıl boyunca nöroloğu olan, halen Londra'da çalışan Prof. Bryan Young da, beyin görüntüleme sonuçlarının yılladır yapılan davranış değerlendirmelerinin tümünü değiştirdiğini ve tıp kitaplarının, Prof. Owen'ın teknikleri de eklenerek güncelleştirilmesi gerektiğini kaydetti.

BBC'nin Panorama programında, İngiltere ve Kanada'da bir yılı aşkın süredir bitkisel hayatta bulunan ve en düşük düzeyde bilinci açık durumda olan hastaların gelişimi izlendi.

Steven Graham adlı bir başka Kanadalı hasta da, geçirdiği beyin tahribatı sonrasında yeni bilgileri hatırlayabildiğini ortaya koydu. Graham, kız kardeşinin bir kızı olup olmadığı sorusuna "evet" cevabını verdi. Hastanın yeğeni 5 yıl önce geçirdiği otomobil kazasından sonra dünyaya gelmişti.bbc türkçe

2/26/2012

sosyal güvenlik kurumu ömür boyu ilaç kullanması gereken beyin hasarlı gence ilacını kendin al dedi

    2/26/2012 07:20:00 ÖS   Yorum yok

Yüzde 70 oranında fenil ketonüri (metabolik hastalık) ve mental retardasyon (beyin hasarı) bulunan 18 yaşındaki Emrehan Artun, ömür boyu kullanması gereken ilaçları artık alamıyor.

ilacını kendin al

Sosyal Güvenlik Kurumu’nca hastadan yeniden istenen ve Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nin verdiği raporda, Artun’un hayatını kazanamayacak derecede malul sayılamayacağı belirtildi. Hastanın ilaçları kullanmaması durumunda zekâ geriliğinin artacağı vurgulanırken aile, iki aylık bedeli 300 lira olan ilaca, benzer tedavi süreci görenlerin yardımlarıyla ulaşıyor.

Oğlunun hastalığına 20 aylıkken tanı konulduğunu ve tedavisine bugüne dek Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde devam edildiğini belirten Anne Emine Artun, “Şimdi hiçbir şekilde tedavisini yaptıramıyoruz. Hastaneye gittiğimizde ücret isteniyor” dedi. Ocak ayında ilaçlarını yazdırmak için üniversite hastanesine gittiklerinde, Emrehan’ın 18 yaşını doldurduğu gerekçesiyle kendilerine, Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurmaları gerektiğinin söylendiğini bildiren Artun, şöyle konuştu: “Malullük raporu almamız için Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’ne yönlendirildik. Rapor için iki üç gün uğraştık. Ancak çocuğumu asıl muayene etmesi gereken endokrin ve beslenme, metabolizma hekimi yoktu. 7 Şubat’ta evime, Emrehan’ın hayatını kazanamayacak derecede malul sayılamayacağına karar verildiğine yönelik mektup geldi. İtirazlarıma karşın sonuç alamadım.”

5/09/2011

doğum sırasında oksijensiz kalan bebekler dondurularak yaşama dönderiliyor

    5/09/2011 01:51:00 ÖS   Yorum yok
oksijensiz kalan bebekler

Türkiye'de ilk kez Ankara Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde uygulanmaya başlanan ''Servo Kontrol'' adı verilen, vücut ısısını yaşamsal değerin altına düşürerek belirli bir seviyede sabitleyen sistem, ters gelen ya da doğum sırasında başka bir nedenle oksijensiz kalan bebeklerin ilerde zihinsel ya da bedensel engelli olmalarının önüne geçiyor.


Ankara Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurullah Okumuş, dünyada büyük yankı bulan, İngiltere'de dondurularak yaşama döndürülen bebeğe uygulanan sistemin, Türkiye'de de bundan sonra bir çok bebek için umut olacağını bildirdi. Bir hücrenin yaşaması için enerji üretmesi gerektiğini, bunun için de oksijene ihtiyaç duyduğunu anlatan Okumuş, aksi takdirde beyin hücrelerinin yok olduğunu, bu durumda da beyin hasarı ortaya çıktığını bildirdi. Doğum sırasında, ters gelme ya da kordon dolanması gibi nedenlerle oksijensiz kalan bebeklerde ilerde fiziksel ya da zihinsel sorunlar ortaya çıktığını ifade eden Okumuş, ''dondurma'' tedavisiyle bunun önüne geçildiğini bildirdi.

Okumuş, Türkiye'de ilk kez Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde uygulanmaya başlanan ''servo kontrol'' yöntemiyle ilgili şu bilgileri aktardı: ''Bu yöntemle hücrenin metabolizması yavaşlatılıyor. Böylece vücutta oksijen, dolayısıyla da enerji ihtiyacı azalıyor. Oksijensiz kalındığında vücudun hasara en yatkın olduğu dönem, ilk günlerdir. 'Hipotermi' dediğimiz, vücut ısınının düşürüldüğü bu tedaviyle, hasar oluşumu engellenmeye çalışılıyor. Normal bir insanın vücut ısısı 36.5-37.5 derece arasındadır. Biz bu yöntemle vücut ısısını 33.5 dereceye düşürerek sabitliyoruz. 3 ya da 4 gün bu şekilde tedavi devam ediyor. Bu süre sonunda vücut ısısı yavaş yavaş artırılıyor. Böylece hücrelerde tekrar kanlanma başlıyor.''

''Dondurma'' yönteminin, ülkede bir kaç yenidoğan yoğun bakım merkezinde uygulandığını, ancak, düşürülen vücut ısısının sabitlendiği ''servo kontrol'' sisteminin sadece Ankara Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde uygulandığını ifade eden Okumuş, düşürülen vücut ısısının sabitlenmesinin, ayarlama yapılması için sürekli müdahalede bulunulmasını gerektirmediği için tedavide büyük yarar sağladığını bildirdi.

Doç. Dr. Okumuş, ''Hastanın vücut ısısının hem düşürülmesi, hem de tekrar yükseltilmesi belirli bir kademede yapılıyor. Tedaviyle sadece beyin değil, diğer organlar da korunuyor'' diye konuştu. Kısa bir süre önce, doğum sırasında 20 dakika oksijensiz kalan bir bebeğin tedavi sayesinde sağlığına kavuşturulduğunu anlatan Okumuş, 3 gün önce dünyaya gelirken yine oksijensiz kalan bir başka bebeğin de aynı yöntemle yaşamını sağlıklı olarak sürdürmesinin sağlanacağını söyledi.
cumhuriyet portal

12/17/2010

yabancı bir kelimenin hafızaya yerleşmesi için 160 defa tekrarı gerekli

    12/17/2010 11:02:00 ÖS   Yorum yok
hafızaya yerleşmesi için

Bulguların, hastaların hafıza tedavisinde etkili olabileceği belirtiliyor.


İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi Tıp Araştırmaları Konseyi'nin Bilişsellik ve Beyin Bilimleri Bölümü'nden nörologların yaptığı bir araştırmaya göre, beynin yabancı bir kelimeyi öğrenmesi için 160 kez bu sözcüğü işitmesi gerekiyor.
© 2014 deva arayanlar . Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger .